Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1271 E. 2019/862 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1271 Esas
KARAR NO : 2019/862

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/11/2016
KARAR TARİHİ : 27/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Türkiye’nin önde gelen jeneratör firmaları arasında yer alan müvekkili şirket ——- uzun yıllardır sektörde faaliyet gösterdiğini ve jeneratör setleri, ses izolasyon kabinleri, her tipte kontrol ve güç transfer panoları ve senkronizasyon sistemleri üretimi yaparak satış sonrası hizmet sunduğunu, müvekkili şirketin ihtiyacı üzerine 02/05/2016 tarihinde davalıdan toplam 1.781.800-TL bedelinde 7 adet makina satın alındığını, bu alım satım işlemi karşılığında 02/05/2016 tarihli 1.781.800-TL bedelli fatura düzenlendiğini, taraflar fatura bedelinin müvekkili şirket tarafından düzenlenecek çekler vasıtası ile ödenmesi hususunda mutabık kaldıklarından toplam 1.781,800 TL bedelli 27 adet çek düzenlenerek davalı şirket yetkilisine teslim edildiğini, makinelerinde müvekkili şirketin fabrikasına kurularak kullanılmaya başlandığını, yaklaşık 4 ay sonra 23/09/2016 tarihinde İstanbul Anadolu ——–. İcra Müdürlüğünün 2016/835 talimat nolu dosyası ile dava dışı ——— şirketi tarafından müvekkili şirkete hazce gelindiğini ve davalıdan satın alınan makinanın kendilerine ait olduğu belirtilerek teslimini talep ettiklerini söz konusu haciz işleminin yasal dayanağının İstanbul ——. Asliye Ticaret Mahkemesinin ————– Değişik iş nolu dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararının gösterildiğini, müvekkili şirket tarafından davalı ————– satın alınan makinanın dava dışı———– şirketine ait olduğunun öğrenildiğini, bahsi geçen makinanın—- tarih —- sayılı finansal kiralama sözleşmesi ile dava dışı —— tarafından — ——————— kiralandığını ve bu nedenle finansal kiralamaya konu makinaların mülkiyetinin hiçbir zaman davalı —— geçmediğini, finansal kiralamaya konu malın mülkiyetinin kiracıya geçmeyip zilyed konumunda bulunan kiracı tarafından sözleşmeye konu malın 3. Kişilere satılmasının mümkün olmadığını bu nedenle müvekkili şirketin 175.000,01 TL bedel karşılığında makinayı tekrar satın almak zorunda kaldıklarını, müvekkil şirket yetkililerince davalı tarafa teslim edilen çeklerin 175.000,01 TL’ye tekabül eden kısmının iadesi talep edildiğini, davalı tarafın çeklerin kendilerinde olmadığını, dava dışı ——- teslim ettiklerini beyan ederek talebi reddettiklerini, dolandırıcılık suçu nedeniyle———Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu, soruşturmanın devam ettiğini açıklanan nedenlerle davalının haksız ve hukuka aykırı eylemleri neticesinde ——— mükerrer olarak makine bedeli olan 175.000,01-TL ödemek zorunda kalan müvekkili davacının davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının her ne kadar makinelerin dava dışı ————– tarafından —- —- kiralandığını ve bu nedenle bu makinelerin müvekkilinin mülkiyetinde olmadığının anlaşıldığını ileri sürmüş ise de davacı firma ——– Yetkilisi —- ile iletişim halinde olduğunu, söz konusu makinaların finansal kiralama yoluyla kiralandığını bildiğini, buna rağmen davacı firma yetkililerinin dava açıp kötü niyetli şekilde kazanç elde etme amacı ile hareket ettiğini, davacının dava açma hakkının bulunmadığını, davanın esastan reddinin gerektiğini, basiretli tacir gibi davranmadığını, iş makinesi satın alırken gerekli dikkat ve özeni göstermeyen davacının dava hakkının bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davacının davasının ve taleplerinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :Dava hukuki niteliği itibariyle, sözleşmesel ilişkiye dayalı olarak verilen çek nedeniyle, ikinci kez ödenmek zorunda kalınacağı iddiası ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemi ile açılan menfi tespit davası olup dava devam ederken çek bedelinin ödenmiş olması nedeniyle istirdat davasına dönüşmüştür.
Dava yazılı yargılama usulüne tabi olup dilekçelerin teatisi tamamlanmış, yöntemine uygun duruşma açılmıştır.Tarafların tacir olması nedeniyle, duruşmada oluşturulan ara kararla tarafların defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılmasına karar verilmiş, belirlenen inceleme gününde davacı tarafın defterlerini hazır ettiği ancak davalı tarafın defter ve kayıtlarını hazır etmediği görülmüştür. Davalı tarafın inceleme gününde defter ve kayıtlarını hazır etmemesi nedeni ile bilirkişi tarafından davacının defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmış ve tanzim edilen rapor dosyaya sunulmuştur. Bilirkişi raporunda, davacı tarafın defterlerinin kendisi lehine delil vasfına haiz olduğu belirtilerek, davacının 02/05/2016 tarihli 1.781.800,00-TL bedelli faturaya istinaden çek ve banka havalesi yoluyla ödeme yaptığı, 03/05/2016 tarihi itibariyle davacının davalıya borcunun bulunmadığı, ——–. tarafından davacıya 148.305,09-TL tutarında—–tarihli efatura düzenlendiği, davacı tarafın —-seri numaralı —— makinası için hem davalıya hem de dava dışı — ————- ödeme yapmak durumunda kaldığını, bu nedenle davacının 175.000,00-TL tutarlı makine için iki kez ödeme yapmak durumunda kaldığı yönünden görüş bildirilmiştir.
Dava konusu çeklerin ibraz edilip edilmediği, ibraz edilmişse bedellerinin ödenip ödenmediği hususu ilgili banka şubesinden sorulmuş, bankalardan gelen yazı cevaplarından davacı tarafından keşide edilerek davacıya verilen ve toplam tutarı 175.000,01-TL’den fazla olan çeklerin bedellerinin çeşitli tarihlerde ödenmiş olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve gelen yazı cevapları bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, davacı ile davalı arasında makine alım satımı hususunda anlaşma yapıldığı, bu anlaşmaya istinaden davacı tarafından anlaşma bedeli olan 1.781.800,00-TL’ye mahsuben farklı tutarlarda ve farklı vadelerde 27 adet çekin davalı tarafa verildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava konusu uyuşmazlık, davacı tarafından davalıdan satın alınan makinelerden bir tanesi olan —-seri no’lu—- makinesine davalının malik olmadığı, davalının bu makineyi finansal kiralama yolu ile dava dışı —–‘den kiralanmış olduğunun anlaşıldığı, davacının makine bedeli olan 175.000,01-TL’yi —- ödemek zorunda kaldığı iddiası ile dava tarihi itibariyle henüz keşide tarihi gelmemiş olan çekler nedeniyle, davacının davalıya 175.000,01-TL’lik kısım kadar borçlu olup olmadığının tespiti hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Dava dışı —— yazılan müzekkereye verilen cevapta,— seri no’lu makinenin —-tarihinde davacıya satıldığının bildirildiği görülmüştür. Dosya kapsamından ve alınan bilirkişi raporundan, davacı tarafından makine bedeli olan 175.000,01-TL’nin dava dışı — ödenmiş olduğu anlaşılmaktadır. İlgili banka şubelerine yazılan müzekkerelere verilen cevaplardan toplam tutarı dava değerinden fazla olan çek bedellerinin dava açıldıktan sonraki tarihlerde ödenmiş olduğu anlaşılmıştır. Davacı taraf vermiş olduğu 04/02/2019 havale tarihli dilekçe ile dava dışı ————– yapmış oldukları ödemeyi dava tarihinden önce 14/10/2016 tarihinde keşide etmiş oldukları ihtarname ile talep ettiklerini, 175.000,00-TL’nin davalıya gönderilen ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 04/11/2016’dan itibaren işleyecek faizi ile birlikte istirdadına karar verilmesini talep etmiştir. Dava tarihi itibariyle, beyan edilen ödeme ——ne zaten yapılmış, mahkememizdeki dava menfi tespit davası olarak açılmış ve çek bedelleri henüz ödenmemiş olduğundan, davacının davalıdan dava tarihi itibariyle istirdadını talep edebileceği bir tutar bulunmamaktadır. Dava, keşide tarihleri dava tarihinden sonraki tarihler olan çekler nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemi ile açılmış menfi tespit davasıdır. Bankaya yazılan müzekkere cevaplarından çek bedellerinin dava açıldıktan sonra ödenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Sözlü yargılama için belirlenen günde tahkikat bitirilerek sözlü yargılama aşamasına geçildikten sonra davacı taraf söz alarak temerrüt faizi taleplerinin olduğunu beyan etmiştir. Daha önce dava konusu çekler nedeni ile ilgili faiz talepleri olmadığı, tahkikatın bitirilmiş olduğu da göz önünde bulundurularak davacının tahkikatın bitirildiğinin tefhiminden sonraki faiz talebi dikkate alınmamış, davacı tarafından ileri keşide tarihli çekler verilerek satın alınan——makine için ———————- 175.000,01-TL ödeme yapılmış olduğu, bu nedenle davacı tarafından davalıya verilen çeklerin 175.000,01-TL’lik kısmı için davacının davalıya borçlu olmadığı anlaşılmış, çek bedellerinin dava açıldıktan sonra çeşitli tarihlerde ödendiği anlaşıldığından davanın kabulüne, 175.000,01-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davanın KABULÜNE, 175.000,01-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 11.954,32-TL harcın 2.988,57 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 8.965,75-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından harç dahil harcanan 3.878,27-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4————– Tarifesindeki esaslara göre belirlenen 16.450,00-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.