Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1264 E. 2023/458 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1264 Esas
KARAR NO : 2023/458

DAVA : Sigorta (Yangın Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/11/2016

DAVA : İtirazın İptali (Sigorta Tazminatı)
DAVA TARİHİ : 21/06/2017
KARAR TARİHİ : 31/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Yangın Sigortası Kaynaklı Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … tarafından davaya konu hasarında dahil olduğu —–no.lu İşyeri Paket Sigorta Poliçesi ve hasarlardan kaynaklanan iş durma bebiyle uğranılan kâr kaybını tazmini için ise——no.lu Kâr Kaybı Sigorta Poliçesinin tanzim edildiğini, davacının gerek mali kayıtları gerekse poliçede teminat altına alınan riziko adresindeki makine, demirbaş, teçhizat ve emtia fiziki olarak incelendiğini ve 10.08.2015 tarih ve —— sayılı “Ön Ekspertiz” raporuna itiraz edilmemesi sonrası kesinleşerek, ek teminatlar ile birlikte 4.793.200,00 TL sigorta bedeli ile teminat altına alındığını, ayrıca yangın poliçesinde belirtilen rizikoların herhangi birinin gerçekleşmesi halinde sigortalının uğrayacağı faaliyetin kısmen ve/veya tamamen durması ile uğrayacağı kâr kaybı teminatının da azami 100.000,00 TL teminat ile “kâr kaybı sigorta poliçesinin tanzim edildiğini, sigortalının riziko adresinde 26.09.2015 tarihinde yaşanan yangın rizikosu sonrası taraflar arasında hasarın meydana geliş şekli ile ilgili herhangi bir uyuşmazlık yaşanmadığını, hasar ihbarının 28.09.2015 tarihinde davalı … şirketine yapıldığını, hasarın tespiti için davalı şirkete talep edilen tüm belgelerin sunulduğunu, ——tarafından 29.09.2015 tarihinde hasar ve zarar değerlendirilmesi yapıldığını ve yangın nedeni ile sigortalı kıymetlerin çok ağır hasara uğradığının tespit edildiğini, ——no-lu iş yeri paket sigorta poliçesinin 13.11.2015 tarihinde ekspertiz firması tarafından düzenlendiğini, henüz eksper raporu tamamlanmadan ve gerçek zarar tespit edilmeden davalı … şirketinin 1.570,000,00 TL’lik mutabakat belgesini davacı firmanın içinde bulunduğu zor durumdan – faydalanarak – imzaladığını, davalı firmanın imzalanmış olan bu belge sonrası 1.548,564,33 TL hasar bedeli ödediğini, emtia hasarı olarak 818.036,42 TL (9618 KDV dahil) hesaplandığını, tam hasar olduğundan poliçe hasar bedeli 500.000,00 TL 94 10 muafiyet düşülerek 450.000,00 TL KDV hariç olarak ödendiğini, davalı taraftan ödenmemiş olan KDV bedelinin de tazmini için Yargıtay —– Hukuk Dairesinin —–. 20.06.2011 günlü kararındaki hükmü gereği özetle; “davacının zayi olan mal yerine koyacağı malın KDV’sini ödemek zorunda bulunmasına göre, zarar sebebiyle yerine koyacağı malların bedeline KDV’nin de ilave edilmesi gerekir” denildiğini, davalı firmadan talep edildiğini, 26.09.2015 tarihinde yaşanan yangın nedeni ile poliçe kapsamı dahilinde makine ve demirbaş hasarının KDV dahil 2.731.296,50 TL olduğunu, Komşuluk ve Kiracı Mali Mesuliyet, Enkaz Kaldırma, Dekorasyon için ek olarak alınan teminatlar kapsamında ise komşulara ve binaya yangın sebebi ile verdikleri zararın 78.241,00 TL olduğunu, bu bedelin —– ile anlaşılarak yaptırıldığını, toplam yangın ve ek teminatlar ile ilgili toplam zararlarının 3.158.203,70 TL (KDV Dahil) olduğunu, —–no.lu Kâr Kaybı Sigorta Poliçesinin davalı … tarafından azami 100.000,00 TL teminat ile sigortalandığını, —— tarafından hazırlanan 16.10.2015 tarihli raporda davacı firmanın 2014 yılı brüt satış karının 224.983,71 TL, 2015 yılı brüt satış karının 1.216.188,39 TL olduğunu, hesaplanan brüt karın poliçe bedelinden yüksek olması nedeni ile teminat limiti tutarı olan 100.000,00 TL’nin de davalı firma tarafından ödenmesinin talep edildiğini, 26.09.2015 tarihinde meydana gelen yangın nedeni ile 28.09.2015 tarihinde ihbar edildiği ve 04.11.2015 tarihinde mutabakat imzalandığını, ödenmeyen toplam kâr kaybı ve KDV dahil 3.258.203,70 TL tazminatın temerrüt tarihinin 04.11.2015 olarak kabulü ile ticari faizi ile birlikte tahsili için bilirkişi marifeti ile hesaplanacak nihai tazminat tutarı için fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL”nin ödenmesine karar verilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firmanın sigortalı unvanı ile İşyeri Paket ve Kar Kaybı Sigorta Poliçelerinin davalı firma tarafından tanzim edildiğini, 1.570.000,00 TL kar kaybı hariç taraflar arasında mutabakat yapıldığını ve dava konusu olay nedeni ile bundan sonra sigortalının herhangi bir talep ve iddialarının olmayacağını,——bu hasar nedeni ile tüm istemleri şamil olacak şekilde iskat hak edeceklerini, hiçbir etki altında kalmaksızın serbest rıza ve muvafakatleri ile kabul, beyan ve taahhüt ettiklerine dair 04.11.2015 tarihli yangın hasarı taahhütnamesi alınarak ve mutabık kalınan toplam hasar miktarı 1.584.964,33 TL’nin 05.11.2015 tarihinde 100.000,00 TL, 02.12.2015 tarihinde 570.000,00-TL, 17.12.2015 tarihinde 350.000,00-TL, 17.12.2015 tarihinde 150.000,00-TL, 12.01.2016 tarihinde 139.884,000-TL, 12.01.2016 tarihinde 61.805,33 TL ve 176.875,000 TL, 05.05.2016 tarihinde 36.400,00 TL olmak üzere toplam 1.5S84.964,33 TL zararın işyeri paket poliçesi teminatından tazmin edildiğini, ayrıca 03.05.2016 tarihli ibraname, mutabakat name ve tazminat makbuzu ile mutabık kalınan 4.955,68 TL’nin 05.05.2016 tarihinde kar kaybı sigorta poliçesi teminatından ödendiğini, Davacı sigortalıdan İşyeri Paket Poliçesine ilişkin olarak—– no.lu açılan hasar dosyasından yapılan ödemelere ilişkin; 04.11.2015 tarihli 100.000,00 TL bedelli, 04.12.2015 tarihli 570.000,00 TL bedelli, 17.12.2015 tarihli 500.000,00 TL bedelli yangın hasarı Avans Makbuzu ve İbranamesi ve 04.01.2016 tarihli 400.000,00 TL bedelli toplam 1.570.000,00 TL Yangın Hasarı tazminat Makbuzu ve İbranamesi ile KDV’ye ilişkin 03.0S.2016 tarihli 14.965,00 TL bedelli Yangın hasarı Ek tazminat Makbuzu ve İbranamesi, Kar Kaybı Poliçesine ilişkin olarak —— no.lu hasar dosyasından yapılan ödemeye ilişkin 03.05.2016 tarihli 4.955,68 TL bedelli ibraname, mutabakat name ve tazminat makbuzu alındığını, davacı sigortalı tarafından kaşelenip imzaya yetkili şirket yetkilileri tarafından imzalanan söz konusu ibraname ve muvafakat namelerde, 26.09.2015 tarihinde meydana gelen yangın olayı sebebiyle —–ile mutabık oldukları ve bu meblağları tamamen tahsil etmeleri ile—— kat’i suretle ibra ettikleri, ödeme nedeniyle işbu poliçe ile ilgili tüm istemleri şamil olacak şekilde iskat-I hak eyledikleri, serbest rıza ve muvafakatleri ile hiçbir etki altında kalmaksızın imzalamış oldukları ibranameler ile 25.09.2015 tarihli yangın olayı sebebiyle 3. Şahıslara karşı haiz olduğu her türlü dava ve talep haklarının ——- devir ve temlik ettiklerini kabul, beyan ve taahhüt ettiklerini, İşbu ödenen tazminat bedelleri ile emtia, makine, demirbaş, mali mesuliyet ve iş durması hasarlarının tamamen ödendiğini, kar kaybı talebinin mesnetsiz olduğunu ve davacı yanın sigortayı haksız kazanç aracı olarak kullanmaya çalıştığını ifade ederek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.

Birleşen dosyada davacı vekili dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalı şirket ile işyeri sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan ——kiracısı olduğu iş yerinde meydana gelen 26/09/2015 tarihli yangın nedeniyle binada hasar meydana geldiği, meydana gelen zararın ödenmediğini, ödeme yapılmaması üzerine ihtarname gönderildiği, buna rağmen ödeme yapılmadığı davalı şirket hakkında —–.İcra Müdürlüğünün ——.sayılı dosyasıyla takip başlatıldığı, davalı tarafından borca itiraz edildiğinden bahisle borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; aynı hukuki olay nedeniyle—–.ATM’nin —–Esasına kayıtlı dava ile mahkememiz dosyasının birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE :
Asıl Dava, yangın sigortası sebebiyle bakiye hasar tazmini için açılan tazminat davası ile, birleşen dava zarar gören üçüncü kişinin dorudan sigortacıya yönelttiği tazminat istemli icra takibine itirazın iptali davasıdır.Öncelikle birleşen davada davacı ——, davacının işyeri komşusu olup; davacı ile davalı arasındaki sigorta sözleşmesi sebebiyle kendi hasarının kendisine ödenmesini talep etmiştir. Davalı … bu hasar tazminatının davacının da rızası alınarak sigortalıya —– ödendiğini ileri sürmüş; davacı muvafakatteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmüştür. Sigorta sözleşmesi mal sigortasının bir türü olup, üçüncü kişi yararına yapılmış değildir. Sigortalı lehdar bildirmemiş, kendisinin yangın rizikosu sebebiyle komşularına olan sorumluluğunu de ek olarak teminat altına aldırmıştır. Bu bakımdan sigortacının sigortalıya ödeme yapması doğru olup; birleşen dosya davacısının bir zarar iddiası varsa bunu —— şirketine yöneltebileceği açıktır. Ne var ki, yargılama sırasında davacı davayı iki kez takipsiz bırakmıştır. Miktar itibariyle basit usule tabi davada ikinci kez takipsiz bırakılan davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
Asıl davada, davacı ile davalı … arasında 05/08/2015-2016 vadeli, 3.580.000 TL limitli —– nolu işyeri paket sigorta poliçesi ve 100.000 TL limitli —— nolu kar kaybı sigortası sigorta poliçesi düzenlendiği, davacının işyerinde elektrik tesisatından kaynaklı olarak 26/09/2015 tarihinde yangın çıktığı ve işyerinin (makine demirbaşların, binanın, emtianın) hasar aldığı her iki tarafın da kabulündedir.

Davacı ile davalı arasında 04/11/2015 tarihinde 1.570.000 TL tutar üzerinden mutabakat yapılmıştır. Davacı bu mutabakatın hasarın tümünü kapsamadığını, müzayaka halinde kalarak taahhütnameyi imzalamak zorunda kaldıklarını, gerçekte KDV dahil zararlarının 3.228.564,96 TL olduğunu belirterek şimdilik 10.000 TL nin tahsilini talep etmiştir. Davalı … ise mutabakat yapıldığını, buna göre ödeme yapıldığını, 04/11/2015 tarihli yangı hasarı taahhütnamesinin üzerinden 8 ay geçtiğini, davacının zorda kaldığı bir durumun olmadığını belan etmiştir.
Davacı, taahhütnameye el ile “Fazlaya ilişkin KDV vs.. alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla ibra ederiz” yazdıklarını ileri sürmüş ve buna ilişkin bir fotokopi sunmuştur.——sigorta şirketinden istenmişse de gönderilen suretleri ile hasar dosyası içinde yer alan suretlerin fotokopi olduğu, davacının haklarını saklı tuttuğuna dair bi ihtiraz kaydın olmadığı asılların sunulamadığı görülmüş; davacının fazlaya ilişikin haklarını saklı tuttuğu kabul edilmiş, esasa geçilmiştir.
Bir mali müşavir, bir makine mühendisi bir sigorta uzmanı bilirkişiden oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti 04/07/2018 tarihli raporunda davacının toplam zararına göre halen karşılanmayan 867.111,87 TL zararının olduğunu mütalaa etmiştir.Bu rapora karşı davalı … 07/09/2018 tarihli dilekçesinde itirazlarını sunmuş; bu itirazlar haklı görülmüş, ek rapor alınmasına karar verilmiştir.Bilirkişi heyeti 12/07/2019 tarihli ek raporda, davacının 75. 731,36 TL dana zararı olduğunu belirtmiştir.Bu rapora da davacı 09/09/2019 tarihli beyan dilekçesi le itiraz etmiş, yeni bir heyetten rapor alınmasına karar verilmiştir.
Yeni bilirkişi heyeti 28/05/2020 tarihli raporda, davacının bakiye tazminat talep edemeyeceğini belirtmiştir.
Davacı vekili, 07/07/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini ilk raporda belirtilen 867.111,87 TL ye çıkarmış; davalı … vekili de TTK nun 1420 maddesine göre 2 ve 6 yıllık zamanaşımı sürelerine işaret ederek 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu ileri sürmüştür.
Esasen tüm bilirkişi raporları irdelendiğinde ilk ve ikinci heyet arasındaki farkın makine ve demirbaş kalemlerine ilişkin olduğu, ihtilafın özellikle iki adet enjeksiyon makinasında toplandığı anlaşılmaktadır. İlk heyet iki tane enjeksiyon makinasının onarımı için 180.540 TL onarım bedeli olduğunu kabul etmiş; ikinci heyet ise bu iki makinanın pert total sayılması konusunda tarafların mutabık kaldıklarını bu nedenle de sovtaj bedelinin düşülmesi ile pert fiyatının ödendiğini, onarım istenemeyeceğini belirtmiştir.Davacının KDV alacağını ve fazlaya ilişkin alacağın talep edebilmesi için mutabakatın üstünde zararı olduğunu ispatlaması, buna ilişkin yansıtma faturalarını ibraz etmesi ve bu faturaların da zarar için kadri maruf bulunması gerekir. Somut olayda davacının zararına dayanak yaptığı faturaların düzeltme kaydıyla BA formundan çıkarıldığı ilk heyet tarafından ek raporda ayrıntılı şekilde açıklanmış, ikinci heyet tarafından da işaret edilmiştir. Her ne kadar davacı vekili, bu işlemlerin vergi mahkemelerince iptal edilen kod sistemi denen bir uygulama sebebiyle olduğunu, faturaların vergi indiriminden çıkarıldığını, ba düzeltim formunun bu sebeple verildiğini, gerçek bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu ileri sürmüşse de; bu iki makinanın pert sayılması gerektiğine dair taraflar mutabakat yapmıştır. Davacının ihtirazi kaydı, fazlaya ilişkin alacaklar, KDV alacakları içindir. Bu şerh, pert total sayılan bir makinanın onarımı için düzenlenen faturanın istenebilmesine imkan sağlamaz. Bu sebeple ikinci bilirkişi heyetindeki tespit ve değerlendirme yerindedir. Pert total olan mal için yeni ürün bedeli ödendiğinden, KDV ödemesi yapılması söz konusu olamaz. Onarıma tabi tutulan mallar içinse davacının hasar tazimin talep edebilmesi için davalıya ibraz edilmiş usulüne uygun bir yansıtma faturası olması gerekir. Bu sebeple ikinci heyetten alınan rapordaki davacının kendisine ödenen tutardan daha yüksek bir miktar zararı olduğunu ispatlayamadığına dair tespit ve değerlendirmeler, mahkememizce de benimsenmiş, rapor usul ve yasaya uygun görülmüş; ilk heyetin ek raporunda yapılan fatura değerlendirmeleri ile (enjeksiyon makinaları için olanlar hariç) uyumlu görülmüş ve davanın reddine karar verilmiştir. (Dava tarihi itibariyle kısmi dava açıldığı, 10.000 TL talep edildiği, 07/07/2022 tarihinde ıslah ile talep 867.111 TL ye çıkarıldığı, davalının zamanaşımı itirazı TTK nun 1420 maddesine göre doğru ise de; talebin tümü ispatlanamadığından reddedilmiş olup, ayrıca zamanaşımı sebebiyle reddi gereken kısma girilmemiştir. Maddi tazminat istemli davanın tümden reddi ile davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.)

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davacısı ——olan asıl davanın ispatlamadığından esastan REDDİNE;
1-Alınması gerekli 179,90-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 14.810,78-TL peşin harcın mahsubu ile kalan 14.630,88-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan 1.200,00-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine
4- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
5- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B-Davacısı … olan birleşen —– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– Karar sayılı davanın, 30/06/2022 tarihi itibariyle ikinci kez takipsiz bırakılarak HMK nun 320/son uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA;
1-Alınması gerekli 179,90-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 523,00-TL peşin harcın mahsubu ile kalan 343,10-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
5- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere asıl dava davacısı —-ile davalı ——-vekilinin yüzüne karşı, birleşen dosya davacısının yokluğunda karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.