Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1244 E. 2020/592 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1244 Esas
KARAR NO : 2020/592
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2016
KARAR TARİHİ : 22/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin taraflar arasında kurulan sözleşme gereğince teslim etmeyi taahhüt ettiği—— isimli ürünü teslim etmeyerek sözleşmeye aykırı davrandığını, müvekkili şirketin davalıdan —– isimli ürünü ve bu ürüne ait —- bakımını —- tarih ve —— numaralı fatura ile ——– karşılığında satın aldığını, bununla birlikte adı geçen ürünün — yılı bakımı için — tarih ve — numaralı fatura karşılığında ——- yılı bakımı için —— numaralı fatura karşılığında —— ücret ödendiğini, müvekkili tarafından tüm yükümlülüklerin yerine getirildiğini, davalının faturaya konu ürünü müvekkiline teslim edilmediğini, ürünün teslim edilmesi için davalıya gerek telefonla gerekse ——— defalarca talepte bulunulmuşsa da hiçbir sonuç alınamadığını, ——Noterliğinin ——— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ödenen her bir faturanın tarihinden itibaren işleyecek ticari faizleriyle birlikte iadesinin talep edildiğini, davalının ———– yevmiye numaralı ihtarnamesinde ürünün internet ortamında indirilmesinin sağlandığını ve ürünün kullanıldığını, ürünün kullanılmasında herhangi bir teknik sorun yaşanmadığını belirterek talepleri reddettiğini ileri sürerek davalı şirketin müvekkil tarafından ücreti ve sonrasında yıllık bakım ücretleri ödenmiş olmasına rağmen———— isimli ürünü teslim etmemesi nedeniyle BK. m. 125 uyarınca sözleşmeden dönülerek, sözleşme bedeli olarak ödenen —— ticari faizi ile birlikte müvekkiline iadesi ile taraflar arasındaki sözleşmenin hükümsüz kalması nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu belirsiz alacak niteliğindeki (şimdilik) ——zararın giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edildiği ancak cevap vermediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince, davalı tarafça davacıya teslimi gereken ——– seri numaralı faturalara konu ——— isimli ürünün teslim edilmediği iddiasıyla ödenen ——– bedel ile sözleşmeden dönme sebebiyle davacının uğramış olduğu zararın tahsili istemli alacak davasıdır.
Davacı tarafça davalı tarafa dava açılmadan önce ihtarname tebliğ edildiği, dava konusu bakım ücretlerinin iadesinin istenildiği, davalı tarafça cevabi ihtarnamede ürünlerin internet ortamında indirilmesinin sağlandığı, bakım sözleşmesinden doğan tüm taleplerin eksiksiz yerine getirildiği beyan edilmiştir.
Uyuşmazlığın tacirler arasında olması nedeniyle Mahkememizce ticari defterlerin incelenmesi için taraflara gün verilmiş, belirlenen gün ve saatte davacının ticari defter ve kayıtlarını sunduğu, davalı tarafın defter ve belgelerini ibraz etmediği anlaşılmıştır. Mahkememizce re’sen seçilen mali müşavir bilirkişinin ——– tarihli raporunda özetle; “Davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, davalı tarafından davacı adına düzenlenmiş olduğu faturaların davacı ticari defterlerinde kayıt olduğu ve fatura tutarlarının davacı tarafından davalıya tamamının ödenmiş olduğu ve hesabın sıfırlanmış olduğunu, davalı şirketin inceleme gün ve saatinde ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediğinden davalıya ait ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılamadığını, davacının tarafından davalıdan teslim alınmadığını belirtilen ürünlerin toplam tutarının ——- iadesini talep ettiği, ürünlerin teslim edilmediği konusunun mesleki bilgilerinin dışında olduğundan değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde raporunu Mahkememize sunmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş taraflar rapora karşı beyanlarını sunmuştur. Davacı taraf — tarihli dilekçesi ile talep sonucunda maddi hata bulunduğunu bildirerek ödenen bedele ilişkin talebinin ———olarak dikkate alınmasını istemiştir. Mahkememizce dava dilekçesi incelendiğinde teslim edilmediği iddia edilen ürünlerin fatura miktarlarının toplam değerinin ——– olduğu hesaplanmış ve davacının dilekçesinde maddi hata olduğu yönündeki beyanı kabul edilerek eksik harcı tamamlaması için süre verilmiş, davacı tarafça —- tarihinde eksik harcın tamamlandığı anlaşılmıştır. Bu nedenle dava konusu uyuşmazlıkta dava değeri toplamda ——–
Davacı tarafın faturaya konu ürünün teslim edilmediğine ilişkin iddiaları kapsamında teknik bilirkişi incelemesi yapılması yönünde ara karar kurulmuş ve dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişinin —- tarihli raporunda özetle: “Taraflar arasında çekişme konusu olan ——–isimli ürünün teslim edilip edilmemesi olduğunu, ———– tarafından üretilen ürünün yazılım olduğu, bu yazılımın kaynak tarafından üretilen içeriğe aynı anda çok sayıda kullanıcının kesintisiz erişimini, bütünleşik olarak çalıştığı server üzerinde kaynak içeriği kapasitesinin yettiği kadar çoğaltarak sağlayan bir yazılım olduğunu, bu yazılımın internet üzerinden indirilip kurulabildiği, lisans bilgisinin girilmesinden sonra bütün işlevleriyle kullanılabilir hale geldiği, dava dosyasında ilgili yazılımın davacı tarafın bilgisayarları veya sistemlerine kurulmadığını gösteren bir belge bulunmadığını, yine davacı tarafça bu yazılımın sistemlerine kazandıracağı işlevlerin yazılım kurulmadığı için kullanılamadığını gösteren bir bilgi veya belge olmadığını, davacının teslim edilmediğini iddia ettiği bir ürünün — yıl boyunca bakım ücretlerini ödemiş olmasının öne sürdüğü iddiası ile çelişen en temel unsur olduğunu, davacı tarafın anlaşmazlık konusu ———- isimli ürünün kendisine teslim edilmediği yönündeki iddiasını ispatlayacak herhangi bir bilgi belgeyi sunamamış olmasının yanı sıra, davalı ——- ürünün internetten indirilerek kurulup kullanılmasının sağlandığı yönündeki savunmasının ilgili yazılımın kurulumu ve kullanımı ile ilgili doğru bir bilgi olduğunun görülmesi sebepleriyle, kendisine teslim edilmediğini iddia ettiği bir ürüne ilişkin —- yıl boyunca ödeme yapan davacı——– ilgili dönemlerde ödemiş oludğu ürün bedeli ve bakım ücretlerini davalı ——– talep edemeyeceğine görüş ve kanaatine varılmıştır” içeriğini haizdir. Mahkememizce bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı taraf beyan ve itirazlarını sunmuş ancak aşağıda açıklanan sebeplerle davacının rapora itirazlarının ve davanın reddi gerekmiştir.
İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Bilindiği gibi kural olarak mal/hizmet teslimini ispat edecek taraf, malı/hizmeti teslimle yükümlü olan ve alacağın tahsilini isteyen hizmet verendedir. Eldeki davada ise; hizmetin teslim alınmadığını iddia eden davacı taraf dava konusu faturaların bedellerini davalıya ödemiş ve faturaların tamamını defterlerine kaydetmiştir. Bu nedenle karine olarak; davalı tarafın dava konusu hizmeti/ürünleri teslim ettiği ve bakımların sağlandığı anlaşılmakla eldeki davada ispat yükümlülüğü yer değiştirerek davacıya geçmiştir. Davacı vekilince dava konusu uyuşmazlıkta ispat yükünün davalı tarafta olduğu ileri sürülmüş ise de; yukarıda bahsedildiği gibi faturalar davacı yan defterlerinde kayıtlı olup, basiretli bir tacir gibi davranma sorumluluğu olan davacının teslim almadığı mal ve hizmet faturalarını kendi ticari defterlerine işlemeyeceği ve ödemeyeceği gözetildiğinde davacının iddiaları Mahkememizce kabul görülmemiştir. Mahkememizce alınan teknik bilirkişi raporunu hazırlayan bilirkişi internet ve multimedya, donanım, haberleşme ve kablosuz ağlar gibi bir çok alanda ve dava konusu uyuşmazlıkta uzman olduğundan davacının rapora bu hususta itirazları da yerinde görülmemiştir. Hazırlanan bilirkişi raporunda davacının kendisine teslim edilmediğini öne sürdüğü yazılımın sistemlerine kurulmadığını gösteren bir bilgi ve belgeyi dosyaya sunmaması sebebiyle iddiasını ispatlayamadığı hususunda görüş bildirildiği anlaşılmıştır. Yine bir bilgisayara hangi tarihlerde hangi yazılımların kurulduğunun ilgili bilgisayarın hard diski incelenerek anlaşılabileceği belirtilmiştir. Davacı tarafça dosyaya bilgisayar kayıtları sunulmadığı gibi bu yönde bir delile de dayanılmamıştır. Öte yandan davaya konu faturalar —–yıllarına ait olup, dava —- yılında açılmıştır. Basiretli bir tacir gibi olması gereken davacının, sözleşme ilişkisi kurduğu taraftan mal/hizmet almadığı halde faturaları defterlerine kaydedip aradan geçen üç yıl boyunca iade faturası düzenlemeyip sözleşmesel ilişkiyi devam ettirecek şekilde her yıl yeniden anlaşma sağlayıp ödemelerini yapmaya devam etmesi ve aradan geçen üç yıl sonunda hizmet almadığını iddia etmesi ticari hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu nedenle tüm dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporları uyarınca davacı iddiasını ispatlayamadığından davalının faturalara konu hizmeti davacıya eksiksiz teslim ettiği kanaatine varılmış ve davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın dayanak yaptığı, lisans hakkını devrettiği dava dışı şirket ile davalı arasında görülmekte olan ——— Sayılı dosyası incelendiğinde; alınan teknik raporda Mahkememiz dosyasında bulunan iddiaların da değerlendirildiği, Davacı şirketin —- yılında yazılımı satın alması, — yıllarında ilgili yazılımın abonelik ücretlerini ödemesi ve aynı yazılımı kullanmak için—– yılında başka şirketi üzerinden tekrar sözleşme yapılmasının aynı hizmeti ve yazılımı kullanmak istemesinden kaynaklı olduğunun tespit edildiği, ancak anılan bilirkişi raporunda eldeki davadan farklı olarak — yılında davalının dava dışı şirketle sözleşme yapmasına rağmen dosyada bulunan mail yazışmaları dikkate alındığında lisans oluşturulamadığı, davalı şirketin ——- olmadığından yetkili olmadığı ya da davacı şirketi yeni distribütöre yönlendirmediği ve yetkisizliği yüzünden yazılım lisans ve tedariki konusunda herhangi bir işlem yapamayacağının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Mahkememiz dosyasına bu yönde, lisans oluşturulamaması gibi taraflar arasında geçen mail yazışmaları, başkaca yazışmalar da yansımamıştır. Nitekim ———- Sayılı dosyasına konu yapılan sözleşme —tarihli olup davalının —– yılında davacı yana gönderdiği ihtarname içeriğinden — sözleşmesinin sonlandığı anlaşılmakta, eldeki davanın ise çok daha önce kurulan sözleşmeleri kapsamakla davalının dava konusu hizmeti teslim ettiği kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, davanın taraflar arasında yapılan sözleşme gereğince, davalı tarafça davacıya teslimi gereken —- seri numaralı faturalara konu ——— isimli ürünün teslim edilmediği iddiasıyla ödenen —— bedel ile sözleşmeden dönme sebebiyle davacının uğramış olduğu zararın tahsili istemli alacak davası olduğu, davacının incelenen defter ve kayıtlarına göre üç faturayı da defterlerine kaydedip bedelini davalı yana ödediği, bu nedenle mal/hizmet teslim edilmediğini ispat yükünün davacıda olduğu anlaşılmış, davacı tarafın davalı yanla ———— yılına ait hizmeti almadığı halde sözleşme ilişkisi kurmaya devam etmesinin, hizmet bedellerini ödemesinin ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğu kanaatine varılmış, basiretli bir tacir gibi davranması gereken davacının iddiasını ispatlayamadığı anlaşıldığından bilirkişi raporları uyarınca davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 737,13-TL harç ile 30,73-TL tamamlama harcının toplamı olan 767,86-TL’nin mahsubu ile artan 713,46-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 6.645,26-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 22/09/2020