Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1223 Esas
KARAR NO : 2019/655
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2016
KARAR TARİHİ : 18/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin 22/09/2016 tarihli fatura nedeniyle davalı şirketten toplam 16.520,00-TL alacaklı olduğunu, borçlunun ödemeden imtina etmesi ile İstanbul Anadolu—-. İcra Müdürlüğü’nün 2016/19582 E sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, borçlu şirkete gönderilen 22/09/2016 tarihli faturanın kabul edildiğini, yasal süresi içinde bir itirazda bulunulmadığını açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğünün 2016/19582 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmi iptali ile takibin asıl alacak faizi ve takip harç ve masrafları ve ferileri yönünden devamına, davalının haksız ve kötüniyetli itirazı nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, davalı vekili 18/06/2019 tarihli duruşmada davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından faturaya dayalı olarak davalı aleyhine İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün 2016/19582 E sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde, toplam 18.620,00-TL tutarındaki ilamsız icra takibine davalı borçlunun itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın 16.520,00-TL’lik kısım için takibe yapılan itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Tarafların tacir olması nedeniyle, duruşmada oluşturulan ara kararla tarafların defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılmasına karar verilmiş, belirlenen inceleme gününde davacı tarafın defterlerini hazır ettiği ancak davalı tarafın kendisine çıkarılan muhtıraya rağmen defter ve kayıtlarını hazır etmediği, defterlerinin zayi olduğu iddiası ile İstanbul Anadolu —- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/211 E. Sayılı dosyası ile zayi belgesi verilmesi davası açtığı görülmüştür. Davalı tarafın inceleme gününde defter ve kayıtlarını hazır etmemesi nedeni ile bilirkişi tarafından davacının defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmış ve tanzim edilen 18/10/2017 tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Bilirkişi raporunda, davacı tarafın envanter defterlerini ibraz etmemiş olduğundan defterlerinin kendisi lehine delil vasfına haiz olmadığı belirtilerek, davacı tarafın defterlerine göre davacı tarafın davalıdan takip tarihi itibariyle 16.520,00-TL alacklı olduğu, faturanın teslim alan bölümünde 27/04/2016 tarihi ve soyadı okunamayan —- isminin yer aldığı ve imzanın bulunduğu, davalı tarafın defterlerinin incelenemediğini belirtilmiştir.
Davalı tarafın kayıtlı olduğu —Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye verilen cevabın ve eklerinin incelenmesinde, davaya konu faturanın KDV’siz 14.000,00-TL olarak davalı tarafın 2016 Yılı— formunda yer aldığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasında ticari ilişki olduğu, davalının kayıtlı olduğu — yazılan müzekkereye verilen cevapta davalının ilgili fatura dönemi olan 2016 yılı BA formalarının incelenmesinde, davacı tarafından tanzim edilen dava konusu 20/04/2016 tarihli 16.520,00-TL (KDV dahil) bedelli faturanın davalı tarafından vergi dairesine bildirilmiş olduğu ve bu durumun yerleşik hale gelmiş Yargıtay İçtihatlarında da belirtildiği üzere (Yargıtay —. Hukuk Dairesi’nin 2016/19496 E., 2018/4565 K. Sayılı 27/09/2018 tarihli kararı, Yargıtay — Hukuk Dairesi’nin 2017/5093 E., 2018/2596 K. Sayılı 09/05/2018 tarihli kararı), fatura konusu malın davalı tarafa teslimine karine teşkil edeceği, davalı tarafın bu karineyi çürütecek herhangi bir delil sunmadığı, yine benzer bir durumda davacının defterlerinin lehine delil vasıfına haiz olmasa dahi dava konusu faturaların BA formlarında yer alması nedeniyle davanın kabulüne dair verilen kararın Yargıtay— Hukuk Dairesi’nin 2015/7036 E., 2015/12084 K. Sayılı dosyası ile yapılan temyiz incelemesi neticesinde onanmasına karar verildiği hususu birlikte değerlendirildiğinde, her ne kadar davalı tarafından defterlerinin zayi olduğu iddiası ile zayi belgesi verilmesi davası açılmış olsa da, dava konusu faturanın davalı tarafından Vergi Dairesine bildirildiği anlaşıldığından ve yapılan yargılamada davalı tarafından ödeme yapıldığı iddiası ileri sürülmediğinden davacının takip tarihi itibari ile davalıdan 16.520,00-TL alacaklı olduğu sonucuna varılmış, takibin 16.520,00-TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte devamına karar verilmiş, davalının takibe yapmış olduğu itirazın haksız olduğu anlaşıldığından ve alacak likit olduğundan, davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE, İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün 2016/19582 E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 16.520,00-TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca işleyecek avans faizi ile birlikte devamına,
2-Kabul edilen tutar olan 16.520,00-TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.128,48-TL harçtan peşin alınan 189,03-TL harcın mahsubu ile bakiye 939,45-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından harç dahil harcanan 967,73-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5—- Tarifesindeki esaslara göre hesaplanan 2.725,00-TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.