Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1144 E. 2019/1303 K. 04.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1144 Esas
KARAR NO : 2019/1303

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/10/2016
KARAR TARİHİ : 04/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi ———-davalılardan —– eğitmenliğinde, sahibi ve sorumluluğunda olduğu davalılardan ———– dalış eğitimi aldığını, dalış eğitiminin uygulamasını davalılardan …’nün sorumluluğunda ve eğitmenliğinde yapıldığını, ——- trihlerinde yapılacak eğitim dalışları için davalı …’nin sahibi olduğu ——- isimli teknenin kiralandığını, Davalı …’ın teknenin ve dalış merkezinin eğitmeni ve aynı zamanda gemicisi olarak yapılacak eğitim dalışının tüm işlemlerinden sorumlu olduğunu, davalı … şirketinin ise —– sigortacısı olduğunu, müvekkillerinin murisinin —– tarihinde davalı eğitmen —- nezaretindeki eğitim dalışında hayatını kaybettiğini, ——- Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından davalı …, … ve … hakkında ölüme sebebiylet vermekten dava açıldığını, davalıların bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermekten mahkum olduğunu, müvekkillerden ———- ise oğlu olduğunu, murisin müvekkillerinin geçimini sağlamakta olduğunu, müvekkillerinin destekten yoksun kaldığını belirterek 500 TL defin masrafı, her bir müvekkili için 1000’er TL destekten yoksun kalma tazminatı ile toplamda 2.500TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, her bir müvekkili için 250.000,00TL olmak üzere toplam 500.000,00TL manevi zararın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … dışındaki tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu tazminat talebinde müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limitleriyle sınırlı olduğunu, ayrıca poliçede manevi tazminat talebini karşılar bir teminatın olmadığını, müvekkkile hasar ile ilgili süresi içinde bir bildirim yapılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine beyanları kabul etmediğini, dava konusu kaza nedeniyle kesinleşmiş bir mahkeme kararının bulunmadığını, müvekkilinin dalış merkezleri arasındaki sözleşmenin tarafı olmadığını, müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin tazminattan sorumlu tutulamayacağını, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemelerin Ankara mahkemelerinin olduğunu, Fethiye ——. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/666 E. Sayılı dosyasının sonucunun beklenmesinin gerektğini manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar … ve ———–usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap, beyan veya delil sunmamıştır,
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, ölen desteğin eşi ve çocuğu tarafından talep edilen maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Dosya incelendiğinde, dalış sırasında vefat eden—— eşi ve çocuğu taarfından dalış merkezi eğitmenine, rehberine, dalış merkezinin sahibine, dalış faaliyetini düzenleyen şirkete ve şirketin sigortacısına karşı destekten yoksun kalma nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır. Mahkememizce yapılan yargılamada bir kusur bir aktüer uzmandan alınan 25/04/2019 tarihli raporuna göre davalılardan … 4/8, … 1/8, … 1/8, vefat eden destek ise 2/8 oranında kusurlu bulunmuş, buna göre de destek zararı hesaplanmıştır.
Fethiye —–. Asliye Ceza Mahkemesinin —–sayılı kararının Yargıtay —– incelemesinden geçerek — tarihihde kesinleştiği anlaşılmıştır.—-yargılamasında …, …, … TÇK.nun 85/1,22/3,62 maddeleri gereğince ayrı ayrı 3 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum edilmişlerdir.
Ankara —-. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/303 E sayılı dosyasında ise ölen desteğin anne ve babası tarafından alış merkezi eğitmenine, rehberine, dalış merkezinin sahibine karşı manevi tazminat talepli dava açılmıştır. Bu dosyada , 14.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda, “… ve —– dalışlarına engel olmadıklarından dolayı … ve … tali kusurlu, vefat eden ——— asli kusurlu” bulunmuş olup, davanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır.
Görev dava şartı olup Mahkemece her aşamada re’sen nazara alınması gerektiğinden öncelikle Mahkememizin görevli olup olmadığını öncelikle tartışmak gerekmiştir. Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 73.maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83.maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenlenme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
——— arasında yapılan “Üçüncü şahıs mali mesuliyet sigorta poliçesi” düzenlendiği , bu poliçeye göre maddi zararlar için kaza başına 3.000, şahıs bedeni zararları için kişi başına 4.000 TL kaza başına 5.000 TL teminat ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Sunulan poliçenin zorunlu sigortalardan olması durumunda mahkememizin görevli olacağı açıktır. Yargıtay —– pek çok kararında belirtildiği gibi TTK.nun 1483. maddesinden kaynaklanan (zorunlu sigortalardan kaynaklanan) uyuşmazlıklar mutlak ticari dava sayılır ve ticaret mahkemesinde görülür.
Zorunlu olan sigortalar, kamu güvenliğini sağlamak, kişilerin ve üçüncü şahısları oluşabilecek risklere karşı koruma amacı ile yasal olarak yaptırılması zorunlu olan sigortalardır. Dosyadaki mevcut sigorta poliçesinin, Kanun veya Bakanlar Kurulu kararı ile yapılması zorunlu tutulan——————- olmadığı açıktır. Keza zorunlu sigortalarda, teminat tutarı ve tarifeler her yıl Hazine müsteşarlığı tarafından belirlenir. (Böylece hangi sigorta şirketi ile poliçe yapılırsa yapılsın örneğin zorunlu trafik sigortası teminat tutarı(alt limit) aynı olur.) Dosyadaki poliçe incelendiğinde, Hazine müsteşarlığınca diğer zorunlu sigortalar için yapılan bu belirlemenin bu poliçe için geçerli olmadığı anlaşılmaktadır. Diğer bir ifadeyle bu sigortanın zorunlu olduğunu gösteren, diğer zorunlu sigortalarda mevcut olan hiç bir unsur yoktur. Bu nedenle sigorta poliçesinin zorunlu değil ihtiyari olduğu; mahkememizin görevli olmadığı sonucuna varılmıştır.
Davacıların desteği ile davalılar arasındaki ilişki tüketici ilişkisidir. Ölen destek, mesleki bir faaliyet icra etmemekte, bir şirkette yönetici olarak çalışmakta iken turistik veya sportif amaçla dalış merkezi ile anlaşmış ve dalış faaliyeti sırasında hayatını kaybetmiştir.Davacılar, bu hizmeti veren kişilerin gereken özeni göstermemesi nedeniyle zararın oluştuğunu iddia etmektedirler. Ölen desteğin tüketici olduğu sabittir. Hizmet verenin sigortacısı da, zorunlu sigortacı olmadığı sürece hizmet veren-tüketici ilişkisinde görevli mahkeme tüketici mahkemesi olduğundan, mütselsil sorumlu sigorta şirketinin sorumluluğu da orada değerlendirilecektir.
Açıklanan sebeplerle davanın, mahkememizin görevsizliği nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). Maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-HMK.’nın 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.