Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1121 E. 2021/1345 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1121 Esas
KARAR NO : 2021/1345

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2016
KARAR TARİHİ : 09/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– yaralamalı trafik kazasında davacı —–dava dışı —— aracına binmek isterken aracın kapsını açtığı esnada arkadan hızla gelen ——- sürücüsü ——-yaya olan davacıya çarparak davacının yaralanmasına neden olduğunu, davalı ——-aracın hızını yol ve aracın durumuna göre ayarlamadığı gibi—— tedbirlere başvurmadığını, seyir esnasında gerekli özen ve dikkati göstermediğini, araca binmek isteyen davacıya arkadan çarpmak suretiyle yaralanmasına sebep olduğunu, davacı—– kaza nedeniyle bedensel zarara uğradığını, sol ayağında bilek kısmında kırık oluştuğunu, bu kırık sonucu ameliyat olmak zorunda kaldığını, ameliyat sonrasında davacının ayağına platin yerleştirildiğini, tam olarak iyileşeceğinin mümkün olmadığını, kalıcı hasarlar meydana geldiğini, kalıcı hasardan dolayı bedensel gücü kayıp oranına göre davalı sürücünün asli kusuruna ve yargılama sırasında toplanacak delillere göre maddi tazminat talep ettiğini, davacının kalıcı sakatlığının davacıda yarattığı ruhsal ve yaşamsal olumsuzluklar ile ev hanımı olan davacının kaza sonrası yaşadığı zorluk ve tahribat nedeniyle davacıda manevi zararın doğduğunu, davalı işletene ait —– tarihi itibariyle——-sigortası kapsamında sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketi poliçe limitine kadar maddi tazminattan diğer davalılarla birlikte sorumlu olduğunu, davalı araç sürücüsü———–ve aracın işleteni konumundaki davalı———– davacı nezdinde oluşan maddi ve manevi zarardan müşterek ve müteselsil olarak sorumlu bulunduğunu, davacının alacaklarının tahsilinin imkansızlaşmaması ve aracın 3. kişilere devrinin önlenmesi adına araç kaydına dava sonuna kadar tedbir kararı işlenmesine karar verilmesini talep ettiklerini, davalının kusuru nedeniyle gerçekleşen kaza sebebiyle işgücü kaybı tazminatı için 1.000,00-TL maddi tazminat, 10.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen yasal faizi ile tahsili ile davacıya verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı —-tarihli cevap dilekçesinde özetle; Olayda kasıtın olmadığını, olay günü ——-yanında ——- olduğunu, araç yönü kendisine ait olduğu halde davacı araçtan iniğini ayağını yola attığını, kendisi yolunda giderken ayağı aracın lastiğin altında kaldığını, davacıyı hastaneye götürdüğünü, hastaneden verilen raporda bir şey olmadığını ve ——yapıldığını, davacı hastanede kendisine platin takıldığını beyan ettiğini, karakolda kendisinden şikayetçi olmadığını, ——-şikayetçi olmadığını söylediğini, davacı şahıs kendisinden para talep ettiğini kendisinin kabul etmediğini, tanıklarının olduğunu, tanıklarının dinletilmesini ve açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Dava açılırken davalı olarak gösterile——cevap dilekçesinde özetle; dava konusu aracının—— kira sözleşmesi ile kiralandığını, bu nedenle işleten sıfatının olmadığını, kazanın oluşumunda sürücü ——– kusurunun bulunmadığını, davacının bedelsel zararını ispat etmesi gerektiği, davacının kendi kusurunun bulunması nedeniyle manevi tazminat talep edemeyeceğini, zararın sigortadan karşılanması gerektiğini, dava konusu kazaya karışan aracın uyuşmazlık konusu olmaması, nedeniyle ve 3. Kişiye satılmış olması nedeniyle tedbir konulması talebinin reddi gerektiğini, davanın öncelikle husumetten ve esastan reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı ——- Dilekçesinde Özetle; KTK 97. Maddesi gereğince, davacı davayı açmadan önce davalı——- başvuruda bulunmadığından dolayı davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle —— halinde kaza tarihi itibari ile şahıs başına azami ——– adına davalı —– sigortalı olduğunu, sebepsiz zenginleşmeye mahal vermemek amacıyla öncelikle —— davacının maluliyet oranı konusunda rapor alınması gerektiği, maluliyet oranlarının tespitinde meydana gelen sakatlığın kalıcı hale gelip gelmediğinin de tespit edilmesi gerektiği, açıklanan sebeplerden dolayı davanın usulden ve esastan reddine, aksi halde sürekli iş göremezlik ile ilgili maddi tazminat talepleri bakımından hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesine yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı ——- Cevap Dilekçesinde Özetle; ——- aracın ruhsat sahibinin davalı——müvekkili şirket ile davalı ——–arasında ——– sözleşmesine dayalı bir iş akdinin mevcut olduğunu, müvekkilinin ise bu aracı——- sıfatının bulunmadığını, işletenin ——- olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, işleten sıfatı olmaması nedeniyle davanın müvekkili yönünden usulden reddinin gerektiğini, müvekkili ile —— imzalanan sözleşme nedeniyle sorumluluğun —— davacının yol kenarındaki aracın kapısını açmadan önce trafiğin seyrini kontrol etmemesi nedeniyle kazanın oluşunda tam kusurlu olduğunu, bu nedenle belirlenen kusur durumunun kabul edilmediğini, manevi tazminat talebinin zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı kendi adına asaleten,——-cevap dilekçesinde özetle; ——herhangi bir aktif bulunmaksızın pasifleri aktifinden fazla bir şekilde vefat eden eşinin mirasçıları olarak reddi miras şartlarının oluştuğunu, davalı müteveffa eşinin mirasını kendi adına ve —– adına reddettiklerinden davaya dahil edilmek istemediklerini, davacının bu yöndeki talebinin reddini talep ettikleri görülmüştür.
Dahili davalı ve aynı zamanda —— mirası reddettiğimi beyan etmiş olsamda buna ilişkin herhangi bir dava açmadım. Yasal başvuru yapmadım bir yanlış anlaşılma olmuş.—— şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibariyle;—— tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacının maluliyet durumunun oluşup oluşmadığı, kazada tarafların kusurları ve varsa davacının iş gücü kaybı dolayısıyla oluşan zarar ve manevi tazminat talebinden davalıların sorumlu olup olmadığına noktalarına ilişkin maddi ve manevi tazminat davası olduğu tespit edilmiştir.
Dava açılırken davalı olarak gösterilen ——- bilgilerinde aracın maliki olarak görünse de; yapılan bilirkişi incelenmesinde de belirlendiği üzere dava konusu kazayı yapan aracı kaza tarihinide kapsayacak şekilde davalı —–süreli olarak kiraladığı, bu nedenle işleten sıfatının olmadığı, aracın işletenin —–anlaşılmıştır. Davacı vekilinin davayı açarken işletenin—— olduğunu bilmesi kendinden beklenemeyeceğinden HMK 124. maddesi kapsamında davacı vekilinin taraf değişikliği talebi kabul edilmiş, daha önce ihbar olarak davada bulunun—— davalı olarak davaya dahil edilmiş, daha önce bu davalıya dava dilekçesi bilirkişi raporu ve duruşma davetiyesinin tebliğ edildiği anlaşıldığından usul ekonomisi dikkate alınarak yeniden tebligat yapılmamıştır. Davalı olmaktan çıkarılan —— verilmesine yer olmadığı kararı verilmiş, ancak HMK 124/4 gereğince davacı lehine yargılama giderine hükmedilmiştir.
Davalı ——— her ne kadar dava konusu kazaya karışan aracın ——– bulunmadığını işletenin ——– savunmuş ise de; kiralamanın işleten sıfatını kaldıracak nitelikte uzun süreli bir kiralama olmadığı, Davalı ——- işleten sıfatının devam ettiği kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafın maluliyetinin belirlenmesi için ——- göre davacının çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı tespit işlemleri yönetmeliğine göre %4,2 kalıcı maluliyet, 4 ay iyileşme süreci olduğu rapor edilmiştir. Kaza tarihi 26/07/2016 olduğuna göre, kaza tarihindeki yönetmeliğe göre rapor aldırılması gerekmiş, özürlülük ölçütü yönetmeliğine göre alınan —— raporda ise davacının kalıcı maluliyetinin olmadığı, iyileşme sürecinin 4 ay olduğu rapor edilmiştir. Hükme esas alınan kaza tarihindeki yönetmeliğe göre davacının kalıcı maluliyeti olmadığı, dava dilekçesinde de davacının ev hanımı olduğu ve çalışmadığı belirtildiğinden geçici iş göremezlik tazminatı da talep edemeyeceği anlaşıldığından maddi tazminat talebi reddedilmiştir.
Her ne kadar ceza dosyasında soruşturma aşamasında alınan kusur raporunda davacının tali, davalı sürücünün ise asli kusurlu olduğu belirtilmiş ise de; raporun incelenmesinde raporun tek kişilik bilirkişi tarafından düzenlendiği, raporda belirtilen kusur durumunun olayın oluşuna uygun olmadığı, mahkemeizce——- rapor alındığı, raporu 3 kişilik kurulun hazırladığı, olayın oluşuna uygun olduğu, mahkememizce de bu kusur belirlemesine itibar edilerek davacının %70, müteveffa davalı sürücünün %30 kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Davalı ——- her ne kadar dilekçesi ile mirasın reddedildiği yönünde beyanda bulunulmuş ise de ——-bu beyanın sehven verildiğini, mirasın reddi için herhangi bir dava açılmadığını, davaya devam edeceğini bildirdiği anlaşılmış ve bu beyanı dikkate alınarak yargılamaya devam olunmuştur.
——- davacı vekiline KTK’nun 97 maddesine göre sigorta şirketine başvuruda bulunması ve buna ilişkin belgeyi mahkememize sunması için iki hafta kesin süre verilmiş, aksi takdirde davanın sigorta yönünden HMK. M. 114/2 ve 115/2 gereği dava şartı yokluğundan reddine karar verileceği ihtar edilmiş, davacı tarafından davalı sigorta şirketine başvuru yaptığına ilişkin belge dosyaya sunulmuştur. KTK 97. Maddesi gereğince sigortaya müracaat şartı tamamlanabilen dava şartı olduğundan ve davacı tarafından verilen sürede sigortaya müracaat ettiği ve dava şartının tamamlandığı anlaşıldığından yargılamaya devam edilmiştir.
Manevi tazminat talebi açısından ise; manevi tazminat, zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünda tutularak, 6098 sayılı B.K’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedileceği öngörülmüştür. Belirtilen hususlar dikkate alındığında davacının kaza nedeniyle yaralandığı, dava konusu kazada davalı araç sürücüsünün %30 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, somut olayın özelliği, davacının yaşı, tarafların sosyal ve mali durumu dikkate alınarak davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava açılırken davalı olarak gösterilen, ancak daha sonra HMK 124. maddesi gereğince davalı olmaktan çıkarılan ——. yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının maddi tazminat talebinin tüm davalılar yönünden REDDİNE,
3-Davalının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile; 5.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 26/07/2016 tarihinden itibaren davalılar—– ——-müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Maddi tazminat davası yönünden davacının yatırmış olduğu 187,86-TL peşin harçtan alınması gerekli 59,30 TL harcın mahsubu ile kalan 128,56 TL harcın yatırana iadesine,
5-Maddi tazminat davası yönünden davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Maddi tazminat davası yönünden ——- olduğu 900,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak——– verilmesine,
7-Maddi tazminat davası yönünden davalılar ——– ile davalı ——- kendilerini vekille temsil ettirdiğinden ——–davalılar vekili için takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ——– verilmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden alınması gerekli 341,55 TL harcın davalılar ——— müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
9-Manevi tazminat davası yönünden yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Manevi tazminat davası yönünden davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden —— göre davacı vekili için takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar———– müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
11-Manevi tazminat davası yönünden davalı ———temsil ettirdiğinden ——- davalı vekili için takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ———– verilmesine,
12-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı —— yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.