Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1088 E. 2020/338 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1088 Esas
KARAR NO : 2020/338 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/10/2016
KARAR TARİHİ: 18/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ——– işlettiğini, davalı şirkete ait veya şirket tarafından kullanılan araçların ———ihtiyaçlarını, davalının talebi doğrultusunda müvekkili şirketin ——————– karşıladığını, taraflar arasındaki söz konusu ticari ilişki nedeniyle; müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu, bakiye cari hesap alacağının tahsili amacıyla——— icra Müdürlüğünün ———- Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tarafından haksız ve kötü niyetli olarak ilgili icra takibine, konu borca, faize ve tüm ferileri ile yetkiye itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğunu, davacının takibe itirazının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunun yargılama sırasında ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasıyla ispat edileceğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalı şirketin haksız ve hukuki dayanağı olmayan itirazının iptalini, takibin devamını ve asıl alacağın icra takibine konu işlemiş faizin davalıdan tahsiline karar verilmesi yönünde talepleri bulunmadığını, takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsilini, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa tebligat yapılmış ancak davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle —– İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatına ilişkindir.
İcra dosyasının incelenmesinde;Dava dosyasının içinde bulunan —— İcra Müdürlüğü’nün —– sayılı —— tarihli dosyası incelendiğinde ———- tarafından;—- Asıl Alacak ve— İşlemiş Faiz olmak üzere toplam:———- tutarındaki toplam alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek ———- yasal faiz ile ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tahsili talebidir. (Fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep hakkımız saklıdır.) TBK. l00.madde gereğince kısmi ödemeler öncelikle işlemiş faiz, masraf ve ferrilere mahsup edilecektir.” açıklaması ile borçluya tebliğe gönderildiği, ödeme emrinin borçluya——– tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından —- tarihli Dilekçe ile ” icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiklerinin yetkili icra müdürlüğünün beykoz icra müdürlüğü olduğunu, müvekkilin alacaklı olduğunu iddia eden takip alacaklısı tarafa borcu bulunmadığına, bu nedenle ödeme emrinde belirtilen asıl alacağın tamamına, faiz oranına, işlemiş faize, alacağın tüm ferilerine ve yetkiye açıkça itiraz ettiklerini bildirdiği, yapılan itiraz neticesinde duran takibin devamını sağlamak için itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Her iki tarafın da tacir olması ve TTK 64. madde uyarınca defter tutma yükümlülüğünün bulunması sebebiyle TTK 83. madde ve HMK 222. madde uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalıya ait ilgili döneme ilişkin ba-bs formları getirtilerek ve dosya mali müşavir bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. ——– tarihli Bilirkişi Raporunda; davacının defterleri üzerinde yapılan incelemede davacıya kesilen faturaların davacı kayıtlarına usulüne uygun olarak işlendiği, bu incelemeye göre davalı tarafça bir takım ödemelerin yapıldığı görülmüşse de davacının bakiye ———- tutarındaki cari hesap alacağının devam ettiği, işbu bakiye tutara ilişkin olarak davalı tarafça davacıya yapılan bir ödemeye rastlanılmadığı, somut olayın incelenmesinden ve dosyaya sunulan malzemelerin bir bütün olarak değerlendirilmesinden taraflar arasında ———-alım satımına dayalı bir ticari ilişkinin tesis edilmiş olduğu, iş bu ticari ilişki kapsamında faturaların, çeklerin yapılan tahsilatların, ödemelerin davacı şirket kayıtlarına usulüne uygun işlendiği, davacı şirket kayıtlarında bakiye———- tutarındaki cari hesap alacağına ilişkin olarak davalı tarafından davacıya yapılan bir ödemeye rastlanılmadığı, davalı yanın davacı yana karşı cari hesap alacağına dayalı sorumluluğunun devam etmekte olduğu, şeklinde tespitte bulunulmuştur.
Davalı tarafa ait —— kayıtları getirtilerek bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi Ek Raporunda; somut olayın incelenmesinden, dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile———– —-gelen kayıtlar üzerinde yapılan inceleme sonucu açıklanan nedenlerle; davalının —– yaptığı bildirime göre ————yıllarında davacıdan toplam 5 adet fatura aldığı, bu fatura tutarlarının toplamının ——- olduğu, buna göre davalının ——– yaptığı bildirime göre davacıdan (5 faturanın toplam tutarı) ——— tutarında mal ve hizmet aliminin olduğu; ——- formların detaylı olmaması(dönem/aylık olmaması) nedeniyle davalının —— bildirdiği ve bildirmediği faturaların hangilerinin olduğunun tespit edilemediği; öde yandan dava konusu faturalara ilişkin olarak davacının mal ve hizmet satımını gösterir detaylı ve aylık BS formalarının ve taraflar arasındaki BA-BS mutabakatlarının dosyaya kazandırılması halinde davacının —— bildirimlerle kök raporda incelenen ve davacının defter ve kayıtlarının örtüşüp örtüşmediğinin tespit edilebileceği;” şeklinde tespitte bulunmuştur.
Bilirkişi raporunda belirtilen hususta —— müzekkere yazılmış, müzekkere cevabının dosya kapsamına alınması üzerine dosyadaki bilirkişinin pasif olması sebebiyle, dosya başka bir Mali Müşavir bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. —- tarihli Bilirkişi Raporunda; davacı kayıtlarına göre, davacının, davalıdan ——— alacaklı olduğu, davalı kayıtları sunulmadığından dolayı, borç/alacak ilişkisinin davalı defterlerindeki durumu tespit edilemediği, davalının Ba – Bs formlarının, davacının ticari defter kayıtları ile uyumlu olduğu, —– senesinde — fatura davalı tarafından beyan edilmediği, şeklinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın bakiye cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali hususundadır. Bilirkişi raporları denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmaktadır. Yapılan incelenmede, takip konusu fatura davalı tarafça bağlı bulunduğu ——– beyan edilmiştir. —– beyan edilmeyen – adet faturanın ise —- altında olduğu ve bayan yükümlülüğünün bulunmadığı tespit edilmiştir. Davacı tarafça düzenlenen faturayı, davalı taraf kayıtlarına işlemekle ve bağlı olduğu ——– bildirilmekle fatura içeriği kabul etmiş bulunmaktadır. Belirtilen husus yerleşik hale gelmiş ——- da belirtildiği üzere ——————– fatura konusu mal veya hizmetin davalı tarafa teslimine karine teşkil etmekte olup, bu karinenin aksinin davalı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Davalı tarafın ——- beyan ettiği fatura tutarları, takip alacağının çok çok üzerinde olup davalı taraf davayı takip etmemesi ve ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunmaması sebebiyle davalı tarafça yapılan ödemeler hususunda davacı taraf kayıtlarında yer alan bilgi ve belgeler ile yetinilmesi gerekmiştir. Davalı taraf takip konusu bakiye cari hesap alacağını ödendiğine ilişkin gerek icra dosyasına gerekse de dava dosyasına bir delil sunmamıştır.
Davacı tarafın ticari defterleri kendi lehine delil vasfına haiz bulunmaktadır. Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Anılan yasa hükmü gereği davacı tarafça usulüne uygun olarak tutulan ve davacı taraf lehine delil vasfına haiz bulunan davacı ticari defterleri, davalının ——– kayıtları ile uyumlu bulunmaktadır. Belirtilen sebeplerle davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle ————— alacaklı bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı alacağı takip öncesi belirli bulunduğundan kabul edilen tutarın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Tarafların tacir olması ve aradaki ilişkinin ticari nitelikte bulunması sebebiyle davacı alacağına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerekmekte ise de davacı taraf takip talebinde yasal faiz işletilmesi talebinde bulunduğundan ve bu talebi ile bağlı olduğundan, davacı tarafın takip konusu alacağa avans faizi işletilmesi talebi yerinde görülmeyerek reddedilmiş ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; Davalının ———-İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline; takibin—- asıl alacak ve asıl alacağa takip talebindeki taleple bağlı kalınarak takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle devamına,
2-Kabul edilen tutarın %20 oranında —– icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 599,39-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 149,85- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 449,54- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,20-TL. başvurma harcı, 149,85-TL peşin harcın toplamı olan 179,05- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.847,80-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne ve Davalı tarafın yokluğunda karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/06/2020