Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1055 Esas
KARAR NO: 2021/1353
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 29/06/2015
KARAR TARİHİ: 14/12/2021
—–dosyasına verilen görevsizlik kararı üzerine dosyamızın Mahkememize tevzi olduğu ve işbu esası aldığı görülmekle;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; —– sürücüsü, sigorta şirketinin —-plakalı aracın çarpması sonucu — vefat ettiğini, küçük—– yaralandığını, kazada müteveffa ile birlikte davalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, —- vefatı nedeniyle davacı eşi ve çocuklarının destekten yoksun kaldıkları gibi manevi zarara da uğradıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik her bir davacı için —- maddi tazminatın tüm davalılardan, — manevi tazminatın ise davalı —- dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan —- cevap dilekçesinde özetle; Mahkemede görülmekte olan işbu davada müvekkillerinin kusurlu görülmeleri sebebiyle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunulduğunu, davaya konu olayda müvekkillerinden —-plakalı aracın şoförü, diğer müvekkili—-ise aracın işleteni olduğunu, diğer davalı —— poliçe limiti açısından herhangi bir talepte bulunulup bulunulmadığının, herhangi bir tazminat alınıp alınmadığının dava dilekçesinde belirtilmediğini, bu durumun aydınlatılması gerektiğini ve bu durum için davalı —–müzekkere yazılmasını istediğini, dava dilekçesinde müvekkillerinden —- asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, bunun yanlış yazıldığını düşündüklerini,——— dosyası ile dava görüldüğünü ve müvekkili —–tali kusurlu olduğunu, ayrıca bu davanın da kendilerince temyiz edildiğini, müvekkili lehine beraat kararı verilmesini talep ettiklerini, ceza dosyasının hukuk mahkemelerini bağlayıcılığı olmasa da maddi olgular ve davanın neticesini etkileyeceğinden bekletici mesele yapılmasını talep ettiğini, davacı tarafın manevi tazminat talebinin de fahiş talepler olduğunu, müvekkili —– taksirli bir şekilde herhangi bir kastı da bulunmadan bir trafik kazası yaşandığını ve taksirle bir kişinin ölümüne sebebiyet verdiğini, müvekkilinin bu duruma oldukça üzüldüğünü ve psikolojik olarak çok kötü durumda olduğunu, davacının manevi tazminat isteminin müvekkilinin kusuru ile orantılı olduğunu, kaldı ki ceza dosyasında müvekkilinin beraat etme ihtimali için müvekkilleri yönünden davanın reddedilmesi gerektiğini, işbu dosyanın destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat davası olduğunu, tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmasının yapılmasını, müteveffanın sigortalı olup olmadığının tespitinin yapılmasını, müteveffanın eve sağladığı katkının değerinin bilirkişilerce tespitinin yapılmasının gerektiğini, ——— ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılmasını, zira—– tarafından ödenen bir sermaye payı ödemesi var ise bu payın tazminattan indirilmesi gerektiğini, müteveffanın eşinin evlenme ihtimalinin yüksek olduğunu, tazminat hesaplamalarında bu durumun da dikkate alınması gerektiğini belirterek müvekkilleri yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiş olduğu görülmüştür.
Davalı —- cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazaya karıştığı ifade edilen —–plaka sayılı aracın müvekkili sigorta şirketi tarafından —— sigortalandığını, davacının tazminat talebine istinaden davacı vekiline — tarihinde —— ödeme yapıldığını, ödemenin de davacı tarafından kabul edilmesi sebebiyle çekişmesiz olduğunu, yapılan ödeme neticesinde müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunu yerine getirdiğini, —- göre ek tazminat talebinin ancak hesaplama yöntemi gibi nedenlerden kaynaklanmayan açık şekilde eksik ödeme bulunan durumlarda mümkün olduğunu, açık şekilde eksik ödeme ise —— kararlarında “ödenen tutarın bir tutarı veya ona yakın” bir miktar olarak açıklandığını, dolayısıyla müvekkil şirketin ödeme yapması sebebiyle davanın reddi gerektiğini, öncelikle müvekkil şirket tarafından yapılan ödemenin, ödeme tarihindeki verilere göre yeterli olup olmadığının tespitini, ödenen ile ödenmesi gereken miktar arasında ——- olmadığından davanın reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle beraber, müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilecek kusur oranı ile sınırlı olduğunu, araçların kusur durumlarınını tespiti gerektiğini, —— meblağ sigortası olmadığını, poliçede üst limit olarak belirlenen tutarın her olayda otomatik olarak ödenmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirketin ancak sigortaladığı araç işleteninin sorumluluğu nispetinde zarardan sorumlu tutulabileceğini, bunun için de araçların kusur durumunun gerektiğini, her durumda davacının müterafik kusurunun dikkate alınmasını talep ettiklerini, sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmemekle beraber, iddia edildiği gibi sigortalı aracın kusurlu olduğu kabul edilse bile, davacının iddia olunan zararının meydana gelmesinde ve artmasında müterafik kusurunun dikkate alınmasını, hesaplanacak tazminattan uygun oranda indirim yapılmasını talep ettiklerini, destekten yoksun kalma tazminatının mirastan ayrı ve bağımsız bir hak olduğunu, destek iddialarının kanıtlanması gerektiğini, anne babanın çocuklara desteğinin ——- yaşı itibariyle sona ereceğini, bu nedenle destekten yoksun kalma tazminatının talep hakkı bulunmayacağını, davacının sosyal ve ekonomik durumlarının ve hangi ——tabi olduğunun tespiti de gerektiğini, dosyada kusur durumu ve maluliyet tespiti yapıldıktan sonra aktüer bilirkişi marifetiyle rapor alınması gerektiğini, alınacak raporda arttırımsız temel yıllık gelir, arttırımlı yıllık gelir ve iskontolu yıllık gelirin üç ayrı sütun halinde ayrı ayrı gösterilmesi gerektiğini belirterek yapılan ödeme de göz önüne alınarak davanın reddini talep etmiş olduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle—- tarihinde davalı —- sevk ve idaresinde diğer davalı —- plaka sayılı aracın yaya olan davacıların eşi ve annesi —- çarpması neticesinde —- vefat etmesi sebebiyle davacıların destekten yoksun kaldığı iddiasıyla açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Eldeki dava öncelikle ——-görülmeye başlanmış, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiştir. Mahkememizce —– müzekkere yazılarak kaza nedeniye davacıya rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, hasar dosyası celp edilmiş, tarafların sosyal ekonomik durumları araştırılmış, ceza yargılamasının yapıldığı —– dosya celp edilmiş, dosyadaki kusur oranının tespiti için dosya —- sayılı raporunda özetle: “Davalı sürücü —- %25 oranında kusurlu olduğu, davacıların annesi —– kendi ölümü ve davacı küçük—- yaralanmasından %75 oranında kusurunun bulunduğu” içeriğiyle kusur oranı mütalaa edilmiştir. Alınan kusur raporunun kaza tespit tutanağı ile ve ceza mahkemesince hükme esas alınan rapor ile uyumlu olduğu anlaşılmış, Mahkememizce de benimsenmiştir.
Kusur oranının tespiti yapıldıktan sonra tazminat hesabının yapılması için dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş olunup, aktüer bilirkişi— tarafından düzenlenen —tarihli raporda özetle: ——–hesaplanmasının kabulü halinde, davalı —- tazminat ödeme tarihi verileri kullanılarak; davacı eş — hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat tutarının — olduğu, davalı — şirketi tarafından ödenen — destekten yoksun kalma tazminat
tutarının başvuru sahibinin gerçek zararını karşılamadığı, davacı oğlu— hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat tutarının — olduğu, davalı—- şirketi tarafından ödenen — destekten yoksun kalma
tazminat tutarının başvuru sahibinin gerçek zararını karşılamadığı,
davacı oğlu —-hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat tutarının — olduğu, davalı —tarafından ödenen —– destekten yoksun kalma
tazminat tutarının başvuru sahibinin gerçek zararını karşılamadığı, Mahkememiz tarafından davacıların gerçek zararlarının karşılanmadığının kabulü halinde,
rapor tarihindeki veriler kullanılarak; ve sigorta şirketince yapılan ödeme düşülerek yapılan hesaplamada davacı —- hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat tutarının —– olduğu, davacı — hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat tutarının — olduğu, davacı — hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat tutarının — olduğu, Mahkememiz tarafından destekten yoksun kalma tazminat tutarının ——– hesaplanmasının kabulü halinde, davalı — tazminat ödeme tarihi verileri kullanılarak, davacı eş—hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat tutarının —–olduğu, davalı —şirketi tarafından ödenen — destekten yoksun kalma tazminat tutarının başvuru sahibinin gerçek zararını karşılamadığı, davacı —- hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat tutarının — olduğu, davalı —- destekten yoksun kalma tazminat tutarının başvuru sahibinin gerçek zararını karşılamadığı, davacı oğlu — hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat tutarının — olduğu, davalı —tarafından ödenen — destekten yoksun kalma
tazminat tutarının başvuru sahibinin gerçek zararını karşılamadığı, Mahkememiz tarafından davacıların gerçek zararlarının karşılanmadığının kabulü halinde, rapor tarihindeki veriler kullanılarak; davacı—- hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat tutarının sigorta şirketince yapılan ödemenin faizi ile düşülmesi neticesinde — olduğu, davacı —— hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat tutarının tazminat tutarının —-olduğu, davacı — hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat tutarının tazminat
tutarının —- içeriğinde hesaplama yapılmıştır. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş,davalı rapora beyan dilekçesi sunmuş, davacılar vekili tarafından Mahkememize sunulan —- tarihli ıslak dilekçesi ile müvekkillerinden davacı eş— talep edilen maddi tazminat tutarını —– olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Dosya kapsamında —- tarihli ibraname mevcut olup, davanın—- yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından KTK 111. Maddenin tartışılması gerektiği anlaşılmıştır. Bİlindiği gibi tazminat miktarına ilişkin olup da yetersiz olduğu belli olan anlaşmalar iki yıl içinde iptal edilebilir. Ödemenin yetersiz olup olmadığı ise ödeme tarihindeki verilere göre değerlendirilmelidir. Eldeki davada kaza ——- tarihli olup, kaza tarihi itibariyle yeni genel şartlar yürürlüğe girmediğinden —— tablosu ile progresif rant yöntemine göre hesaplama yapılması gerekmektedir. Bilirkişice bu yönde yapılan hesaplamada davalı —- yetersiz ödeme yaptığı tespit edilmiştir. Kaldı ki kendi ekspertiz raporunda dahi davacılar zararı —- olarak hesaplanmış iken davalının —– ödeme yaptığı tespit edilmiş, neticeten ibranamenin iptalinin gerektiği, anlaşmanın yetersiz olduğu kanaatine varılmıştır. Müteveffanın nüfus kayıtları incelendiğinde anne ve babasının kaza tarihinden evvel vefat ettiği, başkaca desteğin bulunmadığı, davacıların mevcut verilere göre tek hak sahibi olduğu anlaşılmış, bilirkişice iki seçenekli hesaplama—– yapılmış olup, yargılama devam ederken —– kararında da belirttiği gibi kaza tarihi önemli olmaksızın —- uygulanmasının —— daha uygun olması —-yanında —- kullanılmasının gerekmesi nazara alınarak ek rapor alınması gerektiği anlaşılmış, ne var ki davacı vekili —— tarihli celsede son içtihatlar gereği hesaplama yapılması taleplerinin olmadığını, mevcut haliyle karar verilmesini talep ettiklerini bildirmekle, alınan raporun davacının ıslah talebindeki miktarı karşılamaya yeterli olup olmadığını tartışmak gerekmiştir. —- son içtihatlarında hesaplamada dikkate alınması gerektiğini belirttiği —- eldeki rapor içeriğinden de anlaşıldığı üzere daha uzun bakiye ömür belirlemekte olup şüphesiz davacılar lehine olduğu açıktır. Ne var ki —– çoğu zaman davacılar aleyhine bir hesap çıkarmakta olup, nitekim eldeki davada da yüksek bakiye ömür veren —- oranı ile yapılan hesaplamada ikinci seçecek olan daha az bakiye ömür veren —-daha da düşük bir maddi tazminat hesabı yapıldığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca davacılar vekilinin—— yapılmaması talebi gözetildiğinde; bu yönde bir hesap yapılması halinde her halde alınacak raporda davacılar lehine bakiye ömür uzayacağından daha yüksek bir tazminat hesabı yapılacağı anlaşıldığından taleple bağlı kalınmış ve——hesaplanan rapor uyarınca yapılan ıslah dilekçesi mahkememizce uygun bulunmuş, davacıların maddi tazminat isteminin tamamının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafından davalı —- tarihinde yapıldığı, davalının bir kısım eksik belgeleri davacıdan talep ettiği anlaşılmakla bu tarihten itibaren — iş günü sonrasının —– olduğu, araya hafta sonu girdiği nazara alındığında ödeme tarihi ile aynı gün olan —- tarihinden itibaren faize hükmetmek gerekmiştir. Diğer davalılar kaza tarihi ile temerrüde düştüğünden talep gibi kaza tarihinden itibaren yasal faize hükmetmek gerekmiştir. Dosya kapsamından görevsizlik kararı veren mahkemece davacı vekiline—- masraf iadesi yapıldığı bunun da —-harcama olarak göründüğü anlaşıldığından —bu bedel düşülerek esasen —— belirtildiği gibi eldeki davada davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olmadığından esasen birden fazla dava olduğu nazara alınarak kabul edilen ve reddedilen tutar yönünden her bir davacı aleyhine-lehine ayrı ayrı, ret sebepleri ortak olduğundan davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.——— gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ——– Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Dava konusu trafik kazasında vefat eden davacıların desteğinin kazanın meydana gelmesinde kusurunun asli ve %75 oranında olması, tarafların sosyal ekonomik durumları ve dava konusu kaza tarihi dikkate alınarak takdiren, —- yönünden —- maddi tazminatın davalılar —-tahsiline karar verilmiş, dava dilekçesinde sigorta şirketinden manevi tazminat talep edilmediğinden bu hususta ayrıca değerlendirme yapılmamış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların maddi tazminat davasının kabulü ile —- olmak üzere toplam — maddi tazminatın davalılar —yönünden kaza tarihi olan —–yönünden — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
2-Davacıların manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, ——–tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 6.464,36 TL harçtan davacılar tarafından yatırılan 348,39-TL peşin ve 150,00-TL ıslah harcın mahsubu ile bakiye 5.965,97-TL’nin —— davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 348,39-TL peşin ve 150,00-TL ıslah harcı toplamı olan 526,09-TL’nin davalılardan——– müştereken ve müteselsilen tahsili ile alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar tarafından sarfedilen toplam 1.138,85-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre —- dava tam kabul olduğundan sadece manevi tazminat için yapıldığı anlaşılan 0,5-TL’nin düşülmesi neticesinde 1.138,35-TL’nin ———— davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen maddi tazminat yönünden davacı—- için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —-verilmesine,
9-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen maddi tazminat yönünden davacı —-için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı —-verilmesine,
10-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen maddi tazminat yönünden davacı — için takdir olunan 6.054,60-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı — verilmesine,
11-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen manevi tazminat yönünden davacı — vekili için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar —- tahsili ile davacı —-verilmesine,
12-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen manevi tazminat yönünden davacı — vekili için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar —- tahsili ile davacı —- verilmesine,
13-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen manevi tazminat yönünden davacı —- için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar —-tahsili ile davacı —-verilmesine,
14-Davalılar —- kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen manevi tazminat yönünden davalılar vekili için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı — tahsili ile davalılar — —verilmesine,
15-Davalılar —- kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen manevi tazminat yönünden davalılar vekili için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı — tahsili ile davalılar—- — verilmesine,
16-Davalılar ——–kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen manevi tazminat yönünden davalılar vekili için takdir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacı ——– tahsili ile davalılar —— verilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı ——– vekilinin yüzüne karşı diğer davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 14/12/2021
TASHİH ŞERHİ
Hükmün kısmında —–Davacıların manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, ——– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, olarak yazıldığı anlaşılmış olup, sehven manevi tazminat bendinde maddi tazminat kelimesinin yazıldığı, açık yazı hatası olduğu anlaşıldığından re’sen aşağıdaki tahsis şerhi düzenlenmiştir.
GD:
1-Hüküm kısmınında — nolu bendin: “Davacıların manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile,——- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,” şeklinde yazılmak suretiyle hükmün TASHİHİNE,
Dair, dosya üzerinden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——— Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi.