Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1053 E. 2020/102 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1053 Esas
KARAR NO : 2020/102 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2016
KARAR TARİHİ: 30/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin ticari faaliyet gereği davalı yan ile makarna, yağ, çeşni, ketçap vs. gıda malzemelerinin satımı için anlaştığı, davacı şirket ile davalı şirket yetkilisi tarafından anlaşmaya varıldığı, davalı yanın borcunun belli olduğu, irsaliye faturasında eksiksiz teslim alındığına dair davalı şirket yetkilisinin imzasının ayrıca davalı şirket bünyesinde çalışanların imzasının bulunduğu, dava konusu borcun davalı yan tarafından irsaliye faturalarına eksiksiz teslim alındığına dair imza atılarak işbu malların tesliminin ve borcunun kabul edildiği, davalı tarafa, davacı tarafça gönderilmiş malzemelerin teslimatının yapıldığı, davalı yanca teslimatı yapılan gıda malzemelerinin bedellerinin ödemesinin gerçekleşmediği, davalı şirketin yapmış olduğu teslimatın davalı taraf adına kesilmiş olan makbuzlar, cari hesap ekstresi ile sabit olduğu, taraflar arasında anlaşma gereği, sözleşme konusu malların tesliminin gerçekleşmesine rağmen ödemenin yapılmadığı, davalı tarafın aleyhinde icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itiraz ettiği, davalının takibe itirazının haksız olduğu, haksız itirazın iptaline, davalı aleyhine %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davalı şirket kayıtlarında yapılan incelemede, takip konusu faturaların, davalı yada çalışanı tarafından teslim alınmayan faturalar olduğunun anlaşıldığı, davacı tarafın öncelikle davalı tarafça kabul edilmeyen takip ve dava konusu fatura içeriği malı davalıya teslim ettiğini kanıtlamak zorunda olduğu, davacı tarafından tek taraflı olarak fatura kesilmesinin, alacaklı olduğu anlamına gelmeyeceği, bu nedenle icra takibindeki faiz talebinin de yersiz olduğu, alacağın likit olmadığı, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini, davacı taraf aleyhine tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle ———–. İcra Müdürlüğünün ———— Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davalının ilgili döneme ait vergi dairesi kayıtları getirtilmiş, ve her iki tarafın da tacir olması ve TTK 64. madde uyarınca defter tutma yükümlülüğünün bulunması sebebiyle TTK 83. madde ve HMK 222. madde uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve rapor alınmıştır. ——Bilirkişi raporunda; Davacı yana ait —- yıllarına ait ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı tarafın defterleri bilirkişi incelemesine ibraz edilmediğinden incelenemediği, incelenen davacı yana ait cari hesap ekstresine göre, davalı yanın cari hesap borcunu ödediğini belgelendirememesi halinde, davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle ——- alacaklı olduğu, şeklinde raporunu sunmuştur.
——— merkezine müzekkere yazılarak davalı çalışanlarının listesi istenerek dosya, dosyaya rapor sunan aynı bilirkişiye verilerek ek rapor alınmıştır. —- tarihli Bilirkişi Ek Raporunda; davalı yanın, davacı ile olan cari hesaba ilişkin bakiye borcunu ödediğini belgelendirememesi halinde, davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle ——-TL alacaklı olduğu şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın faturalardan kaynaklanan alacak nedeni ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali hususunda olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi kök ve ek raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmaktadır. Dosyaya sunulu faturaların incelenmesinde tamamının ——— altında olduğu ve vergi dairesine beyan yükümlülüğünün bulunmadığı görülmüştür. Faturalarda teslim alan kısmı imzalı bulunmakta olup bir kısım faturalarda dosya kapsamına alınan ————–kayıtlarına göre davalı çalışanları olan ———– imzaları bulunmaktadır. Diğer bir kısım faturalarda ismi bulunan ——–(ismi tam okunamamaktadır.) davalı çalışanı olup olmadığı belirlenememiş olmakla birlikte davalının bu kişiyi kayıt dışı olarak çalıştırması mümkün bulunmaktadır. Davacı tarafın ticari defterleri kendi lehine delil vasfına haiz bulunmakta olup davalı taraf bilirkişi incelemesine esas olmak üzere ticari defterlerini ibraz etmemiş, ve defter ibrazından kaçınmıştır.
Bilindiği üzere HMK’nın 222. maddesi uyarınca; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Anılan yasa hükmü gereği davacı tarafça usulüne uygun olarak tutulan ve davacı taraf lehine delil vasfına haiz bulunan davacı ticari defterleri ve dosya kapsamında toplanan delil durumuna göre davacı yanın davalı yandan takip tarihi itibariyle ———-TL alacaklı bulunduğu değerlendirilmiştir.
Davacı alacağı takip öncesi belirli bulunduğundan kabul edilen tutarın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, tarafların tacir olması ve aradaki ilişkinin ticari nitelikte bulunması sebebiyle davacı alacağına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, davacı tarafın, davalı aleyhine %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesi yönündeki talebi uygun bulunmadığından ve davacı talebi tamamen hüküm altına alınmadığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; Davalının —–.İcra müdürlüğünün ———–Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin ——– TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen tutarın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3 Alınması gerekli 413,71- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 73,14- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 340,57- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,20- TL. başvurma harcı, 73,14- TL peşin harcın toplamı olan 102,34-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 951,00-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
30/01/2020