Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1049 E. 2019/664 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/324 Esas
KARAR NO : 2019/588
DAVA : İtirazın İptali (Ticari İş Tellallığı Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/03/2016
KARAR TARİHİ: 22/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İş Tellallığı Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkil arasında yapı kimyasalları ürünlerinin dava dışı ——- satımının temini amacıyla TBK 520 vd. kapsamında——— tarihli simsarlık sözleşmesi akdedildiğini, simsarlık sözleşmesinin herhangi bir şekil şartına tabi olmadığını, müvekkilin dava konusu hukuki ilişkide bayi/komisyoncu değil simsar olduğunu, müvekkilin davalı ile ———tarihli sözleşmeyi akdettikten sonra, daha önce birbirlerini hiç tanımayan, birbirleri ile hiçbir ticari münasebette bulunmamış, davalı ile dava dışı ———-tanıştırarak karşı karşıya getirildiğini, onların aralarında sözleşme kurulması için müzakerelere iştirak edildiğini, sonuç olarak simsar sıfatıyla bu iki tarafı uzlaştırarak geçerli sözleşme akdedilmesinin temin edildiğini, davalının dava dışı ———– ile takip tarihine kadar asgari 6 bin ton kimyasal madde satışı yaptığım, simsar ücretinin ödenmesinin sözleşme gereğince geciktirici şarta yani tahsilat koşuluna bağlandığını, davalının dava dışı Seyhan Beton’a sattığı malların bedellerini tahsil ettiğini, müvekkile hiçbir ödeme yapmadığını, davalının dava dışı ——– tarihinden ——- tarihine kadar olan dönem içinde yaptığı satışlara ilişkin simsarlık ücretinin ——- kodlu ürünün satışından—- bazında 0,18 kuruş, —— kodlu ürünün satışından—- bazında 0,16 kuruş üzerinden hesap edildiğinde ——TL olduğunu ileri sürerek davalının İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğünün —– sayılı dosyasına itirazının iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’si tutarında kötü niyet tazminatına hükmedilmesi, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil kayıtlarında ve defterlerinde alacaklı olduğunu iddia eden davacıya hiçbir şekilde borç gözükmediğini, müvekkile her hangi bir mal ve hizmet teslimi de söz konusu olmadığını, davacının dava dilekçesinde ve dayanak yaptığı sözleşmede ve ihtarnamede bahis olunan ———-l isimli ürün hiç ibr zaman dava dışı Seyhan Beton’a satılmadığını ileri sürerek davanın reddine, davacımn %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan alacak için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davacı ile davalı şirketler arasında ———– tarihinde sözleşme imzalandığı, hukuki olarak sözleşmenin simsarlık sözleşmesi olduğu her iki tarafın da kabulündedir.
Sözleşmeye göre Davacı Bayii, davalı ise üretiçi firmadır. Davacı, davalının ürettiği levelcon kyb001 kodlu katkı maddesini üreticiden 0,90 TL+ KDV ye alacak, dava dışı ——- firmasına 1,03 TL den faturalandırarak satışına aracılık edecektir. Davacının iddiası, davalı ile dava dışı Seyhan Beton isimli firma arasında————- tariihnden 2014 yılı sonuna kadar 5.600.000 KG (6 bin toha yakın) katkı maddesi satışı olmasına rağmen davalının kendisine simsarlık bedelini ödemediğidir.
Davacı, kyb 301 kodlu ürün için kg başına 0,18 TL, kyb 101 kodlu ürün için 0,16 TL ödeneceğine ilişkin mutabakata varıldığını da ileri sürmüştür.
Davaya konu icra dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
İstanbul Anadolu 7. İcra Müdürlüğü’nü———– E. sayılı icra dosyası incelendiğinde, ——— tarihli takip talebi ile 500.000 TL asıl alacak ile 2.876,71 TL işlemiş faiz ile birlikte toplamda 502.876,71 TL alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiz talep edildiği görülmüştür. Davaya konu icra dosyasında, ödeme emrinin davalıya/borçluya 07/07/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 10/07/2015 tarihinde, süresinde borca,faize ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacının da süresi içinde, 18/03/2016 tarihinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Takip talebinde borcun dayanağı olark ———- tarihli sözleşme yazılmıştır.
Davalı taraf, dava dışı———- firmasına hiç bir zaman ——- kodlu katkı maddesinin satışının yapılmadığını,bugüne kadar davacıya hiç prim faturası kesmediklerini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı, replik dilemçesi ile ——— kodlu ürünlerin satıldığını, davalı ile 16/07/2012 tarihli sözleşmeden sonra üç sözleşme daha yaptıklarını, bu zamana kadar davacının 540.000TL ödeme yaptığını ileri sürmüştür.
Uyuşmazlığın toplandığı husus, davaya konu icra takibi nedeniyle davacının takipte belirttiği 16/07/2012 tarihli sözleşmeye göre simsarlık ücreti alacağı olup olmadığı, ödenip ödenmeidği, bakiye kısım olup olmadığıdır. Bu nnoktadan hareketle davacının, davalının ve dava dışı ——- firmasının defter ve kayıtlarının incelenmesi gerekmiştir.
Dava dışı ———– ticari defter ve kayıtları talimat yazılarak bilirkişi marifetiyle inceletilmiş; mali müşavir bilirkişi———davalı üretici firmadan——- yılında 996.180 kg, ——-yılında —- kg, 2014 yılında—— katkı maddesi satın aldığını rapor etmiştir.
Davalı üretici firmanın defterleri mali müşavir bilirkişi marifetiyle incelenmiş, bilirkişi—— ——- tarihli kök raporunda davalının defterlerine ve kayıtlarına göre davalının ——– firmasına kyb ———- kodlu katkı maddeleri sattığını,davalının faturaları ile ——– defterlerindeki faturaların miktar ve kg olarak da örtüştüğünü belirtmiştir. —— itirazlar üzerine sunduğu ek raporda talimatla incelenen ———–ait defterlerde, bilişkişi ———— neye göre kyb 001 kodlu ürün satın alındığını yazdığına dair açıklama olmadığını belirtmiştir. Rapor ekine konon faturalar incelendiğinde açıklama da bu şekildedir.
Çelişkili durumun giderilmesi için tekrar talimat yazılarak, hangi kodlu ürünün satın alındığı hususlarında inceleme yaptırılmış; bilirkişi ——-davalınn defterlerine göre 2012 yılında 101, 2013 ve 2014 yılında ise 301 kodlu katkı maddesinin satın alındığını, toplamda üretici firmaya ———- TL ödeme yapıldığını mütalaa etmiştir.
Gelinin aşama itibariyle, davalının ——– tarihli sözleşmenin konusu olan——–kodlu katkı maddesinden sattığını gösteren hiç bir kayıt, bilgi, belge olmadığı anlaşılmış olmakla, mesele davacının diğer kodlu katkı maddelerine göre simsarlık ücreti talep edip edemeyeceğidir.
Davacı, davalının kendisine ———-TL ödeme yaptığından yola çıkarak kodu ne olursa olsun davalının———— sattığı tüm ürünler için ücnet ödemek zorunda olduğunu, kaldı ki ———kodlu ürün için kg başına 0,18 TL, ——— kodlu ürün için 0,16 TL ödeneceğine ilişkin davalıyla mutabakata varıldığını, 16/07/2012 tarihli sözleşmeden sonra iki sözleşme daha yapıldığını ileri sürmüştür.
Eldeki dava, itirazın iptali davası olup, konusu olan icra takibine sıkı sıkya bağlıdır. İcra dosyasında takip talebinde talep edilen ——– TL alacağın dayanağı olarak 16/07/2012 tarihli sözleşme açıkça gösterilmiştir.(Bir diğer deyişle, cari hesaba veya varsa diğer sözleşmelere dayanılmamıştır) Bu durumda davacının, takibe koyduğu alacağın bu sözleşmeden doğduğunu ispatlaması, ortaya koyması gerekir. Sözleşmenin konusu açıkça —–kodlu katkı payının satılmasına ilişkindir. Her ne kadar davacı davalının kendisine 540.000 TL ödeme yaptığını ileri sürmüşse de davalının defterlerinde bu ödeme görünmediği gibi, 7. celsenin 2 nolu ara kararı ile ödemenin ne zaman ne için yapıldığına dari açıklama yapılması istenmiş, davacı kendisine davalının ödeme yaptığını gösteren blege, dekont, makbuz vs belge de ibraz etmemiştir. Kaldı ki bu ödeme gerçekten yapılmış olsa bile, davacının davasını ispatlamakta yeterli değildir. Zira 101 ve 301 kodlu ürünler için davalı ile başka tutarlarda anlaşmaya varıldığını, sözleşme ilişkisi kurulduğunu gösteren bir evrak, sözleşme, belge de sunulmamıştır. Davacının diğer ürünler için hangi hesaba göre alacağını hesapladığı, bu oranın taraflar arasında kararlaştırılan oran olduğu netlik kazanmamıştır. Davalı 16/07/2012 tarihli sözleşme dışında başka bir anlaşma yapılmadığını ileri sürdüğüne göre, davacının diğer katkı maddeleri için aralarında belli bir orandan anlaşıldığını ispatlaması gerekir. Kaldı ki takip talebinde açıkça sözleşmeye dayanıldığından, sözleşmeye konu katkı maddesi satışı da ispatlanamadığından davanın redddine karar vermek gerekmiştir.
Koşulları oluşmadığından, davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2-Kötü niyet tazminatı verilmesine yer olmadığına;
2- Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 6.041,70 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 5.997,30 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacının üzerine bırakılması,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 34.065,07 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 22/05/2019