Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1037 E. 2023/88 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1037 Esas
KARAR NO: 2023/88
DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2016
BİRLEŞEN ——-ESAS SAYILI
DAVA:İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 07/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle;——arsa üzerine yapılacak yönetim ve fabrika binaları inşaat işinin davalılardan —–tarihli—- ihale edildiğini, müteahhit firmanın temerrüde düşerek —–tamamlayamadığını, —– tarihli ihtarname ile sözleşmenin fesih edildiğini, ardından —– bedelli icra takibi yapıldığını, fesih aşamasında eksik kalan işler için anlaşıldığını, bu kapsamda müteahhit firmanın kendisi ile aynı sorumluluklara haiz ikinci davalı —-ikinci yüklenici olarak sözleşmeye dahil ettiğini, ikinci yüklenicinin de —- sözleşmede belirtilen 45 günlük sürede eksik kalan işleri tamamlayamadığını, bunun üzerine—- tarihli ihtarname ile işin fesh edildiğini, daha sonra —- dosyası ile malın ayıplı olarak tesliminin tespit ettirildiğini, sözleşmenin haklı feshinin müteahhit tarafından kabul edilmesi üzerine —- tarihli ek protokol ile işin devamı sağlandığını, —– tarafından metraj çalışması yapıldığını, metraj çalışması sonucu çıkan taslağa müvekkilinin itiraz ettiğini, ayrıca yapılan birim fiyatlar konusunda uyuşmazlık çıkması üzerine görüşmelerin kesildiğini, —- fazlası bitmiş fabrika binasının tesliminden kaçınıldığını, fabrika binalarının hukuken teslim alınmadığını, sözleşme bedeli ——- ödendiğini, gecikmeden dolayı ceza şartı doğduğunu ve kira kaybı olduğunu, belirterek, davacı şirketin sözleşme kapsamındaki yükümlülüğünü ifa ettiğinin tespit edilmesine, dayalı firmaların ifada temerrütte düştüklerinin tespitine, ayıplı ifa ila semenin tenziline,, fazladan yapılan ödemelerin tespit edilerek davalılardan tahsiline, geç teslimden doğan zararları ve eksik işlerin tamamlanması için geçen sürede kar kaybının hesabına, fabrika rayiç kiralama bedeli göz önüne bulundurularak tespitine ve davalılardan tahsiline, sözleşme kapsamında tahakkuk eden cezai şartın tespiti ile ihtarname ile temerrüte düşürülen müteahhitlerden tahsiline, sözleşmeye konu fabrika binasının şirkete teslimine, karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; Davalının maliki olduğu ———- kayıtlı arsa üzerine fabrikaya yapım işini üstlendiğini, müvekkilinin sözleşme gereği üzerine düşen edimlerini yerine getirdiğini, yaptığı işlere karşılık takibe konu 50.000,00-TL bedelli çeki keşide edip müvekkil şirkete verdiğini, müvekkilinin tahsil amacıyla verdiği çekin banka tarafından kaybedildiğini, ——sayılı dosyası ile çekin iptal ettirildiğini, çekin iptal ettirildiğini, çekin vadesi geldiğinde müvekkili şirketin davalıdan çek bedeline şifahen istediğini, davalının çek aslını kendisine verilmediği müddetçe ödenmeyeceğini beyan ettiğini, müvekkilinin de ödenmeyen çekin tahsili amacıyla —- sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı aldırıldığını, —– dosyasından ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu beyanla —–Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava konusu yapının müteahhidi olduğunu,—–Sözleşmenin fesih İhtarnamesini kabul etmediklerini, davacının 3.hakediş bedelini ödemekten kaçındığını, müvekkil firma tarafından geri kalan işlerin yapılmak istenmeme nedeninin —– istifa etmesi ve——–ruhsatının iptal edilmiş olmasından kaynaklandığını, yine tarafların bir araya gelerek fesih ihtarından 6 gün evvel —- tarjfinde müvekkil firmanın onayı ile geri kalan işlerin yapımı için diğer davalı —— sözleşmesi imzaladığını , bu tarihten sonra her iki firmanın birlikte çalışmaya devam ettiğini, ——– protokol ile eksik işlerin listesinin yapılması ve kesin hakediş raporunun tanzim edilmesi için işlerin durdurulduğunu, çıkan eksik işler listesinde bu eksik işlerin inşaatın ——– takabil ettiğini, bir kısmının giderildiğini, geri kalanı için davacının istememesi üzerine her hangi bir işlem yapılmadığını, kesin hakediş yapıldığı sırada makine ve elektrik işleri dışındaki işlerde işverenin masadan kaçtığını, bu arada —–ihtarname çekildiğini, daha sonra —- tarihinde bir araya gelinerek ek protokol ve teslim tesellim tutanağı ile davacıya fiilen teslim yapıldığını, en son yapılan—– tarihli protokol uyarınca bağımsız hakem olarak atanan —– yaptırılan metrajı her iki tarafın kabul etmesi gerekirken davacının ahdine uymadığını ve mağduriyete sebebiyet verdiğini, dava konusu işlerin götürü bedel değil birim fiyat usulü olduğunu,—-çıkartmış olduğu rapora göre ödenmesi gereken toplam tutarın 7.324.820,30.-TL olduğunu, davacı firmanın sunmuş olduğu hesap ekstresine göre bu tutarın 5.923.000,00.-TL’sinin —– inşaata, 420.00,00.-TL’sini ise —— ödendiğini, bu ödemeler toplamının 6.343.000,00.-TL olduğunu, gün itibari ile yüklenicilerin davacıdan 981.820.30.-TL alacaklı olduğunu, fabrikanın teslim edildiğini, 3.Hakediş bedelinden—- ödenmediğini, üstüne üstlük icra takibi açıldığını, ayıp nedeni ile semenin tenzili, menfi ve müspet zararın tespitinin istenmesinin hukuk uüsülüne aykırı olduğu, cezai Şart uygulanmasının istenmesinin sözleşmede dayanağının bulunmadığını, —— Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan tespiti ve raporu kabul etmediklerini belirterek davanın reddini, talep etmiştir.
Davalı vekili birleşen cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında yapılan eser sözleşmesinden kaynaklanan—–dosyasında dava görüldüğünü, iki dava arasında bağlantı bulunduğunu bu nedenle Mahkememiz dosyasının ——– Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ettiği görüldü.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava; Hukuki niteliği itibariyle Davacı şirket —–maliki bulunduğu —— bulunan arsasında yönetim ve üretim binalarından oluşan fabrika inşaat işine ——– şirketine ihale etmiş, şirket sözleşme gereği yüklendiği edimleri tamamlayamamış, çekilen ihtarnamelere rağmen eksik ve ayıplı olarak teslim etmiş olup davacı şirketçe bu ayıp ve eksiklikler Sulh Hukuk Mahkemesince tespit ettirilerek tamamlanmaya çalışılmış, buna rağmen davalı şirket edimlerini yerine getirmediğinden ve ayıplı mal teslimi yaptığından davacı tarafça müvekkil şirketin sözleşme kapsamında yaptığı edimlerin tespitini, davalı şirketin ifada temerrüde düştüğünün tespitini, ayıplı olarak ifa edilenlerin tespitini, ayıplı ifa nedeniyle tenzili gereken rakamın hesabı, fazla ödemelerin tespiti, eksik işlerin tamamlanması esnasında rayiç kiralama bedeli göz önünde tutularak kar kaybının hesabı, sözleşme gereği cezai şart talep edilip edilemeyeceğine ilişkindir.
Birleşen dava; Hukuki niteliği itibariyle—— icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
—– Esas sayılı dosyası, —– dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce ——– birleştirme kararı ile Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
—– sayılı icra takip dosyasının incelenmesinden; —–aleyhine —–tarafından; —– tutarındaki alacağın tahsili amacıyla———Karar sayılı ihtiyati haciz kararına istinaden icra takibi başlatıldığı, borçlu hakkında ihtiyati haciz işlemi tesis edildiği ve borçlu vekilince icra takibine itiraz edildiği görülmüştür.
—- Talimat sayılı dosyasından alınan —– tarihli bilirkişi kurulu raporunun sonuç kısmında; —–miktarlı arsada —- müteşekkil fabrika inşaat işinin tamamlanarak teslim ve tesellüm belgeleri ile işverene teslim edildiği, keşif tarihinde yapılan incelemelerde somut olarak herhangi bir eksiklik tespit edilemediği, işin toplam maliyetinin —– olduğu, incelenen davacı, davalı ve dava dışı—– ticari defterlerinin delil kudretine haiz olduğu, davacı şirket ticari defterinin incelenmesi neticesinde davacı tarafın davalı taraftan toplamda 420.000,00-TL tutarında ödeme aldığı, alınan ödemeler karşılığında faturayı henüz düzenlemediği için davalı şirkete borçlu göründüğü, davalı şirket ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde davacı şirkete 420.000,00-TL tutarında ödeme yaptığı, davalı şirket ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde davalı şirketin dava dışı — 5.416,02-TL borçlu olduğu, dava dişi —- ticari defterinin incelenmesi neticesinde dava dışı şirketin davalı —– alacaklı göründüğü, ancak ilgili tutarın —– tutarındaki çeklerin işlenmemesi nedeniyle kaynaklandığı gerçekte ise dava dışı —- davalıdan 5.416,02-TL alacaklı olduğu,” şeklinde kanaat belirtmişlerdir.
—- tarihinde yapılan keşif sonucunda —-sayılı dosyasından alınan 28.08.2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunun sonuç kısmında; “davacı ile davalıların, davaya konu—- yıllarına ait yasal ticari defterlerinin açılış tasdiklerini (e-beratlarının) ve kapanış tasdiklerini (e-beratlarının) yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, yasal ticari defterleri/e-defterleri üzerinde yapılan usul incelemelerinde kayıtların VUK.215-219 maddesi hükümleri ile —– genel olarak uygun tutulduğu ve defterlerin birbirlerini teyit ettikleri görülmüştür. 6102 sayılı TTK ile HMK’nın 222.maddesi amir hükümlerine göre davacı ile davalıların davaya konu— yıllarına ait yasal ticari ve defterleri/e-defterleri deli! kudretine haiz görülmüş olup, takdirin mahkemeye ait olduğu, davacı şirketin davalı —– yıllarına ait yasal ticari defter kayıtlarına göre; —- dava tarihi itibarıyla davacının davalıda kalan asıl alacak bakiyesi tutarının —–olarak tespit edildiği, 31.12.2016 tarihi itibarıyla ise de davacının davalıya kalan asıl borç bakiyesi tutarının ise 105.416,02-TL olarak tespit edildiği, davacı şirketin davalı —- davaya konu —- yıllarına ait yasal ticari defter kayıtlarına göre; 23.09.2016 dava tarihi itibarıyla davacının davalıda kalan asıl alacak bakiyesi tutarının 420.000,00-TL olarak tespit edildiği, 31.12.2016 tarihi itibariyle de davacının davalıda olan asıl alacak bakiyesi tutarının 420.000,00-TL olarak tespit edildiği, davalı ——davacı şirkete, davaya konu —- ——yıllarına ait yasal ticari defter kayıtlafına göre; 23.04.2016 dava tarihi itibariyle davalının davacıya kalan asıl borç bakiyesi tutarının 6.366,29TL tespit edildiği, 31.12.2016 tarihi itibarıyla ise de davalının davacıda kalan asıl alacak bakiyesi tutarının 105.416,02-TL olarak tespit edildiği, davalı —-şirketinin davacı şirkete, davaya konu —– yıllarına ait yasal ticari defter kayıtlarına göre; 23.09.2016 dava tarihi itibarıyla davalının davacıya olan asıl borç bakiyesi tutarının 420.000,00-TL olarak tespit edildiği, 31.12.2016 tarihi itibarıyla da davalının davacıya olan asıl borç bakiyesi tutarının 420.000,00-TL olarak tespit edildiği, —– Esas sayılı dava dosyasının ve —- bedelli —– çekin tarafların defter, kayıt ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede karşılıklı olarak mükerrer kayıt işlemlerinin tespit edildiği, dolayısıyla davacının alacaklı olduğunun tespit edilemediği, teknik bilirkişilerce genel kabul kriterleri açısından kusur ve eksik telafi değeri olarak —- bulunduğu, bu alacaktan davalı —- sorumlu tutulması gerektiği, davacının davalı —— cezai şart alacağı olduğu ve davalının temerrüde düştüğü, mevcut deliler ile tarafımızdan kazanç kaybının tespit edilemediği, edilmesinin de mümkün olamadığı, taraf kayıtlarında davalı ——-şirketinin davacıdan 105,416,02-TL alacaklı göründüğü ancak bunun faturadan kaynaklı olduğu ve reel bir alacak olmadığı” tespitinde bulunmuştur.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek üzere dosya nitelikli hesaplama uzmanı, inşaat mühendisi, harita mühendisi, makine mühendisi, elektrik mühendisi ve mali müşavir bilirkişi heyetine tevdii edilerek, rapor alınmıştır. —–tarihli bilirkişi raporunda özetle:Asıl dava bakımından; Davacı—–, dava tarihi itibariyle, fazla ödemeden kaynaklanan 47.000 TLalacağı bulunduğu; davalı—- ise, fazla ödemeden kaynaklanan alacağı bulunmadığı; Davac—- davalılardan Cezai şart alacağının bulunmadığı; Davacı—-, temerrüt tarihi olan 29.08.2015 tarihinden, sözleşmeyi feshettiği 16.02.2016 tarihine kadarki dönemde (temerrüt döneminde) mahrum kalmış olduğu kira gelirinden kaynaklanan zararının tazminini talebe hak kazandığı; Davacı—- davalı/——, temerrüt tarihi olan 27.03.2016 tarihinden, binaları teslim aldığı 10.06.2016 tarihine tarihine kadarki dönemde (temerrüt döneminde) mahrum kalmış olduğu kira gelirinden kaynaklanan zararının tazminini talebe hak kazandığı;ancak heyetimizce dava konusu fabrikada keşif ve inceleme yapılmadığı için, rayiç kiralama bedeli konusunda herhangi bir tespit veya değerlendirme yapılmasının mümkün olamadığı, Birleşen dava bakımından; Davacı—– davalı/——, takip tarihi itibariyle 50.000 TL alacağı bulunduğu; bu alacağın talep gibi takip tarihinden itibaren işletilecek 69 yasal faizi ile birlikte tahsili gerektiği, tespitinde bulunmuştur.
Mahkememiz 29/06/2021 tarihli duruşma ara kararı gereği mahallinde keşif yapılarak rapor hazırlanmak üzere—– talimat esasına kaydedilmiş, 08/09/2021 tarihinde yapılan keşif sonucunda hazırlanan 08/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacı ile davalıların, davaya konu — yıllarına ait yasal ticari defterlerinin açılış tasdiklerini (e-beratlarının) ve kapanış tasdiklerini (e-beratlarının) yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, yasal ticari ile defterleri/e-defterleri üzerinde yapılan usul incelemelerinde kayıtların VUK. 215-219 maddesi hükümleri ile —— olarak uygun tutulduğu ve defterlerin birbirlerini teyit ettikleri görülmüştür. 6102 sayılı TTK’nunu ile HMUK’nun 222. maddesi amir hükümlerine göre davacı ile davalıların davaya konu — yıllarına ait yasal ticari ve defterleri/e-defterleri delil kudretine haiz görülmüş olup, Takdirin Sayın Mahkeme’nin olduğu, davacı şirketin davalı —– yıllarına ait yasal ticari defter kayıtlarına göre; — dava tarihi itibariyle davacının davalıda kalan asıl alacak bakiyesi tutarının — olarak tespit edildiği,—- tarihi itibariyle ise de davacının davalıya kalan asıl borç bakiyesi tutarının ise —olarak tespit edildiği, davacı şirketin davalı —, davaya konu — yıllarına ait yasal ticari defter kayıtlarına göre; —- dava tarihi itibariyle davacının davalıda olan asıl alacak bakiyesi tutarının 420.000,00 TL olarak tespit edildiği,31.12.2016 tarihi itibariyle de davacının davalıda olan asıl alacak bakiyesi tutarının 420.000,00 TL olarak tespit edildiği, davalı —– davacı şirkete, davaya konu — yıllarına ait yasal ticari defter kayıtlarına göre; 23.09.2016 dava tarihi itibariyle davalının davacıya kalan asıl borç bakiyesi tutarının 236.366,29 TL olarak tespit edildiği,31.12.2016 tarihi itibariyle ise de davalının davacıda kalan asıl alacak bakiyesi tutarının 105.416,02 TL olarak tespit edildiği, davalı —– davacı şirkete, davaya konu ——- yıllarına ait yasal ticari defter kayıtlarına göre; 23.09.2016 dava tarihi itibariyle davalının davacıya olan asıl borç bakiyesi tutarının 420.000,00 TL olarak tespit edildiği, 31.12.2016 tarihi itibariyle de davalının davacıya olan asıl borç bakiyesi tutarının 420.000,00 TL olarak tespit edildiği, ——— Esas sayılı dava dosyasının ve —–icra takip dosyasının konusu —— çek no.lu çekin tarafların defter kayıt ve belgeleri yaplan imcelemede karşılıklı olarak mükerrer kayıt işlemlerinin tespit edildiği, dolayısıyla davacının alacaklı olduğunun tespit edilemediği, teknik bilirkişilerce genel kabul kriterleri açısından kusur ve eksik telafi değeri olarak —- bulunduğu, bu alacaktan davalı — sorumlu tutulması gerektiği, davacının davalı —— cezai şart alacağı olduğu ve davalının temerrüde düştüğü, mevcut deliller ile tarafımızdan kazanç kaybının tespit edilemediği, edilmesinin de mümkün olamadığı, taraf kayıtlarında davalı ——— davacıdan 105.41 6,02 TL alacaklı göründüğü ancak bunun faturadan kaynaklı olduğu ve reel bir alacak olmadığı, tespitinde bulunmuştur.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek üzere dosya nitelikli hesaplama uzmanı, inşaat mühendisi, harita mühendisi, makine mühendisi, elektrik mühendisi ve mali müşavir bilirkişi heyetine tevdii edilerek, rapor alınmıştır. —- tarihli bilirkişi ek raporunda özetle:Davacının davalı—-, dava tarihi itibariyle, fazla ödemeden kaynaklanan 47.000 TL alacağı bulunduğu; davalı/—– ise fazla ödemeden kaynaklanan alacağı bulunmadığı, davacının, dava tarihi itibariyle, davalı/—-cezai şart alacağının bulunduğu, davacının, dava tarihi itibariyle, davalı/—– cezai şart alacağının bulunduğu, davacının, gecikme zararına uğradığı yönündeki iddialarının ispata muhtaç olduğu, şeklinde tespitte bulunmuşlardır.
Bilirkişi raporları taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri ayrı ayrı beyan ve itiraz dilekçesi sunmuştur.
Davacı vekili tarafından 06/10/2022 tarihli dilekçe ile, kira sözleşmesinin imza tarihi olan 16/09/2015 tarihinden bitim tarihi olan 31/12/2017 tarihine kadar ilgili banka isimleri bildirilmek suretiyle hesap hareketlerinin istenilmesi talep edilmiştir. 01/11/2022 tarihinde fazladan yapılan ödemelere ilişkin sözleşmeler, faturalar ve ödeme dekontları sunulmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; Somut uyuşmazlıkta, asıl dava yönünden davacı şirket ile davalı ——– tarihli eser sözleşmesi düzenlendiği, davalı yüklenicinin bu sözleşme ile fabrika yönetim ve üretim binalarının inşaası işini üstlendiği, davacı tarafından gönderilen 16/02/2016 tarihli ihtarnamede sözleşme konusu işlerin süresinde tamamlanmadığı, gerekçesiyle feshedildiği, sonrasında davacı ile diğer davalı —— arasında eksik işlerin tamamlanması hususunda birim fiyat üzerinden eser sözleşmesi akdedildiği, davacı tarafından 07/04/2016 tarihli ihtarname ile sözleşme konusu işin süresinde tamamlanmadığı bildirilerek sözleşmenin feshedildiği, davacının ayıplı işlerden dolayı bedel indirimi, fazladan yapılan ödemelerin iadesi, kira geliri kaybının tazmini, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın ödenmesini talep etmiştir.
Birleşen davada, davacı —-tarafından davalı—— bedelli çekin tahsiline yönelik başlatılan icra takibine itirazın iptaline karar verilmesi talep edilmektedir.
Davacı ve davalı —- tarihli sözleşme imzalandığı, iş bedelinin —-olduğu, işin 180 gün içinde tamamlanacağının kararlaştırıldığı, davacı tarafından işin süresinde tamamlanmaması nedeniyle 16/02/2016 tarihinde fesih ihtarnamesi gönderildiği, —- tamamlayamadığı kalan %10 ‘luk işin tamamlanması için davalı — tarihli sözleşme imzalandığı, iş bedelinin ——olduğu, işin 45 gün içinde tamamlanacağının kararlaştırıldığı, davacı tarafından işin süresinde tamamlanmaması nedeniyle 07/04/2016 tarihinde fesih ihtarnamesi gönderildiği, anlaşılmaktadır.
Asıl dava yönünden, ifaya ekli cezanın istenebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş olması veya fesih halinde dahi bu cezanın istenebileceğine dair sözleşmede açık bir hüküm bulunması gerekmektedir. Yine seçimlik cezada ise bu talepte bulunan tarafın, sözleşmenin ifası ya da bu cezanın tahsilini isteyebilecektir. Bir başka deyişle sözleşmenin ifasını isteyen taraf aksi sözleşmede açıkça yazılı olmadığı sürece cezayı, ceza isteyen ise ifayı isteyemez. Öte yandan ifaya ekli cezada olduğu gibi kural olarak sözleşmenin feshi halinde seçimlik cezanın da istenmesi mümkün değildir. Bu durumda TBK 179/2 maddesinde düzenlenen ifaya ekli ceza niteliğindeki davalı ——- yapılan sözleşmenin cezai şart başlıklı maddesinde cezanın fesih halinde dahi istenebileceğine dair sözleşmede açık hüküm bulunmayıp davacı da sözleşmeyi feshettiğinden, dosya kapsamından dava konusu fabrikanın davacı tarafından teslim alındığı, teslim tutanağında cezai şart hakkını saklı tutmadığı gözetilerek davacının TBK 179/f.2 gereği cezai şart talep edemeyeceğine kanaat edilmiştir.
Davacının gecikme tazminatı niteliğinde olan kira kaybına ilişkin talebi HMK’nın 125/2. maddesinde düzenlenmiş olup anılan istem müspet zarar niteliğindedir. Dava konusu sözleşme yukarıda açıklandığı üzere davadan önce davacı tarafça tek taraflı olarak feshedildiğinden gecikme tazminatı da müspet zarar kapsamında olup fesih halinde istenemeyeceği halde buna ilişkin talep edemeyeceğine kanaat edilmiştir——-
—– sözleşme konusu işi ——— tarihinde tamamlaması gerekirken tamamlayamadığı, TBK 117/f.2 uyarınca temerrüde düştüğü, davacının bu davalıdan cezai şart talep etme hakkına sahip olduğu, 171 (gün)x1.500,00 TL üzerinde 256.500,00 TL cezai şart alacağının tahsilini talep edebileceği, 6 ıncı madde gereği geciken cezalar varsa hakedişten mahsup edileceğinin kararlaştırıldığı, ancak bilirkişi raporu doğrultusunda —— davacıdan 950.820,00 TL alacaklı olduğu, davacının talebini artırmadığı görülmüştür.
Davacının, davalı—— açıklanan nedenlerle cezai şart talep edemeyeceğine kanaat edilmiş, fazla ödemeden kaynaklanan 47.440,00 TL’nin tahsilini talep edebileceğine kanaat edilmiş ve davacı vekilinin talep sonucunu açıklayan —- tarihli dilekçesinde 10.000,00 TL talep ettiği nazara alınarak taleple bağlı kalınarak asıl dava yönünden eksik ve ayıplı iş bedeli olarak —–yönünden 10.000,00 TL’ye hükmedilmiştir.
Birleşen dava yönünden,—– tarihli bilirkişi raporları doğrultusunda davacının davalıdan olan asıl alacak bakiyesinin 950.820,00 TL olduğu, takibe konu çekin taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının kusuru dışında kaybedildiği ve çekin zayi nedeniyle iptaline karar verildiğinden davacı tarafından tahsil edilemediği, tarafların çekin kaybolmasında kusuru olmadığı, takip öncesinde davacının davalı tarafı temerrüde düşürmediği nazara alınarak davacının takipten önce faiz ve çek tazminatı talep etme hakkına kazanamadığına kanaat edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVANIN KABULÜNE ;
1-) 10.000,00-TL’nin dava tarihi itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —– alınarak davacıya verilmesine,
2-) Alınması gerekli 683,10-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 170,78- TL peşin harç ve olmak üzere bakiye 512,32-TL’nin davalı—-tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,20-TL. başvurma harcı, 170,78-TL peşin harç ve 419,90-TL’ nin harcın toplamı olan 619,88‬-TL’nin davalı—– alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen 419,90-TL keşif harcı dahil toplam 26.087,10 TL yargılama giderlerinin davalı —– alınarak davacıya verilmesine,
4-)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5-) Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6-)Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul olunan dava değeri üzerinden hesaplanan 9.200,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen —– sayılı dosyasında;
1-)—- sayılı dosyasındaki takibin 50.000,00 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren 5.860,28 TL %9 faizi yönünden DEVAMINA,
2-)Asıl alacak üzerinden % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
3-) Alınması gerekli 3.815,82-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 982,64-TL peşin harç olmak üzere bakiye 2.833,18- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a)Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,20-TL. başvurma harcı, 686,99-TL peşin harç ve İcra Müdürlüğüne yatırılan 295,65 TL toplamı olan 1.011,84-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından posta, tebligat masrafı olmak üzere sarfedilen toplam 40,00-TL yargılama giderinin kabul olunan dava değeri üzerinden hesaplanan 38,84 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
6-)Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7-) Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca (kabul olunan dava değeri 55.860,28 TL üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücreti tutarı) 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
😎 Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca (red olunan dava değeri 1.670,31 TL üzerinden hesaplanan nispi vekalet ücreti tutarı) 1.670,31 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili davalıya verilmesine,
Dair; karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/02/2023