Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/102 E. 2021/318 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/102 Esas
KARAR NO : 2021/318
DAVA: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/01/2016
KARAR TARİHİ: 25/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ————– hakkında sözleşme imzalandığını, sözleşme ile müvekkilinin gerekli imalat ve üretimleri yapmaya başladığını, devam eden süreçte davalı tarafından sözleşme gereklerinin yerine getirilmemeye başlandığını ve sorunlar yaşandığını, davalı ile yapılan görüşmelerden sonuç alınamadığını, bu dönemde taraflarınca birçok işlemin sözleşme gereğince yerine getirilmeye devam edildiğini, ————— yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini ve sözleşmenin haklı sebeplerle feshedildiğini, müvekkilinin sözleşme gereği olan sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine getirdiğini, sözleşmede belirtilen birçok sorunlarla birlikte sözleşmede belirtilen ödeme terminlerine de uyulmadığını, davalıya ödemenin yapılmasını müteakip aynı gün ya da mesai saati durumuna göre en geç ertesi gün ödenmesi gereken hakedişlerin davalı tarafından yapılmadığını, sözleşmede ödemeler hakedişe bağlanmamış olmakla birlikte kabul anlamına gelmemek kaydıyla bu hususun kabulü halinde dahi gerekli ödemenin muaccel hale geldiğini, müvekkilinin —————- akdedilen sözleşmede de otomasyon işleri genel şartnamesinde de tanımlanan işlerin ifasından ve sistemin çalışmasından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, bu durumda genel şartname ve şartnameye ilişkin esasların taraflarına aktarılmaması ile tüm sorumluluğun taraflarına yüklenildiğini, buna rağmen işin doğru tamamlanması için taraflarına genel şartnamenin ve buna bağlı fiyat listesinin taraflarına iletilmediğini, gerek evrak gerekse yapılacak işlerle ilgili olarak işin sahibi ——— yapılan işler ve bunlarla ilişkin yazışma ve bilgilerin tarafları ile paylaşılmadığını, haricen edindikleri bilgiye göre davalı ile ana yüklenici olan——— sözleşmenin de feshedildiğini, bu konuya ilişkin olarak taraflar arasında ———davasının devam ettiğini, davalının—- kapsamında —————– yapılan iş ve işlemleri mahkeme kanalıyla tespit ettirdiğini, tespitlere konu edilen üretimlerin müvekkili tarafından yapılan imalatlar olduğunu, ilgili döneme ilişkin olarak sözleşmenin tarafı olan müvekkilinin imalatlarının tespitini yaptırdığını, fakat müvekkiline yapması gereken ödemeyi yapmaktan imtina ettiğini belirtmiş ve şimdilik ———–davalıdan tahsiline hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmeye ve ticari dürüstlük kurallarına aykırı hareket eden ve sözleşmeyi haksız şekilde fesheden tarafın davacı olduğunu, davacının müvekkilinden talep edebileceği hiçbir hak ve alacağı olmadığını, müvekkilinin zarara uğradığını, müvekkili ile dava dışı —— arasında imzalanan —— müvekkili tarafından yapılacak işlerin bir bölümünün ——–müvekkili ile davacı arasında ayrıca imzalanan dava konusu sözleşme ile davacı şirket tarafından yapılmasının kararlaştırıldığını, imzalanan sözleşmenin konusunun ihale ile alınan ————- ilgili alınan proje kapsamında yapılacak işlerin bir bölümüne ilişkin olup imzalanan bu sözleşmeye diğer üst yüklenici olan ——- taraf olmadıklarını, —– tarihinde davacı ve diğer yüklenici ————- davalı arasında imzalanan bu sözleşme gereğince davacının müvekkiline karşı bir takım taahhütlere giriştiğini, davacı tarafından yapılacak işlere ilişkin olarak ödenecek ücretin dava dışı idarenin her istasyon ile yapılacak olan işin geçici ve kesin kabullerine bağlandığını, yani müvekkilinin kendi yüklenicilerinden biri olan davacıya ödeme yükümlülüğünün olması için öncelikle davacı şirketin tüm bu hususları imzaladığı sözleşme ile önceden kabul ettiğini, sözleşmede ayrıca iş için avans ödenmeyeceğinin de açıkça kararlaştırıldığını, sözleşmenin devamı süresince yapılacak olan işlerin idare tarafından kabullerinin yapılmasının dava dışı ———–tarafından kaynaklanan gecikmeler ve bir takım sözleşmeye aykırılıklar nedeni ile ertelendiğini, yaşanan bu sürecin davacı şirketin yetkilileri tarafından da bilindiğini ve müvekkiline dava dışı şirket tarafından ödeme yapılmadığını, taleplerine karşılık ise ancak yapılan işin çok altında bir takım ödemeler alınabildiğini, ancak sözleşme kapsamında hiçbir yükümlülük bulunmadığı halde finansman desteği sağlamak için davacı şirkete ödemeler yapıldığını, bütün bu durumların bilinmesine rağmen davacı şirketin müvekkili şirketi zor durumda bırakmak amacıyla sözleşmeyi feshettiğini, davacı şirketin ahde vefa başta olmak üzere sözleşmede kararlaştırılan karşılık tüm yükümlülükleri yok sayacak şekilde davranarak sözleşmeyi haksız yere fesheden taraf olup bu nedenle hiçbir hak ve alacağı olmadığını, müvekkili ile işveren arasındaki teknik konular dışında hiçbir şekilde davacı şirkete bilgi verme zorunluluğu bulunmadığını, davacı şirketin TTK madde 55’e aykırı hareket ettiği, bu iş kapsamında muhatabı olmayan dava dışı işveren ile birlikte hareket ettiğini ve açıkça birim fiyatlar ile kendisinin iş bittiğinde alacağı bedeli az bularak haksız kazanç elde etme çabasına giriştiğini, sözleşmesel ilişki mevcut olduğu halde işverene kendisi ile ayrıca bir sözleşme yapılmasını açıkça teklif ettiğini, haksız fesih sebebi ile dava dışı———— haksız olarak sözleşmeyi feshettiğini ve müvekkilinin işini kaybettiğini, büyük bir ekonomik zarara uğradığını, ayrıca davacı tarafın yapılan tespitlerden bahsederek yapılan imalatlara ilişkin kendi imalatı gibi bahsetmesinin yersiz olduğunu çünkü davacının yaptığı işin ancak bir bölümü olduğunu, sadece otomasyon işi yaptıklarını ve de bunun dışında sahada davacı tarafın yaptığı başkaca bir iş bulunmadığını, davacı şirketin haksız olarak düzenlediği ————- faturanın iade edildiğini belirtmiş ve davanın reddini, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470.maddesi, “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında eser sözleşmesi imzalandığını beyan ederek alacağın bu sözleşmeye istinaden bakiye iş bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Dava dilekçesine göre kurulduğu iddia edilen temel hukuksal ilişki eser sözleşmesidir. Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi olduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ilişkisi kurulduğuna göre ——- uygulamalarına göre işin yapılıp teslim ettiğini yüklenici, bedelin ödendiğini de iş sahibi kanıtlamalıdır.
Davacı vekili tarafından———- tarihli beyan dilekçesinde; davaya konu alacak talebinin faturaların sadece mal satışına ilişkin olduğunu, yapılan hizmetlerle ve uygulamalarla ilgili alacak haklarının saklı tutulduğu beyan edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme, ihtarnameler, fatura örneği, taraflar arasındaki yazışmalar, ödeme dekont örnekleri, ——- dosya örneği, —- örneği, —– dosya örneği, ———- dosya örneği, ——– dosya örneği ve tüm deliller dosya içerisine alınmıştır.
Dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek ——- tarihli bilirkişi heyet raporu dosya içerisine alınmıştır. Raporda özetle; davacının defterlerini inceleme günü sunmadığı, davalı kayıtlarına göre davalının davacıdan alacaklı göründüğü, davacıya borcunun görünmediği, davacının edimini yerine getirdiğinin dosya kapsamından anlaşılamadığı rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arsında eser sözleşmesi niteliğinde sözleşme olduğu ihtilafsızdır. Eser sözleşmesi gereğince işin yapılıp teslim ettiğini yüklenici, bedelin ödendiğini de iş sahibi kanıtlamalıdır. Davacı ———— tarihli beyan dilekçesinde; davaya konu alacak talebinin faturaların sadece mal satışına ilişkin olduğunu beyan ettiği dikkate alındığında ise; satış sözleşmesi ilişkisinin olduğunun iddia edildiği, satış sözleşmesi ilişkisinde ise mal veya hizmetin teslim edildiğinin satıcı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. —– tarhli 7 celsenin 1 nolu arar kararı ile taraflara ticari defterlerini sunması için süre verilmiş olmasına rağmen davacı tarafından inceleme gününde ticari defterleri sunmamıştır. Davalının ticari defterlerinde davacıya borçlu olmadığı tespit edilmiş, davacının eseri yapılıp teslim ettiği veya dava konusu mal veya hizmeti davalıya teslim ettiği ispat edilememiştir. Davacı tarafından bu hususta herhangi bir belge, irsaliye, teslim fişi vs. sunulmamıştır. Tüm bu hususlar dikkate alındığından davacının davasını ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harcın peşin alınan 2.124,24-TL harçtan mahsubu ile artan 2.064,94-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 46,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 15.766,83-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———-Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/02/2021