Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/983 E. 2020/895 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/983 Esas
KARAR NO : 2020/895
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/10/2015
KARAR TARİHİ : 10/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- plakalı aracın —- mahallesinde yaya olan müvekkiline çarparak yaralanmasına neden olduğunu, kaza sırasında —- plakalı aracın sahibi ve işleteninin —- olduğunu, aracı kullanan sürücünün ise —- aracın zorunlu trafik sigortası ile —–sigortalandığını, gerçekleşen kazada sürücü —– tam ve asli kusurlu olduğunu, kaza tespit tutanağına göre davalının hızını yol durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak kuralını ihlal ederek kazanın oluşmasına neden olduğunu, kaza ile ilgili olarak —– Sayılı dosya ile sürücü — taksirle yaralamaya neden olma suçundan dava açıldığını davanın —-tarihinde sonuçlandığını ve —– kazada asli kusurlu bulunarak adli para cezası ile cezalandırıldığını, müvekkilinin kaza sonrasında uzunca bir süre iyileşme ve tedavi süreci geçirdiğini, bu süre içerisinde müvekkilinin çalışamadığını, iyileşme sürecinin sonunda ise müvekkilinin koluna konulan platin sonrasında eski sağlığına kavuşamadığını ve sakat kaldığını, müvekkilinin şuan sağ kolunu kaza öncesindeki gibi kullanamadığını, kaza sonrasında müvekkilinin manevi olarak son derece yıprandığını, müvekkilinin sağlıklı bir bireyken kaza sonrasında engelli bir birey haline geldiğini, ancak bu duruma müvekkilinin psikolojik olarak bir türlü alışamadığını, bu nedenle müvekkilinin manevi acılarını az da olsa giderecek oranda manevi tazminat talep ettiklerini, manevi tazminat talebinin kabulü ile —— gayrimenkul ya da araç bulunması halinde bunların 3. Kişilere satışının engellenmesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin iyileşme sürecindeki geçici iş göremezlik nedeniyle uğradığı kazanç kaybına istinaden —– müvekkilinin sürekli iş göremezlik durumu nedeniyle uğradığı kazanç kaybı nedeniyle şimdilik —- maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsilini, müvekkilinin manevi zararların tazmini için —manevi tazminatın davalılar —– müştereken ve müteselsilen alınarak kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —–cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketinin poliçedeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, yapılacak yargılamada araçların kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafın maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için ——– sevk edilerek yalnızca kaza ile illiyet bağı bulunan maluliyet durumu hakkında rapor alınmasını talep ettiklerini, bu nedenle maluliyet hesabında yalnız fiziki ve sürekli nitelik taşıyan arazların dikkate alınmasını, buna göre kaza ile illiyet bağı bulunan maluliyet oranının belirlenmesi gerektiğini, davacının —– ekonomik durumlarının ve hangi —— kuruluşlarına tabi olduğunun tespit edilmesi gerektiğini, davacının kazadan dolayı ——- herhangi bir ödeme alıp almadığının tespitini talep ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, ticari faiz talebinin reddine karar verilmesini, davacı tarafın işletenden talep edebileceği tutardan fazlasını müvekkili şirketten talep edemeyeceğini, bu nedenlerle açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi davalı —— usulüne uygun tebliğ edildiği ancak cevap vermedikleri görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davalıların işleteni,sürücüsü ve sigortacısı olduğu —- plakalı araç ile davacının yaya olarak karıştığı—– tarihli kaza nedeniyle davacının maddi manevi zararına istinaden açılan tazminat davasıdır.
Mahkememizce tarafların ———– durum araştırmalarının yapılması için emniyet müdürlüklerine müzekkere yazılmış, ceza dosyasının görüldüğü —– kusur raporları celp edilmiş, —– hizmet döküm cetveli, hastanelerden tedavi evrakları, iş yerinden bordrolar istenilmiştir.
Tarafların kusur oranının belirlenmesi amacıyla ——– tarihli düzenlemiş olduğu raporda, Sürücü —-oranında kusurlu olduğunu, yaya .—- oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmüştür. Ceza mahkemesi ile Mahkememiz dava dosyasında alınan kusur raporlarında açıkça çelişki olduğu anlaşılmakla çelişkinin giderilebilmesi için —- heyetinden oluşturulan 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin —–tarihli kusur raporunda özetle: “Yayaların taşıt yoluna girmeden güvenle duramayacak kadar yaklaşmış taşıtlar varsa ilk geçiş hakkını taşıtlara vermesi gerektiği hem tutanakta hem iki raporda belirtilmesine rağmen —- tarihli raporda yayaya asli yerine tali kusur verilmesi ihlal edilen maddenin(ilk geçiş önceliğine uymama) önemine göre yetersiz bulunduğundan heyetlerinin—– tarihli raporda verilen asli ve tali kusur dağılımına ve oranlarına iştirak edilmesinin uygun olacağı kanaatine vardığı, buna göre davacı yaya —- meydana gelen kazada %60 oranında kusurlu olduğunu,—-plakalı—- davalı sürücüsü —- ise meydana gelen kazada %40 oranında kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporu Mahkememize sunmuşlardır.Mahkememizce alınan kusur raporları olaya uygun, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuş bu nedenle rapora itirazlar yerinde görülmemiştir.
Davacının maluliyet oranı belirlenmesi amacıyla —- rapor alınmıştır.—- tarafından —— tarihli, ——- göre tanzim edilen raporda; E cetveline göre %44 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını, iyileşme (iş görmezlik) süresinin —– tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği görülmüştür. Her ne kadar alınan rapor Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun hazırlanmamış ise de; Mahkememizce—– rapor alınmadan önce bu yönetmeliğe uygun rapor tanzim edilmesinin istenildiği buna rağmen tanzim edilmediği, başkaca dosyalarda ———- göre rapor tanzim edilmesi için ek rapor alındığında gelen yazı cevabından; bu yönetmeliğin sadece çalışma gücünün %60’ını kaybedip kaybetmediğine ilişkin olduğu ve bu nedenle bu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybının belirlenmeyeceğinin bildirildiği eldeki davada da talep edildiği halde ———- göre rapor hazırlanıldığı anlaşılmakla, eldeki davada——göre rapor tanzim edilemediğinden alınan raporda yönetmelik uygun bulunmuştur.
Kusur raporu ve maluliyet raporu alındıktan sonra davacının maddi zararının tespiti için hesap bilirkişisinden rapor alınmıştır. Bilirkişinin—-tarihli raporunda özetle:”Davacının zararının — tablosuna göre hesaplanacağı, — gelen yazı cevabında —-tarihinde emekli olduğu, dosyada mevcut bordrolarından davacının kaza tarihi itibariyle ücretli olarak çalışmaya devam ettiği, dosyada bulunan evraklardan davacının gerçekte 3,5 aylık kazanç kaybının bulunduğu anlaşıldığından—– tarafından tanzim edilen farazi olarak hesap edilen—- aylık geçici iş göremezlik süresine göre hesaplama yapılamayacağı, davacıya —-tarafından geçici iş göremezlik ödemesi yapılıp yapılmadığına ilişkin belge bulunmadığı bununla birlikte somut olay iş kazası olmadığından davacıya —– tarafından sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesinin mümkün olmadığı, hal böyle olunca sürekli iş göremezlik maddi zararı yönünden rücuya tabi ödemeler hususunda indirime yer bulunmadığı, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının — olduğunu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının — olduğunu, temerrüt başlangıcının davalı — dava tarihi, davalı sürücü ve işleten yönünden ise —- ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporunu mahkememize sunmuştur. Mahkememizce alınan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı —- davalı —vekili kusur, maluliyet raporuna itiraz etmiş ve sigorta şirketi —- tarihinden sonra geçici iş göremezliğin teminat dışı kaldığını beyan etmiş ise de; alınan raporlar hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmakla, yine kaza tarihi itibariyle —– tarihli genel şartlar yürürlükte olmadığından geçici iş göremezlikten sorumlu olmadığına ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir. Yine —- davacı fiilen emekli olduğu, asgari ücretle çalışması sebebiyle hiçbir maddi kaybının olmadığını, davacının asgari ücretten daha düşük bir maaşla çalıştığı buna göre hesaplama yapılması gerektiği yönünde itiraz edilmiş ise de;———- dosyasında açıkça:”Bu durumda mahkemece; davacı desteğinin emekli olduktan sonra uğraştığı işi ve gelirinin net biçimde belirlenmesi bakımından, desteğin kaza tarihi ve öncesinde —– olarak yaptığı bir iş olup olmadığı, vergi mükellefiyeti olup olmadığı ve bu mükellefiyetin detayları ile kaza tarihine en yakın kazanç miktarının ne kadar olduğunun, —— ve ilgili vergi dairesinden sorulması; gelen resmi belgelerle gelirin tespiti halinde bu gelire göre, resmi belgelerle gelirin ispat edilememesi halinde asgari ücret üzerinden tazminat hesabının yapılması; ayrıca desteğin yaptığı işin mahiyetine göre aktif çalışma süresinin hangi tarihe kadar devam edebileceği de belirlenerek pasif devresinin saptanması, pasif devre hesabının —— edilmemiş asgari ücret üzerinden yapılması konularında ek rapor alınarak karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir. ” gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verildiğinden; emekli olduğu halde aktif olarak çalışan davacının tespit edilen geliri ile rapor alınmasında bir usulsüzlük bulunmadığı, yine iş yerinden maaş bordroları celp edildiğinden rapora ilişkin bu yönden itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmış, öte yandan kişi asgari ücret altında çalışıyor olsa dahi yerleşik Yargıtay kararları uyarınca en azından asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, kişinin fiilen çalışmasının, maluliyet oluştuğundan zararın doğmayacağı anlamına gelmeyeceği anlaşılmakla, rapora itirazları yerinde görülmemiştir.
Alınan hesap raporu sonrası davacı vekili —– tarihli dilekçesi ile talep edilen —- geçici iş göremezlik tazminatını ıslah etmek suretiyle —-geçici iş göremezlik tazminatının davalı — bakımından dava tarihinden diğer davalılardan ise kaza tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalılardan talep ettiği — sürekli iş göremezlik tazminatını ıslah etmek suretiyle —– sürekli iş göremezlik tazminatının davalı —— dava tarihinden diğer davalılardan ise kaza tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Mahkememizce ıslah dilekçesi taraflara tebliğ edilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.——- gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların ——– durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. —— Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Dava konusu trafik kazasında davacının %60 kusuru yanında %44 maluliyete uğradığı göz önüne alındığında Mahkememizce takdiren —-manevi tazminata hükmedilmesi uygun bulunmuş ve talep gibi sigorta şirketi hariç diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan kusur, maluliyet ve hesap raporu birlikte değerlendirildiğinde; davanın trafik kazasından kaynaklı maddi manevi tazminat davası olduğu, Mahkememizce alınan kusur raporu ve ceza dosyasında alınan kusur raporu ile çelişkinin giderilebilmesi için alınan ikinci kusur raporuna göre davacının %60 kusurlu olduğu, davalı sürücünün ise %40 kusurlu olduğu anlaşılmış, kusur raporu olaya uygun, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuş, yine davacının kaza nedeniyle %44 oranında sürekli iş göremezliğinin bulunduğu anlaşılmış, hesap raporu doğrultusunda toplam —-iş göremezlik zararının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiş, davacının trafik kazası nedeniyle duyduğu elem ve ızdırabın karşısında –manevi tazminata hükmedilmiş, kazaya karışan aracın hususi kaydının bulunduğu anlaşılmakla yasal faize hükmedilmiş——— aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davacının maddi tazminat davasının kabulü ile,— geçici iş göremezlik tazminatı ile — sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam — maddi tazminatın davalılardan—- kaza tarihi olan —- tarihinden diğer davalı —– dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, —-takdir edilen manevi tazminatın davalılardan —– kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 6.199,42-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 78,56-TL harç ile, 300,00-TL ıslah harcı toplamından oluşan 378,56-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.820,86-TL harcın davalılardan —— müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 78,56-TL peşin harç, 27,70-TL başvuru harcı, 300,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 406,26-TL harç giderinin davalılardan (davalılardan …’nin yalnızca 331,12-TL’sinden sorumlu olması kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 3.275,75-TL yargılama giderinin (46,00-TL’si manevi tazminat talebine ilişkin yapılmış olup) davanın kabul ret oranına göre hesaplanan maddi tazminat için; 3.229,75-TL’sinin tüm davalılardan, manevi tazminat için; 20,91-TL’sinin yalnızca davalılardan——– müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Maddi Tazminat talebi yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan davacı vekili için takdir olunan 11.298,06-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi Tazminat talebi yönünden davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’ye göre hesaplanan 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar——- müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden davalı —- vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’ye göre hesaplanan 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —— verilmesine,
10-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı asil —— ve asilin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 10/11/2020