Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/907 E. 2018/739 K. 19.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2011/779 Esas
KARAR NO : 2018/685
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 02/11/2011
KARAR TARİHİ : 13/09/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacılardan ………………özel güvenlik işi ile uğraştığını, diğer davacıların ise şirketin ortağı olduklarını, davacı şirketin ……….. faaliyet gösteren ……. özel güvenlik hizmetlerini yerine getirdiğini, davacı şirketin………………..görevli 8 özel güvenlik elemanı için daha önce yine davalı acente şirketi tarafından düzenlenmiş bulunan mali mesuliyet poliçelerinin süresinin 15/04/2010 tarihinde biteceğini, 13/04/2010 tarihinde isimleri belirtilen 8 elemana ait mali mesuliyet poliçelerinin süresinde yenilenmesi talebini içeren mailin davacı şirket tarafından davalı acente şirketine ulaştırıldığını, bu mail ile gönderilen yenileme talebine herhangi bir itirazın olmadığını, talebin davalı acente tarafından kabul edildiğini, belli bir süre sonra poliçelerin davacı şirkete davalı acente tarafından teslim edildiğini, Davacı………. korumanın bu poliçeleri teslim aldığında göndermiş olduğu yenileme talepli mailden sonra 8 gün geçtiğini, 15/04/2010 başlangıç tarihi olması gereken poliçenin davacı şirkete hiçbir bilgi vermeden bir uyarı ve ikazda bulunmaksızın poliçe başlangıcını 21/04/2010 tarihi olarak tanzim edildiğini, bu aksaklığın davalı acenteye bildirildiğini, davalı acentece verilen cevabi faks yazısında sistemden kaynaklanan bir sebeple 21/04/2010 tarihinde düzenlendiklerini bildirdiğini, özel güvenlik yasası gereğince yetkili Ceyhan Cumhuriyet Savcılığı bu poliçenin …… tarihi yarine 21.04.2010 tarihinde düzenlenmesinden dolayı ve yine aynı kanunun ilgili maddeleri gereğince …….. şirketinin ortakları hakkında özel güvenlik yasasının ilgili maddesine muhalefetten soruşturma başlattığını, bu davanın davacılarından … şirketinin ortakları olan …’ya 3.005-TL, …’ya 21.010-TL ön ödeme bildiriminde bulunulduğunu, davacıların bu ön ödeme miktarlarını para cezası olarak Beykoz Mal Müdürlüğüne ödediklerini ve ödeme makbuzlarını Ceyhan Cumhuriyet Savcılığına ibraz ettiklerini ve Savcılık tarafından davacıların ön ödeme şartını yerine getirmiş olmalarından dolayı kovuşturmaya yer olmadığına karar vererek davacılar hakkındaki soruşturmanın sonlandırıldığını, davacı … ve …’nın davalı acente şirketinin gerekli özeni göstermemesi ve gecikmeyi zamanında davacılara bildirmeyerek davacı gerçek kişilerin bu miktardaki cezaları haksız yere ödemelerine kendi kabul ettiği kusuru ile sebep olduğunu ayrıca davacı ……… şirketinin özel güvenlik kanunu bakımından siciline böyle haksız kayıt düşülmesine sebebiyet vermesinin davacı …… şirketinin itibarının zedelenmesine davalı şirketin yine kendi kabul ettiği kusurunun sebebiyet verdiğini, davacılardan …’nin manevi olarak zarar görmesi karşısında davalı acenteden manevi tazminat talep etme hakkının ortaya çıktığını, açıklanan nedenlerle davalının kendi kusuru sebebi ile ödenen … için 3.005-TL’nin en yüksek faizi ile … için 21.010-TL’nin en yüksek faizi ile davacı … için 5.000-TL manevi tazminatın dava masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili acente hakkındaki davanın pasif dava ehliyetinin bulunmaması nedeniyle reddine, davanın esastan reddi ile yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına, davanın ………………………ihbar edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamına göre davanın, davacılar … ve … tarafından davalı tarafın kusuru nedeni ile ödemek durumunda kaldıklarını iddia ettikleri ön ödeme tutarının, davacı şirketin davalı tarafın eylemleri nedeni ile uğradığını iddia ettiği manevi zarar karşılığı manevi tazminatın davalı taraftan tahsili için açılan tazminat davası olduğu anlaşıldı.
Özel güvenlik şirketi olan davacı tarafından 13/04/2010 tarihinde, 15/04/2010 tarihinde süresi dolacak olan Özel Güvenlik Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi bilgilerinin poliçenin yenilenmesi istemi ile davalı acenteye ulaştırıldığı, davalı acentenin istem doğrultusunda işlemi gerçekleştirmeye çalıştığı ancak poliçenin dava dışı ……… Sigorta’nın sisteminden kaynaklanan problem nedeniyle düzenlenemediğini iddia ettiği, poliçenin ancak 21/04/2010 tarihinde düzenlenebildiği, bu durumun acente tarafından verilen yazı ile de kabul edildiği, ilgili mevzuat gereği poliçenin davacı tarafından…………… ulaştırıldığı, ancak sigortasız güvenlik elemanı çalıştırılan süre nedeni ile davacı şirket hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, Ceyhan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma sonucu davacı … tarafından 3.005,00-TL, davacı … tarafından 21.010,00-TL ön ödeme yapıldığı ve ön ödeme nedeni ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır. Dava konusu uyuşmazlığın davacılar … ve … tarafından yapılan ön ödemenin davalı acenteden talep edilip edilemeyeceği, davacı şirketin davalı taraftan manevi tazminat talep edip edemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış ve tespit edilen uyuşmazlık çerçevesinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere dosya mahkememizce seçilen bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan 29/08/2014 tarihli raporda, davalı acentenin davacı tarafından kendisine süresinde bildirim yapılmasına rağmen davacı özel güvenlik şirketinin sigortasız eleman çalıştırmış gibi görünmesine sebep olması nedeniyle %50 oranında kusurlu olduğu, davacı tarafın da davalı tarafça kendisine verilen poliçeyi kontrol etmeden Adana İl Emniyet Müdürlüğü’ne göndermiş olması nedeni ile %50 oranında kusurlu olduğu ve davacı şahıslar tarafından yapılan ödemelerin yarısının davalıdan talep edilebileceği yönünde görüş bildirilmiştir. Rapora olan itirazlar değerlendirilmek üzere ek rapor alınmasına karar verilerek dosya aynı heyete tevdi edilmiş, heyet tarafından tanzim edilen 29/06/2015 tarihli ek raporda, heyet kök rapordaki görüşlerinde bir değişiklik olmadığı yönünde görüş bildirmiştir.
Alınan kök ve ek rapora olan itirazlar değerlendirilerek yeniden rapor tanzim edilmesi için dosya yeni oluşturulan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, oluşturulan heyet tarafından tanzim edilerek dosya sunulan 04/02/2016 tarihli raporda özetle, davacı tarafından süresinde davalı … acentesine bildirim yapıldığı ancak davalının poliçeyi zamanında düzenleyemediği, …….Sigorta’nın sisteminden kaynaklanan arızanın davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, bu hususun davalı ile dava dışı ……… Sigorta’nın kendi içlerinde çözmeleri gereken bir konu olduğu kanaatiyle davalının tam kusurlu olduğu ve davacılar tarafından ödenen bedellerin davalıdan tahsili gerektiği yönünde görüş bildirmişlerdir.
Alının ikinci heyet raporuna karşı ileri sürülen itirazların değerlendirilmesi ve raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla oluşturulan 3 kişilik heyet tarafından tanzim edilen 16/03/2018 havale tarihli raporda ise, üç kişilik bilirkişi heyetinden akademisyen ve sigorta uzmanı olan bilirkişiler özet olarak davalı acenteye süresi içinde bildirimde bulunulmuş olmasına rağmen süresi içinde sigorta poliçesi düzenlememesi nedeniyle sigortasız kalan dönem nedeniyle davacıların ödemek durumunda kaldığı tutar kadar davalının davacıya ödemek durumunda olduğu ve davalının tam kusurlu olduğu yönünde görüş bildirmiş, muhasebe uzmanı bilirkişi ise davacılar savcılığın ön ödeme teklifini kabul etmeyip devam etselerdi yapılacak yargılama sonunda herhangi bir ceza almayacaklarını, bu nedenle yapmış oldukları ödemeden kendilerinin sorumlu olduğu, davalı … şirketinin herhangi bir kusuru olmadığı yönünde ayrık görüş bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller ve alınan raporlar bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, davacı tarafın Özel Güvenlik Mali Sorumluluk Sigortası’nın 15/04/2010 tarihinde sona erdiği, davacı tarafından davalıya süre dolmadan 13/04/210 tarihinde yapılan bildirim ile sigorta poliçesinin yenilenmesi talebinde bulunulduğu, ancak davalı acente tarafından dava dışı ……….. sisteminden kaynaklanan arıza olduğu iddia edilerek poliçenin düzenlenemediği ve geriye dönük olarak poliçe tanzim edildiği hususlarında uyuşmazlık bulunmamakta olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı şahıslar tarafından savcılık soruşturması nedeni ile yapılan ön ödemenin davalı … şirketinden talep edilip edilemeyeceği ve davacı şirketin davalı taraftan manevi tazminat talep edebilmesi için gerekli şartların bulunup bulunmadığı noktalarındadır. 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un 21. Maddesinde; “Özel hukuk tüzel kişileri ve özel güvenlik şirketleri, istihdam ettikleri özel güvenlik görevlilerinin üçüncü kişilere verecekleri zararların tazmini amacıyla özel güvenlik malî sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadır. Özel güvenlik malî sorumluluk sigortasına ilişkin esas ve usuller Hazine Müsteşarlığınca belirlenir.” hükmü yer almakta olup savcılık dosyasının incelenmesinde, Hazine Müsteşarlığı tarafından “Özel Güvenlik Mali Sorumluluk Sigortası Poliçeleri genel şart gereği, düzenlendikleri gün saat12.00’da yürürlüğe girer ve sona erme tarihinde saat 12.00’de sona erer. Bu nedenle, geriye dönük olarak düzenlenen poliçeler ile geçmişte ortaya çıkan hasarların teminat altına alınması mümkün değildir.” şeklinde görüş bildirildiği savcılık dosyasında bulunan 17/06/2009 tarihli Emniyet Genel Müdürlüğü yazısından anlaşılmıştır. 5188 Sayılı Kanun’un 21. Maddesindeki düzenleme, bu maddeye bağlı Hazine Müsteşarlığı görüşü, tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, davacı tarafından poliçe süresi dolmadan yapılan bildirime rağmen davalının süresinde poliçe tanzim etmemesi, her ne kadar bu aksaklığın …… Sigorta’dan kaynaklandığı davalı tarafından beyan edilse de bu durumun davacıya karşı ileri sürülemeyeceği ve…….. Sigorta ile davalı arasındaki ilişkiyi ilgilendirir bir husus olduğu, her ne kadar açıkta kalan tarihleri kapsar nitelikte geriye dönük sigorta yapılmış olsa da ilgili mevzuat gereği bu durumun davacılar hakkında soruşturma yapılmasına engel olmadığı, hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı … tarafından ön ödeme olarak ödenen 3.005,00-TL’nin, davacı … tarafından ön ödeme olarak ödenen 21.010,00-TL’nin, davalının temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir belge sunulmamış olması ve davacıların dava dilekçesinde faiz türü belirtmemiş olması nedeniyle dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile ilgili davacılara ödenmesine, davacı şirketin manevi tazminat talebinin ise davacı şirketin dava konusu olay nedeni ile manevi olarak zarara uğradığı konusunda mahkememizde kanaat oluşmasını sağlayacak yeterli delil sunulmamış olması nedeniyle ispatlanamadığından reddine, karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1- Davacı … yönünden davanın kabulüne, 3.005,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’ya verilmesine,
2-Davacı … yönünden davanın kabulüne, 21.010,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’ya verilmesine,
Davacılar … ve … yönünden;
a-Davacılar … ve … yönünden alınması gerekli 1.640,46-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
b-Davacılar … ve … tarafından harcanan 2.518,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
c-Davalı tarafından yapılan giderlerin davalı üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı ………….ve ……..’nin manevi tazminat talebi yönünden ispatlanamayan davanın reddine,
Davacı … yönünden;
a-Alınması gerekli 35,90-TL harcın peşin alınan 430,90-TL harçtan mahsubu ile artan 395,00-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
b-Davacı tarafından yapılan giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalıya verilmesine,
4-Artan gider avansı bulunması ve talep edilmesi halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/09/2018