Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/838 E. 2019/774 K. 09.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/838 Esas
KARAR NO : 2019/774
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 22/07/2014
KARAR TARİHİ: 09/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Niçin ve ne şekilde yandığı kendilerince bilinmeyen müvekkiline ait ——— plakalı ——— marka kamyonun yanarak kullanılmaz hale geldiğini, ——–Belediyesi İtfaiye müdürlüğü tarafından tanzim edelin evrakta/raporda aracın akaryakıt deposunun altına konulan ateşten aracın yandığının tahmin edildiğini, davalı şirkete yapılan başvurunun itfaiye raporu göz önüne alarak davacı tarafın kendi kusurunun olduğu gerekçe gösterilerek reddedildiğini, oysa müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, aksi düşünülse dahi bölge kış şartları düşünüldüğünde şahsın kasten yapmadığı eylemden sorumlu tutulmasının hakkaniyete uygun düşmediğini, bu sebeplerden dolayı davacı tarafa ödeme yapılmasının gerektiğini, Yargıtay kararlarının da davalarında haklı olduklarını ortaya koyduğunu, Yargıtayın istikrar bulunun kararlarında araca kasten zarar verilmemesi halinde ödeme yapılması gerektiği hususunun belirtildiğini, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin —–Esas ——- karar sayılı ilamının davaları ile birebir benzerlik taşıdığını, bu sebeple fazlaya dair her türlü talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilir———-TL alacaklarının hüküm altına alınmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek davalarının kabulüne karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının talep etmiş olduğu hasarın kasko sigortası teminatı kapsamı dışında kaldığını, kara taşıtları kasko sigortası poliçe genel şartları A.I maddesinde sigorta konusu başlığında yapılan düzenlemeye göre; , sigortalının, karayolunda kullanılabilen motorlu taşıtlardan, römork veya karavanlar ile iş makinelerinden ve lastik tekerlekli traktörlerden doğan menfaatlerinin a ve b bendindeki tehlikeler dolayısıyla ihlali sonucu uğrayacağı zararları temin ettiğini, a) aracın karayolunda kullanılabilen motorlu, motorsuz taşıtlarla müsademesi, b) gerek hareket halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazaların, kasko poliçesi kapsamında teminat altına alındığının belirtildiğini, dava konusu hasarın ise akaryakıt deposunun altına konulan ateş nedeniyle aracın yandığını, bu sebeple araçta anilik ve haricilik unsurunun bulunmadığını, kaldı ki K.S.G.Ş md 5/7 gereği yağsızlık,susuzluk,donma, bozukluk, eskime, çürüme, paslanma ve bakımsızlık nedeniyle meydana gelen zararların teminat dışı olduğunu, itfaiye raporunda da akaryakıt deposunun donması sonucu akaryakıt deposunun altına konulan ateş nedeniyle zararın meydana geldiğini, zararın teminat dışı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte dain-i mürtehin hakkı bulunan ———— davanın açılmasına muvafakatinin gerektiğini, bu sebeplerle haksız ve yetkisiz açılan işbu davanın yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılarak yetkisizliğine karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle yangın nedeniyle davacıya ait ——– plakalı araçta meydana gelen hasarın davacı ile davalı arasında akdedilmiş olan kasko sigorta poliçesi kapsamında davalıdan tahsili istemli maddi tazminat davasıdır.
Yargılama öncelikle Van 5.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ——– E. Sayılı dosyasında görülmeye başlanmış, Mahkemece davalının yetki itirazı kabul edilerek yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna ilişkin karar verilmiş, dosya Mahkememize tevzi edilmiştir.
——— Belediye Başkanlığı İtfaiye Müdürlüğü’nün ——— tanzim tarihli yangın raporu dosya içerisine alınmış olup rapor incelendiğinde; yangının çıkış nedeninin aracın akaryakıt deposunun altına konulan ateşten çıktığı tahmin edildi beyanını içerir tutanak düzenlendiği görülmüştür. ——– tarafından yangına ilişkin açılan hasar dosyası Mahkememiz dosyası içerisine alınmıştır. Poliçenin araç için——TL, kasa için ——–TL teminat limitinin bulunduğu anlaşılmıştır. Davacıya ait aracın ruhsat kaydı incelendiğinde kullanım amacının ticari olduğu görülmekle, Mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır. Araçta daini mürtehin şerhi bulunduğundan yargılama sırasında ———— müzekkere yazılarak tazminatın davacı tarafa ödenmesine muvafakatinin bulunup bulunmadığı sorulmuş, gelen yazı cevabı ile araç üzerinde ——— rehin hakkı bulunmadığından davacıya tazminat ödenmesinde sakınca bulunmadığı, davacının aktif husumetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava konusu hasarın kasko sigorta poliçesi kapsamında kalıp kalmadığı, talep edilen hasarın kadri maruf olup olmadığına ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, Mahkememizce re’sen seçilen Makine Mühendisi —ile Sigortacılık Uzmanı ——- tarihli bilirkişi raporunda özetle:——— tarihinde Hakkari’de havanın ortalama 9 derece olduğu, dosyaya sunulan belgelerden, mazot deposunun sağlam ve yangından etkilenmemiş olduğunu, ahşap kasada yanma emaresinin olmadığını, mazot deposunun sağlam ve yangından etkilenmemiş olduğunu, yakıt olan mazotun donma derecesinin -18 / -20 derece olduğunu, kaza günü öncesi gece sıcaklığının 0 derece olduğunu, mazot deposundaki mazotun donma ihtimalinin olmadığını, itfaiye raporundaki mazot deposu altında kağıt parçaları vardı bundan dolayı yanma başlamış tahminin geçersiz olabileceğini, mazot deposunun altına ateş yakıp eritme gereksiniminin hava sıcaklığı itibariyle mevcut olmadığı, yangın sebebinin resimlerin incelenmesi veya itfaiye raporunun ve eksper raporunun tetkiki ile tespit edilebilmesinin olanaksız olduğunu, yangının başlama nedenlerinin aşağıdaki haller olabileceği :
a) Soğuk havada ısınma amaçlı tüp gaz yakması olabileceği; ancak olay yerinde tüp bulunmadığından ihtimal dışı olduğunu,
b) Kış şartlarında aracın çalışması için motor silindir içlerinde ilk çalıştırma için havayı ısıtmak amacıyla kızdırma bujileri olduğu, muhtemelen araç sahibinin motoru çalıştırmak için kızdırma bujilerini gereğinden fazla kullanmış ve araç sigortaları standart değil ve erimemiş ise kablolardaki erime nedeniyle kısa devreden yangın çıkmış olabileceği,
c) Tespiti mümkün olmayan 3. Şahısların kötü niyetli fiillerinden meydana gelebileceği,
d) Şoför mahalli içinde sigara söndürülmeden unutulmasının yangın çıkış nedeni olabileceği ancak tespit etmenin olanaksız olduğu,
Sayın mahkemece hasarın tazminine karar verilmesi halinde: “Yangın sonu pert total olan aracın kaza öncesi sigorta poliçe değeri 50.250 TL, güncel 2. el piyasa değeri 50.000 TL, Ekspertiz raporuna göre sovtaj değeri 7500 TL olup, 42.500 TL’nin kabul edilebilir olduğunu, Yargıtay kararı da göz önünde bulundurularak, araçta meydana gelen yangının sebebinin teknik bir arızadan veya tespit edilemeyen bir sebepten meydana geldiğinin (sigortalı veya yakınları tarafından kasten zarar verildiğinin iddia ve ispat edilememesi halinde) kabulü halinde davacının hasarının tazmin edilmesi gerektiği, Kasko Sigortası genel şartlarında A.5 teminat dışı kalan zararlar başlıklı maddesinin 5.6 bendinde yer alan; zararın araca sigortalı veya fiillerinden sorumlu bulunduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından kasten verilen zararların, teminat dışı bırakıldığı göz önüne alınarak hasar bedelinin teminat kapsamı dışında kaldığı” şeklinde rapor tanzim etmişlerdir. Bilirkişi raporuna karşı tarafların beyanda bulunmadığı anlaşılmış, rapor hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğundan hükme esas alınmış, raporun sonuç ve kanaat bölümünde iki türlü ihtimal ayrı ayrı değerlendirilerek neticeten araçta meydana gelen hasarın sigortalı veya fiillerinden sorumlu olduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından kasten verilen zararlar kapsamına girdiğinin ispat edilememesi halinde hasardan davalının sorumlu olduğu, ispat edildiği takdirde ise davalının sorumluluğunun bulunmadığı yönünde rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır.
Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları A.I. d bendine göre sigortacı aracın yanması nedeniyle sigortalının uğrayacağı maddi zararlarını temin etmektedir. A.5 maddesi ise teminat dışı kalan halleri düzenlemekte olup, taşıta, sigortalı veya fiillerinden sorumlu bulunduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından kasten verilen zararlar ile sigortalının fiillerinden sorumlu olduğu kimseler veya birlikte yaşadığı kişiler tarafından sigortalı taşıtın kaçırılması veya çalınması nedeniyle meydana gelen zararlar, yağsızlık, susuzluk, donma, bozukluk, eskime, çürüme, paslanma ve bakımsızlık nedeniyle meydana gelen zararlar eldeki davaya uygulanabilir teminat dışı olarak sayılan hallerdendir. Öte yandan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1409. Maddesi: “Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir.” hükmünü haizdir. Eldeki davada ispat yükünün yer değiştirmesine ilişkin bir sebep olmadığından TTK 1409. Maddesi gereği ispat yükü sigortacı davalıda olup, araçta meydana gelen zararın teminat dışı kaldığını ispat etmesi gerekmektedir. Aksi takdirde hasardan davalının sorumluluğunun bulunduğunun kabulü gerekmektedir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, aracın akaryakıt deposunun donması nedeniyle yakılan ateş sonucu hasarın meydana geldiği, kasko sigortası genel şartları gereği donma halinde meydana gelen zararların teminat dışı olduğunu, hasarda anilik ve haricilik etkisinin bulunmaması nedeniyle de hasarın teminat kapsamında olmadığını beyan etmiş ise de, bilirkişinin; olay günü gece sıcaklığının 0 derece olması nedeniyle mazotun donma ihtimalinin bulunmadığı, ayrıca kamyonun ön tarafının yanması , mazot deposunun ise hasar görmemesi de dikkate alınarak yangının başlama sebebinin mazot donması nedeniyle yakılan kağıt parçalarından olmadığı, yangının neden kaynaklandığının mevcut belgelerle tespit edilmesinin olanaksız olduğuna ilişkin rapor tanzim etmesi dikkate alındığında, davalı taraf yargılama sürecinde iddiasını ispatlamaya yönelik başkaca bir belge/delil sunmadığından hasarın teminat dışı kaldığını ispatlayamamış olup, kasko sigortası genel şartları gereği davacının meydana gelen hasarı davalıdan hasarı talep edebileceğinin kabulü gerekmektedir. Öte yandan yangın raporu tanzim eden itfaiye erlerinin savcılık aşamasında vermiş oldukları ifadeler incelendiğinde, taş atan şahısların kim olduklarını bilmediklerini beyan ettikleri, soruşturmanın da faili meçhul olarak yürütüldüğü görülmekle, bilirkişi raporuna göre de yangının şoför mahalli içinde başlaması, hava koşulları incelendiğinde mazot deposunun donma ihtimalinin bulunmaması, yangın raporunda da yangın çıkış nedeninin yalnızca tahminden ibaret olması birlikte değerlendirildiğinde olaya TTK’nın 1429 ve 1448. Maddelerinin uygulanma ihtimalinin olmadığı anlaşılmaktadır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre 42.500,00-TL araç hasar bedelinin kadri maruf olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davacı vekili, dava açmadan önce sigorta şirketine başvurmuş ise de, başvuru tarihine ilişkin belge sunmadığından davalı sigorta şirketinin hangi tarihte temerrüde düşürüldüğü dosya kapsamında tespit edilememiş olup dava tarihinden itibaren faiz işletmek gerekmiştir. Davacıya ait aracın ticari olması ve davalının da tacir olması göz önüne alınarak talep gibi avans faizine hükmedilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, hasar dosyası, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde:13/12/2012 tarihinde davacıya ait araçta yangın nedeniyle hasar meydana geldiği, yangın raporuna göre yangın çıkış sebebinin akaryakıt deposunun altına konulan ateşten çıkan yangından meydana geldiğinin tahmin edildiği, Mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre ise olay tarihinde hava şartları incelendiğinde mazotun donma ihtimalinin bulunmadığı dolayısıyla depo altında ateş yakma ihtiyacının bulunmadığı, yangının yakıt deposunun altında ateş yakılmasından dolayı meydana gelmeyeceği anlaşılmış, kasko sigortası genel şartları 5.6 ve 5.7 maddelerinin olaya uygulanması için davalı vekilince herhangi bir delil sunulmamış, TTK’nın 1409. Maddesi gereği hasarın teminat dışı kaldığını ispat yükü davalıya ait olduğundan davalının bu iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmış, davacının davalıdan hasarı talep edebilme koşulları oluştuğundan tazminat talebinin rapor doğrultusunda kısmen kabulü gerekmiş, yangının kasten meydana geldiği veya zararın davacı/davacı yakınlarınca artırıldığına yönelik dosya kapsamında herhangi bir belge olmaması nedeniyle TTK’nın 1429 ve 1448. Maddelerinin uygulanabilir olmadığı kanaatine varılmış, sigorta şirketinin temerrüde düşürüldüğü tarihe ilişkin davacı tarafça delil sunulmadığından dava tarihinden itibaren avans faizine hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 42.500,00-TL araç hasar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gerekli 2.903,17-TL harçtan, peşin alınan 154,56-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.748,61-TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan toplam 202,76-TL harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve posta masrafları dahil olmak üzere 229,20-TL posta masrafı olmak üzere toplam 1,729,20-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre (%93,92 Kabul-%6,08 Ret) hesaplanan 1.624,06-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 5.025,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen 2.750,00 -TL kısım yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 17/07/2019