Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/833 E. 2020/503 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/833 Esas
KARAR NO: 2020/503
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 03/08/2015
KARAR TARİHİ: 17/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarında davalı şirketin ——— müvekkili şirkete borçlu olduğunu, ——— İcra Müdürlüğü’nün ———- sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ancak davalı şirketin herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini beyanla, davanın kabulüne, davalı borçlunun—— İcra Müdürlüğü’nün ——— numaralı dosyasına vaki itirazın iptali ile %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı şirketin davalı şirkete ait tersaneye ———— işi ve saç kesim işi yaptığını, belirlenen kalıplara göre bükülmek üzere ——- malzemesinin ayıklanıp hazırlanarak davacıya ait işyerine gönderildiğini, davacı tarafın büküm işini hatalı yaptığını, malzemenin olması gerektiği şekilde işlenmediğini, kalıplara uygun işlenmediği için malzemelerin zayi olduğunu, kullanılmaz hale geldiğini, davacı tarafın hatalı yaptığı işlere ilişkin faturalara karşılık olarak da müvekkili şirketçe iade ve yansıtma faturaları kesilip davacı tarafa tebliğ edildiğini, davacı tarafın müvekkili şirketten hiçbir alacağı olmadığı gibi, hatalı iş yapıp müvekkilini zarara uğratan davacı tarafın müvekkili şirket cari hesabına göre müvekkili şirkete ———- borçlu olduğunu beyanla, davanın reddine, haksız olarak ve kötü niyetle iş bu davayı açan davacı aleyhine %20’de az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, dava masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine ——– İcra Müdürlüğü’nün ———– sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, cari hesaba dayalı olarak toplam ———— ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, mali müşavir bilirkişi aracılığıyla tarafların defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılması için inceleme günü tayin edilmiş, yapılan inceleme sonucu tanzim edilen raporda, davacı tarafın defterlerine göre davacı yanın davlıdan ——- alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı yanın defterlerinde davalı tarafından davacıya – adet toplam ———– bedelli fatura tanzim edildiği, ancak davalı tarafın bu faturaların dayandığı belgelerle teslimin ayıplı olduğunu ispat etmesi gerektiği, davacı ve davalı yanın hesap mutabakat farklarında belirtilen faturaların teslimlerini dayanakları ile birlikte ispatlaması halinde değerlendirme yapılabileceği belirtilmiştir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalı tarafından rapora itiraz edilmiş, davacı tarafa raporda belirtilen belgeleri sunması için süre verilerek takiben ek rapor alınmak üzere dosya bilirkişiye yeniden tevdi edilmiştir. Bilirkişi tarafından tanzim edilen ——– tarihli ek raporda, davacı tarafından tanzim edilen ——— tutarındaki faturanın davalı tarafın defterlerinde kayıtlı olmadığı, faturada sadece teslim alanın imzası olduğu, bu faturanın tesliminin kabul edilmesi halinde davacının davalıdan ——— alacaklı olduğu, kabul edilmemesi halinde———— alacaklı olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı tarafın iddia ve savunmaları değerlendirilmek ve rapor tanzim edilmek üzere dosya bir ——— bir de nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişiden oluşturulan heyete tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen ———- tarihli raporda, davacının profil bükümünde teknik hata yaptığı, davalının süresinde ayıp ihbarı yaptığı kabul edilse dahi TBK. M. 475’e göre hangi seçimlik hakkını kullandığı hususunda beyanda bulunmadığı, dolayısıyla mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan tespit kadar davacının davalıdan alacaklı olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Rapora itiraz edilmesi üzerine aynı heyetten itirazları karşılar şekilde ek rapor alınmasına karar verilmiş, tanzim edilen———– tarihli ek raporda, kök rapordaki görüşlerinde değişiklik olmadığı, davalının sözleşmeden dönme yönündeki seçimlik hakkını kullandığı kabul edilecek olursa davalının davacıya eser bedelini ödeme borcu altında olmadığı kanaatine varılabileceği yönünde görüş bildirmiştir.
Davalı tarafa süresinde ayıp ihbarı yaptığına ve bu ihbarın davacı tarafa ulaştığına ilişkin belge sunması için ihtarlı kesin süre verilmiş, davalı taraf vermiş olduğu beyan dilekçesinde iade faturalarına ve maile dayanmıştır. Ancak dilekçe ekinde belge sunulmadığı görülmüştür.
Dava konusu somut olayda, taraflar arasında ticari ilişki olduğu, her iki tarafın ticari defterleri üzerinde bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu tanzim edilen bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacı tarafından tanzim edilen ——— tutarındaki faturaların davalının defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki ilişkinin, davalı tarafa ait profillerin davacı tarafından bükülmesi ve sacların kesilmesi işi olduğu anlaşılmıştır. Davacı taraf toplam ———– tutarındaki hizmete ait irsaliyeyi davalı tarafa teslim ettiğini ispat etmiştir. Dava konusu uyuşmazlık davalının süresinde ayıp ihbarı yapıp yapmadığı, faturalara konu hizmeti aldığı gibi kabul etmiş sayılıp sayılmadığı noktasında toplanmaktadır.
Ticari satışın ilgili hükümlerinin düzenlendiği TTK. m. 23/1-c’de; “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.”  şeklindeki hükümle, alıcının muayene yükümlülüğü ve süresi düzenlenmiş, hükümde TBK. m. 223/2’ye atıf yapılmıştır. TBK. m. 223/2’de ise ayıp sonradan ortaya çıkarsa ayıbın hemen satıcıya bildirilmesi gerektiği, bildirilmezse satılanın bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları bir bütünlük içinde değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki anlaşmaya istinaden davacı tarafından davalıya ait profil büküm ve sac kesim işlerinin yapıldığı yapılan işlerin ———- kısmının davacı tarafından davalıya teslim edilmiş olduğu anlaşılmıştır. Davalı taraf yapılan işlerin ayıplı olduğunu iddia etmekte, uğramış oldukları zarara istinaden fatura tanzim ederek davacının alacağından mahsup ettiklerini beyan etmektedir. Ancak davalı taraf bu kararının davacı tarafından onaylandığı hususunda dosyaya herhangi bir delil sunmamıştır. Diğer yandan davalı tarafından sunulan mail çıktısının davacıya hitaben yazıldığı, devamında da davalı şirket içinde iç yazışma olduğu görülmüş, mailin kime gönderildiği dosyadaki çıktıdan anlaşılmamakla birlikte, davalı tarafa ayıp ihbarının davacıya ulaştırıldığına dair belge sunması için verilen süre içinde davalı taraf bu hususta bir belge sunmamıştır. Davalı tarafından davacıya gönderilen mailin ayıp ihbarı niteliğinde olduğu ve ulaştığı kabul edilse dahi, TBK. m. 475’e göre davalının seçimlik hak olarak neyi tercih ettiğini açıkça beyan etmesi gerekmektedir. Mail ve fatura içerikleri incelendiğinde davalı tarafından tazminat niteliğinde tutarların fatura edildiği ancak bu tutarların davacı tarafından kabul edildiğine dair bir delil de bulunmadığı birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle —— alacaklı olduğu sonucuna varılmış, davanın kısmen kabulüne——- İcra Müdürlüğü’nün ————- sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin ————-asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca yıllık %10.50’yi geçmemek kaydıyla değişen-azalan oranlarda ticari avans faizi yürütülmek sureti ile devamına, davalının temerrüde düşürüldüğüne dair belge sunulmadığından işlemiş faiz talebinin ve ispatlanamayan fazlaya dair talebin reddine, davalının takibe yapmış olduğu itirazın haksız olduğu anlaşıldığından ve alacak likit olduğundan, kabul edilen kısım üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,——- İcra Müdürlüğü’nün ——- sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 8.702,34-TL asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun m. 2/2 uyarınca yıllık %10.50’yi geçmemek kaydıyla değişen-azalan oranlarda ticari avans faizi yürütülmek sureti ile devamına,
2-Kabul edilen 8.702,34-TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Alınması gerekli 594,46-TL harçtan peşin alınan 185,99-TL harcın mahsubu ile bakiye 408,47-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 185,99-TL peşin harç, 27,70-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 213,69-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından harç dışında harcanan 928,00-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan (%79,91 Kabul, %20,09 Red) 741,56-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından harcanan 2.184,00-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan (%79,91 Kabul, %20,09 Red) 438,76-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 2.188,08-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ————– Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/07/2020