Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/826 E. 2018/153 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/826 Esas
KARAR NO : 2018/153
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/07/2015
KARAR TARİHİ : 22/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalı arasında yapılan anlaşma gereği davalının ……………. plakalı araçları için müvekkili tarafından akaryakıt kullanım kartı verildiğini, akaryakıt alımı sonrası kullanılan akaryakıtın davalıya fatura edildiğini, akaryakıt kullanımına ait ……….. numaralı 1.620,44 TL bedelli faturanın davalı adına düzenlendiğini ve müvekkiline fatura bedelinin ödenmediğini, …………… plakalı araçlara kurulmuş olan taşıt takip sistemlerinin müvekkiline iade edilmediğini, imzalanan sözleşmeye aykırı olarak iade edilmediğinden 1.051,73 TL faturanın davalı adına düzenlendiğini ve müvekkiline ödeme yapılmadığını ileri sürerek davalının İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğünün ……. sayılı dosyasına yapılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptaline, takibin devamına, kötü niyetli itirazda bulunan davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar lazminaiına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı ile müvekkili arasında icra takibine konu edilen faturalarla ilgili bir ticari ilişki bulunmadığını, akaryakıtın müvekkili tarafından teslim alınmadığını, davacı ile müvekkili arasında akaryakıt kartı konusunda imzalanmış bir sözleşme bulunmadığını, akaryakıt satıldığı iddia edilen beş aracın müvekkil tarafından Urfan Lojislik Taşımacılık Lıd. Şti.’ne kiralandığını, araçların müvekkiline ait ise de icra takibine konu fatura tarihlerinde müvekkilinin kullanımında bulunmadığını, faturaların müvekkiline ibraz edilmediğini, davacının taşıtmatikleri kime ne şekilde teslim ettiğini yazılı delille ispatlamasının gerektiğini ileri sürerek müvekkilin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğü’nün ………. Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğü’nün ……….. E. sayılı dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalısı olduğu, toplam 2.672,17-TL’lik ilamsız icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, tarafların defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılması için inceleme günü tayin edilmiş ve mahkememizce oluşturulan ara karar doğrultusunda görevlendirilen mali müşavir bilirkişi tarafından tarafların defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir.
Her iki tarafça da yerinde inceleme talep edilmiş olması nedeni ile bilirkişiye tarafların defter ve kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi verilmiş, bilirkişi tarafından sadece davacı defterlerinin inceleme için hazır edildiği, davalı vekili ile irtibata geçildiği ancak davalı vekilinin müvekkiline ulaşamadığını beyan etmesi nedeni ile davalı tarafın defterlerinin incelenemediği rapor edilmiş ve 20/10/2017 tarihli rapor dosyaya sunulmuştur. Bilirkişi davacı defterleri üzerinde yaptığı inceleme sonucu tanzim ettiği raporda, davacının ibraz edilen defterlerinin gerekli tasdiklerinin yaptırılmış olduğu, fatura içeriği akaryakıt kullanım kartlarınn ve taşıt takip sistemlerinin davacı tarafından davalıya teslim edildiğini gösterir somut bir belgenin bulunmadığı, davacı defterlerine göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 2.671,17-TL alacaklı göründüğü rapor edilmiştir. Taraf vekilleri rapora karşı beyanda bulunmuş, davacı vekili müvekkilinin alacaklı olduğuna yönelik tespitin yerinde olduğunu beyan etmiş, davalı taraf da fatura konusu mal ya da hizmetin müvekkiline teslim edildiğine dair bir belgenin olmadığı hususunun bilirkişi raporu ile de sabit olduğu yönünde beyanda bulunmuştur.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2014/11-1159 E., 2016/967 K. sayılı, 12/10/2016 tarihli; “Somut olayda davacı, icra takibine konu faturalarda yazılı işlerin yapıldığını ve davalıya teslim edildiğini ileri sürmüş, davalı ise akdi ilişkiyi ve borcu inkâr etmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat yükü davacı tarafta olup, dosya içeriğinde davacı tarafından davalıya taşıma hizmeti verildiğine ilişkin bir delil bulunmamaktadır. Öte yandan ticari defterlerle ispat ise 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun özellikle 79 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurması, anılan yasanın 83. maddesi uyarınca, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak bunlara dayanmasına bağlıdır. Davacı, davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmış değildir; defterler dışında da deliller bildirmiş ve bunları mahkeme huzuruna getirmiştir. Davacı dava açarken davalının defterlerine münhasıran dayanmadığından, davalının ticari defterlerini hazır etmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir.” şeklinde gerekçelendirdiği kararı ile davacının münhasıran davalı tarafın ticari defterlerine delil olarak dayanması halinde davalı tarafın defterlerini sunmamış olmasının davacının davasını ispat ettiği anlamına geleceği, aksi durumda ispat yükü kendisinde olan davacının davasını ispat etmiş sayılmayacağını içtihat etmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içerisinde değerlendirildiğinde, yerleşik Yargıtay içtihatlarında da işaret edildiği üzere, davacı tarafından fatura düzenlenmiş olması, davacının defterlerine göre davacının davalıdan alacaklı görünmesi ve davalının defter ibrazından kaçınması, ticari ilişkinin varlığının ve davacının davalıdan alacaklı olduğunun ispatı için yeterli değildir. Alacağın ispatı için faturaya konu mal ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğinin ispat edilmesi veya davacı tarafından münhasıran davalı tarafın ticari defterlerine delil olarak dayanılmış olması gerekmektedir. Dava konusu somut olayda, davacı tarafından fatura konusu mal veya hizmetin davalı tarafa teslim edildiğine dair bir kayıt bulunmamakla birlikte, delil olarak münhasıran davalı tarafın defterleri de gösterilmemiştir. Davacı taraf yemin deliline de dayanmamıştır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının davalıdan alacaklı olduğu hususu ispatlanamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90-TL harçtan peşin alınan 45,64-TL harçtan mahsubu ile bakiye 9,74-TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından harcanan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından harcanan 20,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibari ile KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2018