Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/820 E. 2021/1134 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/820 Esas
KARAR NO: 2021/1134
DAVA: Alacak (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/07/2015
KARAR TARİHİ: 19/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —–olarak faaliyetini sürdürdüğünü, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında, —- adresinde bulunan ————- ve davalıya— edildiğini, bayilik sözleşmesine ek olarak — ettiğini,—- göre; bayi, taahhüt ettiği satış miktarını gerçekleştiremediği takdirde gerçekleştiremediği —– sonunda ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini ancak taahhütlerini yerine getirmediğini, müvekkilinin bu sebeple zarara uğradığını, davalıya keşide ettiği —– İhtarnamesi ile; muaccel borçlarını ödemesini ve taahhüt — —gerçekleştirmesi hususunun ihtar ve ihbar edildiğini ancak olumlu yanıt alınmadığını, Davalının,—– tarihli İhbarnamesi ile gerekçe göstermeksizin — olarak feshettiğini, akabinde müvekkili şirket tarafından — bulunduğunu, davalı yanın sözleşme hükümlerine aykın eylemleri nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, fesih nedeniyle —– sona erdiğini bildirdiğini, Müvekkili şirket tarafından keşide edilen —yevmiye sayılı—- maddesi uyarınca müvekkili şirketin maruz kalacağı zarar, ziyan ve anlaşma süresi sonuna kadar hesap edilmek üzere mahrum kalacağı kar karşılığı tazminatı talep hakkı ile kar mahrumiyeti tutarında ayrıca cezai şart talep hakkının doğduğunu ihtar ve ihbar edildiğini, —- tarihinden sözleşmenin haksız feshedildiği —- fesih tarihinden sözleşme süresinin sona ereceği ——mahrumiyetinden ve cezai şarttan kaynaklanan alacağını taraflar arasındaki sözleşmeye bağlı olarak hesaplanacak ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya tebligatın yapılmış, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, davacı şirketin davalıyla yapmış olduğu—– çerçevesinde, sözleşmenin davalı tarafça haklı nedenle feshedilip feshedilmediği, feshin haklı nedene dayanmadığının tespiti halinde sözleşmenin fiilen devam ettirildiği süreye ilişkin ve sözleşmenin feshi tarihinden sözleşme süresinin sona ereceği tarihe kadar ki kar kaybı ve cezai şart alacağı taleplerinin yerinde olup olmadığı ve alacakların davalıdan tahsili şartlarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Dosya Mahkemece mali müşavir bilirkişiye verilerek davacı taraf ticari defterlerinin incelemesi suretiyle rapor düzenlenmesi istenmiştir.—- tarihli Bilirkişi Raporunda; Davacının davalı ile yapılan ——– sözleşmelerden kaynaklanan alacak talep edebileceği, — fesih tarihi itibariyle avans faizi oranı — olduğu görüldüğünden, davacının şimdilik talep ettiği — tazminat alacağına temerrüt tarihinden itibaren—- oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davalı asil tarafından verilen —— Dilekçe ile; raporun sözleşmeye ve yasal düzenlemelere ve —– aykırı olduğu belirtilerek bilirkişi raporuna itiraz edilmiştir. Davacı vekilince de hesaplamada hata yapıldığı gerekçesiyle rapora itiraz edilmiştir.
Davalı tarafın ticari defterlerin mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla incelenmesi için—- dosyasına talimat yazılmış ise de talimat Mahkemesince davalı tarafça ticari defterler ibraz edilmediğinden inceleme yapılamadığı bildirilmiştir.
Mahkemece tarafların itirazları da gözetilerek dosya mali müşavir, akaryakıt sektöründe uzman bilirkişi ve sözleşme uzmanı bilirkişiden oluşan heyete verilerek —- tarihli Bilirkişi Raporu alınmıştır. Bilirkişi Raporunda; Davacının davalıdan, sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiği—– tutarında cezai şart alacağına hak kazandığı, bu alacağın, temerrüt tarihi olan —— tahsili gerektiği, şeklinde mütalaada bulunulmuştur.
Davacı taraf itirazları da değerlendirilmek suretiyle dosya sektör uzmanı ve hesap uzmanından oluşturulan heyete verilerek —- tarihli Bilirkişi Raporu alınmıştır. Bilirkişi Raporunda; davalının davacıya, kâr mahrumiyeti olarak: —— ödemesi gerektiği, görüşü bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi raporu Mahkemece denetime uygun bulunmamış, dosya sektör uzmanı ve nitelikli hesap uzmanından oluşan heyete tevdii edilerek —- alınmıştır. Bilirkişi Raporunda özetle; davacının davalıdan talep edebileceği bir yıllık kar kaybının — olduğu, cezai şart alacağının — olduğu davacının bu tutarın dava tarihindeki —— karşılığının tahsili talep edebileceği şeklinde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; —– tarihli Bilirkişi Raporu oluşa ve denetime uygun bulunmakla Mahkememizce de hüküm tesisinde dikkate alınmıştır.
Taraflar arasında — yapıldığı, davalıya — süreli bayilik hakkı tesis edildiğini, bayilik sözleşmesine ek olarak —-uyarınca davalının her yıl için —-uyarınca davalının taahhüt ettiği satış miktarını gerçekleştiremediği takdirde gerçekleştiremediği —– şartı her yılın sonunda ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini görülmektedir.
Davalı—–yevmiye sayılı İhtarname ile davacı ile olan sözleşmeyi feshettiğini bildirmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; — tarihli ve beş ————dönemine ilişkin kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağının tahsili ve —- feshi dolayısıyla bakiye sözleşme süresine ilişkin kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağının tahsiline ilişkin bulunmaktadır.
Davalı taraf, taraflar arasında akdedilen —– tarihinde herhangi bir gerekçe bildirmeksizin feshetmiştir. Bu durumda sözleşmenin davalı tarafça haklı bir sebep olmaksızın — tarihinde sonlandırıldığını kabul etmek gerekir.
Taraflar arasındaki —- feshi halinde davalının kar kaybı ve kar kaybı oranında cezai şart ödeyeceği kararlarştırılmıştır.—— taahhüt ettiği satış miktarını gerçekleştiremez ise gerçekleştiremediği —– sonunda başkaca ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir.
——başlığı altında üç çeşit ceza koşulu düzenlenmiştir. Bunlar öğretide ortaya atılan kavramlara göre seçimlik ——
—- veya sözleşme eki taahhütnamelerde yer alan yıllık asgari alım taahhüdüne uymama halinde öngörülen —- niteliğindedir. ——belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkca feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir.—— göre, iki halde alacaklı, ceza koşulunu isteyemez. Eğer alacaklı, ceza koşulunu isteme hakkından açıkça vazgeçmişse artık bu yönde bir talepte bulunamaz. Diğer yandan alacaklı, çekince koymadan ifayı kabul etmiş veya sözleşmeden doğan edimlerini ifa etmeye devam etmişse bu takdirde de ceza koşulunu isteyemez.
Anılan sözleşme hükümlerinin değerlendirilmesinde davacının davalıdan aynı zamanda cezai şart ve kar kaybı isteyebileceği sonucuna varılmıştır.
Somut olayda davalı tarafça sözleşmenin yürürlükte olduğu —- aralığına ilişkin cezai şart talebi bakımından bilirkişi tarafından belirlenen — alacağı yerinde bulunmakla ve dava tarihi itibariyle — olmakla dava tarihi itibariyle bu tutar — tekabül etmektedir. Bilirkişi tarafından yıllık — cezai şart alacağı belirlenmiştir. Bu tutar da yukarıdaki katsayı ile çarpıldığında —-etmektedir.
Yine davacının talep edebileceği kar mahrumiyetine ilişkin olarak yıllık —- belirlenmiş olup fiili sözleşme dönemi için kar mahrumiyetine ilişkin bilirkişi heyeti tarafından bir belirleme yapılmamakla birlikte davalının sözleşme dönemi içerisinde —– sözleşmenin fiilen devam ettiği süre için kar kaybı talep edebileceği anlaşılmaktadır.
—– davacının o bölgede başka bayiliği ne kadar sürede tesis edebileceği saptanarak bu süre için kar mahrumiyeti hesaplanması gereklidir. Dosya kapsamında alınan —– tarihli bilirkişi raporuyla davacının aynı bölgede yeni bir bayilik kurabilmesi için gereken makul sürenin bir yıl olacağı belirlenmiştir. Mahkememizce de bilirkişinin bu tespiti yerinde bulunmakla davacının dava tarihi itibariyle talep edebileceği cezai şart alacağının—olduğu, kar mahrumiyetinin —- olduğu, davacının bu tutarlara taraflar arasındaki sözleşmenin —- uyarınca —– için uyguladığı en yüksek faiz oranına aylık—- belirlenecek faiz oranında faiz işletilmesini isteyebileceği, davacı vekilinin dava dilekçesindeki talebinin de bu yönde olduğu görülmektedir.
Açıklanan nedenlerle davacının dava dilekçesi ile talep ettiği tutarlar yukarıda belirlenen tutarlardan düşük olduğundan davacının davasının kabulüne — cezai şart alacağı ve — kar kaybı alacağı olmak üzere toplam —dava tarihinden itibaren özel bankaların — aylık ticari kredi için uyguladığı en yüksek faiz oranına aylık — puan eklenmek suretiyle belirlenecek faiz oranında işleyecek faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE ;—- dava tarihinden itibaren özel bankaların — aylık ticari kredi için uyguladığı en yüksek faiz oranına aylık — eklenmek suretiyle belirlenecek faiz oranında işleyecek faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli — peşin harcın mahsubu ile bakiye — davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan — başvurma harcı,—-davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam—- yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/10/2021