Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/816 E. 2020/77 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/816 Esas
KARAR NO : 2020/77
DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/07/2015
KARAR TARİHİ: 23/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ——– ait sigortalı ——- plakalı ———— tarihinde———- plakalı araca hafiften çarpmışsa da, çarptığını fark etmeden yoluna devam eden müvekkilinin çarpmış olduğunu gören tanımadığı —-tarafından yolunu kesip sen bizim arabaya vurdun nereye kaçıyorsun diyerek araçtan zorla indirmeye çalıştıklarını, müvekkilin kendisine kötülük yapılacağını düşünerek araçtan inmemişse de araçtan zorla indirdiklerini bu nedenle el frenini çekememiş olduğunu, araç kendiliğinden hareket ederek başka araçlara çarpması neticesinde başka araçlarda ve kendi aracında hasar oluşmuş bulunduğunu,—— çarparak meydana gelen kazada ———- plakalı aracının hasarlanmış olduğunu, müvekkili bu hasar nedeni ile aracını tamir ettirmiş ve bedelini ————— olmasına rağmen şirgorta şirketinin zararını ödememiş olduğunu, kendi imkanları ile karşılanan zararının ———- TL olarak tespit edilmiş olduğunu, sigorta şirketinin hasarın teminat dışı olduğu gerekçesiyle reddettiğini. —————böyle bir hüküm olmadığını beyan ile, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla araçta oluşan zarar bedeli ————-olayın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tazminine ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu hasarlanma olayın sigortalı araç alkollü sürücü tarafından sevk ve idare edildiği esnada meydana geldiğinden müvekkili şirketin herhangi bir tazmin yükümlülüğünün bulunmadığını, davacı taraf ile müvekkili şirket arasında tanzim edilen —— vadeli ve ——— ile davacıya ait ——– plakalı aracın sigortalanmış olup, taraflar arasında herhangi bir ihtilaf olmadığını, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hasarın teminat kapsamında olup olmadığı hususunda olduğunu, yapılan araştırma ve incelemeler neticesinde sigortalı aracın olay esnasında alkollü sürücü tarafından kullanıldığını, sürücünün olay yerinden firar ettiğinin anlaşılmış olduğunu, bu nedenle hasar tazminatının—————- uyarınca poliçe teminatı dışında olduğunu, doğru beyan verme yükümlülüğünün ihlal edildiğini, alkollü bir şekilde araç kullandığı esnada kaza yaptığı için olay yerinden firar ettiğini, hiçbir şekilde davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile meydana gelen hasar dolayısıyla şirketin sorumlu olduğunun tespit edilmesi halinde davacının gerçek zararının bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle tespit edilmesi gerekmekte olduğunu, davacı tarafça talep edilen faize, faiz türüne ve faiz başlangıç tarihine itiraz ettiklerini, faiz türünün yasal faiz olması gerektiğini beyan ile, haksız ve mesnetsiz açılmış bulunan iş bu davanın reddini, masraf ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi, talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle davacıya ait ———— plakalı aracın———- tarihinde karıştığı kaza nedeniyle araçta meydana gelen hasarın aracın—————-olan davalıdan tahsili istemli maddi tazminat davasıdır.
Mahkememizce hasar dosyası celp edilmiş, davacıya ait aracın ticari kaydının bulunduğu görülmekle Mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık dava konusu hasarın sigortacının sorumluluğunda bulunup bulunmadığı, olayda alkollü araç kullanımı olup olmadığı noktalarında toplanmıştır.
Mahkememizce————- kusur raporu alınmış olup, raporda özetle: “Hasar, davacının aracı alkollü durumda yönettiği durumda meydana gelmişse; dava …’nın %100 oranında kusurlu olduğunu, hasar davacının araçtan zorla indirildiği şartta meydana gelmişse; davacı …’ın kusursuz olduğu kanaatine varılmıştır” şeklinde raporu sunmuşlardır.
Davacı vekilinin talebi üzerine mahkememizce davacı tanıkları dinlenmiş olunup, tanık———– ifadesinde özetle; kaza olduğunda evde olduğunu, olay sona erdikten sonra gördüğünü, babasının arabasının yokuş aşağı kaydığını, komşuların söylediğine göre kaza olduğunda babasını araçtan birilerinin çektiğini beyan etmiş, yine davacı tanığı—————ifadesinde özetle; kaza olduğunu fark etmediğini arabayı göremediğini, kovalayan aracı gördüğünü, eşinin eve bir saat sonra geldiğini, arabasını gasp ettiğini söylediğini belirtmiştir.
Mahkememizce dava konusu uyuşmazlığın çözümüne ilişkin, sigortacılık konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişinin —– tarihli raporunda özetle; ———– plakalı aracın,———— tarafından düzenlenmiş ————vadeli ——– nolu ———— olduğu, ———- kaza tarihinde poliçenin yürürlükte olduğu ve bu hususta taraflar arasında herhangi bir ihtilaf olmadığı, ———————-Teminat Dışında Kalan Zararlar Başlıklı maddesinin 5,5, bendinde belirtildiği üzere, “5.5.Aracın, uyuşturucu madde veya Karayolları Trafik Yönetmeliğinde belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki atmış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar” hükmü gereğince davacının alkollü araç kullandığı görüşünün Sayın Mahkemece kabul görmesi halinde davacının hasar talebinin yerinde olmadığı, hasar, davacının araçtan zorla indirildiği şartta meydana gelmiş ise, Davacı …’nın kusursuz olduğu,”—————- kapsamı başlıklı maddesinin (b) bendinde ” b) Gerek hareket gerek durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın İradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar,” hükmü gereğince sigortacının ———– aracın hasar bedelinin ———— teminatı kapsamında olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde raporunu sunmuştur.
Mahkememizce dava konusu uyuşmazlığın çözümüne ilişkin talep edilen hasarın kadri maruf olup olmadığının araştırılması amacıyla dosya makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişinin ———- tarihli raporunda özetle: ” Hasar yönünden yapılan değerlendirmede, ——–tarihinde meydana gelen olaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, hasar fotoğrafları da dikkate alındığında ———– plakalı araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumu kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, aracın onarımı ile ilgili ——– antetli ——- tarihli —– dahil toplam tutarı ——TL ve ———— tarihli KDV dahil toplam tutarı——TL olmak üzere KDV dahil toplam —– TL tutarlı fatura bulunduğu, dava konusu ———- plaka sayılı ———–model aracın toplam hasar tutarının kaza tarihi itibariyle —————TL olabileceği, kanaatine varılmıştır.” şeklinde raporunu Mahkememize sunmuştur.
Bilindiği gibi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1409. Maddesi: “Sigortacı, sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumludur. Sözleşmede öngörülen rizikolardan herhangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığını ispat yükü sigortacıya aittir.” hükmünü haizdir. Yine ————- bendine göre alkol alınması sebebiyle meydana gelen zararlar teminat dışı hallerden sayılmıştır. Hasar dosyası incelendiğinde yapılan araştırma raporuna göre, olay görgü tanıklarının davacının sürekli alkol kullandığını belirttikleri, olay sonrası ikametgahına gidip sabah hastaneye gitmesinin mantıklı olmaması gibi sebeplerle sigorta teminatı içinde olmadığı değerlendirilmiştir. Mahkememizce savcılık dosyası celp edildiğinde davacının olay tarihinde alkollü olduğuna ilişkin hiçbir delil olmadığı anlaşılmıştır. Yine———— yazılan müzekkere cevabından da olay tarihinde alkol test sonucunun olmadığının tespit edildiği bildirilmiştir. Hastane kayıtları incelendiğinde de bu yönde bir delil olmadığı anlaşılmıştır. Davacının sürekli alkol kullanan bir kişilik yapısında olması kaza tarihinde alkol kullandığını ispatlamadığından, tüm dosya kapsamına göre davalının bilimsel delillerle iddiasını ispatlayamadığı kanaati ile aracın kasko sigortası genel şartları uyarınca teminat dahilinde olduğu ve hasardan davalının sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Nitekim benzer mahiyette; ——Adliye Mahkemesi — HD’nin—— E. ———K. Sayılı ilamında açıkça: ” ..Davalı tarafından sigortalı aracın alkollü kişilerce kullanıldığı ve kazanın salt alkolün etkisi ile meydana geldiğine ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı, bu yönde dinlenen tanık beyanlarının, sigortalı araç sürücüsünün kaza sonrasında agresif tavırlar sergilemesi nedeniyle alkollü olduğu izlenimine kapıldıkları yönünde olduğu, bahsedilen tanık beyanları haricinde sürücünün alkollü olduğu ve kazanın da salt bu yüzden gerçekleştiği iddiasını kanıtlar bilimsel veri bulunmadığı, sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk etmesinin ise kazadan sonra doğan tartışma ortamı nedeniyle teminat dışı hallerdan sayılamayacağı, hasar miktarına ilişkin yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu sunulan raporda hasar bedelinin——— TL tespit edilmesine rağmen, davacının talebinin ——-TL olması karşısında, taleple bağlılık ilkesi gereği, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı kanaatine varılmakla davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesiyle davalı sigorta şirketinin istinaf talebinin reddine karar vermiştir. Davacıya ait araç ticari olmakla avans faiz talep edilebileceğinden dava dilekçesinde talep edilen reeskont faizi talebi uygun görülmüş, davacının sigorta şirketine ——– tarihinde başvurduğu tespit edilmekle, TTK 1427 uyarınca ——— tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmış bu tarihten itibaren faiz işletmek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tanık beyanları doğrultusunda: Taraflar arasındaki temel uyuşmazlığın davacının karışmış olduğu kaza nedeniyle alkollü olup olmadığı, —————- genel şartlar uyarınca hasarın teminat dışı kalıp kalmadığı hususlarında toplandığı görülmüş, hasarın teminat dışı kaldığını ispat yükü davalıda olup, davalı tarafça olay tarihinde alkollü araç kullanıldığına ilişkin bilimsel hiç bir delil sunulmadığı anlaşılmış, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile,——–TL hasar bedelinin ——- tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 409,93-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 102,47-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 307,46-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 27,70-TL başvurma harcı, 102,47-TL peşin harç toplamı olan 130,17-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.406,50-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından harcanan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 23/01/2020