Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/775 E. 2023/218 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2015/775 Esas
KARAR NO:2023/218
DAVA: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/07/2015
KARAR TARİHİ:23/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafları arasındaki 18/06/2013 tarihinde imzalanan sözleşme ile——– işinin mekanik ekipmanlarının imalatı, montajı ve çalıştırılması ile ihale konusu işin mekanik uygulama prajesi kapsamına olan davalı tarafından temin edilecek diğer ekipmanların montajı ve çalıştırılması, ihale konusu işin elektrik ekipmanlarının temini ve montajı davacı tarafından toplam —- bedel ile üstlenildiğini, 27/11/2013 tarihinde, aynı tesisin inşaatında kullanılacak —— marka mikser ve pompaların kızaklarının aparatlarının imalatı ve montajı davacı tarafından 7.000 Euro+KDV bedel karşılığı üstlenildiğini, 31/01/2014 tarihinde imzalanan protokol ile o güne kadar yapılan işler dolayısıyla davacının yapılmış ve yapılacak olan ek işlerden doğan ve fatura edilmemiş olan ek işler bedeli hariç kalan alacağının 177.000,00 TL olduğu konusunda mutabakata varıldığını, işin süresinin 4 ay olarak belirlendiğini, davacı inşaat yapım işini tamamlamadan mekanik aksamı, elektrik ve montaj işlemi yapılamadığını, davalının iş programı yapılmasını olanaksız kılan bir çok hata ve eksikliklerine rağmen müvekkili şirket sözleşme ile üstlendiği işleri sözleşmeye uygun olarak yapmaya devam ettiğini, davalı bunlara bağlı olarak düzenlenen hak edişlerle bedelini idareden aldığını, yalnız müvekkiline olan borçlarını ödemediğini, davalı taraf davacı tarafa mutabakat yapıldığı tarihte noterden ihtarname göndererek 15 kalem eksik iş bulunduğunu iddia ettiğini, 18/06/2013 tarihli sözleşme ile üstlenilen işlerin bedeli, İdare’nin uygulama sürecinde projede ve malzemede yaptığı değişiklikler ve ek işlere bağlı olarak arttığını, bu kapsamda yapılan ek iş bedelleri 11/11/2014 tarihinde faturalandırılarak davalıya bildirildiği, davalı bu fatura ile ilgili malzeme teslim tutanağının 11/10/2013 tarihinde imzalandığını, faturanın ekim/2013 tarihi itibariyle olması gerektiğini belirterek iade ettiği ve içeriğine itiraz etmediği işin bedelini ödememe konusundaki bahane ve direncini sürdürdüğünü, davalı kalan iş bedeli olan 177.000,00 TL yi ödemediğini, sonuç olarak davalı bu güne kadar sözleşmeden kaynaklanan borçlarını ödememek için bahaneler ürettiği ve sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, bu açıdan davalı davacının sözleşmeden kaynaklanan olumlu ve olumsuz zararlarının tamamının gidermekle yükümlü olduğunu, davacının sözleşmeden kaynaklanan alacaklarının belirlenerek bu alacaklardan 177.000,00 TL sinin 11/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte, davacının proje veya projedeki malzeme yerine farklı malzemenin kullanılması ile ek işlerden ve fiyat farkından kaynaklanan alacaklarının belirlenmesi ile bu alacaklardan 3.000,00 TL sinin sözleşmenin feshi tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tazminine, 20.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulundukları, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile davalı müvekkili arasında yapılan sözleşme gereği yapılan işlere karşılık müvekkili tarafından davacı şirkete 514.840,60 TL verdiği ancak söz konusu çeki ödeyemediği için davacı şirket tarafından—— icra müdürlüğünde ihtiyati haciz yapıldığı ve tüm asıl alacak ve feriyle dosya borcu ödendiğini, taraflarca 31/01/2014 tarihinde yapılan protokol ile kalan bakiye alacak olarak 177.000,00 TL nin geçici kabule müteakip ödeneceği müvekkili tarafından taahhüt edildiği, protokol gereği, müvekkilinin bu taahhüdünden sorumlu olması için — tarafından geçici kabulün olmasının gerektiğini, ancak ——- tarafından geçici kabul yapılmadığı için müvekkilinin taahhüt etmiş olduğu 177.000,00 TL den de sorumluluğunun doğmadığını, yine 31/01/2014 tarihli protokolün son maddesinde davacı şirketin en geç —- nisan ayına kadar tüm yükümlülüğünü yerine getireceğini şarta bağlı olmaksızın taahhüt ettiğini, ancak davacı şirket taahhütlerini yerine getirmediği gibi davacının hatalı ve ekik işleri başka kişilere yaptırıldığı ve bu işlerin bedelini müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkili tarafından eksikliklerin tamamlanması için ihtarnameler gönderildiği, ancak söz konusu ihtarlara davacı şirket tarafından cevap verilmediği gibi ihtar konusu mekanik-elektrik eksik işlerinde tamamlanmadığını, açıklanan nedenlerden dolayı davacı tarafa haklı sebeple sözleşmenin feshinden doğan tazminat talep ettiğini, taraflar arasında ticari bir iş sözleşmesi imzalandığı ve bu sözleşmeden doğan bir niza oluştuğunu, müvekkilinin davacı şirket manevi değerlerine ve ticari itibarına halel getirecek ne sözlü ne de yazılı bir beyanı veya davranışı olmadığını, açıklanan nedenlerden dolayı davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle; tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; davalının yapımını üstlendiği ——— atık su arıtma tesisi inşası kapsamında elektrik ekipmanları ve montaj işinin taraflar arasında imzalanan 18/06/2013 tarihli sözleşme kapsamında davacının sözleşmeden kaynaklanan bakiye alacağının olup olmadığı, ek iş ve proje masrafı yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise miktarı, işin uzamasından ve prestij kaybından dolayı davacının manevi tazminat talep edip edemeyeceği noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.Yargılama sırasında davalı —- öldüğünden dolayı mirasçıları olan ——davaya dahil edilmiş, bu mirasçılarında mirası reddettikleri anlaşıldığından terekeye temsilci atanarak taraf teşkili sağlanmıştır.Taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, —— dosyasının mahkememiz dosyasına celp edildiği, mahkememiz 27/03/2018 tarihli, 1 nolu ara kararı gereği dosyanın 1 inşaat mühendisi, 1 makine mühendisi ve 1 SMMM ‘den oluşan bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, 26/03/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; “…Davacının davalıdan 177.000,00 TL cari hesap alacağı olduğu tespit edildiği, davacının proje ve projedeki malzeme yerine farklı malzemelerin kullanılması ile ek işlerden ve fiyat farkından kaynaklanan alacaklarına ilişkin olarak dosya münderecatında davacının delilleri arasında davacı tarafından davalıya kesilen —-tutarlı fiyat farkı faturası görülmekle birlikte yine deliller arasında, anılan faturanın —- yevmiye no.lu ihtarnamesiyle iade edildiği görülmüş olup, ek işlere ilişkin olarak davaçı defter ve kayıtlarına işlenmiş herhangi bir faturaya ya da belgeye rastlanılmadığı tespit edildiği, tüm bu açıklanan nedenlerle davacının ticari defter ve belgelerine göre davalıdan 177.000,00 TL cari hesap alacağı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı..” şeklinde rapor sunulmuştur.Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itirazda bulunulduğu, mahkememiz 04/02/2021 tarihli ——- nolu ara kararı gereği, daha önceki bilirkişi raporunda teknik açıdan inceleme yapılmadığının anlaşıldığından rapor sunan bilirkişi heyetine dosyanın tevdine karar verilmiş, 21/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…davacı tarafından yapılan eksik ve kusurlu işlerin toplamının 40.300,00 TL olduğu, toplam alacak olan 136.700,00 TL’den düşüldüğünde davacının 136.300,00 TL alacağının olduğu sonucuna varıldığı…” şeklinde rapor sunulmuştur.Davacı vekilinin bilirkişi ek raporuna karşı itirazda bulunulduğu anlaşıldığı, mahkememiz —- tarihli, —– nolu ara kararı gereği, bilirkişi heyetine bir borçlar hukuku alanında nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişisi eklenmek suretiyle dosyanın bilirkişi heyetine tevdine, özellikle eksik – ayıplı işler konusunda davalı tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunup bulunulmadığı, 31/04/2014 tarihinde taraflar arasında yapılan mutabakattan sonra ayıp – eksik iş iddiasında bulunulup bulunulmayacağı, davacının ek iş iddialarına ilişkin dosyada bulunan bilgi ve belgeler değerlendirilerek ek işlerin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise davacının ek iş alacağının olup olmadığı, ek iş alacağı var ise miktarı, konularında ve davacının tüm itirazlarını cevaplayacak nitelikte ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, 27/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacının davalıdan, sözleşme kapsamında yaptığı işlerden dolayı bakiye 177.000,00 TL tutarında iş bedeli alacağının bulunduğu, sözleşme kapsamı dışında yaptığı işlerden dolayı 143.587,00 TL tutarında iş bedeli alacağının bulunduğu, davacının iş bedeli alacaklarından, 2.400,00 TL tutarın düşülmesi gerektiği..” şeklinde rapor sunulmuştur.Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 18/06/213 tarihinde taşeronluk sözleşmesi düzenlendiği, davacı tarafın bu sözleşme kapsamında elektrik ekipmanlarının temini ve montajı işini üstlendiği, taraflar arasında sözleşme ilişkisi devam ederken imzalanan protokol gereğince davacının sözleşme kapsamında üstlenmiş olduğu edimi yerine getirdiği, sözleşme kapsamındaki işlerden dolayı ayıplı veya eksik işin olmadığının belirlendiği ve bu ediminden dolayı bakiye 177.000,00 TL alacağının olduğunun belirlendiği, davacının sözleşme kapsamı dışında ek işler yaptığı, bu ek işlerden dolayı davacının ücret talep edebileceğinin kararlaştırıldığı, ek işlerdeki eksik veya ayıplı ifadan dolayı davacının sorumlu tutulabileceğinin kararlaştırıldığı, davacının ek işler kapsamında 143.587,50 TL fatura düzenleyerek davalıya gönderdiği, davalının fatura içeriğine itiraz etmediği,——- dosyasında alınan bilirkişi raporunda belirlendiği üzere, ek işler kapsamında yapılan imalatlarda çamur susuzlaştırma binasında debimetrelerin eksik olduğu, bu imalat bedeli, olan 2.400,00 TL’nin düşülmesi gerektiği anlaşılmış, netice olarak davacının sözleşme kapsamında 177.000,00 TL alacağı ve ek iş olarak 141.187,50 TL alacağı olduğu kanaatine varılmış, sözleşme kapsamı alacağı yönünden 177.000,00 TL, ek işler ile ilgili talebi yönünden ıslah sunulmadığından 3.000,00 TL üzerinden maddi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar davacı tarafından manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de, davalının borç ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması tek başına davacının kişilik haklarına saldırı kapsamında değerlendirilemeyeceği, sözleşme yükümlülüğünü yerine getirmeme haricinde davacının kişilik haklarını zedeleyecek başka bir eyleminin olmadığı anlaşıldığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat talebinin KABULÜ ile;
a-sözleşmeden kaynaklı 177.000,00 TL alacağın 11.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı ——–terekesinden alınarak davacıya verilmesine,
b-ek işlerden kaynaklı 3.000,00 TL alacağın 30.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalı—— terekesinden alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin REDDİNE,
Maddi tazminat davası yönünden;
3-Alınması gerekli 12.295,80 TL harçtan davacı tarafından yatırılan 3.415,50 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8.880,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 27,70 TL başvurma harcı ve 3.415,50 TL peşin harç toplamı olan 3.443,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan sarfedilen toplam 3.723,90 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 28.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Manevi tazminat davası yönünden;
9-Alınması gerekli 179,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
10-Yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12—— sayılı dosyasında yapılan yargılama masraflarının davalı üzerinde bırakılmasına,
13——- sayılı dosyasında yapılan 11,70 başvurma harcı, 41,50 peşin harç, 177,50 keşif harcı, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 40,00 TL araç ücreti 27,00 TL tebligat ücreti olmak üzere toplam 797,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair; davacı vekili ile tereke tasfiye memuru vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/03/2023