Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/763 E. 2019/102 K. 31.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/271 Esas
KARAR NO : 2019/131 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/02/2015
KARAR TARİHİ: 12/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma …nin deri işleme ve deri ürünleri imal etme işiyle iştigal ettiğini, saygın bir firma olduğunu, ürünlerini—– sayılı parselde işlediği ve —–sayılı parseldeki depo içerisinde muhafaza ettiğini, davalı ..—-.nin ise ısı yalıtım yapıştırma, dolgu ve benzeri harçları ürettiğini, üretimi sırasında insan ve çevre sağlığını etkiyecek derecede kirlilik oluşturduğunu, bu nedenle müvekkili işletmenin faaliyet alanlarına sirayet ettiğini, müvekkilinin işletmesinde bulunan personel ve ve işçilerin sağlığına zarar verdiğini, bunun apaçık hukuka, çalışma ruhsatına ve şartlarına aykırılık teşkil ettiğini, bu haliyle müvekkili şirketin; personel ve işçilerinin temiz havadan mahrum bırakıldığını, sürekli tehlikeli toz ve materyal solumak zorunda bırakıldığını, sağlıkları ve yaşam haklarının tehlike altında bırakıldığı, çalışma koşullarının çalışanlar için gereksiz yere zorlandığını, — parselin, sürekli toza ve metaryellere maruz kaldığını ve aşırı kirletildiğini ve tesisatların zarar gördüğünü, parselin değer kaybına uğradığını, müvekkilinin ana işletmesindeki malzemelerin de zarar gördüğünü, depo olarak kullanılan bölümün başka işletme için faaliyete geçirilemediğini ve bu yerde çalışacak personel istihdamının sağlanamadığını, davalının, müvekkilinin duruma ilişkin defalarca uyarıldığını, uyarılmaya karşın herhangi bir adım atılmadığını, buna ilişkin olarak İstanbul Anadolu 12. Sulh Hukuk Mahkemesi ———. D. İş dosyası ile tespit yaptırıldığını, toplamda ——— TL’nin davalıdan tahsilini ile iş bu davanın yargılama gideri ve ücreti vekaletinin de karşı tarafa yükletilerek davacı yana verilmesine yönelik karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili firma tarafından davacıya zarar verecek nitelikte üretim yapılmadığını, müvekkilinin söz konusu parseldeki üretimini bu konuda tam yasal yükümlülüklerini yerine getirerek yaptığını, ilgili kurumların ve öncelikle ———buna izin vermeyeceğini, müvekkili firmanın üretiminin——–yasak olmadığından davacının taleplerinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı firmanın toza dayalı bir üretiminin olmadığını, zira ————- dava konusu yerde müteahhit olarak çalışan firma olduğunu, kendi elemanları ile burada taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine dava tarihinde üretim yaptığını, davacının iddia ettiği gibi çevre kirliliğine ve insan sağlığına zararlara neden olan bir üretim varsa müvekkili tarafından değil bu firma tarafından yapıldığını, dolayısı ile davanın bu firmaya ihbar edilmesini, davanın bilirkişi raporuna itirazlarında belirttikleri gibi husumet nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, dava dilekçesinin HMK 119. maddesi uyarınca usulüne uygun açılmadığını, eksiklikler bulunduğunu, davacı tarafından yapılan tespit dosyasının kesinleşmediğini, müvekkilinin idareden izin ve ruhsat alarak çalıştığını, iş yerlerinin tamamen yasal ve mevzuat içerisinde faaliyetini sürdürdüğünü, aksi durum olması halinde ancak idare mahkemelerinde dava açılabileceğini, komşuluk hukukuna aykırılıktan söz edilmesinin de imkansız olduğunu, davacı tarafından tespitte müvekkil firmadaki üretim sırasında toz bulutu çıkaran bir çalışmanın görülmediğinin belirtildiğini, davacıya ait binaların zeminlerinde teçhizatlarında ve hammaddelerinde, bina girişlerinde ve çiçekler üzerinde rastlanan toz tabakalarından, müvekkilinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, zira müvekkili tarafından yapılan üretim sebebi ile davacının parselinde zarar oluştuğunu ispatlanamadığını, ne müvekkili üretiminden numune alındığı ve ne de davacı parseldeki tozdan numune alındığını, davacı parseldeki tozun müvekkili parseldeki üretimden kaynaklandığı ispatlanamadığını, davacı tarafından yapılan/yaptırılan tespitteki zarar miktarlarının afaki olduğunu, bu miktarları kabul etmediklerini, davacının delil tespitini kendisi talep ettiğini, zarardan yukarıda açıklanan nedenlerle müvekkillerinin sorumlu olamayacağına göre bu tespit giderlerinden de müvekkilinin sorumlu tutulmasının olanaksız olduğunu, öncelikle usuli itirazlarının incelenerek davanın husumet nedeniyle reddine, davanın ihbarına, davacının davasının reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE:
Davanın İstanbul 28. Asliye Hukuk Mahkemesinin ——– esas sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararı ile İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, davalı tarafın temyiz etmesi üzerine dosyanın Yargıtay 4. Hukuk Dairesine gönderildiği, bütün temyiz itirazlarının reddedilerek hükmün onanmasına karar verildiği görülmekle, görevsizlik nedeni ile gönderilen dosyanın mahkememiz esasını aldığı görüldü.
Dava; Hukuki niteliği itibariyle; davalı şirketin kendisiyle ilgili işlerini ve faaliyetlerini yapmasından ötürü komşu parselde faaliyet gösteren davacı şirkete insan ve çevre sağlığını etkileyecek şekilde kirlilik oluşturarak zarar verilip vermediği, böyle bir zarar durumu varsa zararın miktarının ne olduğu, bu kirlilik ve zarardan davalı şirketin kusur ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, uyuşmazlık noktasında belirtilen olayın varlığının kabul edilmesi halinde buna sebebiyet veren üretim ve işlemlerin davalı şirketin taşeronu olduğu iddia edilen dava dışı ———– üretim ve işlemlerinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, bu şirketin üretim ve işlemlerinden kaynaklandığının kabulü halinde asıl işveren olarak davalı şirketin kusur ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkindir
Dava ———- ihbar edilmiş ancak ihbar olunan taraf davaya katılmamıştır.
İstanbul Anadolu 12. Sulh Hukuk Mahkemesine müzekkere yazılarak mahkemenin ——- D.İş dosyasının dosyamız arasına alınmış olduğu görülmüştür.
Davacı taraf listesinde bildirilen tanıkları … ve … duruşmada hazır edilerek dinlenmiştir.
Davalı taraf tanıklarını bildirmişse de çıkartılan tebligatların bila ikmal iade edildiği görülmüştür.
Dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlık ile tarafların iddiaları ve savunmaları toplanan deliller göz önünde bulundurularak, yerinde inceleme ve ölçüm yaparak rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin raporunda; şikayete konu olan toz emisyonunun miktarını tespit amaçlı herhangi bir ölçümün var olmadığı, dolayısıyla sonuçların ———– gibi ilgili yönetmeliklerle mukayesesinin yapılamayacağı, dava dilekçesinde belirtilen bilirkişi raporunda hesaplanan ——- TL tutarında kirlilik temizleme bedelinin hangi gerekçelere göre ne kadar süre ile ve nasıl hesaplandığı da taraflarınca anlaşılamadığı, kirliliğin temizlenmesi için fazla mesai yapıldığına dair davacının beyanını ispatlar herhangi bir belge bulunmadığını, ayrıca davacının iddiası üzerine …firmasının çalışanlarıyla alakalı sağlık sorunları ile ilgili dosya içeriğinde herhangi bir doktor raporuna rastlanmadığı, dosyaya sunulan delillerden ( fotoğraf ve tanık beyanları) hareketle davacının davalının faaliyeti sonucunda toz emisyonuna maruz kaldığı, ancak zarar -ziyanlarını destekleyici bilgi-belge-bilimsel sonuç sunamadığı tespiti yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı ve davalının faaliyet gösterdiği yerin———— bulunması, davalının söz konusu yerde gerekli izin ve ruhsatlı olarak faaliyet göstermesi, davalının davalıya zarar verecek nitelikte bir faaliyetinin bulunduğunun tespit edilememesi, davalının faaliyetlerinin ——— çerçevesinde değerlendirme yapılabilecek bir emisyon ölçümünün bulunmaması ve bilirkişi tarafından yapılan değerlendirmede de bu yönde bir tespite ulaşılamaması ve yerinde yapılan incelemede normal seviyede bir kirlilik olduğunun tespit edilmesi ve davacı zararının davalının faaliyet sonucunda meydana geldiğinin yapılan inceleme ve toplanan delillere göre inandırıcı şekilde ortaya konulamaması sebebiyle davacı …———davasının reddine karar verilmesi gerekmiş, ayrıca davacı …’in dava konusu uyuşmazlığın tarafı bulunmaması sebebiyle davacının açmış olduğu davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı ..— açtığı davanın husumet yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
Davacı .——— açtığı davanın esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 162,95 TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 118,55 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 136,40 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.725,00 -TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/02/2019