Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/732 E. 2020/278 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO. 2015/732 Esas
KARAR NO : 2020/278
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/06/2015
KARAR TARİHİ: 12/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——— tarihinde ———– isimli şahısın kullandığı ——- plakalı aracın karşıdan karşıya geçmek isteyen müvekkillerinin oğluna çarpması neticesinde ölüm olayı meydana geldiğini, kazaya karışan aracın davalı … tarafından sigortalandığını, ——– Başsavcılığı’nca bu trafik kazasıyla ilgili olarak —— soruşturma dosyasında —– tarihinde takipsizlik kararı verildiğini, kaza yapan aracın davalı … tarafından sigortalandığını, yerleşik —— kararları ve ———– kararlarında her ne kadar meydana gelen trafik kazasında soruşturma dosyasında tek kusur tamamen müteveffaya ait olsa da ———– tarih ———— kusurlu sürücü veya işletenin vefatı halinde geride kalan eş ve çocuklarının 3. Kişi sayılarak tazminat ödeneceğine ilişkin kararı ile, yine ———— tarih ve ———– kararını da aynı yönde olduğundan dolayı kaza sonucu vefat eden müvekkilinin 3. Kişi konumunda olan anne ve babasına poliçede geçen tazminatın tamamının ödenmesinin gerektiğini, ——– ölümü sonucu geriye mirasçıları annesi ve babasının kaldığını, müteveffanın ölümünyle davacılar destekten yoksun kaldığını, bu nedenlerle davacılardan anne —— baba için ———– belirsiz maddi tazminat talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu kaza ile ilgili davadan önce müvekkili şirkete müracaat edilmediğini, hiç bir evrak ibraz edilmediğini, dava dilekçesinde yer aldığı bilgilerle şirket kayıtlarında yapılan araştırmada dava dilekçesinde belirtilen plakalı ilişkin herhangi bir poliçeye rastlanmadığını, bu nedenle delillerin tümünün taraflarına gönderilmesi, özellikle poliçe sureti veya bilgilerinin tarafımıza gönderilmesi halinde tekrar detaylı araştırma yapılacağını, kabul sayılmamakla beraber poliçenin varlığı ve kaza tarihini kapsadığı farz edilse dahi sigorta poliçelerinden dolayı sorumluluklarının, sigortalının kusuru oranında azami poliçe limiti ile sınırlı olacağını, bu nedenlerle açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle Tazminat davacıların oğlu olan müteveffa———–plakalı aracın karışmış olduğu kazada davacıların destekten yoksun kaldığı iddiasıyla sigorta şirketine açılan maddi tazminat davasıdır.
Davalı vekili ——- tarihli dilekçesi ile, kazaya karışan —– plakalı aracın ——tarihinde ———- nezdinde sigortalı olduğunu, husumetin bu şirkete yöneltilmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, ekine poliçenin bulunduğu şirkete ilişkin delillerini sunduğu görülmüştür. Gerçekten de trafik poliçe listesi incelendiğinde; —————– başlangıç tarihli —— bitiş tarihli sigorta poliçesi tanzim edildiği, yine davalı adına ise———başlangıç tarihli —— bitiş tarihli sigorta poliçesi tanzim edildiği anlaşılmıştır. Kaza tarihi ise———- olup davalı adına bu tarihte herhangi bir poliçe tanzim edilmediği, asıl sigortacının —–olduğu anlaşılmıştır. Yine kaza tespit tutanağında da ———— sigortacı olduğu belirtilmiş olmakla, yanlış tarafa dava açılmasına sebebiyet verecek hiçbir neden olmadığı halde davacı vekilinin kendi yanılgısı ile husumeti bulunmayan davalıya dava açtığı anlaşılmıştır.
Bilindiği gibi HMK 124. Madde uyarınca bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Yine, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir.Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.
Mahkememizce gerekçeli karar yazılma aşamasında davacının taraf değişikliği talebine ilişkin hiçbir beyan dilekçesi sunmadığı ve bu yönde bir talebinin olmadığı anlaşılmış, esasen başkaca bir araştırmaya gerek olmaksızın davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmekte ise de; Mahkememizce bu husus sehven gözden kaçırılmış, kaza tespit tutanağında, aracın sigortacısının dava dışı —————olması dikkate alındığında, davacı tarafın dava açarken davalı tarafı yanlış göstermesinin, kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmadığı kendi hatasından ibaret olduğu görülmekle HMK’nın 124/4. Maddesinin uygulanabilirliği bulunmadığından, davalı vekiline HMK 124/1 uyarınca taraf değişikliğine yönelik rızasının bulunup bulunmadığı sorulmuş, davalı vekilinin ———- tarihli beyan dilekçesinde taraf değişikliğine muvafakatinin olmadığını bildirdiği anlaşılmış ve davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacıların desteğinin yaya olarak ———– plakalı araç ile ———— tarihinde karıştığı kazada müteveffanın ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma davası açıldığı anlaşılmış, kaza tarihinde —- plakalı aracın sigortacısının dava dışı ——olduğu ve kaza tespit tutanağında da sigortacı olarak ——————– gösterildiği anlaşılmış, kaza tarihi itibariyle davalıya ait sigorta poliçesi bulunmadığından davacı tarafın dava açarken yanlış kişiye dava yöneltiği anlaşılmakla; davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle esastan REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 27,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,70-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7/2 ve 13. madde gereğince hesaplanan 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendisine iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.12/03/2020…