Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/711 E. 2021/1072 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/711 Esas
KARAR NO: 2021/1072
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 29/06/2015
KARAR TARİHİ: 05/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;— tarihinde —-istikametinde, sürücü —- tamamen kusurlu bir şekilde tek taraflı kaza yapmış ve iş bu kazada araçta yolcu olarak bulunan davacı —- ömür boyu malul kalacak şekilde yaralanmasına sebep olunduğunu, kaza sonrasında davacının——-tedavi gördüğünü, davacının tedavi gördüğü hastanelerdeki tedavi evrakları ve davacının birlikte muayenesi sonucunda, davacının geçici ve sürekli iş göremezlik oranı adli tıp kurumu tarafından da belirlenebileceğini, iş bu maluliyet oranına göre geçici ve sürekli iş göremezlik maddi tazminatının ehil bilirkişi marifeti ile belirlenerek hüküm altına alınması için Mahkemenize müracaat gerektiğini, iş bu kaza sebebi ile—-başlatıldığını, iş bu kazada minibüs sürücüsü — tamamen kusurlu olduğunu, Davalı — sigortalandığını, Davalı —- sigortalandığını, davacının kaza tarihinde—olduğunu, — ayından itibaren — olduğunu, davacının bilinen gelirleri—— tutulan muvazene defterlerinde belli olabileceğini, iş bu belgelere göre davacının aylık gelirleri ortaya çıkacak ve iş bu gelir durumuna göre de davacının maddi zararı hesap edilebileceğini, yaralamalı trafik kazası sebebi ile müvekkilin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, —- belirlenecek geçici ve sürekli iş göremezlik maddi tazminatının, —-sigorta kapsamı ve sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsili ile, — belirlenecek maluliyet oranına göre azami —– üzerinden iş bu orana tekabül eden tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —- cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilli şirketin,— —-olmak üzere tazmin etmekle mükellef olacağını, ancak kusur oranlarının tespitinin, dosyada mübrez evraklar üzerinden objektif bir şekilde yapılması mümkün olmadığından, ——seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması zorunlu olduğunu, davacı tarafından dosyaya sunulan ve sözde maluliyet oranlarını gösterdiği ileri sürülen raporların, yargılama neticesinde müvekkilimiz şirket aleyhine verilecek olası bir hükme esas teşkil etmesi hukuken mümkün olmadığını, bu nedenle maluliyet oranının—— tespit ettirilmesi gerektiğini, kazaya karışan araç ticari amaçla taşımacılık yaptığından dolayı sorumluluğun ——olduğunu, haksız eylem sonucu yaralanma ve maluliyet sebebiyle açılacak maddi tazminat davalarında, tazminatın denkleştirilmesi kuralı gereğince, olay sebebiyle elde edilen kazanımların tazminat tutarından indirilmesi ile haksız eylem sonucu gerçekleşen gerçek zararın belirlenmesi ve ona göre tazminata hükmedilmesi gerektiğini, müvekkili şirket poliçe dahilinde davacının geçici iş göremezlik, tedavi ve bakıcı giderlerinden sorumlu olmadığını, yetki itirazımız dikkate alınarak dosyanın yetkili ——-gönderilmesini, kusur durumunun tespiti için —- rapor alınmasına, davacının maluliyet oranının tespiti için ——-rapor alınmasına, tazminat oranı ve miktarının tespiti için, yukarıdaki hususlar tamamlandığında——-aktüer bilirkişiden rapor alınarak gerçek zararın tespit ettirilmesine, huzurda görülen davanın ikame edilmesine sebep olunmadığından harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —–cevap dilekçesinde özetle; Davacının kaza nedeniyle bugüne kadar başvurusunun olmadığını, müvekkili şirketin dava dilekçesi ile kazadan haberdar olduğunu, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, müvekkili şirketin sorumlu olması için davacının yolcu konumunda bulunması ve maluliyetinin kesin olarak belgelenmesi ve hangi uzvun hangi oranda malul kaldığının açıkça belirlenmesi gerektiğini, bu nedenlerle haksız davanın reddine, müvekkili şirketin temerrüde düşürülmemesi sebebiyle şirket aleyhine yargılama gideri, faiz ve vekalet ücretine hükmolunmamasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle davacının yolcu konumunda bulunduğu ve davalılardan —- diğer davalının —— tarihinde karıştığı kazada davacının yaralanarak malul kaldığı iddiasıyla açılan geçici ve sürekli iş göremezlik zararı —- kapsamında zararın tahsili istemli maddi tazminat davasıdır.
Mahkememizce davacının hastane kayıtları, sigorta şirketinden hasar dosyası celp edilmiş, davacının maluliyetine ilişkin rapor alınmak üzere dosya—- tarihli raporunda özetle:—— oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,—- oy birliği ile mütalaa olunmuştur—– raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı ——- itiraz etmiş ise de; itirazların soyut olduğu anlaşılmakla yerinde görülmemiş, raporun kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmeliğe uygun olarak tanzim edildiği de anlaşıldığından hükme esas almak gerekmiştir.
—– maluliyet raporu alındıktan sonra davacının çalıştığı kurumlara müzekkere yazılarak ücret araştırması yapılmış, yine dava konusu kazaya karışan aracın —- hangi sigorta şirketince yapıldığının tespiti yönünden —- müzekkere yazılmış, gelen yazı cevabından bu poliçenin de davalı —— tanzim edildiği tespit edilmiştir. Mahkememizce savcılık dosyası da celp edildikten sonra hesap raporu alınmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. —-raporunda özetle—- yöntemine göre davacının zararının hesaplanması gerektiği,—— oluştuğu, başka bir ifade ile noter safi gelirinin tüm giderlerin tenzil edilmesi sonrası brüt kazançtan oluştuğu, gelir vergisi ve damga vergisi tenzil edilmediği, davacının net aylık gelirinin buna göre belirlendiği, ücretin asgari ücretin — olduğu, yapılan hesaplamada geçici iş göremezlik zararının —- olarak tespit edildiği, sürekli iş göremezlik zararının — olarak tespit edildiği, —- akdedildiği, bu nedenle her iki poliçeden kaynaklı ayrı ayrı —– tutarında teminat limitinin bulunduğu ferdi kaza poliçesi kapsamındaki talepleri için doktor bilirkişisinin atanması gerektiği” yönünde görüş bildirmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı —- tarihli bedel arttırım dilekçesi ile maddi tazminat talebini —- arttırdıklarını, bu taleplerini davalı — yönlendirdiklerini, —kapsamında tazminat taleplerinin ise —- bildirmiş ve eksik harcı tamamlamıştır. Davalı —– rapora itiraz etmiş olup, doktor bilirkişisi eksikliği sebebiyle heyete uzman bilirkişi ekleyerek ek rapor almak gerekmiştir. Bilirkişi heyeti —- tarihli raporunda özetle; —–davacının muhtemel bakiye ömrünün —– belirleneceği, —- yöntemi ile hesaplanacağı, bu kapsamda yapılan hesaplamada davacının geçici iş göremezlik zararının —- olduğu, sigorta şirketinin poliçe limitleri ile sınırlı olarak —- sorumlu bulunduğu, davacının sakatlanma oranına göre — kaybının bulunduğu ve davalı ——- görüş ve kanaatleri ile raporunu ibraz etmiştir. Davalı bu rapora da itiraz etmiş olup, itirazların bir kısmının mahkememizce karşılanabileceği anlaşıldığından ek rapor alınmamıştır.
Davalının itirazları kapsamında —– müzekkere yazılarak davacıya rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, gelen yazı cevabından rücuya tabi ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır. Yine her ne kadar davacı yolcu olup, kusura katılması mümkün olmasa da; aracın önüne bir çocuk çıkması sebebiyle kaza meydana geldiğinden kusur raporu almak gerekmiştir. Bilirkişi —- tanzim etmiş olduğu raporda özetle: —- sürücüsüsü dava dışı —— yolun ortasında gördüğü çocuklar nedeniyle hızını tedbir alabilecek düzeye düşürüp kontrollü tedbir alabilecek şekilde seyrini özen göstermediği ve ——oranında kusurlu olduğu, kontrolsüz şekilde yola giren, gelen aracı dikkate almayan, araç sürücüsünün seyir dengesini bozarak olayın meydana gelmesine asli derecede sebebiyet veren kimliği bilinmeyen yayanın davranış faktörlerinin sonuç üzerine %75oranında etken olduğu, Davacı yolcu——- kendi yaralanması ile neticelenen olayın oluşumunda kusursuz olduğu” içeriğinde raporunu sunmuştur. Davalı bu rapora da itiraz etmiş olup, soruşturma dosyasında —– tarihli raporda sürücünün kusursuz olduğunun tespit edildiği yönünde itirazda bulunmuştur. İncelenen savcılık raporunda aracın aksamlarının kazaya sebebiyet verip vermediğinin incelendiği ve aracın teknik yapısının değerlendirildiği, kaza nedeniyle minibüsün kusurunun olmadığının tespit edildiği, bu tespitin aracın aksamları ile ilgili olduğu, sürücünün kazaya ilişkin kusuruna yönelik olmadığı anlaşılmış, Mahkememizce alınan bilirkişi raporunun ise kaza tespit tutanağı ve olaya uyumlu olduğu kanaatine varılmış ve hükme esas alınmıştır. Yine davacı da rapora itiraz etmiş olup, ——- ilamında:”Destek, davalı tarafa sigortalı araçta bulunan yolcudur. Mahkemece hükme esas alınan ceza dosyası bilirkişisi raporuna göre; kazada davalı taraf sürücüsü —– kusurlu ve kaza yola aniden çıkan akıl hastası yayaya çarpılması sonucunda meydana gelmiş olmakla akıl hastası yaya—- kusurludur. Bilirkişi raporunda destek —– için hiçbir kusur izafe edilmemiştir. Bu durumda mahkemece davada davacı anne yararına belirlenen tazminat miktarından ——hiçbir şekilde kusur indirimi yapılmadan karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kusur oranlaması yapılarak hüküm tesisi doğru değildir.” gerekçesi ile belirtildiği üzere yolcunun kusura katılması mümkün olmadığından rapora itirazının esasa etkili olmayacağı anlaşılmıştır.
Davalının itirazları kapsamında dosya kapsamını değerlendirmek gerekir ise; Davacının —- yılında kaydının bulunduğu, bu tarihten sonra noter olarak herhangi bir —– bulunmadığı, yerleşik içtihatlar nazara alınarak çalıştığı iş yerine müzekkere yazılarak gelirinin tespit edilmesi gerektiği, Mahkememizce yazılan noterliklerden gelen yazı cevabından davacının safi gelirlerinin bildirildiği, bilirkişice bu gelirden vergi tenzili yaparak hesaplama yapıldığı anlaşılmış, davalının bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiştir. Yine davalı geçici iş göremezlikten sorumlu olmadığını beyan etmiş olup; davacının talep arttırım dilekçesinde maddi tazminat talepleri teminatla sınırlı olduğundan maddi zararından daha az olarak toplam —— talep ettiği, bu talebin hesaplanan sürekli iş göremezlik zararından da az olduğu nazara alındığında davalının her iki poliçe kapsamında —— sorumlu olduğu anlaşılmış, geçici iş göremezlik itirazlarının esasa etkili olmayacağı anlaşılmıştır. —— göre, meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanmakta, ancak bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için, sırasıyla —– varsa ——-başvurulmaktadır. Bu nedenle davalının her iki poliçenin de sigortacısı olduğu nazara alınarak —- limitinin olduğu anlaşılmıştır. Kaza tarihi itibariyle—- yaşam tablosuna göre hesaplama yapılması gerekmekte ise de ———— sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda—– saptanmakta ise de; ———hazırlanmış olup, gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile—— arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, — hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde —- esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.” gerekçesi ile kaza tarihi fark etmeksizin —– uygulanması gerektiği hususunda görüş değiştirildiği belirtilmiştir. Bu nedenle rapordaki hesaplama yöntemi Mahkememizce uygun bulunmuş, aksi halde dahi ——- hesaplama yapılan kök raporda zarar poliçe teminat limitinin üstünde bulunmuştur. Davacının talep arttırım dilekçesi nazara alındığında davalı———- yönelik açılan davanın tümden kabulüne, diğer davalıya açılan davanın rapor doğrultusunda kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, sigorta şirketlerinin sigortalısı araç ticari cinste olduğundan talep gibi dava tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davacının—-olmak üzere toplam—- göremezlik zararının davalı —-dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davalı—- açılan davanın kısmen kabulü ile,—- maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı —- verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gerekli — harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan — mahsubu ile bakiye —yönünden harcın tamamı peşin harç ile alındığından yalnızca davalı —– hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan — başvurma harcı, —— başvurma harcının ise her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam — yargılama giderlerinin, davanın kabul ret oranına göre ve doktor bilirkişisinden sadece — rapor alınmasına göre hesaplanan—— tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden davalı—- yönünden kabul edilen tutar üzerinden AAÜT 13. Maddeye göre hesaplanan —- alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden davalı —- yönünden kabul edilen tutar üzerinden AAÜT 13. Maddeye göre hesaplanan 187,50-TL vekalet ücretinin davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
10-Rededilen kısım yönünden davalı—- kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT 13/3. Maddesine göre hesaplanan 187,50-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı .—— verilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 05/10/2021