Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/698 E. 2021/662 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/698 Esas
KARAR NO : 2021/662
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2015
KARAR TARİHİ : 20/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı —- vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı —- kredi borçlusu —- arasında imzalanan —- istinaden——– kredi kullandırıldığı, davalılardan—– sözleşmelerini müşterek müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış olduğu, borcun tümünden kefil sıfatı ile sorumlu olduğunu, kredi borçlusu lehine kullandırılan —– gelmesine rağmen ödenmediği, bu sebeple borçlunun kredi hesapları ——–numaralı ihtarnamesi ile kat edildiği, vadesi gelen borçların ödenmesi talep edildiği, ihtarnamede verilen süreye rağmen söz konusu meblağların ödenmemesi üzerine davalı borçlular hakkında———- sayılı dosyasıyla icra takibine geçildiği, davalı-borçlular borcun tamamına, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, alacağın varlığı ve davalının haksızlığı yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacağını, asıl amacı alacağın tahsilini geciktirmek olan davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ettiği görüldü.
Davalılara usulüne uygun şekilde dava dilekçesi ile tensip tutanağının tebliğ olduğu ancak davalılar tarafından herhangi bir beyanda bulunulmadığı görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre davanın, davacı tarafından davalı aleyhine ——— dosyası ile başlatılan icra takibine davalılar tarafından yöneltilen itirazın iptaline ilişkin olduğu, dava konusu icra dosyasının incelemesinde takip alacaklısının mahkememiz dosyasının davacısı, takip borçlusunun mahkememiz dosyasının davalıları olduğu, kredi alacağına dayalı olarak toplam —— tutarlı ilamsız icra takibine davalı borçluların süresinde itirazı doğrultusunda takibin durduğu, davanın itirazın iptali ve takibin devamı istemi ile açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; davalıların kefil olarak imzaladıkları dava dışı şirketin borcundan müştereken müteselsilen sorumlu olmaları nedeni ile davacı tarafından dava dışı şirkete kullandırılan krediden dolayı kredi kullanan ile birlikte davalıların boprçtan sorumlu olup olmadıkları, inkar tazminatı isteminin haklı olup olmadığı uyuşmazlığın konusunu oluşturduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu alacağın temlik edildiğine ilişkin belge dosyaya sunulmuş, usulüne uygun temlik dolayısı ile davacının ilk önce —-. olduğu, daha sonra bu şirketin — birleştiği, daha sonra ise —– birleştiği tespit edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümüne ilişkin banka konusunda uzman bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi —– tarihli raporunda özetle; ” Müşterek borçlu ve müteselsil kefiller —– takip tarihi itibariyle talebe bağlılık ilkesi ve teselsül hükümleri gereğince, davacı talebi doğrultusunda davacı bankanın davalılardan —– alacaklı olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporunu mahkememize sunmuştur.
Alınan rapora taraflara tebliğ edilmiş olup, davacı vekilinin beyanları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi —- tarihli ek raporunda özetle; ” Müşterek borçlu ve müteselsil kefiller —– takip tarihi itibariyle talebe bağlılık ilkesi ve teselsül hükümleri gereğince, davacı talebi doğrultusunda davacı bankanın davalılardan —– alacaklı olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporunu mahkememize sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı ve deliler birlikte değerlendirildiğinde; davacı temlik veren —— — imzalandığı, davalıların bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıkları, kefalet sözleşmesinin usulüne uygun düzenlendiği, alınan bilirkişi raporlarının dosya kapsamına uygun olduğu, bu nedenle hükme esas alındığı, bilirkişi raporuna göre —- —– borcun tespit edildiği, iskonto ile borçlu geçici hesap kredileri toplamı olan — takip tarihinden itibaren yıllık —– oranında ve ——-oranında faiz uygulanması gerektiği tespit edilmiş olup, dava konusu alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin yerinde olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
—— sayılı takip dosyasına davalıların yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin —— borçlu geçici hesap, —- çek karnesi olmak üzere toplam —- üzerinden, iskonto ile borçlu geçici hesap kredileri toplamı olan —- takip tarihinden itibaren yıllık— kredisi için yıllık—– oranında faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Toplam kabul edilen 181.749,95 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 12.415,34-TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.236,15-TL harcın mahsubu ile bakiye 10.179,19-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 2.236,15-TL peşin harç, 27,70-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 2.263,85-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.364,70-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%98,16 Kabul %1,84 Ret) 1.339,64-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 21.172,50 -TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/05/2021