Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/690 E. 2019/440 K. 24.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/690 Esas
KARAR NO : 2019/440
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/04/2015
KARAR TARİHİ: 24/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin———— adresinde, oto yedek parça ithalat ve ihracatı ile her türlü otomobil (özellikle klasik/antika otomobil) ve motosiklet tamir ve bakım işi ile iştigal etmekte olduğunu, şirkete ait işyerinin önünden geçen Kurbağalıdere’nin ıslahı amacıyla— —————– tarafından çalışma başlatılıp ve bu kapsamda ————– tarafından, ——————-arası Islah İnşaat işi ihalesinin, davalılar————– bırakılmış olup, söz konusu işin bu iki şirket tarafından birlikte yürütüldüğünü,———– tarihinde davalılar tarafından yürütülen ———— çalışmasında; gerekli önlem ve tedbirin alınmaması sebebiyle, yağan sağanak yağmurda suların; istinat duvarının bulunması gereken kısımdan taşarak, müvekkili firmanın iş yerine dolduğunu, davalı şirketler tarafından yürütülen ıslah çalışmasında, çevre ve iş güvenliği anlamında, hiçbir önlem ve tedbir alınmadığı gibi, müvekkilin de bulunduğu iş merkezinin Kurbağalıdere mevkiine bakan bölümde yer alan ve sel baskınlarını önlemek amacıyla yapılan istinat duvarı, davalı şirket çalışanları tarafından iş makinelerinin rahat girebilmesi gerekçesiyle yıkıldığını, akabinde ıslah çalışması yapılmakta olan derenin 02.06.2014 tarihinde, saat 18:35 sırasında, inşaat sebebiyle yıkılan önleme duvarının da olmaması nedeniyle taşarak, müvekkili şirketin müşterilerine ait antika araçların da içinde bulunduğu işyerini sular altında bıraktığını ve telafisi güç bir hasarın meydana gelmesine sebep olduğunu, istinat duvarının davalılar tarafından yürütülen ıslah çalışmasında gerekli önlemlerin alınmadan yıkıldığını, meydana gelen olayda davalıların kusurlu olduklarını, ihmal ve eylemleri neticesinde müvekkilin işyeri ve işyerindeki emtianın zarara uğradığının açık olarak görüldüğünü, bu hali ile, müvekkilinin ticari hayatının devamında zorlandığını, işbu nedenle, davalıların müvekkiline——— TL geçici ödeme yapmasına ve müvekkilinin telafisi güç ve imkansız zararlara uğramaması açısından yasal şartları mevcut olan ihtiyadi tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılan dere ıslahının proje kapsamında yapıldığını, diğer yandan ıslah işlemlerinin devam ettiğini, derenin ıslah çalışmalarında herhangi bir tedbirsizlik kusur ve hatanın bulunmadığını, bunun haricindeki mevkilerde taşkınların meydana geldiğini, davacının bulunduğu taşınmaz yanındaki köprünün altından geçen İSKİ’ye ait atık su hattının derede kesit daralmasına sebep olduğunu, davacının bulunduğu parsel üzerindeki istinat duvarının onaylı projeler kapsamında yıkıldığını, söz konusu taşkının yaşanmasında dere yatağının darlığının neden olduğunu, derenin yağan yağmuru deşarj edemediğini, söz konusu projenin ————– Şirketi tarafından sigortalı olduğunu, bu nedenle sigorta şirketi ve ———- davanın ihbar edilmesi gerektiğini belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, davalıların yürüttüğü ————— ıslah çalışmaları sırasında, önleme duvarını yıkmaları nedeniyle sağanak yağmur sularının davacı şirketin işyerine dolması nedeniyle davacının uğradığı zarara ilişkin maddi tazminat talebidir.
Dava ilk olarak 09/04/2015 tarihide Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış; anılan mahkemenin ———— K sayılı kararıyla ticaret mahkemelerinin görevli oludğu gerekçesiyle görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Taraflardan ikisinin de tacir olduğu ve uyuşmazlığın iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olduğu görülerek davanın TTK.nun 4/1 maddesi uyarınca nisbi ticari dava olduğu, dava tarihi itibariyle asliye hukuk mahkemesinin görev yönünden red kararının isabetli olduğu anlaşılmakla yargılamaya devam olunmuştur.
Davacının talepleri 3 kalemdir. Bunlar işyerinde oluşan hasar nedeniyle inşaat masrafı, işyerinde olan ve hasar gören 108 kalem araç parçası ve ekipmanı bedeli ile işyerinin 2,5 ay süren onarımı sırasında uğranılan kazanç kaybıdır.
Davalı şirketler adi ortaklık şeklinde derenin ıslah çalışmaları işini üstlenmiş; bu çalışmalar sırasında gerek daha rahat çalışmak gerekse iş makinalarının geçişi için dere taşmasını önleyen önleme duvarını kaldırmıştır.
02/06/2014 tarihinde İ———– yoğun sağanak yağış yaşanmış, deredeki sular istinat duvarının olması gereken yerden taşarak davacının işyerine dolmuştur.
Davalıların savunmaları sağanak yağışların mücbir sebep olduğu, kendilerinin olayda kusurlarının olmadığı, daha öncede bu bölgede taşkın suların olduğu ve davacının gerekli önlemleri almış olmasının gerektiği, dereye atılan çöp türünden malzemelerin tıkanıklığa yol açarak etkende bulunduğu, asıl sorumlunun idare ———– olduğu noktalarında toplanmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama kapsamında, davacı ve davalı tanıkları dinlenmiş; mahallinde inşaat mühendisi, makine mühendisi, meteoroloji uzmanı ile birlikte keşif yapılmış; bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin ——– tarihli kök rahorunda özetle, işyerinde ———TL hasar oluştuğu, bunun %15oranında eskime payı kadar tenzil edilebileceği; 108 kalem araç ekipman ve parçasından da %29 oranında sovtaj bedeli indirimi yapılabileceği, bu durumda zararın ———–TL olacağı; çalışamama nedeniyle uğranılan kazanç kaybının da ortalam ayda ———-TL den 20.000TL olabileceği mütalaa edilmiştir.
Tarafların itirazları üzerine alınan 18/05/2017 tarihli, 21/05/2018 tarihli ek rapor da kök raporla aynı doğrultuda olmuştur. Bilirkişiler 2 yıldan daha sık yaşanan yağışların mücbir sebep olmayacağını, davalıların gerekli önlemleri almaları gerektiğini bildikleri/bilmek durumunda oldukları mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi raporunun genel itibariyle usul ve yasaya uygun olduğu, olayın oluşuna uygun olduğu,değişik iş dosyasında alınan rapor ve tarafların iddiaları ile uyumlu olduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyetinin hasar bedeline ilişkin tespitleri, mücbir sebep sayılamayacağı yönündeki tespitleri mahkememizce de denetlenerek aynen itibar edilmiş, hükme esas alınmıştır. (Nitekim benzer şekilde, aynı yağış nedeniyle aracı olay günü davacının işyerinde olup hasar gören araç için açılan rücuan tazminat davasının görüldüğü İstanbul Anadolu 2. AHM nin ———– K sayılı kararında da yağış mücbir sebep olarak kabul edilmemiştir.) Öte yandan bilirkişi heyetinde mali müşavir olmadan, davacı şirketin yıllık bilanço ve gelir/gider kayıtları incelenmeden kazanç kaybının takdirine ilişkin tespitleri denetime elverişli bulunmamış, mali müşavirden rapor alınmasına dair ara karar kurulmuştur. Yine inşaat bedelinin bir kısmı ortak alana ait olacağından bunun da tespiti için ek inceleme yapılması gereği duyulmuştur. Ne var ki, davacı taraf 14/11/2018 tarihli beyan dilekçesi ile ortak alandaki inşaat bedeli talebi ile kazanç kaybı talebinden feragat etmiş, eskime bedeli ve sovtaj bedeli olmaksızın, işyerindeki inşaat bedeli yönünden ———TL, araç parça ve ekipman bedeli olarak ——– TL olmak üzere ————- TL olan zararının tümünün tazminine karar verilmesini talep etmiştir. Davacının bu talebine dayanağa zarar gören araçların klasik arabalara ait parçalar olması ve zarar göremesi nedeniyle tekrar başka br arabada kullanılmasının mümkün olmadığı iddiasıdır. Davacının bu talebi tek tek 108 kalem olan her bir araç parçası için ispat edilmediği gibi, iddia kabul edilse bile bu parçaların bir hurda değeri olacağından ve hurda halinin de davacıda kaldığı belli olduğundan bilirkişinin %20 oranındaki sovtaj indirimi mahkememizce isabetli görülmüş, itibar edilerek hüküm kurulmuştur.
Davalı şirketler zararın meydana gelmesini önlemeye dair kendilerinden beklenen her türlü tedbiri alarak (kurtuluş beyyinesi getirerek) kusursuz olduklarını da ispatlayamamış olup, özetle davalıların kusurlu davranışları sonucunda meydana gelen zarardan müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmıştır.
Açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davacının inşaat bedeli ile zarar gören ——– kalem araç parça ve ekipman bedeli talebine ilişkin; ———– TL inşaat bedeli ile ——- TL hasar gören 108 kalem araç parça ve ekipman bedelinin, olay tarihi olan 02/06/2014 tarihinden itibaren talep gibi işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıya verilmesine; fazlaya ilişkin kısmın reddine;
2-Davacının feragat ettiği ortak alan inşaat bedeli ve kazanç kaybına dair 39.492,00 TL lik kısım yönünden, davanın feragat nedeniyle reddine;
3-a) Alınması gerekli 30.933,87 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 10.316,62 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 20.617,25 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle hazineye irad kaydına,
b) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 27,70 TL. başvurma harcı, 10.316,62 TL peşin harcın toplamı olan 10.344,32 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen toplam 2.921,40TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%75 kabul %25 ret oranında) olmak üzere 2.191,05TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı ——— tarafından sarfedilen toplam 1.490,00 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%75 kabul %25ret oranında) olmak üzere 372,50 TL ‘nin davacıdan alınarak davalı ———– verilmesine, kalan kısmın davalı ——–üzerinde bırakılmasına
6- Davalı —— tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8 Davacı kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 32.063,82TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9- Davalılar kendilerini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen miktar üzerinden davalılar vekili için takdir olunan 14.850,81TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı ——— vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 24/04/2019