Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/625 E. 2019/639 K. 13.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1411 Esas
KARAR NO : 2019/699
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/11/2018
KARAR TARİHİ: 25/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin ——-aracılığıyla——– seyahati yapmak istediklerini, ancak müvekkili Kadriyenin annesinin yaşlı ve hasta olması durumunda seyahati iptal edilip edilemeyeceği sorulduğunda görevlinin iptal sigortası yaptırması halinde ödenen bedelin teminat kapsamında kendilerine iade edileceği belirtildiğini, bunun üzerine ——— tarihleri arasında 9 gece 10 günlük paket tur sözleşmesi yaptıklarını, aksi durum halinde de 2 kişilik “Seyahat Sağlık Sigorta Sertifikası” imzalatıldığını, müvekkil———- annesi ———ğır ve aniden rahatsızlığı nedeni ile seyahate katılımları mümkün olmadığını, — tarihli dilekçe ile davalı … şirketine başvurarak bu güne kadar tatil için ödediği ——-TL’nin taraflarına iadesi ile kalan borçlarının iptalini talep ettiklerinde cevabi yazıda sigorta kapsamı dışında ve taraflarınca karşılanamayacağı bildirildiğini, müvekkillerinin taleplerinin davalı tarafından reddi hukuka aykırı olduğundan iş bu davanın açılması gerektiğini, şimdilik ——- TL paket tur sözleşmesi ücretinin tazminat talep tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte birlikte davalıdan tahsiline, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacıların davalı şirkette seyahat sağlık poliçesinin mevcut olduğunu, davacıların ——- tarihleri arasındaki —— turu için eşi ve kendi adına rezervasyon yaptırdıklarını ancak davacılardan —–annesinin rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığından seyahate katılamadıklarını, bu nedenle ödenen tur bedellerinin iadesini talep etmişlerse de poliçe şartları gereği sigortalıların talebi poliçe teminatları dışında olması sebebi ile müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğunun mevcut olmadığını, ret sebebinin ise seyahatin iptaline sebep olan davacı …’ın annesinin rahatsızlığının önceden mevcut bir rahatsızlığa bağlı gelişen bir durum olduğunu, hastaneye yatırılmasına neden olan tüm sebeplerin zaten poliçe kayıt tarihinden önce hastada mevcut bulunan kronik hastalıklardan olduğunu, belirtilen sebeplerden dolayı müvekkilinin sorumluluğunun olmadığını, davanın müvekkil şirket açısından reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava hukuki niteliği itibariyle; davalı ile davacılar arasında mevcut bulunan, davacıların Doğu Karayipler paket turunu satın almaları sırasında yaptırdıkları iptal sigortası ile tur programının rahatsızlık nedeniyle iptali halinde ödenen bedelin davacılara iadesinini sağlayan——– başlangıç —— bitiş tarihli Seyehat Sağlık Sigortası poliçesi kapsamında davacıların ödediği bedelin davalıdan tahsili istemli maddi alacak davasıdır.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır.
Bilindiği üzere 6502 Sayılı yasanın 73.maddesi hükmü uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.Yine 8.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı: “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Davacılar ile davalı arasında akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğuna ilişkin açılan davanın kaynağı—– başlangıç—–bitiş tarihli——– sertifika nolu seyahat sağlık sigortasıdır. Davacılar tacir olmadığı gibi taraflar arasında mevcut bulunan sigortanın da ticari nitelikte olmadığı anlaşıldığından açılan dava nispi ticari dava değildir. Yukarıda açıklandığı üzere ———-tarihinde yürürlüğe giren TKHK 2. Maddesinde düzenlenen özel hüküm gereği davanın mutlak ticari dava olmaktan çıktığı da anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca Mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Açıklanan sebeplerle 6502 sayılı yasanın ——-tarihinde yürürlüğe girdiği, davanın ise —tarihinde açıldığı dikkate alınarak Mahkememizin HMK.nun 114/c ve HMK.nun 20. maddeleri uyarınca görevsizliğine, dosyanın talep halinde görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.’nın 114(1)/c maddesinin yollamasıyla HMK.’nın 115(2). Maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-HMK.’nın 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itbaren iki haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulünce anlatıldı.28/06/2019