Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/597 E. 2018/239 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/597 Esas
KARAR NO : 2018/239
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 03/06/2015
KARAR TARİHİ : 22/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı …’in,……………… Mahallesi, ……………Sahil Yolu, No…… sayılı taşınmazın maliki olup, burayı yazlık çay bahçesi olarak işlettiğini, müvekkili ile davalı …….. arasında akdedilmiş …….. numaralı elektrik tesisatında ticarethane tarifesinden abonesi olduğunu,davalı elektrik enerji tedarikçinin 09/06/2008 tarih ve …………….fatura ile tahakkuk ettirdiği 3.496,20-TL elektrik enerji kullanım bedeline müvekkilinin itirazı ile, işyerine ait 1597630 numaralı elektrik tesisatına bağlı ……..seri numaralı üç fazlı ……….. marka aktif elektrik sayacının davalı elektrik enerji tedarikçisinin Sayaç Ayar ve tamir istasyonunda 18/06/2008 tarih ve T/596 sayılı rapor ile muayene edildiğini, sayacın incelenmesi sonucu verilen rapora göre, numaratörün atlama yaptığı ve hatalı sonuç verdiğinin kesinleştiğini, mahallinde keşif yaptırarak ortalama fatura düzenlenmesi gerekirken, Eksik Tüketim Hesabı adı altında 29/09/2008 tarih ve…….. seri sayılı fatura ile 36.462,70-TL tahakkuk ettirildiğini, müvekkilinin itirazı ile iptal edilen fatura yerine bu sefer ilave tüketim diye 20/02/2009 tarih ve ………. seri sayılı fatura ile 18.646,60 TL tanzim edilmiş olduğu, davalı ……….. tarafından farklı zamanlarda yapılan incelemelerde fazla tüketim ve kaçak görülmediği tespit edilmiş olmasına rağmen önceki dönem elektrik faturaları dikkate alınmadan müvekkilinin işyerinde tüketmediği elektrik sarfiyatı için ilave tüketim adı altında talep edilen fatura bedeli tutarında hiçbir borcunun bulunmadığının tespiti için iş bu davanın açılmış olduğunu, haksız ve yersiz olarak düzenlenmiş olan fatura ile tahakkuk eden meblağda hiçbir elektrik borcunun bulunmadığının tespitine ve faturanın iptaline, davalı tarafından ticari işletmenin elektriğinin kesilerek müvekkilinin ticaretine zarar verilmesinin ve çalışanlarının da mağdur olmalarının önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, ……. numaralı elektrik tesisatına ait 09/06/2008 tarih ve ……..seri sayılı 3.496,20-TL’lik faturaya itirazına istinaden ….. seri numaralı……..marka elektrik sayacı laboratuara sevk edildiğini, muayene sonucunda sayacın numaratör tamburları arasında boşluk olduğundan atlama meydana geldiği, hatalı kayıt yaptığı tespit edildiği, bu nedenle eski ve yeni tüketimler göz önünde bulundurularak 09/06/2008 tarih ve ……….. seri sayılı 3.496,20-TL’lik fatura iptal edilerek, 06/04/2000 ile 11/06/2008 tarihleri arasındaki 214.390,00 kwh toplam elektrik enerji kullanımı için 29/09/2008 tarih ve……………… seri sayılı 36.462,70-TL’lik fatura düzenlendiğini, elektrik tesisatı kullanıcısının 29/09/2008 tarih v…………. seri sayılı 36.462,70-TL’lik faturaya itirazına istinaden yapılan inceleme sonucunda mevsimsel olarak tüketimlerin değiştiğinin tespit edilerek ……. seri sayılı 36.462,70-TL’lik fatura iptal edilerek yerine sayacın tüketimlerinin mevsimsel olarak incelendiğinde 09/04/2003 tarihinden sonra arızalandığının tespit edildiği anlaşılınca 09/04/2003 ile 11/06/2008 tarihleri arasındaki 98.283,00 kwh toplam elektrik enerji kullanımı için 20/02/2009 tarih ve……….. seri sayılı 18.646,60 TL’lik fatura düzenlendiğini açıklanan nedenlerle davanın reddi, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibari ile davacı tarafından kullanılan sayacın arızalı olması nedeniyle eksik tüketim bedeli karşılığı tanzim edilmiş olan faturaya karşı açılmış bir menfi tespit davasıdır.
Davacı, çay bahçesi olarak işlettiği iş yerinde sayacın arızalı olduğunu tespit edildiğini, sayacın değiştirildiğini ancak bundan sonra davalının……….. seri numaralı 18.646,60-TL tutarlı eksik tüketim bedeli faturasının haksız olduğunu, sayacın değiştirilmesinden önceki ve sonraki tüketim ortalamaların dikkate alınması halinde bu faturanın haksız olduğunun anlaşılacağını, böyle bir eksik tüketim kaybını bulunmadığını belirterek menfi tespit talebinde bulunmuş, davalı taraf ise yapılan teknik incelemede davacının sayacının arızalı olduğunun tespit edildiğini, numaratörler arasında boşluk olduğundan atlama meydana geldiğinin ve bu nedenle eksik kayıt yaptığının tespit edildiğini, tüketim ortalamalarına bakıldığında arızanın 09.04.2003’te başladığının ve sayacın değiştirildiği 11.06.2008 tarihine kadar, önceki ve sonraki tüketim ortalamaları ve mevsimsel tüketim farklılıkları dikkate alınarak yapılan tespitte davacının tüketiminin sayaç tarafından eksik kayıt edildiğinin belirlenmesi üzerine menfi tespit talebine konu faturanın tanzim edildiğini savunmuştur.
Mahkememizin ……. E. Sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2014/9630 E., 2015/2567 K. Sayılı 19/02/2015 tarihli kararı ile; “Hâl böyle olunca; mahkemece, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözetilerek, dosyanın aralarında uzman elektrik mühendislerinin de bulunduğu üç kişilik bilirkişi heyetine verilmesi, dava konusu elektrik bedeline kayıp-kaçak, dağıtım, iletim ve perakende satış hizmeti bedelleri dahil edilmeden hesaplama yapılarak, belirlenen tüketim bedelinden davalı şirketin müterafik kusuru nedeniyle 818 sayılı BK. nun 98/2 maddesi delaletiyle 44. maddesi (6098 sk. 114/2 maddesi delaletiyle 52.maddesi) uyarınca indirim de yapılması suretiyle alınacak rapor doğrultusunda davalının talep edebileceği bedel tespit edilerek karar verilmesi gerekirken, eksik ve yetersiz bilirkişi raporu hükme dayanak yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile ilam içinde kayıp kaçak ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21/05/2014 gün ve 2013/7-2454 Esas, 2014/679 K. Sayılı kararına da atıf yapılıp davacının talebinin bu yönden de incelenmesi gerektiğine işaret edilerek mahkememizden verilen kararın bozulmasına hükmedilmiştir.
Bozma ilamına uyulmuş ve dosya bozma ilamında da belirtildiği üzere 2 elektrik mühendisi bir de hukukçu bilirkişiden oluşturulan bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Dosya bilirkişi heyetinde iken 17/06/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 sayılı Yasanın 21. Maddesi ile 6446 sayılı Kanunun 17. Maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fakrasının a, ç, d ve f bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen onuncu bent ile “kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin kurumun düzenlediği işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükmü getirilmiştir.
Ayrıca 6719 sayılı Yasa ile eklenen geçici 19. Maddede “bu maddeyi ihdas eden kanunla ön görülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik tebliğ ve kurul kararlarının bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” ve geçici 20. Maddede ise “kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş, kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedeli ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi , dava ve başvurular hakkında 17. Madde hükümleri uygulanır” hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre Tüketici Hakem Heyeti ve Mahkemelerin bu konuda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri, geçmişe de etkili olarak sadece dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti bedeli, iletim ve kayıp kaçak bedellerinin kurumun bu konudaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunu denetimi ile sınırlanmıştır. Diğer bir ifade ile yerindelik denetimi yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun ve yapılan değişikliklerin 17/06/2016 yürürlük tarihinde önceki dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayalı olarak tahsil edilmiş ve dava konusu edilmiş olan kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedellerin ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden alacak davalarında da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gerektiğinden inceleme bu kanun hükümleri göz önünde bulundurularak yapılmıştır.
Mahkememizce atanan bilirkişiler tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan 23/09/2016 tarihli raporda, iki alternatifli olarak 6719 Sayılı Kanun gereği ve bozma ilamı doğrultusunda hesaplama yapılmış, 6719 Sayılı Kanun Gereği davalının 21.345,98-TL alacaklı olduğu, bozma İlamına göre ise davalının 18.284,27-TL alacaklı olduğu yönünde kanaat bildirilmiştir.
Dava devam ederken davacının vefat etmesi nedeni ile İstanbul Anadolu 16. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ………. E., ……. K. Sayılı……. tarihli ilamı ile mirasçı oldukları anlaşılan …………….. ve …….İ tarafından davaya devam edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddiaları, savunmaları, toplanan deliller, bozma ilamı, 6719 Sayılı Kanun hükümleri ve alınan bilirkişi raporu bir bütünlük içerisinde değerlendirildiğinde, elektrik sayacının hatalı sonuç vermesi ve bunun sonradan fark edilmesi sonucu davalı tarafından tanzim edilen fatura tutarının oluşmasında tarafların kusurunun bulunup bulunmadığı hangi tarafın ne kadar sorumluluğunun olduğu uyuşmazlık konusunu oluşturmaktadır. Yargıtay bozma ilamında, HGK.’nun 22.05.2012 günlü ve 2002/19-340 E 2002/420 K., 13.HD’nin 19.01.2004 günlü ve 2003/321 E, 2003/72 K. Sayılı ilamlarına atıf yapılarak 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 98/2 maddesi delaletiyle 44. maddesi (6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 14/2 maddesi delaletiyle 52 maddesi) uyarınca indirim yapılması gerektiği belirtilmiş bu kapsamda yapılan değerlendirme sonucunda, sayacın atlama yapıp yapmadığının kullanıcı tarafından bilinmesinin mümkün olmadığı, davalı tarafından bu durum fark edilinceye kadar oluşan zararda davalının da müterafik kusurunun bulunduğu göz önünde bulundurulduğunda, davalı tarafından tanzim edilen faturanın oluşmasında tarafların eşit oranda kusurları olduğu kanaati oluşmuş, mahkememiz tarafından benimsenen bilirkişi raporunda bilirkişiler tarafından 6719 Sayılı Kanun hükümleri göz önünde bulundurularak hesaplanan 21.345,98-TL’nin yarısı olan 10.672,99-TL kadar davacının davalıya borçlu olmadığı göz önünde bulundurulduğunda, tanzim edilen 18.646,60-TL bedelli faturanın 7.973,61-TL’si kadar davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1- Davanın 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 98/2 maddesi delaletiyle 44. maddesi uyarınca (6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 14/2 maddesi delaletiyle 52 maddesi uyarınca) KISMEN KABULÜ ile, davacının davalıya davaya konu 09/04/2003-11/06/2008 dönemi için tanzim edilen 20/02/2009 tanzim, 02/03/2009 son ödeme tarihli, ……… Seri No’lu, 18.646,60-TL bedelli faturanın 7.973,61-TL’lik kısmı için borçlu olmadığının tespitine,
2-Fazlaya dair talebin reddine,
3-Alınması gerekli 544,68-TL harcın, peşin alınan 251,80-TL harçtan mahsubuyla bakiye 292,88-TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 251,80-TL peşin harç, 15,60-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 267,40-TL harç giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 4.347,50-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan (% 42,76 kabul % 57,24 ret) takdiren 1.858,99-TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından harcanan toplam 30,00-TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan (% 42,76 kabul % 57,24 ret oranında) 17,17-TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan 148,80-TL temyiz harcının davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan (% 42,76 kabul % 57,24 ret oranında) 63,62-TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde YARGITAY yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/03/2018