Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/594 E. 2022/221 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/594 Esas
KARAR NO: 2022/221
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/06/2015
KARAR TARİHİ: 15/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin abisi——adına satın aldığını, davacının uyuşturucu etkisinde olduğu bir sırada —- kendisinin bu evi teminat göstermek üzere para kullandıracak bir yola teşvik ettiklerini ve tefeci dedikleri davalı yanına götürerek —– senet arakasına teminat seneti olduğu kaydının düşüldüğünü ancak bir aylık sürede bu daireyi satamayınca ödemeyi yapamadıklarını, davalının ödeme alamayınca dairenin kendisine devri karşılığında — takas edebileceklerini, ancak—- olduğunu iddia ederek —- ipotek borcu karşılığı senetine karşılık sayacağını ve seneti iptal edeceğini ——– vade tarihli seneti ise fiyat farkı olarak ödemesi gerektiğine ikna ettiklerini ve aralarında — yapıldığını, bu sözleşmede senetlerden—-fark senedinin ödenmemesi halinde önceki — tarihli senetin muaccel olacağı ve birlikte tahsile konulacağının düzenlendiğini buna rağmen davalı tarafça — üzerinden senetlerin takibe konulduğunu açıklanan nedenlerle senet bedellerinin karşılığı otarak davalıya —- devredilmiş suretiyle bedellerinin ödenmiş olduğu gözetilerek, takibin tedbiren durdurulmasına, alınan senetlerin uyuşturucu etkisinde iradesi sakat haldeyken,—– yönlendirilmesi suretiyle kandırılarak, baskı, darp ve tehdit edilmek suretiyle düzenlettirilmiş olduğundan takip konusu senetlerin iptaline, haksız takip nedeniyle % 20 tazminata hükmedilmesine, yargılama ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının saf denilebilecek özelliklere sahip olup, uyuşturucu bağımlısı olduğu iddialarını kabul etmediklerini, davacı hakkında kısıtlama kararı bulunmadığını, senedin düzenlenme tarihinde davacının uyuşturucu etkisinde olup olmadığının hiçbir ispatının bulunmadığını, müvekkilinin tefeci olmadığı gibi, bu iki şahsın davacıyı müvekkili ile görüştürdüğü iddialarının doğru olmadığını, son senedin baskı ve darp yoluyla alındığı belirtilmiş ise de; davacının neden bu kadar ciddi iddialar karşısında suç duyurusunda bulunmadığı gibi tüm iddiaların ayrıca ceza yargılamasıyla çözümleneceğinin giderilmemesinin ise son derece düşündürücü olduğunu, müvekkilinin asla ne baskı yoluyla ne de darp yoluyla senet aldığını, bu hususta hakkında hiçbir tahkikat yürütülmediğini, davacının bedelsizlik iddiasını kanıtlaması gerektiği açıklanan nedenlerle davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle, senet alacağına istinaden davalı tarafça başlatılan —— dosyasında, davacı tarafça senet bedellerinin taşınmaz devredilerek ödendiği ve irade sakatlığı ile tanzim edildiği iddiasıyla davalıya borçlu olmadığının tespiti istemi ile menfi tespit davasıdır.
Davacının dava konusu senetlerle ilgili iddia ve beyanları özetle; davacının —- ödemek üzere anlaşıldığı, alınan para karşılığı davalının davacıya takip konusu—– bedelli iki senet düzenlettiği, —davacıya ait taşınmaz satılamayınca davalıdan alınan paranın geri ödenemediği, bunun üzerine davalının yeni teklifle gelerek ——–dairenin kendisine devredilmesi karşılığında —-adına kayıtlı taşınmazın takas edilebileceği —-enedi dairenin ipotek borcu gereği iptal edeceğini, ancak —- senedi ise fiyat farkı olarak ödemeye ikna ettiğidir. Davacı bu anlaşmaya uygun olarak — taşınmazın mülkiyetini davalıya devrettiğini, dolayısıyla —- senedin bedelsiz kaldığını iddia etmiştir.—taşınmazın ise takas anlaşması gereği zar zor eşine devredildiğini, tapuda ipotek borcunun davalının bahsettiği gibi —- ortaya çıktığını, yani burada takasın—- sebebiyle zarara uğradığını beyan etmekte, bunun üzerine davalı, dava dışı — bulunduğu ortamda — bedelli senet farkına itiraz ettiğini ancak davalının bu itiraza çok kızarak yeniden —— seneti zorla imzalattığını,—– darp raporu alındığını beyan etmiştir. Ancak bu darp raporu ile ilgili bir suç duyurusunda bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce icra dosyası celp edilmiş, incelenen icra dosyasında davacı tarafça davalı yana ———bedelli senetler düzenlediği tespit edilmiştir. Dosyada cebirle alındığı beyan edilen — vade tarihli senedin düzenleme tarihinin görüntüsü mübrez değil ise de; muacceliyet sözleşmesinde bu senedin düzenleme tarihinin de —olarak belirtildiğ—- darp raporunun ise senet düzenleme tarihinden iki ay sonra —- tarihli olduğu, dolayısıyla dava konusu senetle darp raporunun ilgisinin olmadığı kanaatine varılmıştır. Aksi halde dahi; dava konusu cebir ile alındığı belirtilen— tarihli senet yönünden tanık dinlenmesi yönünde ara karar oluşturulmuş, zorla getirme kararına rağmen tanık gelmemiş ise de; davacı asil—- celsede cebirle düzenlendiği iddia olunan bu senet için kendisini kimsenin darp etmediğini beyan etmekle, Mahkeme ——-vade tarihli senedin darp karşılığı alınmadığı, davacı iradesi ile tanzim edildiği anlaşılmış ve tanık ara kararından dönülmüş, diğer iki senet yönünden de senede karşı tanıkla ispat yasağı olduğundan tanık dinlenmemiştir.
Mahkememizce —-davacı adına kayıtlı taşınmazın tapu senedi celp edilmiş, incelenen kayıtlarda taşınmazın davalıya değil —– tarihinde dava dışı—– satıldığı tespit edilmiştir. Davacıya bunun üzerine açıklama yapması için süre verilmiş, davacı vekili dava dilekçesinde sehven bu yönde beyanda bulunulduğunu, taşınmazın davalının talebi ile bu kişiye devredildiğini iddia etmiş ise de; dava dışı —— davalı ile bağı ispat edilememiştir. Taşınmaz davalıya devredilmediğine göre taşınmaz devri ile senedin bedelsiz kaldığı iddiası davacı tarafça ispatlanamamıştır. Yine celp edilen —– taşınmazın dava dışı — davacı eş—- devredildiği tespit edilmiştir. Ne var ki bu taşınmaz devrinde de davalı ve davacının adı geçmemekte, taşınmaz devirlerinin senetle ilişkisi davacı tarafça ispat edilememektedir. Yine senetlerin üzerinde nakden kaydı olduğundan karine olarak senetlerin borç para karşılığı davacı tarafça davalı lehine tanzim edildiği kabul edilmelidir. Bedelsizlik konusunda ispat yükü davacıda olup, senet asılları halen davalıda olduğundan ve gelinen aşmada senetlerin bedelsizliğine ilişkin yazılı bir delil sunulamadığından Mahkememizce davacıya yemin teklifi hatırlatılmış, davacının yemin teklif etmesi üzerine davalıya yemin davetiyesi tebliğ edilmiştir.
Davalı asil mahkememizce alınan yeminli beyanında: “Davacı ile — bahsettiği taşınmazla bir ilişkisi olmadığını, davacıdan taşınmaz almadığını ancak arkadaşı —-davacının taşınmaz alım satım ilişkisi olduğunu, kendisinin bu ilişkiye aracılık ettiğini,bu taşınmazdan dolayı kendisine borçlarının olmadığını çünkü taşınmazın kendisine ait olmadığını—– ait olduğunu, sonra davacı ile —-aralarında nasıl anlaştıklarını bilmediğini, sadece davacının ——-dediğini, bunu —- duyduğunu, dava konusu senetlerin tamamını davacıya haricen verdiği borç karşılığında aldığını, bunların bedelinin hiç ödenmediğini halen takip miktarı kadar alacaklı olduğunu” beyan etmiştir. Davalının yeminli beyanı, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının dava konusu iddialarının hiçbirini ispatlayamadığı, dava konusu senetlerin bedelsiz olduğuna ilişkin herhangi bir ödeme belgesi vs. sunulmadığı, davacının senetler kadar davalıya borçlu olduğu anlaşılmış, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş, davalı kötü niyet tazminatı talep etmiş ise de; Mahkememizce tedbir kararı verilmediğinden kötü niyet tazminatı şartları oluşmamış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Davalının kötüniyet tazminat isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 80,70-TL harçtan peşin alınan 2.903,17-TL harcın mahsubu ile artan 2.822,47-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen toplam 150,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Tarafların artan gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
6-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13. gereği hesaplanan 20.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı asilin , davalı asilin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 15/03/2022