Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/519 E. 2019/257 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/519 Esas
KARAR NO : 2019/257 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/05/2015
KARAR TARİHİ : 19/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin —– merkezli ve sektöründe öncü firmalardan olduğu, müvekkili şirket ile aralarında ticari ilişki bulunan —–. satılan yedek parçalar karşılığı 3 adet çekin düzenlenerek müvekkili şirkete kargo ile gönderildiği ve gelen kargonun açılmasında iki adet çekin bulunduğu, dava konusu çekin kargo paketi içinden çıkmadığı, müvekkili şirketin sahte kaşe ve imzasıyla ciro edilen çekin icra takibine konu edildiği, söz konusu takibin haksız olduğu, söz konusu çekin sahteliğinin ispatı ile mezkur takibin hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve hukuka aykırı olduğunun davalı alacaklı yana böyle bir borcunun bulunmadığının tespitini ve çek üzerindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığının tespiti ile haklı davanın kabulüne, İİK 72/3 kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, icra dosyasında mevcut borç bedelinin teminat kabul edilerek karşı tarafa ödenmemesine, % 15 aşan kısmının tarafına iadesine ve %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya tebligatın yapıldığı, davalının cevap dilekçesi ibraz etmediği görüldü.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle,Davalı şirket tarafından takibe konulan İstanbul —–. İcra Müdürlüğünün ————- sayılı dosyasındaki çekte yer alan davacı şirkete ait cirodaki kaşe ve imzanın davacı şirkete yetkililerine ait olup olmadığı, bu anlamda davacı şirketin davalı şirkete takibe konu bu çekten dolayı borçlu olup olmadığı, davacı lehine kötü niyet tazminat koşullarının oluşup oluşmadığından ibarettir.
Davacı şirkete ait ticaret sicili kayıtları ve ve çekin ciro edildiği tarihte şirketi temsil ve ilzama yetkili olan kişinin imzasının bulunduğu evrak asılları getirtilmiş, belirtilen tarihte şirket yetkilisi olan kişinin yurt dışında olması ve kendisine ulaşılamaması sebebiyle Mahkeme huzurunda imzasının alınması mümkün olmamıştır.
Dosya kapsamında toplanan bilgi ve belgeler ve çek aslı incelenmesi suretiyle grafolog bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 12.10.2018 tarihli Bilirkişi Raporunda; 3/12/2014 keşide tarihli, 15.480-TL meblağlı,————– seri nolu, keşidecisi ———– Şti olan çek aslının arka yüzündeki—————-içerikli kaşe izi üzerinde atılı 1.Ciranta imzanın, mevcut mukayese imzalarına kıyasla, davacı şirket yetkilisi … eli mahsulü olmadığı tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; 3/12/2014 keşide tarihli, —- meblağlı, —- seri nolu, keşidecisi ——————- olan çek aslının arka yüzündeki——– içerikli kaşe izi üzerinde atılı 1.ciranta imzanın, mevcut mukayese imzalarına kıyasla, dava konusu çekin düzenlendiği tarih itibariyle davacı şirket yetkilisi olan … eli mahsulü olmadığı tespit edildiğinden davacı şirketin mezkur çekten dolayı sorumluluğunun sözkonusu olamayacağı, dolayısıyla çeke dayalı olarak yapılan icra takibinin davacıya yöneltilmesinin yersiz olduğu kanaatine varılmakla davacının anılan takip dolayısıyla borçlu olmadığının tespitine bu kapsamda icra dosyasına davacı tarafça ödenen tutarın iadesine,
Bununla birlikte çekteki ciro zincirinin muntazam ve görünüş itibariyle bir eksiliğinin bulunmaması dolayısıyla davalının dava konusu çeki iktisapta kendisine yüklenebilecek bir kusurunun bulunmayışı, icra takibinin kötüniyetli olduğunun dosya kapsamındaki mevcut delil durumuna göre söylenemeyeceği hususları gözönünde bulundurularak kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile ; ——— şubesine ait — tarih ve — çek seri nolu 15.480,00-TL miktarlı çek dolayısıyla davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
İcra dosyası kapsamında ödenen tutarın davacıya iadesine,
2-Şartları bulunmayan kötü niyet tazminatının reddine,
3- Alınması gerekli 1.057,44- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 264,36- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 793,08- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 27,70- TL. başvurma harcı, 264,36- TL peşin harcın toplamı olan 292,06- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 951,40-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.