Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/46 E. 2021/493 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/46 Esas
KARAR NO : 2021/493 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/12/2014
KARAR TARİHİ : 30/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: —- tarihinde —- önünde meydana gelen trafik kazasında — plakalı işleteni davalı —- müvekilerinin —- plakalı ——- kazasına karıştığını, bu kazada müvekkillerinin —- vefat ettiğini, davalı —- şirketlerine ihtarnameler çekildiğini, bu ihtarnamelerin —– tarihinde tebliğ edildiğini, davalı —- müvekkillerine —— ödeme yaptıklarını beyan ederek talepleri reddettiklerini, yapılacak aktüerya hesaplaması ile çıkacak destekten yoksun kalma tazminatının ödemeler düşüldükten sonra müekkillerine ödenmesi gerektiğini, bahse konu kaza ile ilgili —- sayılı —- ceza aldığını belirterek her bir davacı için —–destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigortalar yönünden —- tarihinden diğer davalılardan kaza tarihi olan—- tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan tahsilini, her bir davacı için — manevi tazminatın davalılar ——- kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —— vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin, ancak sigortalısının kazadaki kusuru oranında ve maddi zararın varlığı ispat edildiği takdirde ve poliçe teminatıyla sınırlı olarak zarardan sorumlu olabileceğini, söz konusu kaza nedeniyle davacılara alınan aktüer raporunda tespit edilen tazminat miktarı olan —— tarihinde ödendiğini, müvekkilinin söz konusu kaza ile ilgili sorumluluklarını yerine getirdiğini belirterek davanın reddini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– cevap dilekçesinde özetle: Kazaya sebep olan diğer ——- sonuna kadar açık olduğu halde dikkatsiz seyretmekte iken kazanın meydana geldiğini,—– yapılan yargılamada keşif yapılmadan dosyanın ——- gönderildiğini, dosyaya sunulan özel bilirkişi raporunun değerlendirilmediğini, hiçbir gerekçe gösterilmeden ceza tayininde alt sınırını aşıldığını belirterek davanın reddini mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——- vekili cevap dilekçesinde özetle: Davada zamanaşımı definde bulunduklarını, davacı tarafa —– ödeme yapıldığını, müvekkili sigortanın sorumluluğunun, sigortalının kusuru ve sigorta poliçe limiti ile sınırlı olacağını, ibranamenin geçersiz olduğunu ileri sürmeyen davacının tazminat isteminin hukuka aykırı olduğunu, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle: Mahkemenin görevsiz olduğunu, kazanın oluşumundan müvekkili şirkete ait aracın sürücüsünün kusursuz olduğunu, kazanın oluşumunda sürücü —– %100 kusurlu olduğunu, maddi ve manevi tazminat talebinin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yekletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle ,Kazaya karışan araçların kusur durumu ve kusur oranları, Davacıların murisi ölen müteveffanın içinde bulunduğu araç sürücüsünün kaza anında alkollü olup olmadığı, alkollü ise alkol durumunun kusura etkisinin bulunup bulunmadığı, Davacıların ölenin desteğine muhtaç olup olmadığı ve davalı —– davacılara yapılmış ödemelerin üzerinde destekten yoksun kalma tazminat haklarının bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa miktarının ne olduğu, Davalıların temerrüde düşürülüp düşürülmediği, temerrüt durumu varsa hangi tarih olduğu, davalılardan istenebilecek faizin türünün yerinde olup olmadığı, manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin bulunmaktadır.
Dosya —- tevdii edilerek kusur raporu alınmıştır. —– olayın meydana gelmesinde davalı sürücü —- kusurunun bulunmadığı, müteveffa —- %75 oranında kusurlu bulunduğu, kazaya karışan ——– %15 oranında kusurlu olduğu, müteveffa—— kendi ölümünü üzerinden %10 oranında kusurlu bulunduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizin —- tarihli ara kararı ile —— raporundaki tespitler yerinde görülmeyerek trafik kazalarında uzman bilirkişi ile aktüerya bilirkişiye verilerek rapor alınmasına karar verilmiştir. — tarihli Bilirkişi Raporunda; ——plakalı araç sürücüsü müteveffa sürücü — kazanın oluşumunda %100 oranında etkili olduğuna, dava konusu —- meydana gelmesinde,— — sürücüsü —- gereken bir tedbir bulunmadığına,—- plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan ——meydana gelen trafik kazasının oluşumunda alabilecekleri herhangi bir tedbirin bulunmadığına, Huzurda görülen davada —– raporunda özetle, ——– %75 kusurlu, kazaya karışan —- kiralamış bulunan — %15 kusurlu, müteveffa —- kendi ölümü üzerinde %10 kusurlu olduğu kanaati belirtilmiş ise de araçta yolcu olarak bulunan —– kazanın oluşumunda doğrudan bir etkilerinin bulunmadığı, bu kişilerin alkollü olduğunu bildikleri müteveffa — sevk ve idaresindeki araca binmeleri nedeniyle kendi durumlarını ağırlaştırması ve zarara uğratması —- bakımından müterafik kusur — indirimine ilişkin takdir ve değerlendirmenin Mahkemeye ait olduğuna, Davaya konu —- plakalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı tespiti ile; davalılardan —- hesaplama yapılmadığı, davacıların bu davalılar yönünden talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminat zararlarının bulunmadığı, Davalı —- ödeme tarihi itibariyle davacıların zararlarının karşılama oranının %9,76 olduğu, yapılan ödemenin yeterli olup olmadığının takdirinin sayın mahkemeye ait olduğuna, Müteveffanın askerlik dönemi olan —– arasında gelirinin olmayacağı dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, Kaza tarihi itibariyle davalı ——- teminat kapsamında sorumluluğunun — olduğuna, davalı — yapmış olduğu ödeme güncellenerek tezil edildiğinde davacı anne — talep edebileceği bakiye tazminat tutarının —- olduğunu, davacı baba— edebileceği bakiye zararının —- olduğu şeklinde raporunu sunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlık konusu —- tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların oğlu —– hayatını kaybetmesine bağlı olarak destekten yoksun kalmaya dayalı maddi tazminat ve manevi tazminatın şartlarının bulunup bulunmadığına noktalarında toplanmaktadır. Tarafların sorumluluğunun belirlenmesi bakımından öncelikle kusur durumunun tespiti önem arzetmektedir. Mahkemece alınan —– olaya ve denetime uygun bulunmakla mahkememizce de hükme esas alınmıştır.
Trafik kazalarında uzman bilirkişi tarafından yapılan tespitle; sürücüsü davalı — sahibi davalı ——— plakalı araç sürücüsünün olayın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı, sürücüsü dava dışı —- tarafından sigortalanan kiralık araç sürücüsünün olayın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece de bilirkişinin bu tespiti yerinde bulunmuştur. Buna göre davalılar —– davacılar zararından araç sürücüsüne atfedilecek bir kusur bulunmaması sebebiyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı ve bu davalılar yönünden açılan davanın reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacılar zararından davalı —- sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olması sebebiyle, sorumluluğu bulunmakta ise de davalı—- tarafından davacılara —-ödeme yapıldığı ve davacılardan —– tarihli İbranamenin alındığı dosya kapsamındaki kayıtların incelenmesinden anlaşılmaktadır.
2918 sayılı KTK’nun 111. maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre, hak düşürücü süre olup, mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir.
Davacılardan —- tarihli İbranamenin alınmış,—– ödeme yapılmış, dava ise —– tarihinde açılmıştır.
KTK’nın 111. maddesinde öngörülen—– yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği gözetilmek suretiyle davalı —- davacılar ile yapmış olduğu anlaşma doğrultusunda tüm borçtan kurtulduğu anlaşılmakla, davanın KTK 111. maddesinde yer alan iki yıllık hak düşürücü süre geçirildiğinden davalı —– davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Olayda atfedilebilecek bir kusur bulunmaması sebebiyle ——– hakkında açılan manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların davalılar —– hakkında açmış olduğu destekten yoksun kalmaya dayalı maddi tazminat davasının REDDİNE,
2-Davacıların davalı —– hakkında açtığı destekten yoksun kalmaya dayalı maddi tazminat davasının KTK 111/2 maddede öngörülen hak düşürücü süre nedeniyle REDDİNE,
3-Davacıların davalılar —- açtığı manevi tazminat davasının REDDİNE,
4- Alınması gerekli 59,30-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 109,30- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 50,00- TL’nin karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
5-Davacılar tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı ——- vekili tarafından sarf edilen 18,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Maddi tazminat davası yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı davalılar —– takdir olunan AAÜT 13/2 maddesi uyarınca 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalılara verilmesine,
8-Maddi tazminat davası yönünden; Red gerekçeleri farklı olduğundan ;Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı —— lehine takdir olunan AAÜT 13/2 maddesi uyarınca 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-Manevi tazminat davası yönünden; Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar ——- lehine takdir olunan uyarınca 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalılara verilmesine,
10- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/03/2021