Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/451 E. 2019/209 K. 27.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/451 Esas
KARAR NO : 2019/209
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ: 25/03/2015
KARAR TARİHİ: 27/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin 28/02/2015 tarihinde yapılan genel kurulunda denetim kurulunun son bir yılda faturasız yapılan iş ve işlemlerden dolayı yönetim kurulunu ibra etmediğini, buna rağmen genel kurulda yönetim kurulunun ibra edildiğini, denetim kurulunda okunan rapora rağmen denetim kurulunda ibra edilmeyen üyelerin aynı genel kurul toplantısında yönetim kuruluna seçildiğini, bu üyelerin seçilebilmesi için 4 gün içinde istifa ederek ibra edilmeme raporuyla beraber 15 gün önceden çağrı raporuyla haber vererek olağanüstü toplantı yapılarak seçilmelerinin mümkün olduğunu, bu hususun gözönüne alınmadığını, inceleme komisyonu kurulması talebinin incelemeye sunulmadığını, denetim kurulunun üye olmayan kişilerce seçildiğini, kendisinin genel kurulda yönetim kurulunun ibrasına muhalefet ettiğini, ayrıca denetim kurulu seçimine üye olmayanların katıldığını ve bu hususa muhalefet ettiğini, denetim kurulu raporunda yönetim kurulunun açık bir şekilde ibra edilmediğinin belirtildiğini, buna rağmen yönetim kurulunun ibra edildiğini, denetim kurulu raporu olumsuz olduğu takdirde finansal tabloların sonuçlarına dayanarak hiçbir karar alınamayacağını, yönetim kurulunun olumsuz görüş raporundan itibaren 4 gün içinde görevinden istifa etmesi ve genel kurulu toplantıya çağırması gerektiğini, genel kurulun yeni yönetim kurulunu seçmesi gerektiğini, yeni yönetimin 6 ay içinde finansal tablolarını hazırlayarak genel kurula sunması gerektiğini, yönetim kurulu üyelerinin kanuna aykırı şekilde yeniden yönetim kuruluna seçildiğini, istifa prosedürünün işletilmediğini ve olağanüstü genel kurul yapılmadığını, bu sebeple ibraya ilişkin kararların iptali gerektiğini, ibra etmeme kararına karşı dava açılıp mahkeme kararı ile ibra sağlanabileceği halde bu yola başvurulmadığını, ibra edilmemiş üyelerin olağanüstü genel kurulda seçilmeleri gerektiğini, denetim kurulu tarafından ibra edilmemeye esas olarak gösterilen hususlarda yönetim kurulunun sorumluluğu ile ilgili olarak 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin——–esas sayılı davasının açıldığını, bu davada sayılan ve gösterilen hususların varlığına rağmen yönetim kurulunun ibra edilmesi tamamen toplantıda bulunan eş ve dost çoğunluğu ile olduğunu, kendilerinin bu usulsüzlükler dolayısı ile yönetimi ibra etmediklerini, genel kurulda inceleme komisyonu kurulması ile ilgili teklifin dikkate alınmadığını, genel kurul sonunda üye olmayanların toplantıya katıldıklarını üye olmayan kişilerin oy kullandıklarının şahitle ispat edilebileceğini, bu sebeplerle 28/02/2015 tarihli genel kurulda alınan kararların iptali gerektiğini yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların kooperatif merkezinin değiştiğini bildiklerini, bu sebeple yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, (birleşen davalar yönünden) İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin—– esas sayılı dosyasının da bu dava ile birleştirilmesi gerektiğini, denetim kurulunun yönetim kurulunu ibra etmesinin söz konusu olmadığını, sadece tesbit edilen usulsüzlükleri tesbit ederse rapor halinde genel kurula sunulacağını, inceleme komisyonu kurulması şartlarının belli olduğunu K.K.46’ncı ve TTK.403/5 maddesinin açık olduğunu, gündem maddesine geçilmeden en az 1/10 üye imzası ile teklif edilmesi gerektiğini, genel kurulda sadece iki kişi tarafından inceleme komisyonu kurulmasının talep edildiğini, toplantının hükümet komiseri nezaretinde yapıldığını, ortak —— çift üyeliğe sahip olduğunu üye olmayanların toplantıya alınmadığını, ibrada 48 kişinin oymalamaya katıldığını,- kabul oyu verildiğini, denetçi—— düzenlediği raporun genel kurulca ibra edilmediğini, genel kurulda sitede yapılacak yazlık işlerin gündeme getirildiğini, bina karşılığı takas yoluyla iş yaptırma doğrultusunda karar alındığını, yapılan işler nedeni ile bina değerlerinin yükseldiğini, tapuların üyelere dağıtıldığını ve tasfiyeye geçildiğini, yapılan işlerin çalışma raporunda belirtildiğini, davacıların her genel kurulda her karara itiraz ettiklerini, faturasız iş olmadığını bu konuda 1.Asliye Ticaret Mahkemesinde—— sayılı sorumluluk davasının açıldığını ve devam ettiğini, yönetim kurulu ibrasında yönetim kurulu üyelerinin oy kullanmadığını, yönetim kurulu üyelerinden ikisinin yeni yönetime seçilmediğini, hükümet komiserinin denetim kurulunun ibra edilmemesi sebebi ile devam edemeyeceklerini ve yeni seçim yapılması gerektiğini beyan ettiğini, bu sebeple yeni seçim yapıldığını, kooperatifin 12/03/2016 da olağan toplantıya çağrıldığını, bu sebeple bu davanın konusunun kalmadığını, açılan davalarda davacıların birbirlerine tanık olduklarını, buna muvafakat etmediklerini belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, kooperatifin 28/02/2015 tarihli genel kurul kararının iptali istemlidir. Birleşen Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin—— Esas sayılı dosyası ile Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin ——-Esas sayılı dava dosyalarında da aynı genel kurulun iptali için farklı kooperatif üyeleri tarafından açılan davalar olduğu, açık yasa hükmü nedeniyle davaların birlikte görülmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Asıl davada davacı …, birleşen Anadolu 2.ATM’nin —- Esas sayılı dosyasında — birleşen Anadolu 5. ATM’nin—– E sayılı dosyasında —- olduğu, her üç davacının da kooperatif ortağı olduğu ve anılan kararlara muhalefet şerhi koymuş bulundukları, davada hukuki yararın mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Yine, dava tarihleri itibariyle, davanın 1 aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmış ve davanın esasına girilmiştir.
İptali istenen davalı kooperatifinin 28/02/2017 tarihli genel kurul kararı ve hazirun cetveli ——— Müdürlüğünden celp edilmiştir. İncelenen genel kurul tutanağına göre yönetim kurulu faaliyet raporu ve bilanço raporu ayrı ayrı oylanarak yönetim kurulu ibra edilmiştir. Denetim kurulu faaliyet raporu ise oyçokluğu ile reddedilmiştir.
Bu kararların ana sözleşmeye, iyi niyet kurallarına, Kooperatifler Kanunu’na ve kooperatifin maddi durumuna göre uygun olup olmadığı konusunda kooperatif merkezinde, kooperatif kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi ——- tarihinde raporunu sunmuştur. Rapora itiraz edilmesi, ayrıca Anadou 1 ATM.nin — esas sayılı dosyasının getirtilerek tekrar incelemesi yapılması talepleri üzerine —- tarihli ara kararla tekrar bilirkişi incelemesi ara kararı kurulmuş, bu kez bilirkişi —–atanmış, bilirikşi 09/10/2018 tarihli raporunu sunmuştur. Rapora itirazlar üzerine —– tarihli ek rapor alınmış, dosyaya konmuştur.
Gerek bilirkişi raporları, gerekse tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre, kooperatifin —ortaklı olduğu,—ortağın —- ine taahhütlü posta, kalan-tanesine elden tebligat yapılarak genel kurula çağrının 30 günlük çağrı süresine de uygun şekilde yapılmış olduğu sabittir.
Bilirkişi —– göre -bilirkişi —-göre—kişinin mevcuduyla toplanıldığı; her iki koşulda da salt çoğunluk hesabına göre karar nisabının -oydan ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Toplantı yeter sayısı ise -olup, toplantı boyunca bu nisabın korunduğu anlaşılmaktadır. Alınan tüm kararlar toplantı ve karar nisabının üzerinde alınmış olup, usulsüz oylama tespit edilmemiştir. Tanıkla ispatı mümkün olmadığı halde tanık dinlenmişse de, tanık beyanları da aksini ortaya koyamamıştır.
Bir başka iddia İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin —–esas sayılı dava dosyasında kooperatifin yönetimi kurulu üyelerine karşı açılmış davada ise, —– tarihli – celsesinde keşif kararı verilmiş olup, halen davanın derdest olduğu anlaşılmaktadır. Yönetim kurulu üşesi hakkındaki sorumluluk davasının neticelenmesinin beklenmesi talebi yerinde görülmemiştir. Genel Kurulun iptali sebepleri yasanın aradığı sebeplerle sınırlıdır. Sorumluluk davasının ilerleyen aşamalarda kabul edilmesi veya reddedilmesi, nisaplara uygun çoğunlukla alınmış, ana sözleşmeye, kanuna, iyi niyet kurallarına aykırı bir yönü tespit edilememiş genel kurul kararının iptali sonucunu doğurmaz. Açıklanan sebeplerle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
A)1-İspatlanamayan davanın, birleşen 2 ATM.nin —- E, -K ve 5 ATM.nin – E, – K sayılı davanın REDDİNE,
2- Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 27,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 16,70 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B) BİRLEŞEN DAVA———
1- Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 27,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 16,70 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
5- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
C) BİRLEŞEN DAVA——
1- Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 27,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 16,70 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 27/02/2019