Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/406 E. 2023/632 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/406 Esas
KARAR NO: 2023/632
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/03/2015
BİRLEŞEN———- KARAR SAYILI DOSYASI
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 09/04/2015
KARAR TARİHİ: 18/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) ve birleşen Tazminat (Rücuen Tazminat) davalarının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-ASIL DAVA:Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin———–üzerinde yürüttüğü inşaat faaliyeti sırasında —– farkından dolayı gerekli tedbirleri almadığından yağan yağmurlar nedeniyle olşan su baskının müvekkili şirketin inşa ettiği ve bir kısmını da diğer müvekkilerine sattığı inşaat projesinde ve dairelerde hasara neden olduğunu, su baskını öncesinde müvekkili şirket tarafından davalıya ——– tarihinde gönderilen yazı ile —- parsel üzerinde devam eden inşaatların kot farkı ve yağmur suyu alt yapısı tam olarak çalışmadığı hatırlatılarak—- no.lu parselde bulunan ve tamamlanma aşamasında bulunan projeye aktığı,17-18-19 Ekim tarihlerinde yağan yoğun yağmurlar sonucunda binalarında, davalı parselinden gelen yağmur sularının müvekkili parselin de yoğun çalışmalar neticesinde engellendiğinin bildirildiği ve gerekli önlemlerin alınmasının istenildiğini, —– no.lu parsel üzerinde devam etmekte olan projede davalı şirketçe dolgu yapılmak suretiyle müvekkili şirket parseli ile aralarında kot farkı ve dolgu zeminde davacı parseli üzerine verilen meyil, parsel üzerindeki yağmur suyu altyapısının tam olarak çalışmaması, parsel sınırına yapılan taş duvar ve çevredeki gerekli önlemlerin alınmaması sonucu —— tarihlerinde yağan yağmur sonucu oluşan yağmur sularının inşa edilen duvarı aşarak daha alt kotta bulunan müvekkiline ait —— no.lu parsele akarak tamamlanmış ve ikameti başlamış binalara zarar verdiğini, davalı parselinden gelen yağmur sularının — Blokta oturmakta olan müvekkili dairelerine de zarar verdiğini, müvekkili şirketçe bu projenin ——bulunması nedeniyle eksperlikçe 147.621,96TL hasar miktarı belirlendiğini, bu tutarın 115.761,05-TL sinin poliçe kapsamında değerlendirildiğini, gerekli muafiyetler tenkisi sonucu 91.000.00-TL nin sigorta tarafından müvekkiline ödendiğini, bakiye ise 56.200,00TL kaldığını, davaya konu edilen alacağın 28.200,00TL’si müvekkili ——– için talep ettiklerini, söz konusu hasarların ödenmesi için ———— ihtarnamesinin davalıya gönderilmesine rağmen ödenmediğini, açıklanan nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere toplam 56.200-TL’nin son hasar tarihi olan 02/04/2014 tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından inşa edilen —– üzerinde yapılan konut projesinin —– onayladığı ruhsat ve diğer eklerine uygun olduğunu, su taşkının müvekkili ile ilgisinin bulunmadığını, taşkının esas sebebinin; ——kayıtlarında ——– nolu parsel bahçelerinden geçmekte olduğunu, bu hat üzerinde yapılan tüm inşaatların dere suları beton borular ile toprak altından bir sonraki parsele iletilmiş olduğunu, müvekkili şirket tarafından yapılan—- no.lu parsel üzerinde yapılan boruların toprak altında donatılı beton boru kullanılmış olduğunu, döşendiği tarihten bu güne kadar da herhangi bir tıkanma yaşanmadığını, davacı — sayılı parseli toprak altından geçirilen boruların donatısız olması sebebiyle yağmur suyu kanalı kendi parselleri içinde tıkanması sonucu su taşkını oluştuğunu, boruların donatısız kullanılması nedeniyle boruların üzerindeki toprak basıncına dayanamayarak parçalanmış olup kanalın tıkanmasına neden olduğunu, ———- eteğine kadar uzanan dere havzasında biriken suların söz konusu toprak altına döşenen borular ile akıtıldığını, akıtılan dere suyunun yağmur yağmasına bağlı olarak davacı parseli içinden geçirilen borunun tıkanması sonucunda kanal içinde biriken suların müvekkili parselleri içinde bulunan bacalardan da taşarak taraflarına da zarar verdiğini,—- ada, —parselin arka ve üst tarafında bulunan boş arsaya düşen tüm yağmur suları kendi parseline ait istinat perde duvarı üzerinden aşarak —– no.lu parsel içine aktığını, bina su basman seviyelerinin yol kodundan düşük bulunması nedeniyle site içindeki binaların zemin katlarına hasar verdiğini, davacının yağmur suyu basması sonrası kendi yaptıkları istinat duvarı arkasına açık kanal inşa ederek suların drene edilmesi geçici bir çözüm olarak sağlanmış olduğunu, taşkın sonrası davacı şirket kendi projesi içinde kalan borularda tıkanan yerleri açıldığında yağmur suyu kanalının tamamen tıkalı olduğunun görüldüğünü, müvekkili şirket tarafından da durumun resimlendiğini, davacı şirketçe kırılarak tıkanan boruların yenisi ile değiştirilmesi sonucunda 2014-2015 kış mevsimi boyunca yaşanan şiddetli yağmurlar sonucu herhangi bir taşma yaşanmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
2-BİRLEŞEN ———– KARAR SAYILI DOSYASI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının müvekkil şirket nezdinde ———arasında sigortalı olduğunu, davalı tarafından dava dışı sigortalıya bitişik site inşaatı yürütüldüğünü, 17/10/2013, 18/10/2013 ve 19/10/2013 tarihlerindeki yağmur yağışlarında bitişik parselde yürütülen inşaatın kot farkının yüksek olması ve yağmur suyu altyapısının çalışmaması nedeniyle yoğun su akışından dolayı dava dışı sigortalıya ait sitede su basması riski yaşandığını, 07/11/2013 tarihinde tekrar su akması başladığını, bunun üzerine dava dışı sigortalı tarafından davalıya ihtarname gönderildiğini, 25/05/2014 tarihinde yağış sonrası dava dışı sigortalıda su baskını ve hasar olduğunu, söz konusu hasarın davalının inşaatında önlem alınmaması sonucu oluştuğunu, 09/10/2014 tarihinde bağımsız eksper raporu düzenlendiğini, bunun üzerine dava dışı sigortalıya hasar bedeli olarak 91.000-TL ödendiğini, fazlaya dair talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirket tarafından ödenen 91.000,00 TL hasar tazminatının ödeme tarihi olan 18/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek ——–uygulanan avans faizi, yargılama gideri ve ücreti vekalet ile birlikte kusurlu davalıdan rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket tarafından —- nolu parsel üzerinde yapılan konut projesinin, —— tarafından onaylanan ruhsat ve diğer eklerine uygun olarak yapıldığını, bahçe kodları ruhsat ve eki projelere uygun olarak düzenlendiğini, bahsi edilen taşkının müvekkil şirket ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, su taşkının esas sebebinin dava dışı sigortalıdan kaynaklandığını, davanın reddini ve yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davacıya tahmilini talep etmiştir. —– Karar sayılı kararı ile dava dosyasının, hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle Mahkememizin işbu dosyası ile birleştirilmesine karar vermiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl Dava; hukuki niteliği itibariyle yağan yağmurlar nedeniyle oluşan su baskınında meydana gelen hasarlar için davacılar tarafından, davalı şirketin kusur ve sorumluluğunun bulunduğundan bahisle açılan maddi tazminat davasıdır.
Birleşen dava; hukuki niteliği itibariyle aynı su baskını sonucu davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ——– oluşan hasarlar nedeniyle yaptığı ödemenin davalı şirktten rücuen tahsili talepli maddi tazminat davasıdır.
Taraf vekilleri; davacı sigorta şirketi tarafından davacı ——- tarihinde ödeme yapıldığına ilişkin dekont, eksper raporu, poliçe örneği, su baskının yaşandığı yere ilişkin fotoğraflar, faturalar vb. Belgeleri dosyaya sunmuştur. Davacı şirketin ve davalı şirketin inşaat projeleri celbedilmiştir. Tapu ve uyap kayıtlarından zarar gören üç dairenin davacı gerçek kişilere ait olduğu anlaşılmıştır.Mahkememizce; dosyanın inşaat mühendisi —- mimar —- ve sigorta hukukçusu —— oluşan bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, inşaat mğhendisi ve mimar bilirkişi eşliğinde 26/02/2016 tarihinde keşif icra edilmiş, keşif sırasında davacılar tanıkları —–davalı tanıkları ——- dinlenmiştir.Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 30/08/2016 tarihli 1. Kök raporda özetle; keşif sırasında boru hattı döşemesinin tamamlandığı, çukurun kapatıldığı, söz konusu edilen harsarların giderilmiş olduğundan değerlendirmenin sunulan fotoğraflar, flash bellek içindeki video kayıtları ve tanık anlatımları ile dosyaya ibraz edilen deliller esas alınarak yapıldığı, asıl davada davacının —– sayılı parseli üzerinde toprak altına aldığı boruların tıkanabileceğini ve adeta bir her iki açık çanak halindeki parselinde toprak üzerinde birikecek suların kısa zamanda tahliyesini sağlayacak yeterlikte açık kanal teşkil etmediği, davalının ise inşaat çalışmaları sırasında kendi parseli üzerinde bulunan
boru giriş ağzına yeterli fen ve teknik önlemi almayarak, mevcut toprak altındaki boruların inşaat artığı ve
çamur ile kapanmasına neden olduğu kanaatine varılarak, her iki şirkete kusur oranı % 50 – % 50 olarak hesap
ve takdir edildiği, her ne kadar davalı delilleri arasındaki fotoğraflarda görülen ve tanık anlatımlarında beyan edilen davacı parseli —– yanında toprak çökmesi düzgün dairesel bir halde bulunması sebebiyle, muayene bacasından kaynaklandığı sonuç ve kanaatine varıldığı, buna göre de: davacı şirketin talep etmiş olduğu toplam bedel olan ——- tutarı talep edebilecek olup, bu miktara davacı vekili tarafınca talep edilen bağımsız bölüm tutarlarının da dâhil olduğu, bileşen dava ve halefiyet ilkesi yönünden, asıl davanın davacısı ile birleşen davanın davalısı sel nedeniyle oluşan hasardan %50-%50 oranında kusurlu bulunduklarından ve somut olayda asıl davanın davacısı konumundaki sigortalının asıl ve birleşen davanın davalısına “kusur oranı
nispetinde” doğrudan da rücu edebileceğinden (bu durumda da selefin rücu hakkı varsa aynı oranda halefin de olacağından) davacı sigortacının riziko tarihi itibariyle geçerli ve yürürlükte olan —— poliçe teminatından sigortalısına ödemiş olduğu 91.000,00TL’nin %50 sine tekabül eden (91.000×0.50) 45.500,00TL’sini halefiyet ilkesinden istifade ederek davalı şirketten talep edebileceği, asıl davaya konu edilen alacak için 02/06/2014 tarihinden ve birleşen davaya konu alacak için 18/11/2014 tarihinden itibaren avans faizi işletilebileceği yönünde görüş bildirilmiştir.Taraf vekillerinin itirazları kapsamında iki inşaat mühendisi ve bir sigorta uzmanından oluşan yeni bir bilirkişi heyetinden raoor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişiler İnşaat mühendisleri ———- sigorta hukuku uzmanı —– tarafından düzenlenen 20/03/2018 tarihli 2. Kök raporda; davacı açısından———- onaylı projesinin bulunmaması, yüzeysel yağmur sularını uzaklaştırıcı açık drenaj kanallarının teşkil edilmemesi, su basman kotlarının uygun yükseklikte yapılmamış olması, davalı açısından —– onaylı uygulama projesinin bulunmaması,—– parselleri ayıran sınır üzerinde davacı tarafın yaptırdığı betonarme istinat duvarın üzerinde su tutma özelliği bulunmayan taş dolgu duvar yapılması, bilirkişi heyetinin borulardaki kırılmanın oluşturduğu tıkanıklığın taşkına neden olduğu kanaatine varılmış olsa da söz konusu olaya boruların içine kontrolsüzce girecek olan katı maddelerin de neden olabileceği, bu nedenle dere kolunun tahliye borularına girdiği noktada davalı tarafın katı maddelerin girişini engelleyici tedbirleri yeteri kadar almaması sonucu, davacı ve davalı tarafların ikisinin de %50 oranında sorumlu oldukları, asıl davada davacıların 28.100-TL talep edebileceği, birleşen davada davacının 45.500-TL talep edebileceği yönünde görüş bildirilmiştir.Tarafların itirazları kapsamında ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 24/02/2019 tarihli 1. Ek raporda özetle; tarafların %50 oranında sorumlu olduğu görüşlerinin değişmediği belirtilmiştir.Zarar miktarının incelenmesi için ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 04/11/2019 tarihli 2. Ek raporda özetle; tarafların %50 oranında sorumlu oldukları konusundaki kanaatlerinin değişmediği belirtilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından zarar miktarları konusunda inceleme yapılmamış olması nedeniyle zarar miktarları hakkında ayrıntılı inceleme yapılması için dosya tekrar bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 28/07/2020 tarihli 3. Ek raporda özetle; tarafların yaptırdığı ekspertiz raporundaki hasar bedelinin uygun olup olmadığı hususunun uzmanlık alanları dışında olduğu belirtilmiştir.Taraf vekillerinin itirazları kapsamında bir inşaat mühendisi, bir mimar ve bir sigorta uzamından oluşan yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişiler İnşaat mühendisi ——, mimar —- ile sigorta uzmanı ———- tarafından düzenlenen 08/03/2021 tarihli 3. Kök raporda özetle; asıl davada davacının, hasarın meydana gelmiş olduğu alt kotta bulunan parsel üzerindeki sitede hasara sebep olmak sureti ile meydana gelmiş olan hadisenin, alt kotta bulunan davacı sitenin toprak üstü yüzey sularını toplamak amacı ile bir ızgara sistemi kurmamış olması hususunun, dosya içeriğinde bulunan deliller de incelendiğinde hasara etkisinin düşük olabileceği, bu sistemin kurulması durumunda da hadisenin yaşanmasının kaçınılmaz olacağı, asıl davacının kusurunun %10, davalının hasardan %90 sorumlu/kusurlu olduğu, davacının talep ettiği bedellerin, belirlenmiş hasar bedeli yönünden uygun olduğu yönünde görüş bildirilmiş ve hasar bedeli için seçenekli hesaplama yapılmıştır.Alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için bir inşaat mühendisi ve bir mimardan oluşan yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişiler İnşaat mühendisi —- ve mimar ——– tarafından düzenlenen 18/07/2022 tarihli 4. Kök raporda özetle; asıl dava yönünden; davacının ——- sayılı parselinde toprak altına aldığı borularda meydana gelen kırılma nedeniyle oluşan tıkanıklığın yağan yağmur sularının tahliyesini sağlamayarak taşkına neden olduğu, öte yandan davalının ise inşaat çalışmaları sırasında kendi parseli üzerinde bulunan boru giriş ağzına yeterli önlemi almayarak, mevcut toprak altındaki boruların inşaat artığı ve çamur ile kapanmasına neden olduğu kanaatine varıldığı, mezkur hasarda her iki şirkete kusur oranı % 50 – % 50 olarak hesap ve takdir edilmesi gerektiğinin değerlendirildiği, bu nedenle dava dosyasına sunulan 1. ve 2. Bilirkişi Raporlardaki gerekçe ve değerlendirmelere katıldıkları, ancak 3. Bilirkişi Raporunda davalı ———– belirlenen % 90 kusur oranına katılmadıkları, esasen bu raporda kusur oranı tespit edilirken herhangi bir geçerli teknik bilgi ve veri kullanılmadığı, buna göre de: davacı şirketin hasar nedeni ile talep etmiş olduğu toplam bedel olan 56.200,00 TL’nin %50′ si olan 28.100,00TL tutarı talep edebileceği, bu miktara davacı vekili tarafınca talep edilen bağımsız bölüm tutarları da dâhil olacağı, birleşen dava yönünden; asıl davanın davacısı ile birleşen davanın davalısı sel nedeniyle oluşan hasardan %50-%50 oranında kusurlu bulunduklarından, asıl davanın davacısı konumundaki sigortalının asıl ve birleşen davanın davalısına “kusur oranı nispetinde” rücu edebileceğinden davacı sigortacının riziko tarihi itibariyle geçerli ve yürürlükte olan ——sayılı poliçe teminatından sigortalısına ödemiş olduğu 91.000,00TL’nin %50 si olan 45.500,00TL’yi davalıdan talep edebileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Tarafların itirazları kapsamında ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 17/05/2023 tarihli 1. Ek raporda özetle;
“• İncelenen fotoğraf ve video görüntülerinden—— no’ lu parselleri ayıran sınır üzerinde davacı tarafın yaptırdığı betonarme istinat duvarı ile bitişik olarak davalı tarafça taş duvar yapıldığı, 25.05.2014 ve 01.06.2014 tarihleri arasında yağan yağmurlara bağlı olarak ayrı ayrı sel hasarı oluştuğu,
• Söz konusu hasarın daha yüksek kotta bulunan ——- no’ lu parselden gelen taşkın yağmur sularının, taş duvarın derzleri arası daha düşük kottaki bulunan —- no’ lu parsele taşkın şekilde yoğun akmasıyla hasarın oluştuğu,
• Dosya kapsamında yer alan bilgi, belgeler ve tanık anlatımları değerlendirildiğinde mezkur hasarın sadece yağan yağmurlardan kaynaklanmadığı, oluşan hasarın kısmen de davalı şirketin —–nolu parsel üzerinde yapılan inşaat çalışmalarının neden olduğunun tartışmasız olduğu,
• Hasarın—— no’lu parsellerden geçen —– suyunun kapalı borularla tam olarak tahliye edilememesinden de kaynaklandığı,
• Her iki parsel olan —- sayılı parselde toprak altına alınan çift hatlı beton borularla sağlanmış olması gerekirken, davacıya ait — nolu parselde yer alan tahliye borularındaki kırılmanın oluşturduğu tıkanıklığın taşkına neden olduğunun da değerlendirilmesi gerektiği,
• Söz konusu olaya boruların içine kontrolsüz şekilde giren katı maddelerin de neden olduğu, tahliye borularında davalı tarafça yürütülen inşaat çalışmaları sırasında, boru içlerine katı maddelerin girişi için yeteri derecede engelleyici tedbirler almaması nedeniyle de tıkanıklık oluşmuş olduğu,
• Daha önce yerinde keşif yapılarak rapor hazırlayan bilirkişilerce bu durumun tespit edilmiş olduğu,
• Her ne kadar —– sayılı parselinde toprak altına aldığı borularda meydana gelen kırılma nedeniyle oluşan tıkanıklığın yağan yağmur sularının tahliyesini sağlamayarak taşkına neden olduğu göz önünde bulundurulmuş olsa da, davalın inşaat çalışmaları sırasında kendi parseli üzerinde bulunan boru giriş ağzına yeterli önlemi almayarak, mevcut toprak altındaki boruların inşaat artığı ve çamur ile kapanmış olduğu hususunun ise tartışmasız olduğu,
• Bu nedenle mezkur hasarda her iki şirkete atfedilmesi gereken kusur oranının % 50 – % 50 olarak değerlendirilip, bu doğrultuda hesaplamanın yapılması gerektiği,
Bu açıklamalar ve değerlendirmeler sonucunda Kök Raporumuzda da belirtildiği üzere dava dosyasına sunulan 1. ve 2. Bilirkişi Raporlarında bu yönde yapılan değerlendirmelere katıldığımızı, ancak 3. Bilirkişi Raporunda davalı ———— belirlenen % 90 kusur oranına katılmadığımız yönündeki görüş ve kanaatimizin aynen muhafazası gerektiği değerlendirilmiştir.” yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm bilirkişi kök ve ek raporları, taraflara tebliğ edilmiştir. Taraf vekilleri, söz konusu raporlara karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunmuşlar, sunulan tüm bilgi, belge ve dilekçeler Mahkememizce tetkik edilmiştir. Taraf vekilleri tarafından son rapora itiraz edilmiş ve davalı vekili tarafından yeniden keşif yapılması talep edilmiş ise de; dosyada 26/02/2016 tarihinde keşif icra edildiği, keşif sırasında tüm tarafların tanıklarının dinlendiği ve gerekli tespitlerin yapıldığı, 30/08/2016 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere keşif sırasında dava konusu hasarın giderildiğinin tespit edildiği, dava konusu hasarın 2014 tarihinde meydana geldiği ve aradan geçen zaman da dikkate alınarak dava konusu hasarın durumunun keşif ile tespit etme imkanının bulunmadığı ve yapılacak keşfin dosyaya bir katkısı olmayacağı anlaşıldığından ve ayrıca dosya kapsamında 4 farklı bilirkişi heyetinden rapor alındığı, dosyaya en son ibraz edilen bilirkişi heyetinin kök raporunun ve ek raporunun denetime elverişli olduğu anlaşıldığından taleplerin reddine karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.Tüm dosya kapsamı, toplanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporları ve taraf vekillerinin beyan ve dilekçeleri birlikte değerlendirildiğinde; 25/05/2014 ve 01/06/2014 tarihlerinde olmak üzere davacı şirketin inşatının ve diğer davacı gerçek kişilerin dairelerinin bulunduğu inşaatta meydana gelen iki su baskını sonucu inşaatın ve üç dairenin zarar gördüğü, davacı şirketin hasarının 91.000-TL’lik kısmının davacı şirketin inşaatının sigortalı olduğu birleşen dava davacısı olan sigorta şirketi tarafından poliçe kapsamında karşılandığı, asıl davada davacı şirket ile davacı gerçek kişilerin, bitişik parseldeki inşaatın su baskınına neden olduğunu ileri sürmeleri nedeniyle bakiye kalan hasar bedeli için asıl davayı açtıkları, birleşen davada davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan asıl dava davacı şirketine yaptığı ödeme için davalı şirkete karşı rücuen tazminat davası açtığı anlaşılmıştır. Farklı bilirkişi heyetleri tarafından düzenlenen kök ve ek raporların incelenmesi sonucu 1., 2. Ve 4. Kök raporlarda davacı şirketin ve davalı şirketin meydana gelen hasarda %50-%50 sorumlu oldukları, 3. Kök raporda ise davacı şirketin %10, davalı şirketin %90 sorumlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Özellikle 4. Kök raporun denetime elverişli olması ve 1., 2. Ve 4. Kök raporların kül halinde birbirini teyit eden raporlar oldukları dikkate alındığında davacı ——- davalı şirketin meydana gelen hasarda %50-%50 oranında sorumlu oldukları anlaşılmıştır.
Asıl davada Davacılar vekili; 28.200-TL hasar bedelini —–hasar bedelini—- hasar bedelini —– hasar bedelini ——- olmak üzere toplam 56.200-TL hasar bedeli talep etmiştir. Davacı gerçek kişiler için toplam talep miktarı 28.010,92-TL olup, dava esas değeri olan 56.200-TL’den indirildiğinde geriye 28.189,08-TL kalmaktadır. 09/10/2014 tarihli eksper raporunda ——nolu dairenin hasar bedeli nakliye dahil 11.867,94-TL,—- nolu dairenin hasar bedeli 6.230,54-TL ve—–nolu darirenin hasar bedeli nakliye dahil 9.912,44-TL olarak hesap edilmiştir. Davacı gerçek kişiler için talep edilen hasar bedellerinin 09/10/2014 tarihli eksper raporunda belirlenmiş olan miktarlar olduğu anlaşıldığından geriye kalan 28.189,08-TL hasar bedelinin davacı şirket için talep edildği kabul edilmiştir. 4. Kök raporda, 09/10/2014 tarihli eksper raporunda yapılan hasar hesabının uygun olduğu yönünde görüş bildirilmiş, Mahkememizce söz konusu rapora itibar edilmiştir. Asıl davada davacı şirket ile davalı şirket meydana gelen hasardan %50’şer oranda sorumlu olduklarından davacılar vekilinin yukarıda yer verilen taleplerinin davacı şirketin sorumlu olduğu %50 oranındaki bedel indirilerek davacı ————- maddi tazminatın verilmesine karar verilmiştir.Asıl dava konusu hasar, haksız fiilden kaynaklandığından olay tarihinden itibaren faiz talep edilmesi mümkündür. Davaya konu hasarların 25/05/2014 ve 01/06/2014 tarihli su baskınları sonucu oluştuğu anlaşılmış, ancak davacılar vekili tarafından dava dilekçesinde faizin 02/06/2014 tarihinden itibaren uygulanması talep edildiğinden taleple bağlılık ilkesi gereği faizin 02/06/2014 tarihiden itibaren uygulanmasına, davacı şirket ile davalı şirket tacir olduklarından davacı şirket için ticari faiz, diğer davacı gerçek kişiler için yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Birleşen davada ise davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan asıl dava davacısına dava konusu hasar nedeniyle aralarındaki poliçe kapsamında 18/11/2014 tarihinde 91.000,00-TL ödeme yaptığı ve böylelikle TTK 1472. Maddesi gereğince davacı sigorta şirketinin sigortalısının haklarına halef olduğu anlaşılmıştır. Davalı şirketin meydana gelen hasardan %50 sorumlu olduğu tespit edildiğinden birleşen davada davacı sigorta şirketi sigortalısına ödediği bedelin %50’si için davalı şirkete rücu etme hakkı kazanmıştır. Bu nedenle, davacı sigorta şirketinin sigortalısına yaptığı ödeme olan 91.000-TL’nin %50’si olan 45.500,00-TL’yi davalı şirketten talep edebileceği kabul edilmiştir. Temerrüt tarihi ise, davacı sigorta şirketinin kendi sigortalısına ödeme yaptğı tarih olan 18/11/2014 olduğundan işbu tarihten itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dava olan Mahkememizin 2015/406 Esas sayılı dosyasında;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
(A) Davacı ——– maddi tazminatın olay tarihi olan 02/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
(B) Davacı —– için ——-.933,97-TL maddi tazminatın olay tarihi olan 02/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
(C) Davacı —– için 3.115,27-TL maddi tazminatın olay tarihi olan 02/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
(D) Davacı —— için 4.956,22-TL maddi tazminatın olay tarihi olan 02/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 1.919,51-TL harçtan davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 959,76-TL harcın mahsubu ile bakiye 959,75-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacılar tarafından dava açılırken yatırılan 959,76-TL peşin harç, 27,70-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 987,46-TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından harç dışında harcanan 2.668,60-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%50,00 Kabul %50,00 Ret) 1.334,30-TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından harcanan 1.309,00-TL yargılama giderinin asıl ve birleşen dava için ortak olması nedeniyle dava esas değerine göre oranlandıktan sonra asıl dava için belirlenen 500,56-TL’sinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%50,00 Kabul %50,00 Ret) 250,28-TL’nin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Maddi tazminat yönünden davacı —— kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı ——-verilmesine,
7-Maddi tazminat yönünden davacı —— kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir olunan 5.933,97-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı —-verilmesine,
8-Maddi tazminat yönünden davacılar —– kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir olunan 3.115,27-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılar —- verilmesine,
9-Maddi tazminat yönünden davacı —- kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir olunan 4.956,22-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı ———-verilmesine,
10-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı vekili için takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
11-Tarafların artan gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
2-Birleşen ——– Karar sayılı dosyasında;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
(A) Davacı—— 45.500,00-TL maddi tazminatın ödeme tarihi olan 18/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 3.108,11-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.554,06-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.554,05-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 1.554,06-TL peşin harç, 27,70-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.581,76-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından harç dışında harcanan 7.636,00-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%50,00 Kabul %50,00 Ret) 3.818,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından harcanan 1.309,00-TL yargılama giderinin asıl ve birleşen dava için ortak olması nedeniyle dava esas değerine göre oranlandıktan sonra birleşen dava için belirlenen 808,44-TL’sinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%50,00 Kabul %50,00 Ret) 404,22-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı vekili için takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların artan gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere birleşen dava davacı vekilinin ve asıl ve birleşen dava davalı vekilinin yüzüne karşı asıl dava davacılar vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 18/07/2023