Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/389 E. 2020/383 K. 26.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/389 Esas
KARAR NO: 2020/383
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2015
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN —— ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2015
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN —– ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/03/2015
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN ——– ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2015
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN —– ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2015
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN ——–ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2015
KARAR TARİHİ : 26/06/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı———– plakalı aracı için ——- düzenleme tarihli ———– sigorta acentesi olarak müvekkili şirket tarafından yapıldığını, poliçe bedelinin müvekkili şirketçe ödendiğini, davalının poliçe bedelini daha sonra müvekkiline ödemesi için sözlü anlaşma sağlandığını, poliçe bedelinin ödeme süresinin gelmesine rağmen ödemeyi müvekkiline yapmadığını, yapılan görüşmelerin de sonuç vermediğini, bunun üzerine davalı şirket hakkında—- İcra Müdürlüğü’nün ————— Sayılı dosyası kapsamında icra takibine geçildiğini, davalı şirketin icra takibine itiraz ederek takibin durmasına ve müvekkilinin alacağını tahsil etmesine engel olduğunu, davalı tarafın aracına yaptırdığı poliçenin ödemesini gerçekleştirmediği gibi büyük ihtimalle bunu giderlerinde göstererek vergiden de kazanç sağladığını, müvekkilinin müşterisinin işini kolaylaştırmak için yaptığı ödemenin kendisine külfet olarak döndüğünü, yapılan görüşmelerin de sonuç vermeyince mecburen icra takibine geçildiğini, bu nedenlerle durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ——– plakalı müvekkiline ait aracın ————— tarafından sigorta edildiğini ve sigorta bedelini davacının ödediğini iddia ettiğini ancak iş bu ödemeyi davacı şirketin yaptığına dair delillerini dosyaya sunmadığını, iş bu halde davacının iddialarını ispat edemediğini, davacı şirket ile müvekkili arasında davacının dava dilekçesinde bahsettiği üzere, davacının ödeme yapıp sonra müvekkili davalı şirketin davacı şirkete ödeme yapması konusunda bir anlaşma olmadığını, tam tersine müvekkili tarafından, iyi niyetli olarak poliçe ödemelerinin düzenli yapılabilmesi için davacı şirkete iki adet kredi kartı bilgisi teslim edildiğini, davacı şirketin sigorta ödemelerini sanal ödeme ile düzenli olarak müvekkiline ait iş bu iki adet kredi kartından çekmek suretiyle tahsil ettiğini, müvekkiline ait kredi kartı bilgileri ve yapılan ödemelerin kontrol edildiğinde davacı şirketin müvekkiline ait olmayan bir takım poliçe ödemelerini dahi müvekkilinin kredi kartından çektiği görüleceğini, dava dilekçesindeki iddialarını kanıtlar herhangi bir delil sunmadığından dava dilekçesindeki beyanları iddia niteliği olmaktan öteye gidemediğini bu nedenle açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Birleşen Mahkememizin ——Sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı————plakalı aracı için —– düzenleme tarihli trafik sigorta poliçesinin, sigorta acentesi olarak müvekkili şirket tarafından yapıldığını, poliçe bedelinin müvekkilince ödendiğini, davalının poliçe bedelini daha sonra müvekkiline ödenmesi konusunda sözlü anlaşma sağlandığını, ancak ödeme süresi gelmesine rağmen ödemenin yapılmadığını, bunun üzerine —–İcra Müdürlüğünün ——–sayılı dosyasıyla icra takibine girişildiğini, iş bu takibe davalının itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, ayrıca dosyanın talep ve iddia etmiştir.
Birleşen Mahkememizin ———-Sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar ararasında ödeme hususunda bir anlaşma olmadığını, tam tersine müvekkili tarafından iyi niyetli olarak poliçe ödemelerinin düzenli yapılabilmesi için davacı şirkete iki adet kredi kartı bilgisi teslim edilmiş olup, davacı şirketin sigorta ödemelerini sanal ödeme ile düzenli olarak müvekkiline ait iş bu iki adet kredi kartından çekmek suretiyle tahsil ettiğini, müvekkiline ait kredi kartı bilgileri ve yapılan ödemeler kontrol edildiğinde davacı şirketin müvekkiline ait olmayan bir takım poliçe ödemelerini dahi müvekkilinin kredi kartlarında çektiğinin görüleceğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kötü niyetli olduğunu belirterek, davanın reddini, davacının takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve savunmuştur.
Birleşen Mahkememizin —— Sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı —————— plakalı araçları için sigorta acentesi olarak müvekkili şirket tarafından poliçeler yapıldığını, poliçe bedellerinin müvekkilince ödendiğini, davalının poliçe bedellerini daha sonra müvekkiline ödenmesi konusunda sözlü anlaşma sağlandığını, ancak ödeme süresi gelmesine rağmen ödemenin yapılmadığını, bunun üzerine———İcra Müdürlüğünün ————sayılı dosyasıyla icra takibine girişildiğini, iş bu takibe davalının itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, ayrıca dosyanın talep ve iddia etmiştir.
Birleşen Mahkememizin ————Sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar ararasında ödeme hususunda bir anlaşma olmadığını, tam tersine müvekkili tarafından iyi niyetli olarak poliçe ödemelerinin düzenli yapılabilmesi için davacı şirkete iki adet kredi kartı bilgisi teslim edilmiş olup, davacı şirketin sigorta ödemelerini sanal ödeme ile düzenli olarak müvekkiline ait iş bu iki adet kredi kartından çekmek suretiyle tahsil ettiğini, müvekkiline ait kredi kartı bilgileri ve yapılan ödemeler kontrol edildiğinde davacı şirketin müvekkiline ait olmayan bir takım poliçe ödemelerini dahi müvekkilinin kredi kartlarında çektiğinin görüleceğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kötü niyetli olduğunu belirterek, davanın reddini, davacının takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve savunmuştur.
Birleşen Mahkememizin —— Sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı —————–plakalı araçları için sigorta acentesi olarak müvekkili şirket tarafından poliçeler yapıldığını, poliçe bedellerinin müvekkilince ödendiğini, davalının poliçe bedellerini daha sonra müvekkiline ödenmesi konusunda sözlü anlaşma sağlandığını, ancak ödeme süresi gelmesine rağmen ödemenin yapılmadığını, bunun üzerine ———-İcra Müdürlüğünün —————sayılı dosyasıyla icra takibine girişildiğini, iş bu takibe davalının itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, ayrıca dosyanın talep ve iddia etmiştir.
Birleşen Mahkememizin ————-Sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar ararasında ödeme hususunda bir anlaşma olmadığını, tam tersine müvekkili tarafından iyi niyetli olarak poliçe ödemelerinin düzenli yapılabilmesi için davacı şirkete iki adet kredi kartı bilgisi teslim edilmiş olup, davacı şirketin sigorta ödemelerini sanal ödeme ile düzenli olarak müvekkiline ait iş bu iki adet kredi kartından çekmek suretiyle tahsil ettiğini, müvekkiline ait kredi kartı bilgileri ve yapılan ödemeler kontrol edildiğinde davacı şirketin müvekkiline ait olmayan bir takım poliçe ödemelerini dahi müvekkilinin kredi kartlarında çektiğinin görüleceğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kötü niyetli olduğunu belirterek, davanın reddini, davacının takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve savunmuştur.
Birleşen Mahkememizin —— Sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı—————— plakalı araçları için sigorta acentesi olarak müvekkili şirket tarafından poliçeler yapıldığını, poliçe bedellerinin müvekkilince ödendiğini, davalının poliçe bedellerini daha sonra müvekkiline ödenmesi konusunda sözlü anlaşma sağlandığını, ancak ödeme süresi gelmesine rağmen ödemenin yapılmadığını, bunun üzerine ———–icra Müdürlüğünün ————sayılı dosyasıyla icra takibine girişildiğini, iş bu takibe davalının itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, ayrıca dosyanın talep ve iddia etmiştir.
Birleşen Mahkememizin ———- Sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar ararasında ödeme hususunda bir anlaşma olmadığını, tam tersine müvekkili tarafından iyi niyetli olarak poliçe ödemelerinin düzenli yapılabilmesi için davacı şirkete iki adet kredi kartı bilgisi teslim edilmiş olup, davacı şirketin sigorta ödemelerini sanal ödeme ile düzenli olarak müvekkiline ait iş bu iki adet kredi kartından çekmek suretiyle tahsil ettiğini, müvekkiline ait kredi kartı bilgileri ve yapılan ödemeler kontrol edildiğinde davacı şirketin müvekkiline ait olmayan bir takım poliçe ödemelerini dahi müvekkilinin kredi kartlarında çektiğinin görüleceğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kötü niyetli olduğunu belirterek, davanın reddini, davacının takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve savunmuştur.
Birleşen Mahkememizin —– Sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı—————plakalı aracı için sigorta acentesi olarak müvekkili şirket tarafından poliçe yapıldığını, poliçe bedelinin müvekkilince ödendiğini, davalının poliçe bedelini daha sonra müvekkiline ödenmesi konusunda sözlü anlaşma sağlandığını, ancak ödeme süresi gelmesine rağmen ödemenin yapılmadığını, bunun üzerine ——–İcra Müdürlüğünün ———-sayılı dosyasıyla icra takibine girişildiğini, iş bu takibe davalının itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini, ayrıca dosyanın talep ve iddia etmiştir.
Birleşen Mahkememizin ———– Sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar ararasında ödeme hususunda bir anlaşma olmadığını, tam tersine müvekkili tarafından iyi niyetli olarak poliçe ödemelerinin düzenli yapılabilmesi için davacı şirkete iki adet kredi kartı bilgisi teslim edilmiş olup, davacı şirketin sigorta ödemelerini sanal ödeme ile düzenli olarak müvekkiline ait iş bu iki adet kredi kartından çekmek suretiyle tahsil ettiğini, müvekkiline ait kredi kartı bilgileri ve yapılan ödemeler kontrol edildiğinde davacı şirketin müvekkiline ait olmayan bir takım poliçe ödemelerini dahi müvekkilinin kredi kartlarında çektiğinin görüleceğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kötü niyetli olduğunu belirterek, davanın reddini, davacının takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle asıl ve birleşen davalarda; davalıya ait araçların ——————davacı tarafça yapıldığı ancak sigorta primlerinin ödenmediği iddiasıyla davacı tarafça başlatılan icra takiplerine yapılan itirazların iptali ve icra inkar isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra dosyaları celp edilmiş, davacı tarafça dava konusu poliçelerin yapıldığı şirketlerin acentelik sözleşmeleri sunulmuştur. İncelenen sözleşme örneklerine göre davacının prim tahsil yetkisinin bulunduğu, aktif husumetinin var olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce —— müzekkere yazılarak takip konusu ——————–plakalı araçların poliçe ödemelerinin kimin tarafından yapıldığı araştırılmış, gelen banka kartı bilgilerine göre ilgili bankalara müzekkere yazılarak hesap sahipleri sorulmuştur. Gelen yazı cevaplarına göre ödemelerin bir kısmının davacı şirket yetkilisinin, bir kısmının dava dışı kişilerin kartlarından çekildiği anlaşılmıştır.————–müzekkere yazılmış, gelen yazı cevabından —– plakalı aracın davalı tarafından ödendiği anlaşılmıştır. ————- müzekkere yazılarak takip konusu ———–primlerinin ödeme bilgileri araştırılmış, gelen yazı cevabına göre acente carisinden tahsil edildiği anlaşılmıştır. Yine davalı tarafın müvekkiline ait olmayan poliçelerin kendi kartından çekildiği iddiası üzerine Mahkememizce ————- müzekkere yazılmış, gelen yazı cevabından dava dışı kişilere ait —————- plakalı araçların davalı kredi kartından çekildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümüne ilişkin mahkememizce mali müşavir ve aktüerya uzmanı bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin ——— tarihli heyet raporunda özetle; “Mahkemenin davacının davalıdan alacaklı olduğuna dair karar vermesi halinde davacının davalıdan ———– alacaklı olabileceğini, dosya içeriğinde takip konusu poliçelerin ne zaman davalı yana teslim edildiğine dair herhangi bir belgenin olmadığından işlemiş faiz hesaplaması yapılamadığını, davacının davalıdan icra takip tarihlerinden itibaren —-alacaklarına 3095 sayılı kanunun madde 2. Göre takip tarihi itibariyle değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporu Mahkememize sunmuşlardır. Alınan bilirkişi raporunun sigortacılık alanında değerlendirme yapmaması, raporun karışık ve hüküm kurmaya elverişli olmaması sebebiyle Mahkememizce tarafların defter ve kayıtlarının da incelenmesi suretiyle rapor tanzim edilmesi için dosya yeni bir mali müşavir ve sigortacı bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir. Bilirkişi heyetinin raporunda özetle: “Davacının aracılık ettiği sigorta poliçelerine ilişkin prim alacakları sebebiyle davalıdan ——– alacağının bulunduğunun hesaplandığını, davalı şirketin muvafakati dışında, davalıya ait olmayan——— plakalı araçlar için ———– davacı tarafça davalının kredi kartlarından çekilen toplam ——bedelin, davalı şirket araçlarına yönelik düzenlenen fakat ————- göre davacı şirket tarafından ödendiği belirtilen, davaya konu ——- toplam —- bedelinden fazla olması sebebiyle, ————— fazla ödenen bu tutarın davacının davalıdan ——————-alacağından düşülebileceği kanaatine varılmıştır” şeklinde raporu mahkememize sunmuşlardır.
Her ne kadar bilirkişilerce genel bir hesap yapılmış ve sigortacılık alanında değerlendirme yapılmamış ise de; asıl dava ve birleşen davaların ayrı takipler olması, dosyanın bir bütün olarak değerlendirilerek davacının davalıdan bakiye alacağının hesaplanmasının mümkün olmaması sebebiyle Mahkememizce alınan bilirkişi raporları, dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirilmek suretiyle aşağıda belirtilen gerekçelerle, asıl dava ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
1-)Birleşen ———–Sayılı dava dosyası yönünden:
Birleşen davanın konusu her ne kadar davacı vekilince dava dilekçesinde —– olarak belirtilmiş ise de; takibe dayanak poliçe———– araç olup, ————— kapsamında sigortalanmıştır. Poliçe incelendiğinde içeriğinde: “Poliçe primi peşin ödenmiş olup, makbuz yerine geçerlidir” hükmü vardır. Yine davalı tarafça dosyaya sunulan delillerden takip konusu araca ilişkin poliçe primi tahsilat belgesi olduğu ve ödeme bilgilerinde ödenen tutar olarak ———yazdığı sabittir. Her ne kadar —– gelen yazı cevabı sonrası ödemenin ———– tarafından yapıldığı görülmekte ise de; dava konusu poliçe————-olduğundan, ve poliçede de peşin ödendiği kaydı bulunduğundan davalının ödeme yaptığının kabulü gerekmektedir. Zira 2918 sayılı KTK’nın 91/2. maddesinde de zorunlu trafik sigortasına ait primlerin peşin olarak ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Zorunlu Trafik Sigortası Genel Şartları’nın C-1. maddesinde ise zorunlu trafik sigorta ücretinin tamamının, sözleşme yapılır yapılmaz ve poliçenin teslimi karşılığında peşinen ödeneceği düzenlenmiştir.Dolayısıyla zorunlu trafik sigorta sözleşmelerinin yapılıp sigorta ettirene teslim edildiği anda prim borçlarının ödenmiş olduğunun kabulü gerekir. Yine benzer nitelikte bir davada ——— Adliye Mahkemesi————–Sayılı ilamında:”O halde, somut olayda, davacı şirket tarafından poliçelerin sigorta ettiren davalıya teslim edildiği ihtilafsız olmasına göre, bu durumda prim tahsil edilmeden poliçelerin teslim edildiğini ve poliçe priminin ödenip ödenmediğini araştırmaya gerek bulunmamaktadır —————– gerekçesi ile araştırmaya dahi gerek bulunmadığına değinmiştir. Öte yandan aksi halde dahi ödemenin davacı tarafça değil dava dışı 3. Kişi tarafından yapıldığı görülmekle: ——— Adliye Mahkemesi ————-. Sayılı ilamında “Bu açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde; yukarıda da belirtildiği üzere takibe konu poliçe primlerinin dava dışı ———– kredi kartından ödendiği, dava konusu alacağın TBK’nun 183. Maddesi uyarınca dava dışı———– devralındığına dair herhangi bir temliknamenin dosyaya sunulmadığı, bu hususta herhangi bir iddianın da bulunmadığı, tazminat davasında davacı olma ehliyetinin, kural olarak mal varlığından doğrudan doğruya eksilme meydana gelen veya malvarlığı doğrudan zarar gören kişiye ait olduğu, somut olayda davacı şirketin malvarlığında herhangi bir eksilme veya zarar meydana geldiği hususunun kanıtlanamadığı, dolayısıyla davacının somut olay açısından aktif husumet ehliyetine sahip olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı, ancak bu hususun HMK’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediği sonuç ve kanaatine varılarak, yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nun 355. Maddesi uyarınca istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında aşağıdaki gibi karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. ” aktif husumetinin var olmadığına karar vermiştir. Yine ———— benzer bir çok yönde poliçe verildiği takdirde paranın ödenmiş sayılacağına yönelik kararı mevcuttur. Hal böyle olunca birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
2-)Birleşen———Sayılı dava dosyası yönünden:
Dava ve takip konusu ———– plakalı araç ile——– plakalı araç olup, ———— poliçesi kapsamında sigortalanmıştır. Her iki poliçe incelendiğinde içeriğinde: “Poliçe primi peşin ödenmiş olup, makbuz yerine geçerlidir” hükmü vardır. Yine davalı tarafça dosyaya sunulan delillerden takip konusu —– plakalı araç için poliçe primi tahsilat belgesi mevcut olup nakit —- ödendiği görülmektedir. ——-plakalı araç için ise cari hesap kaydı sunulmuştur. Yine ———- gelen yazı cevabına göre —-plakalı poliçenin iptal edilerek davalı şirkete poliçe prim iadesinin gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar —— plakalı aracın ———– tarafından ödendiği yönünde kayıtlar mevcut ise de; dava konusu poliçeler————– olduğundan, ve poliçede de peşin ödendiği kaydı bulunduğundan davalının ödeme yaptığının kabulü gerekmektedir. Zorunlu Trafik Sigortası Genel Şartları’nın C-1. maddesinde ise zorunlu trafik sigorta ücretinin tamamının, sözleşme yapılır yapılmaz ve poliçenin teslimi karşılığında peşinen ödeneceği düzenlenmiştir.Dolayısıyla zorunlu trafik sigorta sözleşmelerinin yapılıp sigorta ettirene teslim edildiği anda prim borçlarının ödenmiş olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan ——–plakalı araç için yukarıda bahsedilen ———-Adliye Mahkemesi ————- Sayılı ilamında da değinildiği gibi davacının aktif husumetinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Tüm bu sebeplerle davanın reddi gerekmiştir. Nitekim benzer mahiyette —– —- Sayılı ilamında: ——————- maddesinde “sigorta ücretinin tamamının sözleşme yapılır yapılmaz poliçenin teslimi karşılığında peşin olarak ödeneceği” öngörülmüş, taraflar arasında düzenlenen poliçelerde de “işbu asıl, tahsil eden şirket yetkilisi ve acentesi tarafından imzalanmış olması şartı ile makbuz yerine geçeceği” kararlaştırılmıştır. Poliçelerin davalıya teslim edildiği hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Poliçe genel şartlarının C.1/2 maddesi hükmü ile poliçe özel hükmüne göre, poliçeler imzalı ve davalının elinde bulunduğundan poliçeler makbuz hükmünde olup, bu poliçeden doğan sigorta primlerinin ödenmediği iddiasının davacı tarafça ispatlanması gerekmektedir. Davalı ticari defterlerini ibraz etmemekle ve davacının usulüne uygun düzenlenmiş ticari defterlerine göre davacı alacaklı bulunmakla birlikte, bu deliller, davalının elinde bulunan ödeme makbuzlarının (sigorta poliçeleri) aksini ispat edecek güçte deliller değildir. Ödeme makbuzlarına rağmen davacının ticari defterlerine dayanılması mümkün bulunmamaktadır. Bu durumda, —————–yönünden sigorta primlerinin ödenmediğine ilişkin davacı iddiası ispat edilemediğinden, bu poliçelere ilişkin sigorta prim alacağı davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile davacı kendi defterlerine göre alacaklı görünse dahi iddiasını ispatlayamadığı yönünde karar verilmiştir.
3-)Birleşen ———– Sayılı dava dosyası yönünden:
Birleşen davanın konusu; ——– plakalı araç olup, ———poliçesi kapsamında sigortalanmıştır. Poliçe incelendiğinde içeriğinde: “Poliçe primi peşin ödenmiş olup, makbuz yerine geçerlidir” hükmü vardır. Yine davalı tarafça dosyaya sunulan delillerden takip konusu araca yönelik poliçe düzenlenmesinden bir gün önce yine davacı tarafından ——– tarihinde poliçe düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davalı taraf takip konusu olmayan —– tarihli poliçeye yönelik dosyaya tahsilat makbuzu sunmuş olup, poliçe priminin ———- çek vasıtasıyla ödendiğini, bu şirketin davacı ile birlikte çalıştığını beyan etmiştir. Ayrıca takip konusu — tarihli poliçenin müvekkilinin rızası dışında düzenlendiğini beyan etmiştir. Sigorta sözleşmesini yapmaya ehil kişilerin karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamalarıyla sigorta sözleşmesi meydana gelir. Sözleşmenin yazılı bir belgeye bağlanması ancak ispat açısından önem kazanır. Sigortacının TTK’nun 1265/1 ve 1267. maddeleri uyarınca imzalı bir sigorta poliçesini belli bir süre içerisinde sigortalıya vermesi zorunludur. TTK’nun 1265, 1267 ve 1295/1. maddeleri birlikte incelendiğinde, sigorta şirketinin kendileri tarafından imzalanmış bulunan poliçenin bir örneğini sigortalının ikametgahına götürerek ona vermek, dilerse bir suretini sigortalıya imzalattırarak almak ve özellikle primi veya ilk taksidi poliçenin teslimi karşılığı tahsil etmekle yükümlü olduğu görülecektir. Davacının dosyaya ibraz ettiği poliçede davalı sigortalının imzası bulunmamaktadır. Davacı taraf poliçenin davalıya teslim ya da tebliğ edildiğini ispata yarar hiç bir delil ibraz etmemiştir. Buna göre takip konusu poliçenin davalı rızasında düzenlendiği ispat edilemediği gibi, aksi halde ödemenin dava dışı şirket yetkilisi tarafından yapıldığı göründüğüne göre davacının aktif husumeti dahi bulunmamaktadır. Açıklanan sebeplerle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
4-)Asıl Dava olan ——— Sayılı dava dosyası yönünden:
Birleşen davanın konusu her ne kadar davacı vekilince dava dilekçesinde —- olarak belirtilmiş ise de; takibe dayanak poliçe ———plakalı araç olup, ——— kapsamında sigortalanmıştır. Poliçe incelendiğinde içeriğinde: “Poliçe primi peşin ödenmiş olup, makbuz yerine geçerlidir” hükmü vardır. Yine davalı tarafça dosyaya sunulan delillerden takip konusu araca ilişkin poliçe primi tahsilat belgesi olduğu ve ödeme bilgilerinde ödenen tutar olarak nakit —– yazdığı sabittir. Her ne kadar ——— gelen yazı cevabı sonrası ödemenin —-tarafından yapıldığı görülmekte ise de; dava konusu poliçe ———-olduğundan, ve poliçede de peşin ödendiği kaydı bulunduğundan davalının ödeme yaptığının kabulü gerekmektedir. Zira 2918 sayılı KTK’nın 91/2. maddesinde de zorunlu trafik sigortasına ait primlerin peşin olarak ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Zorunlu Trafik Sigortası Genel Şartları’nın C-1. maddesinde ise zorunlu trafik sigorta ücretinin tamamının, sözleşme yapılır yapılmaz ve poliçenin teslimi karşılığında peşinen ödeneceği düzenlenmiştir.Dolayısıyla zorunlu trafik sigorta sözleşmelerinin yapılıp sigorta ettirene teslim edildiği anda prim borçlarının ödenmiş olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca davalı tarafın prim borcunu ödediği kanaatine varılmıştır. Yine yukarıda bahsedilen içtihatlar gereği davacı tarafça ödeme yapılmadığından esasen aktif husumetinin olmadığı da anlaşılmaktadır. Açıklanan sebeplerle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
5-)Birleşen ——— Sayılı dava dosyaları yönünden:
Birleşen —– Sayılı dava dosyasında takip konusu araçların sırasıyla ———— plakalı aracın —————– sigortalandığı, diğer araçların ise———— altında sigortalandığı anlaşılmaktadır. —– gelen yazı cevabına göre ———– plakalı aracın poliçe priminin davalı şirket tarafından ödendiği anlaşılmıştır. Aksi halde dahi yukarıda bahsedilen gerekçelerle poliçenin verildiği tarihte bedelinin ödendiği karinesi mevcuttur.
Birleşen——-Sayılı dava dosyasında takip konusu araçların ———plakalı araçlar olduğu, —– plakalı aracın ——————- tarafından ——— sigortalandığı, yine ————– gelen yazı cevabına göre prim bedelinin davalı şirket tarafından ödendiğinin anlaşıldığı, ———- plakalı aracın ———–sigortalandığı, yine davalı tarafça dosyaya sunulan delillere göre poliçe prim bedelinin kredi kartından ödendiği sabit olup, takip konusu poliçe ———- olduğundan ———— sözleşmelerinin yapılıp sigorta ettirene teslim edildiği anda prim borçlarının ödenmiş olduğunun kabulü gerekir.
Her iki davanın takip konusu poliçelerin tanzim edildiği diğer araçlar ——– tarafından sigortalanmış olup, —— gelen yazı cevabına göre prim ödemelerinin acente carisinden tahsil edildiği anlaşılmıştır. Bu poliçeler ——- olmadığından ödeme yapıldığını ispat yükü kural olarak davalıdadır. Davalı tarafça yargılama devam ederken kendisinin rızası olmaksızın dava dışı 3. Kişilere ait ———————- plakalı araçların prim tahsilatının kendi kredi kartından tahsil ediliği beyan edilmiş, —- gelen yazı cevabına göre de tahsilatların davalı kartından çekildiği anlaşılmıştır. Her iki davadaki ——- Bedellerinin toplamı, —- olup, davalı şirketin kartından rızası olmaksızın tahsil edilen poliçe bedellerinin toplamı ise —- Yine davalı ile davacı arasında geçen mail yazışmalarına göre bunun gibi davalının rızası olmaksızın ——-sigortalanan araçların poliçe bedelinin davalı yana iade edildiği sabittir. Buna rağmen ————-plakalı araçların poliçe prim bedellerinin davalı yana iadesinin sağlanmadığı anlaşılmakla, davalı taraftan çekilen —— davalı yanın ödemesi gereken takip konusu poliçe bedellerinin toplamı olan————mahsubu neticesinde davalının davacıya borcunun kalmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca birleşen davaların reddine karar vermek gerekmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davacının takip başlatmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
A-ASIL DAVA VE BİRLEŞEN —- ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN — SAYILI , BİRLEŞEN —- ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN —– SAYILI, BİRLEŞEN —–ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN — SAYILI, BİRLEŞEN —- ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN——————- SAYILI DOSYALARI YÖNÜNDEN,
1-Davanın reddine,
2-Koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Mahkememizin ————– sayılı dosyası yönünden:
a-)Alınması gereken 54,40-TL harcın peşin alınan 63,82-TL harcın mahsubu ile artan 9,42-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
b-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c-)Davalı tarafından sarf edilen toplam 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
d-)Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT 13. Madde uyarınca hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
e-)Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde gider avansının yatıran tarafa iadesine,
4-Birleşen —– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——— Sayılı dosyası yönünden:
a-)Alınması gerekli 54,40-TL harçtan peşin alınan 27,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,70-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
b-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c-)Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
d-)Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT 13. Madde uyarınca hesaplanan 1.388,80-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
e-)Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde gider avansının yatıran tarafa iadesine,
5-Birleşen ——– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ————-Sayılı dosyası yönünden:
a-)Alınması gerekli 54,40-TL harçtan peşin alınan 27,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,70-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
b-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c-)Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
d-)Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT 13. Madde uyarınca hesaplanan 1.236,86-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
e-)Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde gider avansının yatıran tarafa iadesine,
6-Birleşen ———— Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——– Sayılı dosyası yönünden:
a-)Alınması gerekli 54,40-TL harçtan peşin alınan 63,82-TL harcın mahsubu ile artan 9,42-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
b-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c-)Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
d-)Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT 13. Madde uyarınca hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
e-)Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde gider avansının yatıran tarafa iadesine,
7-Birleşen —— Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ———- Sayılı dosyası yönünden:
a-)Alınması gerekli 54,40-TL harçtan peşin alınan 28,27-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,13-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
b-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c-)Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
d-)Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT 13. Madde uyarınca hesaplanan 1.655,16-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
e-)Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde gider avansının yatıran tarafa iadesine,
8-BİRLEŞEN ———- SAYILI DOSYA YÖNÜNDEN,
a-)Davanın reddine,
b)-Koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
c-)Alınması gerekli 54,40-TL harçtan peşin alınan 93,57-TL harcın mahsubu ile bakiye 39,17-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
d-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
e-)Davalı tarafından masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
f-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT 13. maddesi uyarınca hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
g-)Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, Asıl Dava Ve Birleşen —- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– Sayılı , Birleşen —- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– Sayılı, Birleşen ——— Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– Sayılı, Birleşen —- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —– Sayılı Dosyaları Yönünden, Miktar İtibariyle KESİN, Birleşen ———– Sayılı dosyası yönünden gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde ———- Adliye Mahkemesi’nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup,usulünce anlatıldı. 26/06/2020