Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/38 E. 2018/808 K. 24.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/38 Esas
KARAR NO : 2018/808
DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/01/2015
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı … dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin maliki bulunduğu İ….. mevkiinde bulunan ve tapunun … pafta, … parselinde kayıtlı taşınmaz üzerindeki 5 adet villanın 3 kişilere 3 aylık süreler halinde satışı konusunda, müvekkillerinin görevlendirildiği 2 ve 3 no.lu davalılar tarafından 1 no.lu davalıya yetki verildiğini ve bu konuda davalılar arasında …..tarihli …’ başlıklı protokol düzenlendiğini, söz konusu belgede villaların satış bedelinin 400.000 USD nakit ve 200.000 USD ….çeki olmak üzere toplamda 600.000 USD olarak belirlendiğini, 3 adet villanın 3. Şahıs …… 615.000 USD bedelle satışının yapılacağı konusunda anlaşma sağlandığını ve müvekkillerine villa başına 400.000’er USD almak suretiyle tapuda devir yapıldığını ancak villa başına 215.000 USD’den toplam 645.000 USD tutarında …çekinin müvekkillerine teslim edilmediğini, aradan 2 yıla yakın zaman geçmiş olmasına ve defalarca talepte bulunulmasına rağmen ….çeklerinin verilmediği gibi bedelinin ödenmediğini, müvekkilinin alacağın ödenmemesi sebebi ile 1 ve 2 no.lu davalılar …….. Noterliğinin …… tarihli ve ….. yevmiye no.lu ihtarnamesi ile 3 no.lu davalı ise gerek şifahi ve gerekse yazılı olarak ihtar edilmiş ise de sonuç alınamaması üzerine iş bu davanın açıldığını belirterek; 645.000 Amerikan Dolarının 3095 Sayılı “kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin Kanun”un 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının Amerikan doları ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı İnternatıonal ……vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı … ticari ilişkisinin bulunmadığını, davacının satış yetkisi belgesinde taraf olmadığını, davacının varlığını iddia ettiği ve taraf olmadığı sözleşmeye istinaden müvekkilden alacak talebinde bulunduğunu, davacı ile müvekkil arasında sözleşme mevcut olmadığından davacı sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak müvekkilden alacaklı olduğunu iddia ettiğini böyle bir durumun söz konusu olmadığı, hukuki bir ilişkinin olmaması ve zamanaşımı nedeniyle davanın reddine kara verilmesini talep ettiğini belirterek, HMK. 216. Madde hükmü gereğince davacıya 26.06.2012 tarihli belgenin aslını sunmak üzere iki haftalık mehil verilmesini, müvekkiller ile dava arasında hukuki ilişki bulunmadığından huzurdaki davanın pasif husumet ehliyeti yokluğuyla reddine, davanın zaman aşımından dolayı davanın reddine, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekillik ücretinin davacılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı…06.02.2015 havale tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili ile birlikte davacılardan aldığı yetki ile diğer davalı International ….. ile 5 villanın satışı konusunda anlaştıklarını, bu anlaşma kapsamında müşteri çıkan 3 villanın 1.200,000 USD’ ye satıldığını, bu satışın vekaleten tarafınca yapıldığını, dava konusu yapılan talebin peşin alman bedelle ilgili olmadığını, kalan 2 villanın ise satılmadığını ve sözleşme süresinin sona erdiğini, satılan 3 villadan olacak bakiye alacağı 645.000 USD’nin davalı International …. tarafından davacılara ve kendisine ödenmediğini, bakiye borcunun davalı …’e ödeme yapıldığını, ödemenin bir kısmının çekle geri kalan kısmın ise …. ilçesinde…. ada …parselde kayıtlı taşınmazın….normal kat …. no’lu bağımsız bölümünün devri şeklinde olduğunu, davalı …’in International …. den aldıklarını davacılara vermemekte tapuya da devretmediği, nedenin ise davacıların babasından alacaklı olduğu iddiası olduğu, davalının tahsil ettiği herhangi bir bedelin bulunmadğı davacılara da borcunun bulunmadığı ödenmediyse borcun İnternational …., ödendiyse de tahsil edenin … sorumluluğunda olduğunu belirterek, hakkındaki haksız davanın reddi ile yargılama giderlerinin haksız olan diğer davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin 03.03.2015 havale tarihin özetle, 30.09.2012 tarihli satış yetkisi ile tarihsiz satış protokolünün davacılar ile akdedilen sözleşmeler olmadığını, davacıların sözü edilen işlemler yerine getirmesi için yeterli yetkilere haiz bir vekaletname verildiği iddiasında bulunmadığını, müvekkili …’in davacılar dışındaki kişilere imzalanmış satış yetkisi ile tarihsiz satış protokolünde sözü edilen işlemlerin yerine getirebilmesi için 3 adet villanın maliki olması veya yetkili vekil olması şartı olduğunu, 3 nolu davalı…ın davacılar birlikte hareket ettiğini, davacıların ilk ihtarnamelerinde sadece… şirketi ile Müvekkili …’e ihtarname göndererek hasım ettiklerini, sonrasında ise davalı konumunda lehlerine konuşturabilmek için ….tarihli bir mektubu davalı …’ın imzası …. ‘te tebliğ edilmiş gibi düzenleme yaptıklarını, Şişli’de müvekkilinin dava dışı kişiden satın aldığı ve bedelini nakden peşin olarak gayrimenkulün dava içine sokulmaya çalışıldığını, müvekkilinin davada söz edilen işlemlerine başlayıp bitirecek vekaletnamesinin olmadığını, dolayısıyla haksız zenginleşmesinin ileri sürülemeyeceğini belirterek, davacıların bizatihi kendileri ile akdedilmiş bir sözleşmeye dayanmadıklarından iş bu istirdat davasının zaman aşımı nedeni ile reddine, …’in davacılar dışındaki kişilerle imzalanmış satış yetkisi ile tarihsiz satış protokolünde sözü edilen işlemleri yerine getirilmesi için ya 3 adet villanın maliki olması veya yetkili olmasına, … söz konusu villaların olmadığı gibi yetkili vekilde olmadığından sözü edilen işlemleri yerine getirerek haksız zenginleştiği ileri sürülemediği, davacıların iddia olunan fevkinde alacalarınız bulunmadığı bu haklarının saklı kalmak kaydı ile davanın reddine ve yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava; taşınmaz satımı nedeniyle eksik kalan bedelin taşınmaz satımına aracılık ettiği ileri sürülen davalılardan tahsili amacıyla açılan alacak davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; Tapu kayıtları, noter evrakları celp edilmiş dosyamız içine alınmıştır.
Eldeki davada, davacılar, 3 adet villalarının satıldığını, bu iş için davalı … ve ……’ı görevlendirdiklerini, onların da diğer davalı……şirketini yetkilendirdiğini ileri sürmektedir. Bir defa davacılar ile davalılardan … arasında dosyaya sunulmuş yazılı bir vekalet veya sözleşme bulunmamaktadır. Davalı…yönünden ise davacılardan …. ve …. İbak tarafından noterde verilmiş taşınmaz satışı yapmaya, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapmaya izin verildiğini gösteren vekaletnameler mevcuttur. Diğer davacı…İbak yönünden ise ne dosyaya sunulmuş bir vekaletname vardır ne de davacının bir taşınmazı satılmıştır. (Satılan taşınmazlar B tipi villalardan 16,17 ve 18 nolu bağımsız bölümler olup, bunlardan B tipi 16 nolu bağımsız bölüm davacı …’in, B tipi 17 ve 18 nolu bağımsız bölümler ise ….’nın iken dava dışı ….ye satış görmüştür.) Davalılar…… ve … ile davalı … şirketi arasında yazılı bir sözleşme görülmemiştir. Davalı … ile davalı … şirketi arasında tarihsiz bir sözleşme vardır ve sözleşmede B tipi 16,17,18 nolu villalardan bahsedilmekte, bu haliyle davacıların taşınmazlarını çağrıştırmaktadır.
Dosyada her hangi bir …çeki mevcut olmadığı gibi, verileceğini düzenleyen bir sözleşme de yoktur. Davacılar kendilerine ait taşınmazları satmaya çalışan üç gerçek kişi olup tacir olduklarını gösteren hiç bir bilgi olmadığı gibi, böyle bir iddia da yoktur. Davalılardan …… tacir olup olmadıkları da anlaşılamamaktadır. Davacı vekaletsiz iş görme hükümlerine dayanarak dava açtığını ileri sürmüş, davalılar sebepsiz zenginleşmeye dayanılan davada zaman aşımının dolduğundan bahisle ve husumet yokluğundan bahisle savunma yapmışlardır. Husumet ve zaman aşımı iddialarının öncelikle görevli mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden, görev hususunda resen inceleme yapmak gerekmiştir. Bu bakımdan … çeki”nin hukuki niteliği, davanın mutlak ticari dava olup olmaması bakımından önem kazanmaktadır. Kıymetli evraklar, bono, çek, poliçe gibi kambiyo senetleri veya hisse senetleri, tahviller, hazine bonoları ve ipotekli borç senetleri şeklindeki menkul kıymetlerdir. Bu yönüyle …çeki 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda düzenlenmemiştir. ….çeki, ….pazarında , …sistemine üye olan firmalar için ispat ve ödeme aracı olan kıymetli evraktır. Sistem içinde ciro edilebilirler, ancak TTK da düzenlenen kıymetli evrakların aksine herkese karşı ileri sürülemezler. {“İngilizce’de  “takas” kelimesinin karşılığı olan barter, gerçekte iki taraf arasında yapılan ve aynı değerdeki malların değiş-tokuş edilmesidir. Satın alınan mal veya hizmet bedelinin üretilen mal veya hizmet bedeli ile ödendiği, ikiden fazla taraf arasında gerçekleştirilen “çoklu mal/hizmet takas”ını ifade etmektedir. Başka bir açıdan firmaların bir araya gelerek oluşturduğu bir pazar olan …. sistemi, sisteme üye firmaların arz ve talepleri ile işler. Satıcı isletme alacağını, sisteme mal veya hizmet satan başka satıcıdan mal veya hizmet satın alarak tahsil etmektedir. ….şirketi bu değiş tokuş işlemlerini organize ederek takibini yapmakta, alıcı ve satıcının yaptığı işlemlerin hesabını tutarak komisyon almaktadır. …çeki sadece sistem içinde, sisteme üye olan firmalar için hüküm ve sonuç doğuran herkese karşı ileri sürülemeyen bir çektir.”(……., Vergi Dünyası Dergisi, Sayı: 221, 2000. )}. Bu bakımdan taşınmazını satan ve parasını alamadığını, …çeki düzenleneceğini ama düzenlenmediğini veya kendilerine verilmediğini ileri süren davacıların talepleri mutlak ticari dava niteliğinde değildir. Kaldı ki …..çekinin davacının dava dilekçesindeki iddiasından başka varlığına işaret edecek dosyada herhangi bir sureti veya düzenleneceğine dair bir sözleşme dahi yoktur. Davacıların tacir olmaması nedeniyle dava nisbi ticari dava da sayılamaz. Davacıların belli bir hizmetten yararlanan tüketici de sayılamayacağı kanaatine varılarak, uyuşmazlığını asliye hukuk mahkemelerinin görev alanı içinde kaldığı anlaşılmış, husumet ve zaman aşımı itirazlarının görevli mahkemece değerlendirilmesi gerektiği görülmüş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 1 md. uyarınca davaya bakma görevi ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE ait bulunmakla, davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Yasal süre içerisinde başvurulması halinde dosyanın görevli İSTANBUL ANADOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Harç, vekalet ücreti ve yargılama giderinin HMK 331/2 md. uyarınca görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerin ve davalı…ın yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 24/10/2018