Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/344 E. 2019/863 K. 19.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/614 Esas
KARAR NO: 2019/793
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 23/05/2018
KARAR TARİHİ: 10/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı ———– kredi alacakları banka ile müvekkili şirket arasında imzalanmış olan temlik sözleşmesi gereğince devir ve temlik edildiğini,——— müdürlüğünce yapılan tasfiyenin eksik olduğunu zira borçlunun adına kayıtlı ve müvekkili şirkete rehinli olan —— plakalı araç tasfiyeye dahil edilmediğini belirterek, şirketin ihyası rehinli aracın satışının yapılması için borçlu şirketin ticaret sicil kaydının tekra açılmasına, müvekkili şirkete rehinli olan ———plakalı aracın satışı yapılana kadar ve satış vedeli şirket hesabına aktarılana kadar tasfiye edilmiş şirketin ihyasını talep ve dava etmiştir.
Davalı ——- vekili cevap dilekçesinde özetle; – Müdürlüğü’nün TTK.m.32 6102 sayılı TTK’nın 7. maddesi ve ——- Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, alacaklı şirketin , terkin edilen şirkete ait aracın satışı ile bedelinin tahsilini sağlamak amacıyla açılan ihya davasıdır.
Bir şirket veya kooperatifin ihyası davasında davacı taraf, şirket ortaklarından herhangi biri, şirket veya kooperatifin en son yetkilileri, o şirkette veya kooperatifte daha önce çalışmış bulunan herhangi bir işçi, şirket veya kooperatiften alacağı bulunan herhangi bir gerçek veya tüzel kişi alacaklı, özetle hukuki menfaati bulunan herhangi bir kişi olabilir. İhya davalarında davalı taraf ise şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir.
6102 sayılı Yasa’nın geçici 7. maddesi uyarınca, 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Madde hükmüne göre, anonim ve limited şirketler 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 sayılı TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilirler. ——- müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilecek olup, ihtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ise ticaret sicilinden re’sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
İhyası istenen şirkete ait sicil dosyası, terkine dayanak belgeler celp edilmiştir.
——- sicil nolu dava dışı Tasfiye halinde ———.nin, —- tarihinde kapsamına alındığı, ——- tarihinde Geçici 7. madde uyarınca resen terkin edildiği görülmüştür.
İhyası istenen şirkete ait aracın trafik kaydı çıkarılarak dosyamız arasına konmuştur.
Trafik takyidat bilgisine göre aracın ihyası istenen şirkete ait olmadığı, 05/07/2019 tarihli sorguya göre ——- adına kayıtlı olduğu görülmüştür. Davacı vekilinden sorulduğunda aracın, bu davanın açılmasından sonra Bakırköy 2. İcra Dairesinde ihale usulü satışının yapıldığını beyan etmiş; —– tarihinde ihalenin kesinleştiği, aracın ihale alıcısı —- adına tescil işleminin yapıldığına ve satış bedelinin temlik alacaklısı —— ödendiğine ilişkin yazıyı ibraz etmiştir.
Aracın yargılama sırasında bizzat davacı tarafça satışının sağlandığı, aracın terkin edilen şirkete ait olma niteliği kalmamakla davada hukuki yarar da kalmamıştır. Tasfiyeye girmesi istenen malvarlığının terkin edilen şirkete ait olması yargılama boyunca aranması gereken bir husustur.
Asıl davada husumet sicile yöneltilmiş, birleşen davada tasfiye memuruna yöneltilmişse de gelinen aşama itibariyle her iki davada da hukuki yararın mevcudiyetinden söz edilemeyeceğinden aşağıdaki şekilde davanın ve birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Hem asıl davanın hem birleşen (İst. Anadolu 9. ATM, ——- E.,——–K.) davanın REDDİNE,
A)Asıl dava yönünden,
1- Bankacılık Kanunu’nun 143/5 maddesi uyarınca 492 sayılı Harçlar Kanununa göre harç alınmasına yer olmadığına,
2-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden 2019 yılı AAÜT tarifesi uyarınca davalı yararına taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılmış gider avanslarından artan tutarların hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
B)Birleşen dava yönünden,
1- Bankacılık Kanunu’nun 143/5 maddesi uyarınca 492 sayılı Harçlar Kanununa göre harç alınmasına yer olmadığına,
2-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Taraflarca yatırılmış gider avanslarından artan tutarların hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 10/07/2019