Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/34 E. 2019/151 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/34 Esas
KARAR NO : 2019/151

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/01/2015
KARAR TARİHİ : 13/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 2008-2010 yılları arasında süre gelmişl olan ticari ilişki sebebiyle davalıya mal ve hizmet satışı ve teslimi yapıldığını, malların davalıya ürün talep formlarına dayanarak teslim edildiğini, müvekkili tarafından satış faturalarının ve sevk irsaliyelerinin usulüne uygun olarak düzenlendiğini, müvekkilinin ticari defterlerine davalı hesabına kaydedildiğini, alacağın tahsili için İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğünün 2014/14721 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında cari hesap ilişkisi olduğunu, davacıya 640.000TL bedelinde çok sayıda müşteri çeki verdiklerini, bu çeklerin tahsil edilip edilmediklerini bilmediklerini belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, iki tacir arasında mal alım satımı sonucu oluşan cari hesap ilişkisinde, ödenmemiş bakiye kalan faturalara dayalı borcun ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itiraz nedeniyle açılan İİK.nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır
Davacı, davalı ile aralarında 2008-2010 yılları arasında ticari ilişkilerinin olduğunu, sürekli mal ve hizmet satışı yaptıklarını, borcun ödenmeyen kısmı için icra takibi başlattıklarını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazı iptali ile takibin devamını talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde, arada cari hesap ilişkisi olduğunu, davacıya 640.000TL bedelinde çok sayıda müşteri çeki verdiklerini, bu çeklerin tahsil edilip edilmediklerini bilmediklerini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. İcra dosyasına bakıldığında, davalının icra takibine itiraz ederken de borcu olmadığından bahisle borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Davaya konu Anadolu ——–. İcra Müdürlüğü’nün 2014/14721 sayılı takip dosyası incelendiğinde, takibin öncelikle 19/03/2014 tarihli takip talebi ile 708.392,71 TL asıl alacak üzerinden İstanbul ——–. İcra Müdürlüğünün 2014/808 esas sayılı icra dosyasından başlatıldığı, ödeme emrinin 25/03/2014 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 27/03/2014 tarihinde yetkiye, borca , faize ve ferilerine itiraz ettiği; borçlunun yetki itirazı ile alacaklının bu itirazın kabul etmesi ve talebi üzerine dosyanın Anadolu —–. İcra müdürülüğüne gönderildiği; ——-esas sayılı takip dosyasında çıkarılan ödeme emrinin 11/08/2014 tarihinde borçluya/davalıya tebliğ edildiği; borçlunun da 12/08/2014 tarihinde takibe, borca, ferilerine itiraz ettiği, davacının da iş bu itirazın iptali davasını 09/01/2015 tarihinde süresi içinde açtığı anlaşılmıştır.
Tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir.
Muhasip bilirkişinin sunduğu kök ve 3 adet ek raporda davacının defter kayıtları ile bunu doğrulayan davalı şirketin BA formları, davacı şirketin BS formları karşısında takibe konu alacağın haklı bir alacak olduğunu mütalaa etmişlerdir.
Fatura tek başına bir alacağın varlığını ispatlamaya yetmez, alacaklının mal teslimini veya hizmet verildiğini ispat etmesi gerekir. Tarafların tacir olduğu, ticari defterlerinin kendileri lehine ve aleyhine delil niteliğinde olduğu, kaldı ki davalının BA/BS formlarının davacının defter kayıtlarını doğruladığı ortadadır. Aynı 404 adet belge her iki tarafın da BA/BS formlarında vergi dairesine bildirilmiştir. Hal böyle olunca satıma konu malların davalıya teslim edildiğinin ispatlanması şartının sağlandığı; aksine durumun davalı tarafından da iddia ve ispat olunamadığı, bu haliyle davalının artık malların bedelini ödediğini ispatlaması gerektiği açıktır.
Davalı cevap dilekçesinde bir takım müşteri çeklerini davacıya verdiğini ileri sürmüşse de, bilirkişinin ek raporlarda belirttiği üzere çeklerden hiç ödenen olmadığı anlaşılmıştır. (Verilen çeklerin bir kısmı karşılıksız çıkmış, bir kısmı davacı tarafından kaybedilmiş olmakla hiç ibraz edilememiştir.) Bu bakımdan bilirkişi raporlarının denetime elverişli olduğu, defter ve makbuzlarla desteklendiği, usul ve yasaya uygun olduğu görülmüş; rapora itibar edilmiş, mahkememizde uyuşmazlığı çözecek kanaat hasıl olmuştur. takibe yapılan itirazın haksız olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yargıtay içtihatlarıyla da yerleşik hale geldiği üzere, faturaya dayalı alacak likit sayılacağından, asıl alacağın %20si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE;
2-İstanbul Anadolu ———. İcra Müdürlüğünün 2014/14721 esas sayılı takip dosyasında davalı tarafça yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile takibin aynen (708.392,71 TL üzerinden) DEVAMINA;
3-Asıl alaca takip tarihinden tahsil tarihine kadar 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca faiz işletilmesine;
4-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
5- Alınması gerekli 48.390,31TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 8.555,68 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 39.834,63 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 27,70 TL. başvurma harcı, 8.555,68 TL peşin harcın toplamı olan 8.583,38 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.910,20 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılmasına,
8- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
9- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 42.285,71 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.