Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/324 E. 2021/1138 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/324 Esas
KARAR NO: 2021/1138
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/12/2013
KARAR TARİHİ: 19/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın ——- faaliyet gösterdiğini, bu nedenle—–üzere aküler kullandığını, davalıdan çeşitli zamanlarda kullanım ve talebe göre —– satın aldığını, ancak söz konusu akülerin ilk muayene esnasında sağlam gibi görünmelerine rağmen kullanımlarından yaklaşık bir ay aralıklarla —– kaynaklı şikayetlerden müşterilerine satmış olduğu aküleri iade almak zorunda kaldığını, müvekkili şirketin söz konusu akülerin ayıplı çıkması ve arıza vermesi sebebiyle satın alınan ürünlere istinaden iade faturası ile davalıya akülerle birlikte iade ettiğini, ilk etapta ayıplı aküler sebebiyle —— bedelli iade faturası düzenlediğini, davalının numune istediğini, numunelerin gönderildiğini ancak dönüş yapılmadığını, müşterilerinin iadesi sebebiyle haksız yere mağdur edildiğini, davalı aleyhine —– tespitinin gerçekleştirildiğini, bu ürünlerin ayıplı olduğunun ortaya çıktığını, davalıya bu hususların defalarca iletilmesine rağmen hiçbir şekilde yanıt alamadığını beyanla ayıplı mallar sebebiyle uğranılan zararın fazla çıkması halinde artırılmak üzere şimdilik —— tarihi itibariyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunun akademik düzeyde hiçbir tespit içermeyen, yüzeysel, ciddi hiçbir bilimsel kritere dayanmadığından gizli ayıp değerlendirilmesinin teknik açıdan mümkün olmadığını, —— incelenmesi gerektiğini, davacının akü cihazlarına yönelik olmak üzere soyut ve hukuki dayanaktan yoksun iddialarda bulunduğunu, davacı tarafın —– ve ihbar yükümlülüğünü yasal süre içinde yerine getirmeyen taraf durumunda olduğunu ve açıkladığı nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle taraflar arasında akdedilen ——- kapsamında davacıya satılan akülerin ayıplı çıktığından bahisle açılan ayıplı mal için ödenen bedelin tahsili istemli alacak davasıdır.
Eldeki davanın —- dosyasında görülmeye başlandığı, —- kararı verildiği, kararın davalı tarafça temyizi üzerine —— yetkisizlik kararın onandığı, onama kararı ile dosyanın mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın mahkememize tevzi edilmesi üzerine, davalının defterlerinin incelenmesi amacıyla mali müşavir bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi—- tarihli raporunda özetle; davalı şirketin ticari defterlerine göre davacıya —– tutarınca borcunun bulunduğu tespit edilmiştir. Rapor incelendiğinde dava konusu —-tarihli iade faturasının davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşılmıştır. Davacının defterlerinin incelenmesi amacıyla bu defa — talimat yazılmış olup, talimat mahkemesinde alınan —– tarihli mali müşavir bilirkişi raporunda özetle; dava dilekçesinde bahsedilen —- tutarlı iade faturasının davacı kayıtlarında bulunmadığı tespit edilmiştir. Tarafların rapora itirazları ve emtiaların ayıplı olup olmadığının tespiti için nitelikli hesap uzmanı ve sektör bilirkişisinden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti —– tarihli raporunda özetle:————- içeriğinde raporunu mahkememize sunmuşlardır. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekili rapora itirazında emtianın incelenmesi için bilirkişice temas edilmediği, muayene ve ihbar külfetinin süresi içerisinde yerine getirilmediği yönünde itiraz etmiştir. Mahkememizin — celsesindeki ara karar gereği ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişinin — sebebiyle yeni bir sektör bilirkişi eklenerek rapora itirazların değerlendirilmesi gerekmiştir. Bilirkişi heyeti —- tarihli raporunda özetle; davaya konu akülerin engelli araç kullanımında uygun olmadığı şeklinde davalı tarafın görüşünün yanlış olduğu, davalı bu tarz kullanımda hata görüyorsa—- ettiği davacıya ikaz ve ihtar etmesi gerektiği, fakat bu anlamda hiçbir yazışmanın olmadığı,—-verilmediği, akülerin ayıplı olarak kabul edilmesi gerektiği görüş ve kanaatleri ile raporlarını ibraz etmişlerdir. Rapor taraflara tebliğ edilmiş, davalı tarafça rapora benzer mahiyette itiraz edilmiştir.
Mahkememizin —– numaralı celsesinde davacı vekiline; dosyaya sunulan faturaların davaya ilişkin olup olmadığının anlaşılamaması, dava dilekçesinde talep edilen bedelin hangi —- istinaden olduğunun anlaşılamaması sebebiyle dava konusu olan bedelin iadesi talep edilen —-faturalandırılmış biçimde sunulması ve davalı vekilinin fotoğraflardaki tarihlerden ayıp ihbarının süresinde olmadığına ilişkin beyanına karşı beyanda bulunması hususlarında dilekçe sunması için kesin süre verilmiş, davacı vekili —- tarihli dilekçesi ile tüketicilerden iade gelen akülerin tespiti için —— incelenmesini talep etmiş ve mahkememizce hem teknik anlamda akülerin incelenmesi hem de davacı kayıtlarında delil tespitinde hesaplanan —– tutarlı iadelerin dayanağının tespiti amacıyla talimat yazılmasına karar verilmiş, davacı vekili talimat mahkemesine yazdığı dilekçe ile defterlerin ilk raporu tanzim eden bilirkişide olduğunu beyan etmiş, Mahkemece bu raporun tanzim edildiği—-yazılmış, —-yazı cevabında kalemde yapılan araştırmada belirtilen defter ve belgelerin bulunamadığını bildirmiştir. Mahkememizin —– numaralı celsesinde davacı vekili; ticari defterlerin yeniden incelenmesine gerek olmadığını, dosyadaki mevcut bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Uyuşmazlık —- ayıplı olup olmadığı ve akülerin ayıbı halinde davalıya ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığıdır.
Davacı vekili dava dilekçesindeki zararının —olduğunu iddia etmiş ve bu zararın dayanağı olarak —- hazırlanan raporu dayanak göstermiştir. İncelenen raporda davacının davalı yana tanzim ettiği — kullananlar tarafından tekrar davacıya gönderilen toplam — tutarında bedel hesaplandığı, raporun taraflara tebliğ edildiği, davacının — tarihinde tespit raporunu tebliğ aldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu —- tarihli ihtarname ekinde gönderdiği fotoğrafların —– tarihinde çekilmiş olması sebebiyle fatura düzenleme tarihi ve fotoğraflar arasındaki geçen zaman gözetildiğinde ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı yönündedir. İade faturasının ayıp ihbarı yerine geçeceğinin kabulü gerekmektedir. Davacının —yevmiye numarasının ekinde gönderdiği anlaşılan fotoğrafların çekim tarihi —- ihtarnamesinde ekte sunulan test raporlarına göre —- ayıplı mal kapsamında değerlendirildiğini beyan etmiştir. Yani iade faturasının dayanağı bu rapor olup, Mahkememizce davacıya verilen süreye rağmen fotoğraf çekim tarihlerinin yanlış olduğuna ilişkin bir beyanda bulunulmadığı da gözetildiğinde; —- tarihinde ayıbın tespit edildiği buna rağmen davacının iade faturasını —– sonra düzenlediği, kural olarak gizli ayıpların ayıbın öğrenilmesi ile derhal bildirilmesi gerektiği nazara alınarak bu fatura konusu ürünlerin süresinde davalıya ihbar edilmediği kanaatine varılmıştır.
Delil tespitinde hesaplanan —- tutarındaki bedel yönünden; davacının ayıbın üretimden kaynaklı olduğunu daha önce öğrendiği ispatlanamadığı takdirde delil tespitinde hazırlanan raporun davacıya tebliği ile yani eldeki davada —– tarihi itibariyle dava konusu ayıbı öğrendiği ve bu tarihten itibaren derhal davalıya ayıp ihtarında bulunması gerektiği açıktır. Eldeki davada delil tespitinde hazırlanan raporun davalıya tebliğinin ayıp ihbarı yerine geçip geçmeyeceğini tartışmak gerekmektedir. Delil tespiti raporunun tebliği mahkemece yapılan bir işlem olup, ayıp ihbarının bizzat davacı tarafça yerine getirilmesi gerekmektedir. Dosya kapsamında davadan önce —- tarihine kadar herhangi bir ihtar tespit edilememiştir. Davacı vekiline mahkememizce —- numaralı celsede bedelin istirdatı istenen akülerin faturalarını sunması için süre verilmiş, davacı tarafça — tarihine kadarki tüm faturalar sunulmuştur. Davacı tarafın sunmuş olduğu son iade faturası —- tarihli dava konusu davalı tarafça kabul edilmeyen fatura olup, —- ise davalı defterlerinde kayıtlı olduğu zaten raporla tespit edilmiştir. Taraflar arasında cari hesapta —-yılından evvel başkaca borç/alacak ilişkisi kalmadığının davacı tarafın defterlerinden anlaşıldığı üzere sunulan— tarihli iade faturalarının da dava konusu edilen — olmadığı, zira davacının bu faturalardan alacağının kalmadığının cari hesapta tespit edildiği——yönünden ayıp ihbarı yerine geçecek bir faturanın da davacı tarafça düzenlenmediği anlaşılmış, hal böyle olunca bu bedel yönünden de ayıp ihbarının süresinde olmadığı kanaatine varılmıştır. ——–verilmesi ayıp ihbarının süresinde yapılması külfetini ortadan kaldırmaz. Bu nedenle süresinde yapılan bir ayıp ihbarı bulunmadığı gözetilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. ” gerekçesi ile garanti süresinin ihbar külfetini ortadan kaldırmadığına da değinmiştir. Bu nedenlerle davanın reddi gerekmiştir.
Aksi halde dahi delil tespitinde —— tutarındaki bedelin ise davacının davalıdan aldığı hangi faturaya konu alacak olduğu belirsizdir. Davacının — tüketicilerden geldiğini beyan ettiği iadelere ilişkin olarak ne delil tespiti dosyasında ne eldeki dosyada hiçbir delil yoktur. Hangi tüketiciden hangi tarihte iade olduğu, gerçekten iade olup olmadığı belli değildir. Mahkememizce yazılan talimata rağmen davacının defterlerini sunmaması ve son duruşmada mevcut dosya kapsamına göre karar verilmesini talep etmesi nazara alındığında mevcut dosya kapsamına göre bu bedelin nasıl belirlendiği, hangi tüketiciye hangi tarihte satılıp hangi tarihte iade edildiği, ne kadarının iade edildiği tamamıyla belirsiz olup, bu yönüyle de davanın reddi gerekmektedir. Açıklanan sebeplerle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, süresinde ayıp ihbarı yapıldığı ispatlanamadığından REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan peşin yatırılan 210,15-TL harcın mahsubu ile bakiye 150,85-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 1.650,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı 19/10/2021