Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/319 E. 2020/823 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/319 Esas
KARAR NO: 2020/823
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2015
KARAR TARİHİ: 27/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA, SAVUNMA, DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil davacı şirket ile davalı şirket arasında uzun süredir devam eden ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davalı firmanın davacı şirketin mağazalarındaki afişboard ve otopark raketi şeklindeki reklam alanlarına reklam alıp davacı şirket ile gelir paylaşımı yaptığını, bu ticari ilişkiye dayalı olarak, davacı şirketin ticari defterleri uyarınca davalı şirketten tahsil edemediği alacağının bulunduğunu, şirketin bu alacağını —- tarih —– yevmiye Nosu ile ——— ödenmesini ihtaren bildirdiğini, davalı yan ———-yevmiye nolu cevap ihtarnamesi ile gerçek borçlarının —- olduğununu belirttiğini, daha sonra bu alacağın tahsili için ————– icra dosyası ite takip başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firma ile uzun zamandır sorunsuz olarak cari hesap şeklinde çalıştıklarını, davacı firmanın muhasebe sistemindeki karışıklık ve departmanlar arası iletişim sorunu ve mutabakat zorlukları nedeniyle talep edilen alacağın doğru olmadığını, bu nedenle borcun tamamına değil, belirtilen tutara itiraz ettiklerini, karışıklığın bazı faturaların yanlışlıkla kendilerine kesilmesinden, kendileri tarafından kesilen 1 adet iade faturasının davacı tarafından cari hesaba işlenmemesinden, bazı ödemelerin de dikkate alınmamasından kaynaklandığını belirterek, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, tacirler arasında hizmet ilişkisinden kaynaklanan faturalar dayalı itirazın iptalidir.
Davacı ile davalı şirket arasında yıllara yayılan ticari ilişki olduğu, davalının mağazalarındaki reklam panolarına reklam alarak davacı ve davalının gelir paylaşımı yaptıkları, faturaların bu hizmetlere ilişkin olduğu ve vadesi geçmiş ———alacağı olduğu iddiası ile davacının bakiye fatura alacakları için icra takibi başlattığı anlaşılmıştır.
Davalı borcun olmadığını,varsa dahi belirtilen tutar kadar olmadığını, yapılan ödemelerin dikkate alınmadığını, bazı faturaların defterlerinde kayıtlı olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davaya konu——– icra dosyası incelendiğinde, takibin —- tarihli takip talebi ile — asıl alacak üzerinden ——— başlatıldığı icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Borçlunun süresinde yetkiye, borca itirazı üzerine alacaklının talebi ile takip dosyası,———- gönderilmiş, düzenlenen yeni ödeme emrinin davalıya/borçluya — tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da ——-tarihinde, süresinde borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacının da süresi içinde, —— tarihinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Davalının mağazalarındaki reklam panolarına reklam alarak gelir paylaşımı yapılması şeklindeki ticari ilişkide, uyuşmazlığın çözümü için tarafların her ikisinin de tacir olması ve TTK.nun 64 vd maddeleri kapsamında defter tutma yükümlülüklerinin bulunması karşısında tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiştir. Yargılama boyunca alınan raporlardan kısaca bahsetmek gerekir. Talimatla alınan —– tarihli mali müşavir —- raporunda, davacının defterlerine göre —–alacaklı olduğunu belirtilmiştir. Davalı bu rapora itirazında ——– bedelli faturayı iade ettiklerini ve —— faturanın kısmen iptal edildiğini, bilirkişinin gayriciddi olduğunu beyan etmiştir. Davalının defterlerinin incelenmesi için —- tarihli 4. celsede mali müşavir atanmışsa da, davalının defter ve kayıtlarının— olduğu anlaşılarak —– tarihli celsede talimat yazılmasına karar verilmiştir. —- tarihli mali müşavir bilirkişi — raporunda, —- faturanın borçlunun sorumluluğunda olması halinde davacının — alacaklı olduğunu, aksi kabulde —- alacaklı olduğunu belirtmiştir. Esasen bu raporun denetime elverişli olmadığı, uyuşmazlığı çözmekten uzak olduğu çok açıktır. Nitekim her iki tarafın itirazları da tartışılmamıştır.
Uyuşmazlığın çözümü için takibe konu edilen —- adet fatura yönünden, vergi beyannameleri de göz önüne alınarak tarafların ticari defterlerinin karşılaştırılarak her bir fatura yönünden mukayese edilmek suretiyle incelenmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda tarafların bağlı oldukları vergi dairelerine müzekkere yazılarak ilgili —- formları celp edilmiştir. Tekrar talimat yazılmış ve bilirkişi—- tarafından —- tarihli rapor sunulmuşsa da, raporun yine denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı, —- olmasına rağmen raporda — faturadan bahsedildiği, —- formlarının tek tek her bir fatura yönünden incelenmediği, davalının savunmalarında geçen bir kısım iade edilen faturala ilişkin davacının defterlerinde bir kayıt olup olmadığına bakılmadığı görülmüş; —– tarihinde tekrar ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
—- tarihli 2. ek raporda bilirkişi, —- fatura için bir tablo hazırlamış, davalının —– tarihli ——— fatura dışında diğer faturaların — formlarında vergi dairesine bildirildiğini belirtmiştir. Faturaların tümü davacının defterlerinde kayıtlıdır. Bu durumun davacıyı alacaklı yapmaya yetmeyeceği çok açıktır. Davacının fatura konusu hizmeti verdiğini kanıtlaması gerekir. Ancak davalının —– formalarında göstermesi davacı lehine, davacının söz konusu fatura gereği hizmeti sağladığına dair bir karine yaratır. Davalının bu karinenin aksini ispatlaması gerekir.
Davalının —- —-faturayı iptal ettiklerine;—— faturaların mükerrer olduğu; yine ———- faturanın mükerrer olduğuna dair ; bu hususlarda taraflar arasında mutabakat olduğuna dair itirazı üzerinde durulmuş; davalıya bu beyanlarına ilişkin varsa mutabakatların sunulması için süre verilmiştir. Davalı tarafça, —- tarihinde yapılan mail yazışması sunulmuştur. —- faturanın davacı tarafça iade edildiğini gösteren hiç bir belge yoktur. Yine ——sıralardaki faturaların mükerrer olduğuna dair bir mutabakat da sunulmamıştır. Davacı çalışanı olduğu anlaşılan ——- tarihli mailinde,—— ödeme yapılmasının beklendiği yazılıdır. Ne var ki icra takibi —- tarihinde başlatılmış, bu mail yazışması takipten sonra yapılmıştır. Takipten sonra ödeme yapılıp yapılmadığı açık değildir. Sadece bu maile göre davacının alacağının ——- olduğunu kabul etmek mümkün olamayacağından,— formalarında bildirilen faturalar kadar davalının ödeme yaptığını ispatlaması gerektiği ancak bir ödeme belgesinin de sunulmadığı nazara alınarak kalan —- fatura yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
— faturadan, – tanesi yönünden davacının alacaklı olduğu kabul edilmiş, —- sırada yer alan faturalar nedeniyle alacaklı olduğu kabul edilmemiştir. Kısaca dava itirazları bakımından da bunların üzerinde durmak gerekir. Her ne kadar son alınan bilirkişi raporunda, bilirkişi, — sırada yer alan — sırada yer alan —— formlarında davalı tarafından vergi dairesine bildirilmemiş faturalarla ilgili olarak kök raporundaki tespitlerden sonra davalının — faturaya ilişkin kök rapor tespitlerine itiraz etmediği, sadece — faturaya itiraz ettiği bu nedenle davacının —— faturadan dolayı da alacaklı olduğu görüşü bildirilmişse de; mahkememizce buna itibar edilmemiştir. Uzun yıllara yayılan cari ilişkide tarafların sağlıklı bir şekilde hesap mutabakatı yapmadığı, aralarında avans ödemelerinin olduğu, bir faturanın bir başka borca sayılması gibi muhasebe standartları dışında kayıtlar tutulduğu, davalının kök rapora itiraz ederken “belirtilen tutar kadar borçlu değilim” itirazının yeterli olduğu, sırf rapora beyan dilekçesinde tek tek her bir fatura için ayrıca itiraz etmemesi nedeniyle borcu kabul etmiş sayılamayacağı düşünülerek hüküm oluşturulmuştur.
Davacının — faturanın —- yasal sınırın altında kalması nedeniyle — formunda bildirilmediği iddiası, doğruluğu mümkün olmakla birlikte, davalı taraf yasal defterlerini incelemeye sunmadığı için söz konusu—— faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı da tespit edilmemiştir. Bu faturaya ilişkin ispat yükü halen davacı taraftadır. Davacı bu fatura gereği hizmeti sağladığına dair ispat elverişli delil sunamadığına göre; davalının — formlarındaki bildirimlerle yetinilerek karar oluşturmak gerekmiştir. Bu nedenle davacı itirazına itibar edilmemiştir.
Özetle, — faturadan davalının — formlarında bildirdiği — fatura yönünden davacı alacaklı kabul edilmiştir. Davalının — formunda bildirdiği —- faturaya ilişkin, iptal ve mutabakat yapılmışsa bunu gösterir bir belge veya ödeme yapılarak borç sonlanmışsa ödeme yapıldığını gösterir kesin yazılı delillerle iddiasını ispatlaması gerekirken, ispatlayamamıştır. Davalının noter ihtarnamesinde sadece —– borçlu olduğunu belirten yazısının neye, hangi mutabakata dayalı olduğu, hangi faturalar nedeniyle mutabık kalındığı da somutlaştırılamamıştır. Davalı vekilinin —- tarihli dilekçesi ekinde, kendi ticari defterlerinde mükerrer faturaları işlediklerine dair başlıksız tarihsiz bir sayfalık belge sunmuşsa da, davalının kendi defterine faturaya mükerrer kaydı işlemesi, faturanın mükerrer olduğuna dair mutabık kalındığını ispatlamaya yetmez. Bu nedenle davalı itirazlarına da itibar edilmemiştir.
Açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne;
——- sayılı takip dosyasında davalı tarafça yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile takibin —— üzerinden DEVAMINA; fazlaya ilişkin kısmın reddine;
Asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar talep gibi yasal faiz uygulanmasına;
Asıl alacağın %20 si oranında ——- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
2- Alınması gerekli 20.601,83TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 5.468,21TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 15.133,62TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 27,70TL. başvurma harcı, 5.468,21TL peşin harcın toplamı olan 5.495,91 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 4.892,40TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%94,19 kabul %5,81 ret oranında) olmak üzere 4.608,11TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen toplam 150,00 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%94,19 kabul %5,81 ret oranında) olmak üzere 8,72TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 29.561,52TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen miktar üzerinden davalı vekili için takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 27/10/2020