Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/318 E. 2020/661 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/318 Esas
KARAR NO : 2020/661
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/02/2015
KARAR TARİHİ: 01/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı firma ile davalı firmanın ticari alışverişle bulunduklarını ve cari hesap tutarak çalıştıklarını, davacı şirketin dava değeri olan —– davalı firmaya ekte dekont ve makbuz ve çek suretlerini sundukları evraklarla ödemesine rağmen davalının—— dosyasından——— no.lu dosyasından ——— emirlerini davacı şirkete yolladığını, fakat davacı şirketin hukuki bilgisizliği nedeni ile itiraz sürelerinin kaçırdığını, Davacı şirketin davalıya toplamda ——- ödeme yaptığını, durumun banka dekontu, çek ve yazılı ispat ile sabit olduğunu, yukarıda arz edilen ödemenin tutarının hali hazırda icra takiplerinin ana parası toplamından fazla göründüğünü, icra dosyaları ana alacak tutarları toplamlarının —————olduğunu, Davalının haksız kazanç peşinde olduğunu ve basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini, tahsilatlarını toplam borçtan düşmediğini ve davacının hukuki bilgisizliği nedeni ile, davacı şirkete fazladan ödeme yaptırmaya çalıştığını, davalının ————– sayılı dosyası ile davacının aracını bağlattığını, araca satış hazırlıkları yapıldığını, davada acilen teminatsız olarak tedbir karan verilmesini talep ettiklerini, cari hesap dökümünde yapılan ödemelerin bir kısmının davalının resmi hesabına yapıldığını, bir kısmının ise, davacının hukuki bilgisizliği vc kasti olarak yanlış yönlendirmesi sonucu davalı şirket ortağı olan ——– adına yapıldığını, bir kısım çeklerin ise tahsilat makbuzu alınmadan elden devir edildiğini, devir edilen çeklerin akıbetinin araştırılması, davalı ciro etmemiş olsa bile bağlantılı olarak kimler tarafından cirolanarak tahsil edildiğinin bulunmasına tespitinin davayı ve ödemeyi aydınlatacağını, HMK gereği Ön inceleme duruşmasından sonraki iki haftalık süreye kadar ek delil sunma haklarım saklı tuttuklarını, ayrıca müvekkilinin davalı —— mal sattığını, ekte kesilen fatura suretini sunduklarını, cari hesapta görülebileceğini, davalı faturayı dikkate almadan ve haksız icralarını sürdürdüğünü, Bunlara ek olarak davacının, davalının icra takibi yaptığı ——– dosyasına dayanak olan çek yerine davacıya yazılı deliller 9 ve 10 maddelerinde arz edilen çeklerin verildiğini, fakat davalının, buna rağmen söz konusu çeke icra takibi yaptığını, durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu, öncelikle ——————- sayılı dosyalarının infazının teminatsız olarak veya uygun bir teminat mukabilinde infazının dava sonuna kadar durdurulması konusunda tedbir kararı verilmesine, icra dosyalarında davacının borçlu olmadığının tespitine ve icra takiplerinin iptaline, -Ek 9 ve ek 10’da suretlerini sundukları davalıya makbuz alınmaksızın verilmiş keşidecisi———– olan —- meblağı —- ve davalıya makbuz alınmaksızın verilmiş keşidccisi ————- meblağlı ——— kimler tarafından ne şekilde tahsil edildiği konusunda ilgili bankalara müzekkere yazılmasına ve çeklerdeki tahsilden önceki son duruma ait suretlerin istenmesine, ——- dosyasından fatura alacağına yasaya aykırı olarak işletilmiş olan ——-faizin yukarıdaki davanın reddi veya kısmen reddi durumunda iptaline ———-Davalının haksız icra takiplerinin haksız ve kötü niyetli olduğundan % 20’den aşağı olmamak üzere davalı taraf aleyhine kötü niyet tazminatına hükmcdilmesine karar verilmesini talep ettiği görüldü.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu şirket aleyhine;——- dosyası ile —-tarih, — seri no.lu — bedelli olan alacağa” ve ——— sayılı dosyası ile—– tanzim, — vade tarihli ve ——- miktarlı çek alacağına” ilişkin icra takipleri yapıldığını, davacının dava dilekçesinde davalı şirketi icra takibine konu edilen toplam alacak miktarı üzerinde ———- ödeme yaptığını müvekkil şirketin ise ödeme yapıldığı iddia edilen bu tahsilatları toplam borçtan düşmeyerek haksız kazanç peşinde olduğunu iddia ettiğini”, davacı bu iddiası gerçeği yansıtmadığını, davacı şirkete olan borcuna ödeme yapmadan haksız bir şekilde kurtulmak istediğini, cari hesap dökümü, ticari defter ve kayıtlan incelendiğinde haklılıklarının ortaya çıkacağını, davacının sırf borcunu ödeme yükümlülüğünden kurtulmak için “bilgisizliğe ve yanlış yönlendirilmiş olma” bahanelerine sığınarak ——– adına ödeme yapıldığı ve bir kısım çeklerin tahsilat makbuzu alınmadan elden devir edildiğini iddia ettiğini, Davacı şirketin bu iddialarını tümü ile reddettiklerini, davacı şirketin ticari hayat içerisinde aktif olarak faaliyette bulunan, basiretli bir tacir olarak iddia etmiş olduğu gibi yanılgılara düşeceği ve bilgisiz kabu! edilmesinin hayatın olan akışına aykırı olduğunu, davacının haksız kazanç peşinde olduğunu, davacı şirket tarafından yapılan ödemelerin İcra Takibine Konu Edilen Alacaklarına ilişkin olmadığını, cari hesaplar incelendiğinde müvekkili ile davacı arasındaki ticari alış-verişlerin ve bunlara dayalı olarak alacaklı oldukları miktarların görüleceğini, davacının eksik ödemelerde bulunduğunun, defter ve kayıtlarımız üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, beyanla, işbu açıklanan ve resen göz önüne alınacak nedenlerden dolayı haksız ve mesnetsiz açılan işbu davanın tüm talepleri ile birlikte reddine karar verilmesini talep ettiği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle; menfi tespit davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından —————– dosyalarında gönderilen ödeme emirlerine zamanında itiraz edilemediği, takibe dayanağı borcunun olmadığı gerekçesi ile menfi tespit davası açtığı anlaşılmıştır. Davacı ile davalı taraf arasında ticari ilişkinin varlığı her iki tarafın kabulündedir. Davacı takibe konu borcunu ödediğini iddia etmekte, davalı ise davacının yapmış olduğu ödemelerin takibe konu borçları ile ilgili olmadığını savunmuştur. Tarafların iddialarının değerlendirilmesi için bilkirkişi incelemesi yaptırılmış, her iki bilirkişi raporunda da davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı belirlenmiş olup, kendi lehine delil olarak değerlendirilmemiştir. Davacı tarafından hernekadar bir kısım ödemelerin yapıldığı belirtilmiş ise de; bu ödemelerin takibe konu borç için yapıldığını ispatlayacak herhangi bir bilgi ve belge dosyaya sunulamıştır. Hükme esas alınan —– tarihli bilirkişi raporunda da bu husus belirlenmiş olup davacının davasını ispat edemediği kanaatine varılmıştır. Her ne kadar ——- sayılı dosyası yönünden, talep edilen takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edilmiş ise de, davacı borçlunun takip öncesi temerrüte düşürüldüğü yönünde herhangi bir belge olmadığından davanın bu yönden kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
a)Davacının ——sayılı dosyası yönünden, talep edilen takip tarihine kadar işlemiş faiz tutarı olan —— yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair talebin reddine,
b)Davacının ———– sayılı dosyası yönünden talebin reddine,
2-Davacının şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 127,99-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.060,63-TL harcın mahsubu ile kalan 932,64 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 127,99-TL peşin harç, 27,70-TL başvuru harcı toplam 155,69-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.031,30-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre hesaplanan (%3,02 kabul %96,98 ret) 31,11-TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından harç dışında harcanan 600,00-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre hesaplanan (%3,02 kabul %96,98 ret) 581,90-TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 1.873,73-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 8.630,23-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmeleri halinde kendilerine iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.01/10/2020