Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/309 E. 2018/904 K. 21.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/309 Esas
KARAR NO : 2018/904
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2015
KARAR TARİHİ : 21/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA, SAVUNMA, DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı idare ile————- nolu bölmeleribdeki —— köyü eski maden ocağı rehabilitasyonu için toprak dolgu hakkını, ihale yoluyla alıp, —– tariginde noter onayı ile sözleşmenin imzalandığını, sözleşmede sürenin yer tesliminden itibaren 3 yıl, dolgu hacminin 374 948 981 m3, sözleşme tutarının 1.422.000,00 TL, teminat bedelinin 85.320,00 TL olduğunu, yerin—–tarihinde teslim edildiğini, şirketin işe başlayıp çalışma devam ederken———– tarih ve 99110 sayılı yazıları ile çalışma alanında henüz dolgu işi tamamlanmadan kırmızı kotlara yaklaşıldığı gerekçesiyle şirketin dolgu işini durduğunu, şirketin iradesi dışı bu durdurma işlemine karşı davalı İdareden Belediye’ye nihai kotlara ulaşılmadığının bildirilmesinin istendiğini, davalı idarenin 3 ay sonra bu yazıyı gönderdiğini, —— tekrar verdiği izin ile şirketin çalışmaya başladığmı, şirket ile davalı İdare arasında dolgu miktarları uyuşmazlığı, uygunsuz iklim koşullan nedeniyle yolların düzeltilmesi konusunda yazışmalar yapıldığını, davalı idareden sözleşme gereği izin alınmadan yola bakım yapmanın mümkün olmadığını, davacı şirketin 22.11.2013 tarihli izin talebinin ve 11.09.2013 tarihli revize plan teklifinin cevabı beklenirken sözleşme süresinin dolması üzerine 22.12.2013 tarihli yazı île ek süre istendiği, davalı idarenin bu üç yazılarına yaklaşık 2 ay sonra “talebiniz değerlendirmeye alınacaktır” şeklinde cevap verdiğini, idareden cevap beklerken 30.04.2014 tarihli yazılan ile sözleşmeyi feshettiklerini, teminatında irat kaydedildiğinin bildirildiğini, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarım mahfuz tutarak 261.329,22TL, İLE İRAT KAYDEDİLEN 85.320,00 TL.’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline, masraf ve ücreti vekaletin de davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ——————–no.lu bölmelerindeki 76768,00m2 ve 374 948 981 m3′ lük davacı şirketle anlaşma yapılan rehabilite amaçlı toprak dolum sahası ile ilgili olarak İ——–Müdürlüğü Hukuk Danışmanlığının—– tarihli ve—–sayılı görüşlerine istinaden izin gecikmesinden dolayı idarenin herhangi bir kusuru bulunmadığı, sorumluluğun şirkete ait olduğunun tespit edildiği, sözleşmenin 18. Md.si gereği ve ihale şartnamesine aykırı durumlar nedeni ile sözleşmenin fesih edilmiş olduğu, kesin teminatın irat kaydedildiği ve durumun 30.04.2014 tarihli belge ile bildirildiğini belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava; Hukuki niteliği itibariyle hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Davacı, genel olarak, 03/09/2010 tarihli sözleşme ile davalı idareden dolgu işini üstlendiğini, davalı idarenin 30/04/2014 tarihinde sözleşmeyi feshettiğini ve davacıdan aldığı teminatı da irat kaydettiğini ileri sürerek, fesih tarihine kadar yaptığı işin bedeli ile teminat mektubunun bedelini talep etmektedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 03/09/2010 tarihli sözleşmeden kaynaklandığı her iki tarafın da kabulündedir.
Görev hususu HMK’nun 114/1-c’ye göre dava şartlarındandır. Dava şartları HMK 115/1 ve 2.maddelerine göre davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır. Diğer yandan HMK madde 138’e göre mahkeme dilekçeler aşamasının tamamlanmasından sonra ve ön inceleme aşamasına geçilmesinde öncelikle dava şartlarının dosya üzerinden inceler ve dosya kapsamı görev konusunun değerlendirilmesi yönünden tamamlanmış ise karar verilir.
Davanın mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davalının orman işletme müdürlüğünün tacir olmaması nedeniyle nisbi ticari dava niteliği de taşımadığı; uyuşmazlığın genel mahkeme sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği kanaatine varılmış, davanın HMK 114. ve 115. Maddesine göre usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 1 md. uyarınca davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait bulunmakla, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ sebebiyle davanın usulden REDDİNE,
2-Yasal süre içerisinde başvurulması halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Harç, vekalet ücreti ve yargılama giderinin HMK 331/2 md. uyarınca görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 21/11/2018