Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/288 E. 2023/136 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/288 Esas
KARAR NO:2023/136
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/02/2015
KARAR TARİHİ:21/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Şirket çalışanı —– şahsın şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığı halde davalı banka çalışanlarının dikkatsiz ve tedbirsiz davranışları sebebiyle müvekkil şirkcte ait mevduat hesabından şirket çalışanına usulsüz ödemeler yapmak suretiyle müvekkilini zarara uğratılmış olduğunu, müvekkil şirkete ait hesaptan sahtc faks talimatları ile şirkete ait hesaptan ödeme ve havale talimatı verildiğini, buna istinaden bankaca ödeme yapılmış olduğunu öğrenmiş olduklarını, banka yetkilisi —– şirket yetkilisi —— ile görüşüp faks leyidi almaksızın yaptığı ödemelerden dolayı davalı bankanın şirketi zarara uğrattığını, adı geçen banka görevlisinin şirket çalışanı—- görüşüp onay aldığını beyan ettiğini, imza sirkülerine göre şirketi temsile yetkili kişinin —- olduğunun bankaca bilinmekte olduğunu,—- şirketçe yetki verilmemiş olduğunu, müvekkili şirketin yazılı talimatı olmadığı halde bankaca müvekkil şirket adına —-açıldığını, bu hesaptan şirkelçe tanınmayan kişilere usulsüz ödemeler yapılmış olduğunu, davalı bankanın yapmış olduğu yetkisiz ve usulsüz işlemlerinden olan, —— isimli kişiye gönderilen 12.000 TL, —- isimli kişiye gönderilen 7.500 TL, ——–isimli şahsa gönderilen 50.750 TL, müvekkil adına talimatsız. açılan —– kredisine tahakkuk ettirilen faiz ve masraf tutarı 3.055,12 TL olmak üzere müvekkile verilen toplam 73.305,12-TL tutarında zararın davalı bankadan işlemiş faiziyle birlikte tahsiline, ücreti vekalet ile mahkeme masrafının davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Banka ile davacı arasında imza edilen sözleşmesinde şirketi temsile ve ilzama yetkili kişinin —— olduğunu, adı geçenin şirket kaşesi altına attığı imza ile münferiden şirketi temsil ettiğini, —- şirket çalışanı —- şirketin finansman ve banka işlemlerinden sorumlu kişisi olarak tanıttığını, banka ile yapılacak işlerde ——- adı geçen kişiden alınması talimatını vermiş olduğunu, — iletişim bilgilerinin—- tarafından bankaya verilmiş olduğunu, bu nedenle işlemlerin şirket çalışanı olan —– yürütülmüş olduğunu, bugüne kadar yapılan işlemlere itiraz edilmemiş olduğunu, ——tarafından görülmekte olmasından dolayı kendisinin bilgisi altında işlemlerin gerçekleştirilmiş olduğunu, işlemlerin sözleşmeyo ve bankacılık kanun ve mevzuatına uygun olarak gerçekleştirilmiş olduğunu, sözleşmenin ———- gereğince faksla yapılacak işlemlerde talimatın iletilmesi için müşterinin gerekli tedbirleri alacağını, tedbirlerin alınmasının davacının sorumluluğunda olduğunu, davacının iddia ettiği zararının kendi kusurundan kaynaklanmış olduğunu, şirketin hesaplarından yapılacak işlemlerde şirket tarafından yetkili gösterilen— talimatıyla işlem yapılabilmesi yönünde teamül oluştuğundan dolayı davacının tüm iddialarının yerinde olmadığını, banka çalışanı hakkında davacının yaptığı suç duyurusu üzerine banka çalışanı — —– hakkında takipsizlik kararı verilmiş olduğu ileri sürülmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle ,davacı şirketin davalı banka nezdinde hesabı olduğu ve müşterisi olduğu taraflar arasında ihtilafsız olup, davacı şirketin davalı bankadaki hesabı üzerinde davacı şirket adına işlem yapma yetkisinin taraflar arasındaki sözleşmeler uyarınca kime ait olduğu, dava dışı —— tarafından davacı şirket adına davacı şirketin davalı bankadaki hesabına ilişkin işlemler yönünden onay verme ve işlem yapma yetkisi yönünde uygulamadan gelen bir teamül oluşup oluşmadığı, —- işlem yapma yetkisinin bulunup bulunmadığı, tüm bunlar ışığında dava dışı — tarafından davacı şirket adına bankacılık işlemleri (davacı şirket adına dava dışı —- kredi kullanıp kullanmadığı, buna yetkisinin bulunup bulunmadığı, ayrıca havale işlemleri ve sair işlemler) yapılıp yapılmadığı, davacı şirketin davalı bankadaki hesabında zarara uğratılıp uğratılmadığı, uğratılmış ise miktarının ne olduğu, davalı bankanın kusur ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Mahkememizce —yazılan müzekkere cevabı, banka kayıtları, —- dosyasını uyap sureti,—– sayılı dosyasını uyap sureti dosyamız arasına alınmıştır.Davacı tanığı, — beyanında: Ben —–olarak çalışmaktayım, kendime ait ofisim bulunmaktadır. 7 yıldır davacı şirketin muhasebesini ve defter kayıtlarını ben tutmaktayım. Biz 3 ayda bir davacı şirketin bankalardaki hesaplara ait ekstrelerini bankalardan isteriz ve kayıt altına alırız. Hatırladığım kadarıyla —–istediğimiz hesap ekstresi bize gelmedi. Bunun üzerine davacı firmayı arayarak hesap ekstrelerini istedim. Davacı firma tarafından hesap ekstreleri tarafıma ulaştırıldı. Hesap ekstrelerini incelediğimde tanımadığım isimler adına şüpheli havaleler yapıldığını gördüm. Bunun üzerine davacı firmanın ön muhasebecisi olan —- beyi telefonla arayıp bu durumu kendisine sordum. —beyde bu konuda bilgisi olmadığını söyleyince bu defa firma sahibi —- hanımı aradım ve durumu kendisine ilettim. Ayrıca da hemen o günde firmaya gittim. —–hanımla birlikte yaptığımız araştırma neticesinde davacı firmanın davalı bankada bulunan mevduat hesabındaki nakit kullanılmadan ve herhangi bir talepleri de olmadan kredi hesabı açtırıldığı ve bu kredi hesabından ilgisiz kişilere ödemelerin yapıldığını gördük. Yapılan ödemeler şirketin borcuna karşılık değildi. Biz ticari ilişkide bulunduğumuz firmalara ödeme yaparken o firmanın —— kayıtlı hukuki ismi ne ise o isme ödemeyi yaparız. Örneğin firmanın ismi —– kayıtlı ünvanı şahıs ismi olabilmektedir. Bizde ödeme yaparken firma ismi olan — değil firmanın vergi dairesindeki şahıs ünvanı olan isme ödeme yaparız. Fakat biz banka kayıtlarını incelediğimizde ödemelerin bu şekilde yapılmadığını tespit ettik. Dolayısıyla bu ödemelerin firma talimatıyla yapılmış olması mümkün değildir. Davacı firmanın sözlü talimatlarıyla da bu ödemelerin yapılmış olması mümkün değildir. Yine yaptığımız araştırmalarda davalı bankada çalışan personelin bütün teyitleri davacı firmanın çalışanı olan ve getir götür işleri yapan —– isimli kişiden aldığını öğrendik. Ancak bu kişinin şirket adına bu tür işleri yapma yetkisi yoktur. Bana göre bu olayda davacı firma çalışanının kötü niyeti, banka personelinin ise açık kusuru vardır. Ayrıca bankaya gönderilen talimatların tamamı da faksla gönderilmiştir. Bu olay haricindeki diğer tüm ödemelerimizin hiç birinde faksla iş yaptığmıza rastlanılmamıştır. Biz faksla hiçbir işlem yapmıyoruz, elden ıslak imza ile göndeririz. Gerçek olmayan firmalara çıkarılan havaleler aslında havale tutanaklarında ismi belirtilen bu firmalara değil davacı firmada çalışan —– isimli kişinin çalışma arkadaşlarına bu havaleler çıkarılmıştır. Duyduğum kadarıyla da daha sonrada — çıkartığı bu havaleleri o kişilerden geri almıştır, demiştir.
Davacı tanığı,—–beyanında: Ben davacı firmada satın alma sorumlusu olarak çalışmaktayım. Yaklaşık 15 yıldır davacı firmada çalışıyorum. ——- firmanın sahibi —– hanımdır. Firmanın para işlemlerini — hanım kendisi yürütmektedir. Çalıştığım firmada getir götür işlerine bakan —- hanımın bilgisayarından imzasını kopyalayarak bankadan bir kısım havale ve ——- yapmıştır. Yapılan bu işlemler firma sahibinin bilgisi dışında yapılmıştır. —— isimli personel bankadan bizim firmanın çalıştığı başka firmaların isimlerini göstermek suretiyle kendi yakın akrabalarına ve güvendiği iş arkadaşlarına hukuksuz olarak havaleler yapmıştır. Daha sonra da bu paraları zimmetine geçirmiştir. — kayıtlarında gösterilen firma isimleriyle — yapıldığı —- farklı kişilere aittir. —–isimli bu kişi davacı firmayı bu şekilde dolandırmıştır. Ben 15 yıldır davacı firmada çalışmaktayım. Bazen ıslak imzalı talimatları bankaya bizzat ben götürüyordum. Bankaya her defasında ıslak imzalı bu talimatları götürdüğümde banka personeli mutlaka —– hanımı arayıp teyit aldıktan sonra bu işlemleri yapmaktaydı. Ancak bu olayda ise teyitler—–hanımdan değil —- isimli personelden alınmıştır. Firma çalışanı —davalı banka çalışanı olan ve ismini —-bildiğim kişiyle samimiyet kurarak bu ——– yapmıştır. Biz — firma olarak hiçbir zaman — yapmıyorduk. Sadece —– hesabımız vardı. Davalı banka ile de yeni çalışmaya başlamıştık. Yapılan ——- davacı firmanın bilgisi dışında yapılmıştır. Bana göstermiş olduğunuz 23/10/2014 tarihli tutunak altındaki imza bana aittir. Tutanağın içeriği doğrudur. —- firma sahibi olan —- hanımla birlikte bankalara gidip gitmediği hususunda herhangi bir bilgim yoktur.——–isimli kişi firmanın banka işleriyle kesinlikle uğraşmıyordu. Ofiste yardımcı eleman olarak çalışıyordu, demiştir.
Davacı tanığı, —-beyanında: Ben davacı firmada 14 yıldır çalışmaktayım. Firmanın ön muhasebesine bakıyorum. Firmamızın muhasebecisi —– ayı gibi bizden firmanın davalı bankadaki hesap ekstresini istedi. Bankadan hesap ekstresini aldığımızda bizimle alakalı olmayan ödemeler olduğunu gördük. Ödeme yapılan firmaların hiçbirinin bizim iş yaptığmıız ve çalıştığımız firmalarla bir alakası yoktur. Hatta bir firmanın isminin bizim çalıştığımız başka bir firma ismine benzetildiğini gördük. Ayrıca havalede belirtilen firma ismi ile havale çıkartılan—–numaralarının farklı kişilere ait olduğunu gördük. Bu işlemlerin hepsini firma çalışanı olan —- kişinin yaptığını tespit ettik. Adı geçen kişi ofiste benim yardımcımdı, getir götür işlerine bakardı.— bankaya evrak götürüp götürmediği hususunda tam olarak net birşey diyemem. Götürmüşte olabilir. Evraklar benden çıkmadığından bu konuda net bir beyanda bulunamam. —– konuştuğumuzda yaptığı bu işlemlerin tamamını kabul etti. Daha sonra duyduğumuza göre —– isimli firma çalışanı davalı bankadan firma adına kredili mevduat hesabı açtırmıştır. Bu hesabı açtırmaya yetkisi firma sahibi—- hanıma aittir. Ben 14 yıldır firmada çalışıp ve ön muhasebeye baktığım halde benim böyle bir yetkim yoktur. Banka ve para işlerini genelde —— hanımın yeğeni olan —- yapmaktaydı. Ancak ——- tarafından bankaya götürülen ıslak imzalı belgeler —-hanımdan bankaca teyit alınmadan herhangi bir işlem yapılmıyordu. Tüm bankalarla bu şekilde çalışıyorduk. Bu olayda ise teyitler —— alınmıştır. —-hanımdan herhangi bir teyit alınmadığı söylenilmektedir. Bana göstermiş olduğunuz 23/10/2014 tarihli tutunak altındaki imza bana aittir. Tutanağın içeriği doğrudur. Firma sahibi —hanımın davalı bankada çalışan —- hanımın yanına firma çalışanı —— götürüp tanıştırdığı hususunda herhangi bir bilgim yoktur, böyle bir şey duymadım, demiştir.
Davacı tanığı ——– beyanında: Ben 12 yıldır davacı firmada paket servis elemanı olarak çalışıyorum. —– bey —— firmada muhasebe yardımcı elemanı olarak çalışmaktaydı. Firmanın ön muhasebesini — isimli çalışan yapmaktaydı. —-beyin yanında getir götür işlerini yapıyordu. ——- isimli çalışanın bankaya evrak getirip götürdüğüne tanıklığım yoktur, ancak bazen bende ıslak imzalı talimatları bankaya götürüyordum. Bu ıslak imzalı talimatları bankaya götürdüğümde banka firma sahibi olan —– hanımı arayarak teyit almaktaydı. Firma çalışanı olan —- isimli kişi davalı bankaya talimatları faksla çekmiştir. Ben firmanın aşağı katında çalıştığımdan—– isimli firma çalışanının tam olarak ne yaptığını bilmiyorum, demiştir.
——- Talimat dosyasında dinlenen tanık —-beyanında: Ben—- şubesinde çalışırken —– öncelikle ——- bağlayarak çalışmak üzere görüşmelere başladığımda Firma yetkilisi —- kendisinin çok yoğun olduğunu o yüzden banka işlemleri ile muhasebe finansman bölümünde çalışan —— irtibat kurmamı istedi. Cep telefonu dahil olmak üzere irtibat bilgilerini kendisi bana verdi. Öncelikle —– anlaşım sonrasında en son imzayı kendisinden almamı istedi. —— yetkilendirme yaptı. B,zde buna istinaden tüm işlemler için— görüştük. Onunla anlaşarak olur aldıktan sonra ——-sözleşme imzalarını aldık. Bunun gibi bir çok bankacılık işlemlerinde —– hanımın dediği gibi —- muattap olduk. Bunların sonucunda işlemlerde bankanın kusuru ve hatası olduğu iddialarını kabul etmiyoruz. Biz mevzuatımız gereği ve —-yetkilendirdiği kişi ile irtibata geçtik.—- hanımda bütün işlemleri daha sonra teyit etti. Bununla ilgili bir çok yazışmalar —- yapıldı. Bu mail adresini de firma yetkilileri de dahil olmak üzere firmada birçok kişi görmekte ve bilmektedir. Yapılan işlemlerden dolayısıyla firmanın haberi vardır. Bu sözlşemelere istinaden firmaya bir kredi kullandırıldı ve bu kredi ile firmanın vergi sgk ödemeleri yapıldı. Bununla ilgili talimat asılları da bankada mevcuttur. Bu krediyi ödemek için de firma başka bir bankadan eft yollayarak kredi kapama işlemi yaptı. Buradan da ——– haberi olduğu aşikardır, demiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek üzere dosya borçlar ve ticaret hukuku uzmanı, bankacılık ve sigortacılık öğretim üyesi ve bankacı bilirkişi heyetine tevdii edilerek, rapor alınmıştır. 09/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle: davacı şirketin davalı banka nezdindeki vadesiz ticari mevduat hesabından şirketin yetkili temsilcisinin onayı olmaksızın ——— şahsın fotokopi şeklindeki sahte talimatlarına istinaden ve adı geçen şahıstan telefon teyidi alınmak suretiyle usulsüz ——-havalelerinin 70.690,40 TL olduğu, şirkete ait kredili mevduat hesabından şirket yetkili temsilcisinin talebi ve onayı olmaksızın fuzuli kredi kullandırımı yolu ile faiz ve komisyon şeklinde davalı bankaya fuzulen ödenen 2.395,52TL olmak üzere davacı Şirketin toplam olarak 73.095,92 TL tutarında zarara uğratılınış olduğu, Davalı bankanın yasaların ve bankacılık mesleğinin kendisine yüklediği dikkat ve özeni göstermemesi, sahte fakslara istinaden şirketin yetkili temsilcisi ———teyit alması gerekirken, temsil yetkisi olmayan—– teyit almış olmasından dolayı davacının uğramış bulunduğu zarardan dolayı davacı yana karşı sorumlu bulunduğu, tespitinde bulunmuştur.
Taraf itirazları doğrultusunda dosya aynı bilirkişiye verilerek, dosya aynı bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. ——- tarihli bilirkişi ek raporunda; Davacının talepleri ile bağlı kalındığında, davacının —– tutarındaki zararlarının tahsilini talebe hak kazandığı, davacının bu alacaklarının, talebi gibi, zarar kalemlerinin her birinin gerçekleştiği tarihlerden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsili gerektiği, şeklinde raporunu sunmuştur.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek üzere dosya nitelikli hesaplama uzmanı, banka müdürü ve bilgisayar mühendisi bilirkişi heyetine tevdii edilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle: davacının 70.250,00 TL ve 2.395,52 TL tutarlı zararları talebe hak kazandığına kanaat edildiği bildirilmiştir.—–dosyasından —– çek bedellerinin —– tarafından tahsili sebebiyle alacağın istemine dair olduğu görülmüştür.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından;Dava, davacının davalı banka nezdinde bulunan hesabından davacı yetkilisinin izin ve onayı olmadan para çekilmesi sebebiyle uğranıldığı iddia olunan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Bankacılık hizmetleri sözleşmeleri, hukuki nitelikleri itibariyle vekalet benzeri isimsiz sözleşme ya da vekalet sözleşmesi niteliğinde olup, TBK’nın 506/2 maddesi gereği, vekil (banka) üstlendiği hizmetleri, vekalet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Bankalar gibi, devletten aldıkları imtiyazla hizmet veren kurumların, ortalama bir vekilin göstermesi gereken özenden daha yüksek derecede özen göstermesi gerekmekte olup, bankalar hafif kusurlarından dahi sorumludur. Banka ancak, özen borcunu ihlali sayılan kusurlu fiili bulunmadığını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilecektir.
Dosya kapsamının incelenmesinden; davacı şirketin —– müşteri numarası ile davalı bankanın —- müşteri hesabı bulunduğu, davacı —-hesabından üçüncü şahıslar lehine yapılan —– havalelerinin, şirketin ortağı ve temsil ilzama yetkili —— ismi altında kaşe ve imzası ile fotokopi şeklindeki faks talimatlarına istinaden gerçekleştirilmiş olup, banka çalışanı —- tarafından alınan teyitlerin —– numaralı telefonundan alınmış olduğu fotokopi şeklindeki faks talimatları üzerindeki teyit belgesine bağlanmış olduğu, şirketin yetkili temsilcisi —- teyit alınmamış olduğu tespit cdilmiştir. Davalı bankanın —– yaptığı —— davacı şirkete ait olup, teyitlerin şirketin imza yetkilisinden alınması gerekmektedir. Islak imzalı belgeler olmaksızın fotokopi şeklinde ve sahte faks talimatları ile 70.699,40 TL’nin davalı banka yetkilisince eft yoluyla ödendiği anlaşılmaktadır.
Davacı ile davalı banka arasında yapılan ——-sözleşmesinde şirketi temsile ve ilzama yetkili kişinin ——–olduğu görülmektedir.
Davalı bankanın ağır kusurlu hareketlerinden dolayı adam çalıştıran sıfatıyla davalının BK nun 66, maddesi uyarınca kural olarak sorumluluğu bulunmaktadır. Bilindiği üzere, adamı çalıştıranın sorumluluğu bir kusur sorumluluğu olmayıp, “olağan sebep“ sorumluluğudur. Yasa koyucu, adam çalıştırana genel nitelikte ve objektif bir özen yükümlülüğü ve bir gözetim ödevi yüklemiştir. Adam çalıştıranın (bankanın) sorumluluğu kendisinin ya dacmrinde çalıştırdığı yardımcı kişinin kusurlu olup olmamasına bakılmaksızın, kusurdan bağımsız olarak doğmaktadır. Sorumluluğun doğması için objektif özen yükümlülüğünün ihlali ile meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağınım bulunması yeterli kabul edilmiştir. Davalı banka, adam çalıştıran sıfatıyla işe en uygun adamı çalıştırmakla ve çalıştırdığı personelini denetim (gözetim) altında tutmakla yükümlüdür. Bundan dolayı davalı banka, kendi istihdam ettiği personelinin banka -müşterilerine verdiği zararları—- uyarınca tazminle yükümlüdür. (——-Kanaatimizce, bu sebeplerle olayda davacıya izafe edilebilecek bir kusur, diğer deyimle müterafık kusur hali sözkonusu değildir. Davalı bankanını usulsüz ödemelerin meydana geldiği şubesinde personel seçimi konusunda, eğitim vc denetimleri hakkında bankacılık mesleğinin gerektirdiği dikkat ve özeni göstermediği, ———- yönetmelikleri uyarınca bankacılığa uygün işletim ve denetim sistemi kurmadığı, bankadaki işlemleri yeterince denetlemediği, mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporunda dava konusu bankacılık işlemleri tek tek irdelenmek suretiyle davalı bankanın sorumluluğuna gidilebilecek kalemlerin belirlendiği, hükme esas alınan, denetime elverişli bilirkişi raporunda detaylıca açıklandığı üzere usulsüz ———- havalelerinin 70.690,40 TL olduğu, şirkete ait —— şirket yetkili temsilcisinin talebi ve onayı olmaksızın fuzuli kredi kullandırımı yolu ile faiz ve komisyon şeklinde davalı bankaya fuzulen ödenen 2.395,52 TL olmak üzere davacı Şirketin toplam olarak 73.095,92 TL tutarında zararından davalı bankanın sorumluluğu bulunduğunun belirlendiği, objektif özen yükümlülüğü kapsamında bankanın en üst düzeyde tedbir alma yükümlülüğü altında bulunduğundan tüm işlemlerde, davalı şirket yetkilisinden mutlaka teyit alması ve talimat araması, ayrıca işlem prosedürü protokollerinin tavizsiz uygulanması gerektiği sonuç ve kanaatiyle hükme esas alınan gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi kök ve ek raporu doğrultusunda davalı bankanın özen yükümlülüğüne aykırı davranışı nedeniyle dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak davacının 72.645,52 TL tutarında maddi zarara uğradığı anlaşılmakla 70.250,00 TL’nin ihtarname ile temerrüde düştüğü 23.12.2014 tarihinden itibaren, 2.395,52 TL faiz ve komisyonun banka tarafından tahakkuk tarihi olan 29.12.2014 tarihinden itibaren davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-70.250,00 TL’nin 23.12.2014 tarihinden itibaren, 2.395,52 TL’nin 29.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Alınması gerekli 4.798,78-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.251,87- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.546,91‬-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 27,70-TL. başvurma harcı,1.251,87-TL peşin harcın toplamı olan 1.279,57‬- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 3.817,50-TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranı göre hesaplanan 3.658,40-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından sarfedilen toplan 1.061,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı göre hesaplanan 44,22-TL’nin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 11.623,28- TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 659,71- TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair; karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/02/2023