Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/191 E. 2022/933 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/191 Esas
KARAR NO : 2022/933
DAVA : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/02/2015
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin —– öğrenci olduğunu, 09/06/2014 tarihli olay gününde bindiği şehir içi dolmuşu ile sahil yolundan şehir içine meydana doğru giderken son derece süratli ve de araçlar arasında makas yaparak gelen davalı —– kullandığı ——- plakalı aracın tam ve ağır kusurlu biçimde yapmış olduğu trafik kazasından ağır şekilde yaralandığını, olaydan dolayı müvekkili gibi 10 kişinin daha ağır ve hafif şekilde yaralandığını, davalının kullandığı aracın müvekkilinin bindiği dolmuşa çarpması neticesinde dolmuşun sağ tarafa yan yattığını müvekkilini bu çarpma ile kısa süreli bir baygınlıktan sonra yere temas ettiğini ve araçta sıkışık bir şekilde kendini bulduğunu, olay yerine gelen sağlık ekiplerinin dolmuşun ön camını kırmaları neticesinde müvekkilin kurtardıklarını, müvekkilinin olaydan dolayı bir kolunun iki yerinden kırıldığını, bir bacağını derin şekilde cam kestiğini hastaneye kaldırıldığını acil ameliyat olduğunu, hastaneden taburcu olduktan sonra 4 ay kadar ayağını kullanamadığını bu süre boyunca evinden dışarı çıkamadığını, diz kapağında ve üstünde oluşan yara izlerini ömür boyunca taşıyacağını, müvekkilinin kolunu ve bacağını eskisi gibi kullanamadığını tramvaya bağlı kas romatizmasına yakalandığını, müvekkilinin kolunda iki adet platin bulunduğunu, müvekkilinin olaydan sonra büyük acılar çektiğini belirterek belirsiz alacak davasının kabulüne, davalılar adına kayıtlı olan gayrimenkul ve araçların 3. Kişilere satış ve devrinin önlenmesi için tedbir şerhi konulmasına, 40.000,00 TL geçici ödemeye, 74.000,00 TL manevi tazminata, 1.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen—– plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 12/05/2014-2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davacı yanın taleplerinin yargılamayı gerektirdiğini, yapılacak yargılamada araçların kusur durumlarının tespit edilmesinin gerektiğini, müvekkili şirketin ancak sigortaladığı aracın işleteninin sorumluluğu nispetinde zarardan sorumlu tutulabileceğini, ayrıca davacının müterafik kusurunun gözetilerek hesaplanacak tazminattan indirim yapılmasının gerektiğini, kaza ile yaralanma arasında illiyet bağının ispat edilmesi gerektiğini, ——bilirkişisinden rapor alınmasını gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Davalı—– vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kullanmış olduğu—– plakalı aracın kaza tarihini kapsar nitelikte genişletilmiş kasko poliçesinin bulunduğunu, meydana gelen trafik kazasında, davacının da içerisinde yolcu olarak bulunduğu—– plakalı araç sürücüsü—– 2918 Sayılı K.Y.T.K’nin sürücülere ait diğer kusurlardan 52/1-b “Hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak” kuralını ihlal ettiğinin görüldüğünü, kazanın oluşumunda müvekkilinin kastı olduğu izlenimini yaratmaya çalışmanın iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ne olaydan önce ne olay anında ve ne de olaydan sonra herhangi bir kusurlu davranışının bulunmadığını, davalı sigorta şirketinin müterafik kusur iddiasında bulunduğunu ancak hangi hareketinin veya ihmali davranışının müterafik kusuru oluşturduğunu açıklamadığını, müvekkilinin hatır taşımasına da dahil olmadığını, müvekkilinin ——herhangi bir ödeme almadığını belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı sürücü——kast derecesine varan bir şekilde kazaya sebebiyet verdiğini, talep edilen manevi tazminat miktarının yüksek olmayıp bu tür kazalarda hükmedilebilecek bir oran olduğunu, olayda her ne sebeple olursa olsun müteselsilen sorumluluğu bulunan tüm şahısların kusurlarının müteselsil sorumluluk esasları uyarınca tümü ile davalılara yükleneceğini, davalıların tüm kusur oranından sorumlu tutulmalarının gerektiğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava Hukuki niteliği itibariyle; trafik kazası nedeniyle yaralanan davacının davalı sürücü ileten ve zorunlu trafik sigortacısından maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin tazminat davasıdır.Taraflar arasındaki uyuşmazlık ise; kazanın oluşumunda sürücülerin kusur durumu, davacının müterafik kusurun olup olmadığı, davacının kalıcı- geçici maluliyetinin bulunup bulunmadığı, maluliyeti var ise süresi ve oranı, tedavi masraflarının talep edilip edilemeyeceği ve miktarı, manevi tazminat miktarı hususlarında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir.Hastane kayıtları, ceza dosyası sureti, araç trafik kaydı, kaza tespit tutanağı, poliçe, —— tarafından ödeme yapılmadığına dair yazı cevabı, taraflara ait sosyal ve mali durum araştırma tutanakları, dosya içerisine alınmıştır.Dosyanın maluliyet oranının tespiti için —— gönderilmesine karar verilmiş olup, 13/06/2016 tarihli ve 19/04/2018 tarihli raporlarda özetle—–kızı, 1990 doğumlu —— 09/06/2014 tarihinde geçirmiş olduğu araç içi trafik kazasına bağlı arızası, 11.10.2008 tarih ve ——yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığı cihetle sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin 09/06/2014 tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.Dosyanın yeniden —— tevdi edilerek kazanın 09.06.2014 tarihinde meydana geldiği ve kaza tarihinde 01.09.2013 ile 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin uygulanması gerektiği anlaşıldığından yönetmeliğe uygun olarak rapor düzenlenmesine karar verilmiştir. 17/07/2019 tarihli —–raporunda özetle; “—–03/08/2013 tarih, —— yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve —— yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve—— yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetle, —–İhtisas Kurulu’nun 04/04/2018 tarih ve —— karar nolu mütalaasına eklenecek bir husus bulunmadığı oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.Dosyanın davacının sunmuş olduğu son hastane kayıtlarının değerlendirilmesi ayrıca kaza tarihinde maluliyet tespiti işlemlerinin yürürlükte olduğu, —– ise ara karara rağmen yine yürürlükte olmayan yönetmelik kapsamında rapor tanzim ettiği anlaşılmakla dosyanın ” Kaza Tarihinde Yürürlükte Bulunan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine” göre rapor alınması amacıyla—– kurumuna gönderilmesine karar verilmiştir. 16/09/2020 tarihli raporda özetle; “—–.—– 09.06.2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafık kazası sonrası oluşan Sağ diz medialde kapsülü içeren laserasyon ile Sol kol radius ve ulna kırığı arızasının; 03.08.2013 tarih ve——yayımlanan ve “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerinden yararlanılmak suretiyle; maluliyetine neden olacak araz bırakmadığı göz önüne alındığında maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği kanaatini bildirir rapordur.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.Dosyanın davacının vücudundaki izler için estetik ve cerrahi müdahalenin gerekip gerekmediği, estetik ve cerrahi müdahale sonucu izlerin kalıcı veya geçici olup olmadığını, estetik ve cerrahi müdahale tedavi giderlerinin masraflarının ne olacağı estetik ve cerrahi müdahale olması halinde iyileşme sürecinin ne kadar olacağı hususunda—– bilirkişiye tevdi edilmesine karar verilmiş olup, 01/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “.——davacının vücudundaki izleri yok etmek için bir tedavi olmadığından estetik ve cerrahi müdahale gerekmemektedir, yapılsa bile hiçbir estetik ve cerrahi müdahale sonucu izlerin geçmez, kalıcıdır, davacının şu anki izleri daha iyi bir konuma getirme şansı olmadığından estetik ve cerrahi müdahale önerilmemiştir, o nedenle herhangi bir hesaplanma yapılmamıştır.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.Dosyanın —- bilirkişisine tevdi edilerek rapor alınmasına karar verilmiş olup, 26/04/2021 tarihli heyet raporunda özetle; “—– plakalı araç sürücüsü davalı —– için yapılan değerlendirmede, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ilgili maddelerini ihlal etmesi sebebi ile kazanın oluşumunda %100 ve tam kusurlu olduğu, —— plakalı araç sürücüsü dava dışı —– için yapılan değerlendirmede, kazanın oluş şeklinde atfı kabil kusuru olmadığı,—– plakalı araç sürücüsü dava dışı —–için yapılan değerlendirmede, kazanın oluş şeklinde atfı kabil kusuru olmadığı, davacı —— kaza sonrası araç içinde ve şöför yanındaki koltukta oturuyor olduğunun ifadelerden anlaşılması ve araç içinden fırlamamış olması ile kaza tespit tutanağında, emniyet kemerinin bağlı olup olmadığının ifade edilmemiş olmasından dolayı, müterafik kusur’ a atıfta bulunulmadığı, davacı —— Geçici İş Göremezlik zararının 3.623,40 TL olduğu, sayın Mahkeme tarafından davacı kazazedenin müterafik kusurunun bulunduğu yönünde karar verilmesi durumunda davacı ——- Geçici İş GöremezlikMaddi Zararının 2.898,72.-TL olduğu, dava konusu kaza 09.06.2014 tarihinde gerçekleşmiş olup kaza yapan—–plaka nolu aracın 12.05.2014/2015 vade tarihini kapsamak üzcere ——- poliçe nolu —- poliçesi ile ——sigortalı olduğu, dosyaya sunutan ilgili poliçeye göre; sakatlanma ve ölüm kişi başına: 268.000,00 TI teminat verildiği, davacının Geçici İş Göremezlik maddi zararının poliçe teminat sınırları içinde kaldığı.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.Dosyanın daha önce rapor sunan bilirkişi heyetine tedavi-yol masrafları vs. hususlarında hesaplama yapabilecek —–bilirkişisi eklenerek davacının yapmış olduğu veya yapması gerekli tedavi masrafları yol masrafları vs. konularında rapor düzenlenmesi ve ayrıca ——esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda belirlenen kusur (davalı sürücü %80 diğer sürücü %20) ile dosyamızda alınan rapordaki kusur raporu arasında çelişkinin giderilecek şekilde gerekçeli her iki rapordaki belirlenenler tartışılarak ek rapor alınmasına karar verilmiştir. 25/01/2022 tarihli heyet raporunda özetle; “.——plakalı araç sürücüsü davalı —– için yapılan değerlendirmede, rapor muhteviyatında detaylı olarak belirtildiği üzere 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu madde 46-A.B.C ve madde 84-D.F.GJ) ihlal etmesi sebebi ile kazanın oluşumunda %100 ve tam kusurlu olduğu kanaatimiz değişmemiştir,—– plakalı araç sürücüsü dava dışı—— için yapılandeğerlendirmede, kazanın oluş şeklinde atfı kabil kusuru olmadığı, kanaatimiz değişmemiştir. —— plakalı araç sürücüsü dava dışı —— yapılan değerlendirmede, kazanın oluş şeklinde atfı kabil kusuru olmadığı, kanaatimiz değişmemiştir. Davacı —— kaza sonrası araç içinde ve şöför yanındaki koltukta oturuyor olduğunun ifadelerden anlaşılması ve araç içinden fırlamamış olması ile kaza tespit tutanağında, emniyet kemerinin bağlı olup olmadığının ifade edilmemiş olmasından dolayı, müterafik kusur’ a atıfta bulunulmadığı, tedavi giderleri yönünden; 500,00 TL pansuman, ilaç, bakım için tıbbi malzemeler ve yardımcı ortopedik malzemeler için,750,00 TL ulaşım ve bu süreçteki sosyal giderleri için olmak üzere dönemsel rayiç bedellerle toplam 1.250,00 TL tedavi gideri olduğu, 01.04.221 tarihli—— bilirkişi raporunda vücudundaki izlerin tedavi ile geçmeyeceği ve tedaviye gerek olmadığı, estetik cerrahi gideri olmayacağının belirtildiği, davacı —–Geçici İş Göremezlik zararının 3.623,40 TL olduğu,—– sayılı raporda; 01.09.1990 doğum tarihli ——maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğu ifade edilmiş olduğundan davacının sürekli iş göremezliğine dair bir hesaplaması yapılmadığı,dava konusu kaza 09.06.2014 tarihinde gerçekleşmiş olup kaza yapan —-plaka nolu aracın 12.05.2014/2015 vade tarihini kapsamak üzere —–poliçe nolu Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) sigorta poliçesi ile ——- sigortalı olduğu, dosyaya sunulan ilgili poliçeye göre; Sakatlanma ve ölüm kişi başına: 268.000,00 TL teminat verildiği, davacının Geçici İş Göremezlik maddi zararının poliçe teminat sınırları içinde kaldığı.” şeklinde rapor düzenlenmiştir.Davacı vekili tarafından 600,00 TL tedavi ücreti, 400,00 TL geçici iş göremezlik ücreti talep ettiğine dair maddi tazminat talebini ayrıştırdığına dair dilekçe sunulduğu, bilirkişi raporlarından sonra davacı vekili tarafından bedel artırım dilekçesi sunularak 3.623,40 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 1250,00 TL tedavi ücreti olmak üzere 4.873,40 TL maddi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; 09/06/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, yaralanma kapsamında alınan maluliyet raporlarında belirlendiği üzere kalıcı maluliyetinin oluşmadığı, geçici maluliyetinin 4 ay olduğu, geçici iş göremezlik tazminat miktarının 3.623,00 TL olduğu, yaralanmasına bağlı yara izlerinin giderilmesinin mümkün olmadığından estetik tedavi ücreti talep edemeyeceği, tedavi ve yol masrafının 1.250,00 TL olduğu, kazanın oluşumunda davalı sürücünün %100 kusurlu olduğu, davalının müterafik kusurunun bulunmadığı, sürücü ve işleten yönünden kaza tarihinden sigorta yönünden dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği anlaşılmış olup maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, fazlaya ilişkin faiz talebinin reddine karar verilmiştir.Manevi tazminat, zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünda tutularak, 6098 sayılı B.K’nun 56.maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedileceği öngörülmüştür. Belirtilen hususlar dikkate alındığında davacının kaza nedeniyle yaralandığı, dava konusu kazada araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun belirlendiği, somut olayın özelliği, kusur durumu, davacının yaşı, davacının kalıcı maluliyetinin olmayışı, geçici maluliyet süreleri, yarlanma nedeniyle vücutta kalan yara izleri, tarafların sosyal ve mali durumu dikkate alınarak davacının manevi tazminat talebinin araç işleteni ve sürücü yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 3.623,40 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.250,00 TL tedavi ve ulaşım masrafı olmak üzere toplam 4.873,40 TL’nin davalılar —–yönünden 09.06.2014 tarihinden, diğer davalı ——. yönünden 05.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 20.000,00 TL’nin 09.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —– müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Maddi tazminat talebi yönünden alınması gerekli 332,90 TL harçtan davacı tarafından yatırılan 256,20 TL peşin harç ile 14,00 TL Islah harcın toplamı olan 270,20 TL’nin mahsubu ile kalan 62,70 TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
4-Maddi tazminat talebi yönünden davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvuru harcı, 256,20 TL peşin harç ile 14,00 TL ıslah harcının toplamı olan 297,90 TL ‘nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Maddi tazminat talebi yönünden davacılar tarafından sarf edilen bilirkişi ücreti ve tebligat masrafı toplamı 6.333,01 TL ile 1.875,05 TL—— ücretinin toplamı olan 8.208,06 TL ‘nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Maddi tazminat talebi yönünden davalı —— tarafından sarf edilen yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Maddi tazminat davası yönünden davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden —– vekili için takdir olunan—— vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat talebi yönünden alınması gerekli 1.366,20 TL harcın davalılar —— müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
9-Manevi tazminat yönünden davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden —–vekalet ücretinin davalılar——müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Manevi tazminat yönünden davalı —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden ——- vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —- verilmesine,
11-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, davacı vekili ile davalı—– vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —– Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.