Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/145 E. 2020/558 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/145 Esas
KARAR NO : 2020/558
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/01/2015
KARAR TARİHİ: 15/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile ———— Arasında ———— sözleşmesi imzalandığını, davalı borçlunun da müşterek borçlu müteselsil kefil olarak iş bu sözleşmeyi imzaladığını, borçlular tarafından kredi borçlarının geri ödenmemesi üzerine usul ve yasaya uygun olarak hesapların kat edilerek borçlu firma ve davalıya ————- yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiğini ve bankaya borçlu olduklarını ve söz konusu borcu ödemeleri gerektiğinin ihtar edildiğini, borçlu firma ve davalı kefilin bankaya olan borçlarını ödememesi nedeniyle,———— doğan borçlari için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ————— Sayılı dosyasından ilamsız takip başlatıldığını, davalı kefil ———– icra takip dosyasına yazılı olarak borca, faiz ve ferilerine itirazda bulunduğunu ve takibin durdurulduğunu, bu nedenle durdurulan takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edildiği ancak cevap vermediği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacı temlik eden —— ile dava dışı —— arasında akdedilen————-kapsamında dava dışı ——-kredi borcunu ödememesi sebebiyle davalı kefile yönelik başlatılan—————Sayılı dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın iptali ve icra inkar isteminden ibarettir.
Mahkememizce icra dosyasının bir örneği istenilmiş olup, incelenen icra dosyasında davalı tarafa ödeme emrinin —- tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça yedi günlük itiraz süresi içerisinde————- tarihinde itiraz edildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafça delil olarak kredi sözleşmesi ve ihtarname sunulmuştur.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümüne ilişkin banka uzmanı bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişinin —— tarihli raporunda özetle: “Davalının dava konusu kredi sözleşmesinden dolayı müteselsil kefil sıfatıyla borcun tamamından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu, davacı bankanın takip tarihi itibariyle toplam alacağının —– asıl alacak——- işlemiş faiz — masraf ve ——- depo tutarı olmak üzere toplam —- olduğunu, nakit kredilerin asıl alacak tutarının ————- kısmına takip tarihinden itibarın ——- kısmına ise takip tarihinden itibaren ————- takip tarihi itibariyle belirlediği, — belirleyeceği oranlar üzerinden gecikme faizi ile faizin ———- talebinde bulunulabileceğini, takip ile dava tarihi arasında —–numaralı cari hesap kredisine yapılan ——– tahsilatın ilgili icra dairesine bildirilmesi ve bu tutarın nihai infazda ilgili icra dairesince dikkate alınmasının gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporunu sunmuştur. Davacı vekilinin rapora itirazları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişinin ——— tarihli raporunda özetle:” Davacı banka vekilinin kök rapora karşı verilen ek incelemeleri sonucunda, kök raporda sunulan hesaplama, yaklaşım, tespit ve değerlendirmelerinde herhangi bir değişiklik olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporunu Mahkememize sunmuştur. Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda 2. ek rapor alınmıştır. Ek rapor benzer mahiyette olmuştur. Davacı vekili rapora itiraz etmiş ve bir takım evraklar sunarak ek rapor alınmasını talep etmiş, bilirkişiden 3. ek rapor alınmıştır. Bilirkişi 3. Ek raporunda özetle: “Davacı banka tarafından dosyaya sunulan rapor kayıtlarına göre davacı bankanın ———- temerrüt tarihini kapsayacak şekilde ———– oranında akdi faiz uygulayacağı anlaşılmış olup, sözleşmenin temerrüdü düzenleyen 71. Maddesi hükmüne göre cari hesap kredisi, çek kredisi ve çek tazmin tutarlarına uygulanacak faiz oranı —– olarak belirlenmiş, hesaplamalar yeniden yapılmış, davacı bankanın davalı kefil ——- numaralı cari hesap kredisinden, ——asıl alacak,——— işlemiş faiz ve —— olmak üzere toplam —— alacaklı olduğunu,—— tutarındaki asıl alacağa —— takip tarihinden itibaren——— oranında temerrüt faizi ile faizin ——– oranında —– talep edilebileceğini, ——— numaralı kredi kartından, ——- asıl alacak,——– işlemiş faiz ve——- olmak üzere toplam ——— alacaklı olduğunu, —— tutarındaki asıl alacağa ——takip tarihinden itibaren ——- takip tarihi itibariyle belirlediği —– ve —— belirleyeceği oranlar üzerinden gecikme faizi ile faizin —– oranında ——- talebinde bulunulabileceğini, ——numaralı kredili mevduat hesabı kredisinden, — asıl alacak, ——- işlemiş faiz, ——– masraf olmak üzere toplam ——- alacaklı olduğunu, ——- tutarındaki asıl alacağa —– takip tarihinden itibaren —— takip tarihi itibariyle belirlediği ——– belirleyeceği oranlar üzerinden gecikme faizi ile faizin —— oranında —– talebinde bulunulabileceğini, çek kredisinden —- alacak, — işlemiş faiz ve ——– olmak üzere toplam —— alacaklı olduğunu, —– tutarındaki asıl alacağa ——– takip tarihinden itibaren—— oranında temerrüt faizi ile faizin——oranında —– talep edilebileceğini, davacı bankanın çek yaprakları ile ilgili olarak davalı kefilden —- depo talebinde bulunabileceği, —— takip tarihinden itibaren çek yaprağı —– bedellerinden çek hamillerine ödeme yapılması halinde, tazmin bedeline tazmin tarihinden itibaren ödeninceye kadar ——-oranında temerrüt faizi ile faizin —- oranında ——— talep edilebileceğini,——- takip tarihi ile —— dava tarihi arasında ——-numaralı cari hesap kredisine yapılan ——- tarihli ——- tahsilatın ilgili icra dairesine bildirilmesi ve bu tutarın nihai infazda ilgili icra dairesince dikkate alınması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporunu Mahkememize sunmuştur.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporlarında davacının faiz konusunda itirazlarının olması ve önceki bilirkişiden toplam 4 kez rapor alınması sebebiyle dosyanın bir bütün olarak değerlendirilerek davacının alacağının tespiti ve rapora itirazları için banka konusunda uzman yeni bir bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişinin ——- tarihli raporunda özetle: “Davacının, davalı kefil borçlu—— takip tarihi itibariyle, —— nolu borçlu cari hesap kredisi için toplam ——- alacaklı olduğunu, davacının ——– matrah üzerinden, takip tarihinden borç tamamen takipte yıllık ——– ve faizin gider vergisini talep edebileceğini,—— numaralı ticari kredili mevduat hesabı için, toplam —–takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı, —- olarak hesaplandığını, davacının —– matrah üzerinden, takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar takipte yıllık —- temerrüt faizi ve faizin gider vergisini talep edebileceğini, gayrinakdi çek kredisi için,——–olarak hesaplandığını, davacının —— matrah üzerinden, takip tarihinden itibaren borcun tamamen ödeninceye kadar takipte yıllık —— temerrüt faizi ve faizin gider vergisini talep edebileceği, —– numaralı kredi kartı için, toplam ———, takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının toplam ——- olarak hesaplandığını, davacı bankanın —– matrah üzerinden takip tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar takipte yıllık —— temerrüt faizi ve faizin gider vergisini talep edebileceğini, borçlu firmanın bankaya iade edilmemiş çek yaprakları için —– olarak davalı kefilden takip talebinde yaptığı talep, banka tarafından ödeme yapılmadığı için uygun bulunmadığını, ayrıca dava dışı asıl borçlu firmanın iade edilmeyen çek yaprağı nedeniyle takip tarihi itibariyle——————– risk olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporunu Mahkememize sunmuştur.
Mahkememizce alınan son bilirkişi raporu ile önceki raporlarda temerrüt nedeniyle uygulanması gereken faiz oranları aynı tespit edilmiş olup; hesaplamalarda bir takım farklılıkların mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Bu farklılıklar davacı temlik eden bankanın takip talebinde işlemiş akdi faizi talep etmeyip yalnızca işlemiş temerrüt faizi talep etmesi ve önceki raporlarda her iki faiz türü talep edilmiş gibi yapılan hesaplamalardan dolayı olup, itirazın iptali davaları takiple sıkı sıkıya bağlı olduğundan Mahkememizce önceki raporlar hesaplama yönünden hükme esas alınamamış ——-tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda karar vermek gerekmiştir. Dava devam ederken davacı banka alacağını davacı temlik alan şirkete temlik etmiş olup, temlik sözleşmesi incelendiğinde bankanın temlik ettiği alacakların meri gayrinakdi kredi ve bunların ferilerini kapsamadığı anlaşıldığından, dava konusu çek gayrinakdi depo bedelinin meri gayrinakdi kredi niteliğinde olduğu ve davacı bankanın bu alacak kalemi yönünden davayı takip etmediği göz önüne alınarak bu alacak kalemi tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiştir. Öte yandan icra takibinden sonra ancak davadan önce cari hesap alacağına —— yapılan tahsilat da davaya konu edilmiş olunup, yapılan ödeme nedeniyle davacının ödenen miktara ilişkin dava açmakta hukuki yararı yoktur. Nitekim bu hususta —————— Sayılı ilamında: “Dava itirazın iptali davası olup, icra takibine konu borcun bir kısmının icra takibinden sonra ancak dava tarihinden önce ödendiği anlaşılmakla, yapılan ödeme nedeniyle davacının ödenen miktara ilişkin dava açmakta hukuki yararı yoktur. Mahkemece ödeme yapılan miktarla ilgili olarak hukuki yarar bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan dolayı reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. ” gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar vermiştir. Yine aynı dairenin ————– Sayılı ilamı: “Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için açılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli incelemeyi ve tespitleri içermediğinden hükme esas alınması doğru olmamıştır. İcra takibinden sonra ve dava tarihinden önce yapılan ödemeler yönünden dava açmakta hukuki yarar bulunmamaktadır.” gerekçesini içermektedir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, temlik eden banka ile dava dışı şirket arasında akdedilen kredi sözleşmesinde davalı tarafın kefil sıfatıyla sorumluluğunun olduğu, asıl borçlunun borcu ödememesi sebebiyle bankanın takibe geçtiği anlaşılmış, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne akarar vermek gerekmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1———– sayılı icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın KISMEN iptali ile takibin;
———Nolu Borçlu Cari Hesap Kredisi için: ——asıl alacak, —- işlemiş temerrüt faizi, ——- olmak üzere toplam ——— üzerinden asıl alacak miktarı olan ——– takip tarihinden tahsil tarihine kadar takipte yıllık ——— temerrüt faizi ve faizin gider vergisi ile,
——– Nolu Ticari Kredili Mevduat Hesabı Yönünden: —– Asıl alacak, —— temerrüt faizi, ——masraf olmak üzere toplam ——– üzerinden asıl alacak olan ——takip tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık —– temerrüt faizi ve faizin gider vergisi ile,
-Gayrinakdi Çek Kredisi İçin; —— asıl alacak, —— işlemiş temerrüt faizi, —— olmak üzere toplam ——üzerinden asıl alacak olan —— takip tarihinden tahsil tarihine kadar takipte yıllık —— temerrüt faizi ve faizin gider vergisi ile,
——- Nolu Kredi Kartı için; —— asıl alacak,—–işlemiş temerrüt faizi, —- olmak üzere toplam — üzerinden, asıl alacak olan —- takip tarihinden tahsil tarihine kadar takipte yıllık ——– ve faizin gider vergisi ile devamına,
2-Kabul edilen — alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3——- reddedilen cari hesap alacağı yönünden takip tarihinden sonra ancak davadan önce ödeme yapıldığı anlaşıldığından hukuki yarar yokluğundan reddine,
4-Alınması gerekli 7.340,24-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.003,72-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.336,52-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 27,70-TL başvurma harcı, 2.003,72-TL peşin harç toplamı olan 2.031,42-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından harç dışında harcanan 1.646,20-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre (%64,99 Kabul %35,01 Ret) hesaplanan 1.069,87-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatıran tarafa iadesine,
9-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 14.158,20-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 15/09/2020