Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1243 E. 2021/163 K. 27.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/223 Esas
KARAR NO : 2021/364
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/02/2015
KARAR TARİHİ : 04/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —–günü, davalı——- plakalı seyir halinde iken, kullanmış olduğu yüksek alkolün de tesiri ile direksiyon hakimiyetini kaybettiği, önce önünde seyretmekte olan araca , daha sonra karşı şeride savrularak karşı yönden gelen iki araç ile çarpıştığını, söz konusu kazada—- plakalı araç içerisinde yolcu konumunda olan davacı davacıların– ——-hayatını kaybettiği, —– neticesinde hazırlanan iddianameye dayanak ile —— sayılı dosyası kovuşturma aşamasına geçildiği, kazaya karışan —- plakalı araç diğer davalı—- adına kayıtlı olduğu, davalın —— aracın işleteni konumunda olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85, maddesi uyarınca, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmü gereğince davalı —- davalı sürücü—- kusurundan sorumlu olduğunu, davalı —– plakalı aracın ——-olduğu, söz konusu kaza sebebi ile anne ve babalarını kaybeden davacı küçükler maddi ve manevi anlamda derin yaralandığı, davacı küçükler —- kardeş olduğu, mahkeme kararı ile yengelerinin vesayeti altına alındığı, şuana dek maddi ve manevi anlamda tüm giderlerine anne ve baba katlanmakta iken; murislerinin ölümü ile anne ve baba desteğinden yoksun kaldığı, maddi anlamdaki kayıplarının telafisini teminen, davalı sigorta şirketine başvurulduğu, ancak davalı sigorta tarafından verilen —– tarihli cevabi yazıda “sigortalı araç sürücüsünün aranarak , aracın kendisine ahm – satım için bıraktığı bilgisi edinilmiş olduğunun öğrenildiği bu durumda tazminat talebini genel şartlar—— değerlendirilemeyeceği” belirtildiği, ancak davalı sigortaya veyahut da ceza dosyasına kaza tarihi olan —- tarihînden önceki bir tarihte düzenlendiği alım- satıma ilişkin hiç bir resmi belge—– sunulmadığı, davalı sigorta tarafından sadece beyana itibar edildiği, tazminat taleplerinin reddedildiği, davacıların mağduriyetinin günden güne artıyor olması nedeniyle maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsili gerektiği, —- için şimdilik annesinden— babasından — olmak üzere şimdilik toplamda —- maddi tazminatın; kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı sigorta şirketleri bakımından başvuru tarihini izleyen 8 iş günü sonundan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve limitle sınırlı olarak tüm davalılardan müştereken ve mütesclsilen; — şimdilik annesinden— babasından— olmak üzere şimdilik toplamda—- maddi tazminatın; kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı sigorta şirketleri bakımından başvuru tarihini izleyen —- iş günü sonundan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve limitle sınırlı olarak tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen;—- şimdilik annesinden —- babasından —- olmak üzere şimdilik toplamda—— maddi tazminatın; kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı sigorta şirketleri bakımından ise başvuru tarihini izleyen 8 iş günü sonundan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve limitle sınırlı olarak tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen; —- için şimdilik annesinden—- babasından — olmak üzere şimdilik toplamda—- maddi tazminatın; kaza tarihinden itibaren işicyecek faizi ile birlikte davalı sigorta şirketleri bakımından başvuru tarihini izleyen 8 iş günü sonundan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve limitle sınırlı olarak tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen; her bir müvekkili için annenin vefatından dolayı —- babanın vefatından dolayı — olmak üzere; her bir müvekkili için — olmak üzere toplam —– manevi tazminatın olay tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılar —— müştereken ve müteselsilen tahsilini, tazminat alacağının teminat altına alınması amacı ile kazaya karışan—- plakalı aracın trafik tescil kaydına aracın başkalarına devir, temlik veya üzerinde bir hak tesisi önlemek amacı ile tedbir şerhi konulmasını, tazminat alacağının teminat altına alınması amacı ile davalı sürücü ve işletenin taşınmazlarının —— sisteminden tespiti ile adlarına kayıtlı taşınmazın mevcut olduğu durumda kayıtlarına başkalarına devir, temlik veya üzerinde bir hak tesisi önlemek amacı ile tedbir şerhi konulmasını, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; —- tarihli davacıların murisi müteveffa—- kendisini —- bırakmasını istediği, müteveffa— samimiyetinden dolayı kabul ettiği, yolda giderken— alkol aldığı ve —- ikram ettiği, bu şekilde—–giderken—— gelindiğinde yoğun sisin de etkisiyle önündeki —— çarptığı, davalı ——ile müteveffanın yakın arkadaş olduğundan dolayı taşımanın hatır taşıması olduğu ve davalıya alkol aldıran yine müteveffa olduğu için kusura katılımın söz konusu olduğu, ölen şahısların talep edilen tazminatın tamamen zenginleşmeye yönelik olduğunu, manevi tazminatın adalete uygun olması zenginleşme aracı olmaması özendirici nitelikte bulunmaması gerektiği, kazanın ölümle sonuçlanmasında davalı —— kusuru bulunmadığını bundan dolayı davanın reddini talep ettiği görüldü.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından —- numaralı poliçesi ile——- olduğunu, dava konusu kazanın aracın — bırakıldığı sırada çalışan—— sevk ve idaresinde meydana geldiğini dolayısıyla——– araçlarla ilgili mesleki faaliyetlerde bulunan teşebbüslere, gözetim, onarım, bakım, alım-satım, araçta değişiklik yapılması amacı ile veya benzeri bir amaçla bırakılan aracın sebep olacağı zararlara ilişkin her türlü talepler” kapsamı nedeniyle teminat dışı olduğunu, zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları A-3(h) maddesi gereği, dava konusu taleplerin teminat dışı olduğunun tespitine ve davanın bu yönüyle davalı şirket açısından reddini, tarafların kusur oranı ile hatır taşıması ve müteveffaların müterafik kusurunun tespitini, sigortalı araca atfı kabil kusur bulunmadığı dolayısı ile davanın reddini, aktüerya hesabı yapılırken belirtilen hususların dikkate alınarak hesap yapılmak üzere aktüeryacı bilirkişiye hesap yaptırılmasını, kaza tarihinden faiz talebinin reddini, müteveffa araçta hatır için taşındığından ve müterafik kusur nedeni ile tazminattan indirim yapılmasını talep etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu kazada sürücüyü tanımadığını, —- tarihinde—- sattığını, aracın tüm parası alındığında satış gerçekleştirmek üzere sözleştiğini, bu sözleşme kişiler arası satış sözleşmesi ile belgelendiğini,—– aynı gün aynı sözleşme yoluyla aracını kazayı yapan araç sürücüsü—– isimli şahıs aracın devrini almadığından aracın—– önceki sahibi olarak davalı adına habersiz olarak sigortasını —- adına yenilettiğini, kazayı yapan —- ve söz konusu kazadan davalı şahıs adına açılan dava ile haberdar olduğunu, davada aracı işleten sıfatıyla anıldığını, söz konusu hususi araç olup — tarihinde davalı şahıs tarafından — satış sözleşmesi yoluyla sattığını aracın işleticisi olmadığını, kazayı yapan — plakalı aracın sürücüsü—-yaptığı kaza sonucu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. Maddesi’nde” aracın işleticisi, işleten ve aracın kullanıcısına katılan yardımcı kişilerin kusurunun kendi kusuru gibi sorumludur” hükmünün geçtiği, söz konusu kaza ile alakalı üzerine atılan suçlamaları kabul etmediğini, söz konusu —- kurduğu irtibatlar olumsuz yanıt verdiğini,——– plakalı aracın sigorta yenilemesi bir yıl gecikmesine rağmen davalı tarafa hiçbir şekilde bilgi verilmeden tebliğ olmadan sözleşme imzalatılmadan yenilendiğini, bu noktada mevzu bahis ——imzasız gerçekleşmesi konusunda itirazının olduğunu, aracı satması karşılığında —– bırakmanın söz konusu olmadığını beyan etmiştir.
BİRLEŞEN —— ESAS DOSYASINDA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —günü sürücü —– plakalı araç seyir halinde iken, kullanmış olduğu yüksek alkolün de tesiri ile direksiyon hakimiyetini kaybetmiş, önce önünde seyretmekte olan araca, daha sonra karşı şeride savrularak karşı yönden gelen iki araç ile çarpıştığını, söz konusu kazada —– plakalı araç içerisinde yolcu konumunda olan davacı müvekkillerinin annesi —– babası — hayatını kaybettiğini, ilgili trafik kazası üzerine —- neticesinde hazırlanan iddianameye dayanak ile—– sayılı dosyası dosyasının açıldığını, Kazaya karışan —– adına kayıtlı olup, adı geçen araç ruhsat sahibine işleten sıfatı ile, sürücü ——– sayılı dosyası ile maddi ve manevi tazminat talepli dava ikame edilmiş olup; iş bu davada davalı işleten —- kazaya karışan aracı — tarihinde dava dışı —- sattığını ileri sürerek adi yazılı şekilde tanzim edilen —– dosyaya ibraz ettiğini, davalı işletenin söz konusu satış sebebi ile sorumlu olmadığını ileri sürerek, davalı sigorta ise iş bu hususun——-maddesi gereğince hasarın sigorta teminatı dışında olduğunu savunarak davanın reddini talep ettiğini, her ne kadar taraflarınca söz konusu itirazların reddi istenmiş ise de, söz konusu davada davalı işleten ile davalı sigortanın sorumluluğunun olmadığı yönünde karar verilmesi ihtimali mevcut olduğundan, iş bu kararın ihdası halinde, davacı müvekkillerinin zararının tazmini için kazaya karışan aracın teslim edildiği iddia olunan——yapılamadığından davalı—- sorumluluğu gündeme geleceğinden, bu nedenle davalı —- iş bu davanın yöneltilmesi gerekliliğinden iş bu davayı açtıklarını, tüm bu nedenlerden dolayı davacı müvekkilleri adına ikame olunan—– sayılı dosyası ile, huzurunda açılan iş bu dava konuları itibari ile aynı nedenden doğmuş olup, biri hakkında verilecek hükmün diğer davayı da etkileyecek mahiyette olduğundan, iş bu dava ile aralarında bağlantı bulunan ———– dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dosyanın birleştirilmesinin usulsüz olduğunu , tefrik kararı verilerek yargılamaya devam edilmesini, davacı tarafa —– ödeme yapıldığı ve zararlarının karşılandığı, dava konusu kazaya karışan aracın uzun süreli ve tam teşeküllü bir teşebbüs olan galeriye bırakılması halinde—– sayılabileceği, somut olayda bu şartların gerçekleşemediği, bu nedenle güvence hesabının sorumluluğunun olmadığı, tarafların kazadaki kusur durumunun ve illiyet bağının belirlenmesi gerektiği, hatır taşımasının söz konusu olduğunu, müteveffaların araç sürücüsünün alkollü olduğunu bildikleri ve buna rağmen araca bindikleri, bu nedenle müterafik kusurlu oldukları, davacılara ——– tarafından ödeme yapılmış ise mahsup edilmesi gerektiği, ceza dosyasının celp edilmesi gerektiği, davacının faiz talebinin hukuka aykırı olduğu bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle talep edilen maddi ve manevi tazminat davasıdır. Davacıların maddi tazminat talebi destekten yoksun kalma tazminat talebine ilişkindir. Destekten yoksun kalma tazminatı, 6098 sayılı BK’nın 53/III. maddesinde düzenlenmiş olup; “Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir” şeklinde hükme bağlanmıştır. Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse ——- maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir.—— sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. O halde, destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir———- düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir. Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
TBK. 49 maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. 50/1.fıkrası gereğince zarar gören zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
Dava açılırken davacıların tümünün vasisi’nin—– olduğu, ancak yargılama devam ederken davacı — yönünden vasiliğin son bulduğu, diğer davacılar— yönünden ise yeni vasi olarak — atandığı, vasi —- olarak tayin edildiği, davacı—- olarak tayin edildiği, diğer davacı — tarafından ise —- vekil olarak tayin edildiği, bu hususlar dikkate alınarak taraf teşkilinin sağlandığı anlaşılmıştır.
Davalı —– yargılama sonrasında, gerekçeli karar yazılmadan önce öldüğü anlaşılmış, karar başlığında davalıların mirasçıları gösterilmiştir.
Araç — —- dosya örneği, nüfus kayıt örnekleri, vasilik kararları, taraflara ait— kayıtları vs. tüm deliller toplanmış, dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek—- tarihli bilirkişi heyet raporu dosyaya alınmıştır. Raporda özetle; maddi tazminat miktarının —- olarak hesaplandığı, aracın mesleki faaliyette bulunan teşebbüse bırakıldığı kanaatine varılması halinde davalı Anadolu Sigortanın sorumlu olmayacağı, aksi taktirde tüm davalıların sorumlu olacağı rapor edilmiştir. —– tarihli ek raporunda ise; tazminat miktarının davacı—– destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı rapor edilmiştir.
—- tarihli trafik kazasında davacıların anne ve babalarının kaza nedeniyle vefat ettiği, kazada davalı sürücünün alkollü olduğu, kaza tespit tutanağı, ceza yargılaması ve bilirkişi raporuna göre asli ve tam kusurlu olduğu, olayda başkaca kusurlu kişinin olmadığı, hükme esas alınan—– tarihli ek bilirkişi raporunda davacıların destekten yoksun kalma tazminatlarının usulüne uygun şekilde belirlendiği anlaşılmıştır. Davacıların anne ve babaların davacılar ile birlikte yaşadıkları, davacıların bakım ve ihtiyaçlarını sağladıkları, anne ve babanın davacılar için destek konumunda oldukları anlaşılmıştır. Kazada vefat eden —– arkadaş olmaları, müteveffaların davalı sürücüden kendilerini —- bırakmasını istedikleri, bu haliyle taşımanın hatır taşıması olduğu anlaşıldığından hüküm kurulurken ek bilirkişi raporunda davacılar için belirlenen miktar üzerinden %20 hatır taşıması indirimi yapılmıştır.
Her ne kadar davalı —- vekili tarafından, müteveffa—— yolculuk esnasında alkol kullandığı ve davalıya da ikram ettiği beyan edilmiş isede; davalının bu savunmasını ispatlar nitelikte dosyada delil olmadığı, yine müteveffaların davalı —- alkollü olduğunu bilerek araca bindiklerinin ispat edilemediği anlaşıldığından müterafik kusur indirimi yapılmamıştır.
—- aracın resmiyette maliki olan davalı —– tarafından da aracın sürücü —- devredildiği, her ne kadar yapılan bu sözleşmeler kanunda düzenlenen şekil şartları yerine getirilmediğinden geçersiz ise de; davalı—- tarafından aracın fiili olarak teslim edildiği, araç üzerindeki tasarruf yetkisini devrettiği, işleten sıfatının son bulduğu anlaşıldığından —- işleten sıfatının ortadan kalkması nedeniyle ve sigorta yönünden Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi genel şartları A.3 teminat dışı kalan hallerden “Motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyetlerde bulunan teşebbüslere, gözetim, onarım, bakım, alım-satım, araçta değişiklik yapılması amacı ile veya benzeri bir amaçla bırakılan aracın sebep olacağı zararlara ilişkin her türlü talepler” kapsamı nedeniyle teminat dışı olduğu anlaşıldığından, zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartları A-3(h) maddesi gereğince bu davalılar yönünden de davanın reddine karar verilmiştir.
Davacıların manevi tazminat talepleri hususunda ise; dava dilekçesinde davacıların annesinin ölümünden dolayı—- manevi tazminat talep edildiğinin belirtildiği, ancak sonuç kısmında toplam tazminat tutarı belirtilirken—– olarak hesaplama yapıldığı, bu hususta çelişki oluştuğu, ancak davacı vekili tarafından ıslah dilekçesinde taleplerinin her bir davacı için anne yönünden —- baba yönünden — olmak üzere toplam her bir davacı için —- tazminat talep edildiğinin belirtildiği, davacının dava dilekçesindeki rakam hatasının sehven yapıldığı anlaşıldığından HMK 183. md. Gereğince maddi hata olarak kabul edilerek davacıların talebinin anne yönünden — baba yönünden — olmak üzere toplam her bir davacı için —— manevi tazminat talebi olduğu kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Manevi tazminat, zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünda tutularak, 6098 sayılı B.K’nun 56.maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedileceği öngörülmüştür. Belirtilen hususlar dikkate alındığında davacıların anne ve babalarının kaza nedeniyle vefat ettiği, dava konusu kazada davalı araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğunun belirlendiği, somut olayın özelliği, davacıların yaşı, tarafların sosyal ve mali durumu dikkate alınarak davacıların manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Birleşen dosya yönünden ise; —- plakalı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli bir—— poliçesinin bulunmaması sebebiyle davalı —– 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 14.maddesi ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91 ve devamı madde hükümleri uyarınca davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinden kaynaklı zararından sorumlu bulunmaktadır. Davacı tarafça, dava öncesinde davalı —- başvuruda bulunulduğu, bu başvuruya ilişkin evrakların dosyaya sunulduğu, davalı —- tarafından başvuruya olumsuz cevap verildiği, davalının KTK 99. madde hükmü uyarınca —- başvuru tarihinden — iş günü sonrası tarihi olan —– tarihinde temerrüte düştüğü anlaşılmış, bu nedenle bu tarihten itibaren faize hükmedilerek bilirkişi raporunda belirlenen bedel üzerinden %20 hatır taşıması indirimi yapılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davacıların maddi tazminat taleplerinin davalı—– yönünden KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; davacı— için — davacı—- davacı — davacı — olmak üzere toplam — kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve tahsilde tekerrür olmamak şartıyla davalı —– alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacıların maddi tazminat taleplerinin davalılar —- yönünden REDDİNE,
3-Davacıların manevi tazminat taleplerinin davalı— yönünden KABULÜ ile; davacı —– davacı —, davacı —ve davacı— olmak üzere toplam — kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı — alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacıların manevi tazminat taleplerinin davalı —- yönünden REDDİNE,
5-Maddi tazminat davası yönünden alınması gerekli—- harçtan davacıların yatırmış olduğu peşin ve tamamlama harcı toplamı — harcın mahsubu ile kalan — harcın davalı—- alınarak hazineye irat kaydına,
6-Maddi tazminat talebi yönünden davacı tarafından yatırılan — peşin ve — tamamlama harcı toplamı—– alınarak davacılara verilmesine,
7-Maddi tazminat talebi yönünden —— davacı tarafından yapılan tebligat, posta masrafı ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam — yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre—— alınarak davacılara verilmesine,
8-Maddi tazminat yönünden davacılar kendilerini vekil ile temsil ettiğinden ve her bir davacı yönünden ayrı bir tazminat davası olduğu dikkate alınarak AAÜT gereğince davacı—- davacı —– olmak üzere toplam — vekalet ücretinin davalı—-alınarak davacılara verilmesine,
9-Maddi tazminat yönünden davalı —- Kendisini vekil ile temsil ettiğinden ve her bir davacı yönünden ayrı bir tazminat davası olduğu dikkate alınarak AAÜT gereğince —– yönünden reddedilen kısım üzerinden hesaplanan —–davacı — yönünden reddedilen kısım üzerinden hesaplanan— davacı—- yönünden reddedilen kısım üzerinden hesaplanan—-, davacı—–yönünden reddedilen kısım üzerinden hesaplanan —— olmak üzere toplam—- vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı —- verilmesine,
10-Manevi tazminat davası yönünden alınması gerekli 13.662,00 TL harcın davalı —– alınarak hazinmeye irat kaydına,
11-Manevi tazminat davası yönünden yargılama gideri yapılmadığından bu hususta kara verilmesine yer olmadığına,
12-Manavei tazminat yönünden davacılar kendilerini vekil ile temsil ettiğinden ve her bir davacı yönünden ayrı bir tazminat davası olduğu dikkate alınarak AAÜT gereğince davacı—- davacı — davacı — davacı— olmak üzere toplam – vekalet ücretinin davalı —- alınarak davacılara verilmesine,
BİRLEŞEN —–DOSYASI YÖNÜNDEN;
1-Davacıların maddi tazminat taleplerinin KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; davacı —-davacı —, davacı —- davacı—- olmak üzere toplam — davalı—- başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve tahsilde tekerrür olmamak şartıyla davalı—- alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 11.064,08 TL harçtan davacıların yatırmış olduğu 27,70 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 11.036,38 TL harcın davalı—- alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacıların yatırmış olduğu 27,70 TL peşin harcın davalı —- alınarak davacılara verilmesine,
4——- davacı tarafından yapılan tebligat, posta masrafı ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.324,90 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre (%80 Kabul %20 Ret) 2.659,92 TL’nin 1/2’si olan 1.329,96 TL’nin davalı—- alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettiğinden ve her bir davacı yönünden ayrı bir tazminat davası olduğu dikkate alınarak AAÜT gereğince davacı—- davacı—- davacı —-, davacı —- olmak üzere toplam—- vekalet ücretinin davalı—- alınarak davacılara verilmesine,
6-Davalı— kendisini vekil ile temsil ettiğinden ve her bir davacı yönünden ayrı bir tazminat davası olduğu dikkate alınarak AAÜT gereğince —yönünden reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 542,35 TL, davacı —- yönünden reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL, davacı —- yönünden reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL, davacı— yönünden reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL olmak üzere toplam 12.782,35 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı —— verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —— Adliye Mahkemesi’ne İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/03/2021