Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1197 E. 2023/183 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1197 Esas
KARAR NO : 2023/183

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 16/12/2015
KARAR TARİHİ : 08/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin —– işini üstlenildiğini, söz konusu inşaatın
elektrik tesisatı kuvvetli ve zayıf kısımlarını yapmak üzere müvekkilimle diğer davalı —— arasında 02.01.2013 tarihli sözleşme akdedildiğini, sözleşme gereğince borçlu müflis borçlu müflis üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini, müflis şirkete avans ödenmesine rağmen bu avansı iş yapmada kullanmayarak uhdesinde tutmuş, yapması gereken işleri yapmamış, işçilerin ücretlerini ve yemek paralarını ödememiş olduğundan; borcun büyük çoğunluğu uhdesinde kalan avans nedeniyle olmak üzere, müflis şirketin müvekkiline 780.161,64 TL alacağının bulunduğunu, kesinleşen işbu alacak nedeniyle iflas masasında kayıt talebinde bulunulduğunu,—–İcra İflas Müdürlüğünün—— iflas numaralı 18/11/2015 tarihli kararı ile müvekkilinin başvurusunun reddedildiğini belirterek, müvekkilinin alacağının masaya kayıt ve kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiğini belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesine dayalı iş sahibi tarafından, yükleniciden istenen alacağın masaya kayıt ve kabulü istemlidir.Davalı müflisin, —– Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen—— sayılı iflas erteleme davasında 04/02/2015 tarihi itibariyle iflasına karar verildiği, bu kararın temyiz edilmeyerek 09/08/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.İflas tasfiyesinin yürütüldüğü —–. İcra iflas müdürlüğünün —– iflas sayılı dosyada, basit tasfiye yapıldığı, davacının 780.161,64 TL alçağın masaya kaydı için —– kayıt no ile başvuruda bulunduğu, talebin yargılamayı gerektirmesi sebebiyle reddedildiği, davacının masrafı depo ettiği ve masa kararının 11/12/2015 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, sora cetvelinin ayrıca 03/12/2015 ve 29/11/2015 tarihinde ilan edildiği anlaşılmıştır. Buna göre eldeki kayıt kabul davasının İİK.nun 235. maddesine göre süresinde açıldığı sabittir.
Davalı müflisin——- işini (kuvvetli akım malzeme ve işçilik bedelleri için 2.900.000 TL +KDV, zayıf akım malzeme ve işçilik bedelleri için 472.134 USD, 230.936,65 Euro, 31.421,96 —–, kablo işçilik bedeli 119.237 TL üzerinden) üstlendiği, taraflar arasında 02/01/2013 tarihli sözleşmenin imzalandığı, işverenin her brüt hakkediş üzerinden %5 oranında nakit teminat kesintisi yapacağının kararlaştırıldığı, sözleşme bedelinin %6 sı tutarında banka kesin teminat mektubu verileceği, işin en geç 01/09/2013 tarihinde teslim edileceği her iki tarafın da kabulündedir. Ana sözleşme ile birlikte iki maddelik 05/01/2013 tarihli, 6 maddelik 05/06/25013 tarihli, 5 maddelik 03/07/2013 tarihli ek protokoller de imzalanmış, davalıya ek işler verilmiştir.Davacının bildirdiği tanıklardan ikisi için —-ne talimat yazılmış, tanıklar dinlenmiştir. Bir tanığı da mahkememizde dinlenmiştir. Tanıklar, genel olarak özetle, davalı yüklenicinin üstlendiği işi mali kriz sebebiyle tamamlayamadan ayrıldığını, özellikle zayıf akım denilen yangın tesisatı kablolarına ilişkin, otomasyon kablolarına ilişkin bir takım işleri davacının tamamladığını, davalının işçilerinin de davacıya müracaat ettiğini, davalı işçilerin ücretlerini davacının ödemek zorunda kaldığını, toplamda 9 veya 10 hakediş düzenlendiğini, son hakkediş dışında kalanların bedelinin davalıya ödenmiş olduğunu, ancak buna rağmen 2015 yılı ocak ayından sonra davalı şirketin ekonomik durumu bozulduğu için işlerini tamamlayamadığını belirtmiştir.Taraflar arasındaki ilişkinin mahiyeti gereği davacı iş sahibinin, davalı yükleniciden alacaklı olup olmadığının anlaşılması için bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğinden, bir mali müşavir bir elektrik elektronik müh. bilirkişi resen atanmıştır. Bilirkişiler—– 26/03/2018 tarihli raporunda, davalı tarafından yapılan toplam iş tutarının KDV dahil 6.887.358,44 TL olduğunu, davacının toplamda 6.675.090,04 TL ödeme yaptığını, davalının 212.268,40 TL alacaklı olduğunu; mali defter incelemesi yönünden ise davacının defterlerine göre 780.161,64 TL alacaklı göründüğünü, davalının 755.214,25 TL borçlu göründüğünü belirtmişlerdir.Aynı bilirkişiler 11/18/2015 tarihli ek raporda davacının yaptığı işlere göre 212.268,40 TL alacaklı olduğunu belirtmiştir. 03/07/2019 tarihli ara kararla, taraf itirazlarının karşılanması, kök rapor ile ek rapor arasındaki farklılığın giderilmesi için tekrar ek rapor alınmasına karar verilmiş ise de, mali müşavir bilirkişi elinde duran dosyanın nihayet çıkarılan muhtıralar sonucu iade edildiği, diğer bilirkişi —— vefat etmiş olması sebebiyle ek raporun düzenlenemediği görülmüştür. Mevcut kök ve ek rapor ile sağlıklı bir hüküm kurulamayacağı anlaşılmıştır. Bunun üzerine resen başka bir mali müşavir ve elektrik-elektronik mühendisi atanmasına karar verilmiştir.
Yeni oluşturulan bu bilirkişi heyeti (——) 20/10/2021 tarihli kök raporunda özetle, davacının defterlerine göre 1.034.650,19 TL alacaklı olduğunu. Biriken nakit kesintilerini mahsup edince davacının iflas tarihi itibariyle 780.161,64 TL alacaklı olduğunu, davalı defterlerine göre davalının davacıya 755.214,25 TL borçlu göründüğünü, davacı şirketin davalının geçmiş dönem —— borçları için toplamda 205.039,01 TL ödeme yaptığını, davacının davalı sebebiyle 184.982,66 TL yemek bedeli ödemek zorunda kaldığını, ayrıca davalı adına yaptırdığı işler için de 81.827,07 TL talep edebileceğini, böylece toplamda yapılan işlerin bedelinin 6.887.358,44 TL olduğunu, davacının yaptığı toplam ödemenin ise 6.898.251,51 TL olduğunu, davacının iflas tarihi itibariyle 10.893,07 TL alacaklı olduğunu belirtmişlerdir.
Tarafların itirazları gözetilerek ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler 25/05/2022 tarihli ek raporunda, davalının yaptığı işlerin bedelinin kdv dahil 6.887.358,44 TL olduğu konusunda tarafların bir itirazının olmadığı, davacının, ancak sözleşmeye göre davalının sorumluluğunda olduğu halde ödemek zorunda kaldığı tutarları isteyebileceği, davacının doğrudan davalı firmaya 6.346.358,10 TL ödeme yaptığı, davacının itiraz ettiği 185.309,19 TL daha olduğuna dair itirazı yönünden belge sunulmadığını, kök raporda bir değişiklik olmadığını,183.231,05 TL kdv tevkifatının bu ek raporda hesaplamaya dahil edilmiş olduğunu, nakit teminat kesintisinin düşülmesine dair itirazın yerinde olmadığını, davacının da dava dilekçesinde kendisinin nakit teminat tutarını alacağından mahsup ettiğini açıkladığını, raporun dava dilekçesi ile örtüştüğünü, davacının da damga vergisi olarak 47.194,58 TL talep edileceğini hesaplamaya dahil etmiş olduklarını, 43.787,25 TL stopaj ödemesini de hesaplamaya dahil ettiklerini, davacının—— ödemesi olarak 245.627,20 TL alacaklı olduğu itirazı bakımından, 39.821,19 TL ödeme dışında dekont olmadığı, diğer ödemelerin davacının tek taraflı tutup imzaladığı tutanağa dayalı olduğu ve bu ödemelerin kuruma yapıldığını gösteren evrak da olmadığı, yemek bedeline ilişkin itiraz bakımından 184.982,66 TL kabul edilmişse de, ek incelemede 50 TL eksik hesap yapıldığının görüldüğü ve yemek ödemelerinin 185.032,66 TL olarak hesaplamaya dahil edilmesi gerektiği, işçilere yapılan ödemeler bakımından sunulan dekontlarla birlikte işçilere 349.636,46 TL ödemenin yanı sıra 214.200 TL daha ödeme yapılmış olduğunu görüldüğü, böylece davacının davalı adına toplamda 563.836,56 TL ödeme yapmış olduğu, bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde, davacının toplam ödemesinin 7.081.532,56 TL olduğu, davalının hakkedişinin 6.887.358,39 TL olduğu, davacının iflas tarihi itibariyle 194.174,17 TL alacaklı olduğunu belirtmişlerdir. Davacı vekilinin bu ek rapora itiraz ederken itiraz dilekçesi ekinde yeni sunduğu —– ödeme dekontları bakımından başta olmak üzere davalı itirazları bakımından da bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.Bilirkişiler 16/01/2023 tarihli 2. ek raporlarında, 195.288,4 TL lik —– ödeme dekontunu da hesaplamaya dahil edildiğini, böylece iflas tarihi itibariyle 389.462,57 TL alacaklı olduğunu, ayrıca davacının iflastan sonra da davalı müflisin işçileri için icra dosyalarına yaptığı ödemeler sebebiyle 563.836,56 TL alacaklı olduğunu, diğer kalemlere itiraz bakımından 1. Ek rapordaki görüşlerini koruduklarını belirtmişlerdir.Davacı iş sahibinin, davalı yüklenicinin yerine veya sebebiyle yemek, sgk bedeli, işçilik bedeli gibi sözleşme dışı ödemek zorunda kaldığı tutarları istediği görülmektedir. Sözleşme hükümlerine ve ödeme belgelerine göre talep edebileceği fazla ödeme kalemleri incelenmiştir. Son bilirkişi heyetinin kök ve 2 tane ek raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş, 2. Ek rapordaki son tespitlere göre de davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacının itirazları, 09/06/2022 tarihli itiraz dilekçesinin 6. Sayfasında kendisinin hazırladığı karşılaştırmalı tablodan net olarak anlaşılmaktadır. (Benzer bir tabloyu 2. Ek rapora itiraz dilekçesinin 8. Sayfasında da belirtmiş, ancak bu kez —– ve yemek bedeli kalemlerindeki taleplerini daha da artırmıştır.) Davacının belirttiği üzere alacaklardan dört kaleme itirazı vardır. Her biri üzerinde ayrı ayrı durmak gerekir:
1-Davacı davalıya doğrudan yapılan ödemesi bilirkişilerce 6,346.358,10 TL olarak bulunmuştur. Bu tutar hem davacı hem davalı defterleri ile örtüşmüştür. Davacı 1. Ek rapora itirazında bu tutarın 6.531.667,29 TL olduğunu, 2. Ek rapora itirazında 6.483.368,10 TL olduğunu, ileri sürmüştür. Ne var ki, davacının belirttiği farka ilişkin dayanak bir belge olmadığı anlaşılmıştır. Davacının dayandığı 154.280,66 TL lik ödeme, bilirkişi tarafından davalı işçilerine doğrudan ödenen kalem içinde zaten nazara alınmıştır. Bu kalem için yapılan itiraz isabetli görülmemiştir.
2-Davacının bir başka itirazı nakit teminat kesintisinin sözleşmeye göre davacı lehine irat kaydedilmesi gerektiği ve davacının alacağından mahsup edilmemesi gerektiğidir. Bu itiraz bakımından sözleşmeye göre nakit teminat kesintisi, davalının üstlendiği işi yapmaması halinde iş sahibinin uğradığı zararlara karşı iş sahibine güvence vermesidir. Bilirkişilerce bu tutarın davacının alacağından mahsup edilmiş olmasında hiç bir isabetsizlik yoktur. Dosyadaki her iki bilirkişi heyeti de bu tespiti yaptığı gibi, davacı da masaya başvuru dilekçesinde, dava dilekçesinde kendi alacağını belirtirken bizzat kendisi de teminatı mahsup ederek alacaklı olduğu tutarın 780.161,64 TL olduğunu belirtmiştir. Bu sebeple, davalının hakkedişlerinden yaptığı nakit teminat kesintisinin kendisine olduğu gibi irat kalması gerektiği, davalı borcundan düşülmemesi gerektiği iddiası sözleşmeye ve davacının kendi masa başvurusuna da uygun olmadığından, bu itiraz da yerinde değildir.
3- Bir diğer itiraz kalemi davalı adına yaptırılan işler kaleminin 81.827,07 TL değil 436.990,24 TL olması gerektiğidir. Buna ilişkin 24 adet toplamı 338.830,31 TL tutarında fatura ibraz edilmiştir. Davacı, kendisinin ana şantiye yönetimini yürüttüğünü ve sadece davalıya değil tüm yüklenicilere çeşitli hizmetler verdiğini, malzeme tedarik ettiğini, bu hizmetlerin bedeli olarak faturalar kestiğini ileri sürmüştür. Davacının davalının hangi eksik işini, kime ne bedelle nasıl yaptırdığını denetime elverişli şekilde ispatlamadan, tek taraflı faturaların tek başına nazara alınması mümkün değildir. Bu faturaların davalı adına yaptırılan işler olduğu hususunda iddia soyut kalmış, bu itiraza itibar edilememiştir.
4-Davacının bir diğer itiraz kalemi —— ödemesinin 39.821,19 TL değil, 259.896,05 TL olması gerektiğidir. Bilirkişi kök raporunda ve 1. ek raporunda sadece 39. 821,19 TL lik dekont olması sebebiyle bu tutarı esas almıştır. 1. Ek rapora itiraz dilekçesi ekinde 5 adet dekont daha sunan davacının bunların toplamı olan 195.288,40 TL için de alacak isteminde bulunabileceği bilirkişilerin 2. Ek raporunda ödeme belgeleri ve kayıtlar eşleştirilerek rapor edilmiştir. Bir diğer ifadeyle davacının sadece—— kalemine itirazı uygun bulunmuş, ödeme yaptığını ispatladığı (39.821,19TL + 195.288,40TL) 235.109,59 TL’yi davalı adına ——ödediği kabul edilerek, isteminin bu kadarlık kısmı kabul edilmiştir.
Davacı, 16/01/2023 tarihli 2. Ek rapora karşı da aynı ifadelerle itirazlarını sunmuş; bunlar mahkememizce okunmuş, incelenmiş; yeni bir beyanda bulunulmadığı, tüm kalemlerin ispat kuralları çerçevesinde aydınlatıldığı anlaşılmıştır. 2015 yılından bu yana devam eden yargılamada bilirkişilere yerinde inceleme yapma, hem davacının hem davalı müflisin iflas müdürlüğünde bulunan defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapma yetkisi verilmiştir. Davacının ibraz ettiği ancak incelemeye alınmayan tek bir evrakı, delili yoktur. Tek taraflı düzenlenen, davalı ile ilişkilendirilmeyen harcamasının nazara alınmaması, yargılama ve ispat tekniklerine ilişkindir. Bu sebeple son itiraz dilekçesinde bu kez de alacağının 2.241.292,21 TL olduğunu, mahkemece inceleme günü tayin edilmesi gerektiğini belirterek, yeni bir bilirkişi raporu alınması isteminde bulunmuşsa da, bu talep isabetli görülmemiştir.
Davalının itirazları üzerinde de durulmalıdır. Davalının temel iki itirazı vardır:
1-Birincisi, iflastan sonra işçiler için ödenen 563.836,56 TL lik ödemenin kayıt kabul davasına konu olamayacağı, rücu hakkı iflastan sonra doğduğu için, tasfiyede bakiye kalırsa ödenecek genel nitelikli bir alacak olduğudur. Rücu hakkı iflastan sonra doğmuş olduğu davacının da kabulünde olduğundan davalının bu itirazı yerinde görülmüştür. Nitekim bilirkişi heyeti de iflas tarihini nazara alarak davacının iflas tarihi itibariyle 389.462,57 TL alacaklı olduğunu, iflastan sonra yaptığı 563.836,56 TL alacak dahil edilirse 953.299,13 TL alacaklı olacağını belirtmiştir. Her ne kadar işçiler ile olan hukuki ilişki iflastan önce doğmuş ise de; davacının davalı işçileri için maruz kaldığı icra dosyalarında yaptığı ödemeler iflastan sonradır. İşçilere yapılan ödeme bakımından davacının alacağı iflastan sonra ödeme yapmakla doğduğundan bu talep, bu kayıt kabul davasının konusu olamayacaktır.
2-Davalının diğer itirazı ise KDV tevkifatı adı altında nazara alınan 183.231,05 TL lik kalemin nazara alınmaması gerektiğidir. Yasal mevzuata göre bilirkişiler 2. Ek raporun 1. Sayfasında bu hususu ayrıntılı açıklamış, mahkememizce de benimsenmiştir. Davacı, davalı adına bağlı bulunduğu vergi dairesine ödediği KDV tutarını pek tabi davalıya yansıtabilecektir. Bu sebeple bu itiraz yerinde değildir.
Açıklanan sebeplerle, davacı iş sahibinin, davalı yükleniciye karşı açtığı kayıt kabul davasında, 02/01/2013 tarihli —— ikmal işlerine ilişkin sözleşmeden doğan alacakları sebebiyle iflas tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarının 389.462,57 TL olduğu anlaşılmış, aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-Davacının iflas tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olduğu 389.462,57 TL’nin, davalı müflisin ——- Esas sayılı dosyada işlem gören iflas dosyasına KAYIT ve KABULÜNE;
2-Fazlaya ilişkin KISMIN REDDİNE;
3-Alınması gerekli 179,90-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 27,70-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 152,20-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 27,70-TL başvurma harcı 27,70-TL peşin harcın toplamı olan 55,40-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen toplam 8906,60-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre takdiren (%49,92 kabul %50,08 ret oranında) olmak üzere 4.446,24-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
8- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 10 gün içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.