Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1151 E. 2021/907 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/1151 Esas
KARAR NO: 2021/907Karar
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2015
KARAR TARİHİ: 13/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ve ailesinin —- bir ev satın almak üzere— başvurduğu, baba —–arasında bir komisyon sözleşmesi imzalandığını, ev alımı için — başvuran —- limiti yeterli olmayınca oğlu olan müvekkili — da maaş bordrosu istenerek toplam kredi limiti ——– ye yükseltildiğini, alınacak evin bedelinin— olduğu, müvekkili ve babasının ancak—- ayarlayabildiğinden,——— kalan bakiyeyi gayrimenkul malikine ödediği, tapu devri için bir kısım masraf yapıldığı, bu şekilde komisyoncu —– borçlanıldığını, verilen bu bedele karşılık — — baba——borçlu olduğu —- bedelli iki ayrı senet düzenlendiğini, —— ödendiğinde her iki senedin de iade edileceğinin belirtildiği, verilen senetlerin —- ile birlikte çalışan —- el yazısı ile hazırlandığı, bu hususta bilirkişi incelemesi talep ettiğini, —— dosyasında yapılan takibin teminatsız olarak durdurulmasına, talebin reddi halinde tedbir teminat karşılığında tedbir kararı verilmesini,—- yapılan takibin iptaline, alacaklısı —borçlusu müvekkil olan——- bedelli senet sebebiyle müvekkilin borçlu olmadığının tespitine, davalının alacağın % 20’si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, —- bulunan evin satışı hususunda —-ödendiğini, söz konusu borç miktarını içeren senetlerin —– tarafından zarf içerisinde borçluya iade edildiğini ancak zarfın kontrol edilmeksizin davacı yan tarafından alındığını ve daha sonrasında bu senetlerin davacı yan tarafından bulunamadığını iddia ettiğini, dava konusu senetler lehtarı düzenlenmemiş, miktar konusunda husumeti olmayan açığa senet hükmünde olduğunu, davacı yanın açığa senet olarak imzaladıkları bu senetlerden sorumlu olduğunu, kaldı ki malen kaydını içeren söz konusu senette davacı yan senet karşılığı bir mal, ev aldığını kabul ve ikrar etmekte iken ödeme yapıldığına dair iddialarını da ispatlayamadığını, Müvekkilinin, kendisi için ev alım satımı konusunda ——vermiş olduğu bir miktar altın nedeniyle bu şahıstan alacaklı konumuna geldiği, nakden ödenmeyen alacak için de söz konusu senedi kabul ettiğini, davacı yan, düzenlediği açığa senet ile —- borçlu olduğunu ikrar ettiği, ancak ödeme belgesi sunamadığını, bu hususta —- tanık olarak dinletilmesini talep ettiğini, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, icra takibine konu — tanzim ve tediye tarihli, ——- meblağlı senet dolayısıyla borçlu olmadığının tespiti, takibin iptali ve %20 kötüniyet tazminatına ilişkindir.
Dosya konusunda uzman Grafoloji alanında bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda; inceleme konusu, alacaklısı— tanzim ve tediye tarihli, —- meblağlı emre muharrer senet aslının ön yüzündeki ——- izafe edilen iki adet borçlu imzasının, mukayese imzaları bulunan davacı —- eli mahsulü oldukları, şeklinde raporunu sunmuştur.
—– dairesi tarafından sunulan raporda; inceleme konusu senette borçluya atfen atılı imzalar —— mukayese imzaları arasında, tersim biçimi, işleklik derecesi , alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uy günlük ve benzerlik saptandığından söz konusu imzaların —– eli ürünü olduğu hususları bildirir raporunun sunduğu görüldü.
Konu hakkında ——-dosyası üzerinden yargılama yapılmış olup söz konusu dosyanın uyap üzerinden gönderilen kayıtlarının ve mahkemece verilen —- kararın incelenmesinde;
Davalı —- tanımadığını, herhangi bir ticari ilişkisinin olmadığını, senedin kendisine — tarafından verildiğini, — aylarında —- kendisine gelerek mağaza acacağını söylediğini, bu mağazayı açmak üzere kendisinden nakit para istediğini, kendisine —– parayı elden verdiğini, o esnada herhangi bir resmi veya adi belge düzenlemediklerini, parayı ödemediğini, sonrasında elinde seneti olduğunu bunu icraya koyarak tahsil edebileceğini söyleyip suça konu seneti verdiğini, senedin kendisine yazılı halde geldiğini, arkasına isim ve soyismimi yazıp icraya koyduğunu, parayı verirken yanlarında kimsenin olmadığını, beyan etmiştir.
Dava dışı — beyanında;— nikahlı eşimin kardeşi olduğunu–tanımadığını, eşi — beraber zaman zaman—yanına gittiklerini, suç tarihinde eşinin ceza evinde olduğunu, suça konu—- senetteki imzaların kendisine ait olmadığını, iş yerinde yardımcı olmak adına ara ara ——– yanına gittiğini, bu sebeple de senetin üzerindeki yazıların kendisine ait olmasının doğal olduğunu, yazıları yazarken senette herhangi bir imza olmadığını, bildirmiştir.
Dava dışı — beyanında; —–tanıdığını, kendilerine beş yıl önce daire sattığını, daireyi — civarında bir paraya sattığını, —- olduğunu, satmış olduğu daireye karşılık önceliğinde —- para açıkta kaldığını, aradaki ticaret bozulmasın diye bakiye alacak için — verdiğini, karşılığında da yaklaşık—— çek aldığını, bu parayı benden borç olarak istediklerini, bir hafta sonra parayı alma karşılığında komisyonculuk anlamında seneti aldığını, ancak suça konu seneti net olarak hatırlamadığını, çünkü bu seneti kendilerine verdiğini, verdiği esnada seneti yırtmadan iade ettiğini, icra takibi ve — alakası olmadığını, diğer sanık —yanımda çalıştığını, —- çalıştığını, beyanlarında geçen senedin raporda tespit edilen senet olup olmadığını bilmediğini, çünkü beyanlarında geçen senedi müştekilere iade ettiğini, senet üzerinde imzasının olmadığını, kendisinin bilgisi ve rızası dahilinde yazısı güzel olduğu için —–doldurtuğunu, suça konu senedi kendisinin vermediğini,— yanında maaşla çalışan bir işçi olduğunu, kendisinden ——para almadığını, beyanlarında geçtiği üzere kendisine bir senet vermediğini, ——— kısa bir dönem çalıştığını, o dönemde maddi bir sıkıntısının olmadığını, çalışan işçisinden böylesi bir para talep etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, icra takibiyle alakalı bir bilgisi olmadığını, ——-aralarında herhangi bir alacak verecek ilişkisi kalmadığını bildirmiştir.
Mahkemece; Sanık —– suça konu çeki aldığı ancak sonrasında bedeli tahsil edilmesine karşın sanık— verdiği ve Sanık —– da üzerinde sanık —— ait her hangi bir ciro bulunmayan hamiline yazılı senedi —–cirosuz halde alarak icra takibine koyduğu ve atılı suçtan maddi menfaat teminine yönelen icra hareketlerine sanık— iştirak ettiği gibi savunmalarının diğer sanık —-savunmaları ile örtüşmediği gibi ——— almasının savunmasının dayanağını oluşturan ticari ilişkinin olağan sonucu olmadığı, böylece her iki sanığın sahteliğini bilerek resmi belgeyi kullanmak suretiyle katılana karşı haksız maddi menfaat teminine dair eylemleri birlikte işledikleri mahkemece kabul edilerek sanıklar ——- cezai sorumluluklarına gidildiği, sanıkların eylemlerinin TCK’nın 156. Maddesinde yer alan bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturabileceği düşünülse bile, TCK’nın 156. Maddesinde yer alan bu suçun maddi unsurlarından olan suç konusunun hukuken geçerli şekil şartlarına sahip olan bir senet olması gerekliliği karşısında mevcut olayımızda üzerindeki katılana ait imzanın katılanın eli ürünü olmayan senet olduğu ve bizatihi senedin bu haliyle sahte olarak üretilmesi sonucu katılan——- aleyhine maddi menfaat teminine girişilmesi sebebiyle ve ayrıca kamu kurumu olan icra dairesi araç olarak kullanıldığı görülerek eylemin TCK’nın 158/1-d maddesinde tanımlı olan nitelikli dolandırıcılık suçuna vücut verdiği mahkemece kabul edilerek, ——- resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılığa teşebbüs eylemleri bakımından suç kastını ve iştirakini gösterir her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatine, nitelikli dolandırıcılıktan mahkumiyetlerine karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararın kesinleştiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Dava konusu uyuşmazlık — düzenleme ve vade tarihli —- senet dolayısıyla borçlu olmadığının tespiti, takibin iptali ve kötüniyet tazminatına ilişkin bulunmaktadır. Ceza mahkemesinde yapılan yargılamada tarafların beyanları ve kesinleşmiş mahkeme kararı ile tespit edildiği üzere davacının dava dışı —–aldığı borç karşılığında tanzim ettiği senedin, borcun davacı tarafça ilgiliye ifa edildiği esnada senet aslı yerine sahtesinin davacıya teslim edildiği, senet aslının, dava dışı temel ilişkide asıl alacaklı ——– senette lehtar gösterilmeksizin davalıya verildiği, lehtar kısmına davalının isminin yazıldığı, davalının senet arkasına imza atmak suretiyle senet aslını icra takibine konu ettiği anlaşılmaktadır. Davalı ve dava dışı —– hileli davranışı ve dolandırıcılık eylemi sübut bulmakla ——— mahkumiyet hükmü kurulmuştur. Ceza yargılamasında alınan taraf beyanlarından ve mahkemece varılan tespitlerden davalının senedi borç karşılığında aldığı, dava dışı asıl alacaklı ———- davalıdan borç aldığını kabul etmediği, senedin davalı eline bedelsiz geçtiği, esasen senet bedelinin davacı tarafça ödendiği, davalının elinde bulunan bedelsiz kalmış senedi kullandığı, senedin bedelsiz kaldığı anlaşılmaktadır. Davalı ile dava dışı ———–eylem ve işbirliği içinde oldukları da yine ceza mahkemesinin kararı ile tespit edilmekle her iki sanık hakkında da mahkumiyet kararı verilmiştir.
Belirtilen sebeplerle davacının davasının kabulüne, davacının senet dolayısıyla davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, davalı taraf bedelsiz kalmış senede dayalı olarak takip yapmakta kötüniyetli bulunduğundan takip tutarının %20 oranında kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE;—— dosyasında takibe konu ——- miktarlı senet dolayısıyla davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline,
2-Kabul edilen tutarın % 20 oranında — kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gerekli 5.601,42- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.400,36-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.201,06- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 27,70- TL. başvurma harcı, 1.400,36- TL peşin harcın toplamı olan 1.428,06- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.205,05-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 11.460,00- TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/07/2021