Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1149 E. 2020/211 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1149 Esas
KARAR NO : 2020/211
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 04/12/2015
KARAR TARİHİ : 25/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından ——— sigorta edilen ———— plakalı————- tarihinde davalı şirkete ait logar kapağının yerinden çıkarak aracın kendisine çarpması suretiyle ağır şekilde hasarlandığını, hadise mahallinde trafik kazası tutanağına göre olayda davalının kusurlu olduğu, söz konusu kaza nedeniyle sigortalı araçta müvekkili şirket tarafından yaptırılan ekspertize sonucuna———- hasar tespit edildiği ve sigortaladıkları araç sahibine ödediklerini, ——— ödeyen müvekkili şirketin TTK. 1472. Maddesine göre sigortalısının hukukuna halef olduğunu, bu nedenle davanın açıldığını, davalıların 2918 sayılı kanunun 85. Maddesine ve müteakip maddelerine göre kaza ve hasardan sorumlu olduklarını, bu nedenle ————— tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Tazminat talebine konu kazanın nerede olduğu bilinmediğinden yetkili Mahkemede açılıp açılmadığının anlaşılamadığından cevaba esas hususlarda bilgi ve belge temin edilemediğinden cevap verilemediğini, kaza mahallinde müvekkili şirket veya başka alt yapı kuruluşlarınca çalışma yapılıp yapılmadığı, hatta müvekkili şirkete ait ——-kapağı bulunup bulunmadığının dahi bilinmediğinden esasa ilişkin cevap verilmesi ve delil sunulması mümkün bulunmadığını, açıklanan nedenlerle dava dilekçesinin ve davanın usulden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine, karar verilmesine talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle davacı sigorta şirketine ——— bulunan ——— tarihinde karıştığı kaza nedeniyle oluşan hasarın ödenmesi neticesinde kusuru oranında davalıdan tahsili istemli rücuen tazminat davasıdır.
Davacı sigorta şirketine ——– aracın ticari kaydının bulunduğu, davalının da tacir olduğu bu nedenle nispi ticari dava koşullarının oluştuğu, Mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafın dava dışı sigortalısının hasarına ilişkin toplam —— ödemeyi —— tarihinde yaptığı, aktif husumetinin bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafça hasar meydana gelen yerde başka şirketlerce kazı çalışması yapılıp yapılmadığının incelenmesi talep edilmiş, Mahkememizce ——————- müzekkere yazılmış, gelen yazı cevaplarından kaza tarihi ve öncesinde herhangi bir kazı çalışması yapılmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilmeden önceki celse davacı yanın tanıkları dinlenmiştir. Dinlenen Tanık —— beyanında özetle: ———— plakalı aracın şoförü olduğunu, 15 yıldır şoförlük yaptığını, olay günü kullandığı hat üzerinde bulunan ——kapağı üzerinden geçmek istemese bile karşıdan minibüs geldiğinden ———- kapağının üstünden geçmek zorunda kaldığını, üstünden geçince aracın altında tekerin vurmasıyla ——–kapağının ters dönüp şanzımanı ve yağ kartelini komple patlattığını, aracın çok hızlı olmadığını çevredeki esnafların 2 gün önce aynı olayın yaşandığını kapağın düzeltilmediğini ve aynı olayın yaşandığını bildirdiklerini” beyan etmiştir. Tanık ———– beyanında özetle: “Kaza günü karşı taraftan gelirken diğer taraftan otobüs şoförü arkadaşının araç kullandığını, mahalle arası ve okul yanı olduğu için orada hız yapmanın mümkün olmadığını, ———-kapağının havalandığını ve altındaki karteli patlattığını gördüğünü” beyan etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümü için dosya öncelikle sigorta konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişinin—— tarihli raporunda özetle:———plakalı aracın ——– tarafından —– tarihleri arasında ——– poliçe numarası ile birleşik kasko sigortalı olduğu, kaza başına sigorta bedelinin ——— olduğunu, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda ——– doğrultusunda Sigorta şirketinin hasar bedelini ———- tarihinde ödediğini, genel şartlar 4.3. maddesi gereği sigorta şirketi ödediği tazminat tutarınca sigortalının halefi olduğunu, davalıların 2918 sayılı kanunun 85. Maddesine ve müteakip maddelerine göre kaza ve hasardan sorumlu olduklarını, hadise mahallinde trafik kazası tutanağına göre olayda davalının söz konusu kaza nedeniyle sigortalı araçta şirket tarafından yaptırılan ekspertize sonucuna ——– hasar tespit edildiği ve sigortaladıkları araç sahibine ——- tarihinde ödediklerinin belirtilmiş olması sebebiyle davalı şirketin kusurlu olduğunun kabulü halinde ———- ödeme tarihinden itibaren davalı sigorta şirketinin talebi doğrultusunda yasal faizi ile birlikte davalıdan dava tarihi İtibarıyla ——————talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporunu mahkememize sunmuştur.
Davalının rapora itirazları kapsamında ve teknik heyetçe rapor tanzim edilmesi gerektiğinden, dava konusu hasar bedelinin kadri maruf olup olmadığının tespit edilebilmesi ve ———-kapağının davalı tarafın kusuru nedeni ile kazaya sebebiye verip vermediğinin tespiti için bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin ————– tarihli raporda özetle: “——–kapaklarının kilitlenebilir ve kilitlenemez olarak 2 ayrı çeşidinin bulunduğunu, ——–kapaklarının kilitlenebilir olmaması halinde, taşıtlar üzerinden geçerken yerinden çıkabildiğini, kapak yatak çerçevesinin üzerinde kaykılmış olarak kalabildiğini, arkadan gelen aracın kaykılmış ———kapağına çarpması sonucu yerinden tamamen çıkmasına ve havalanarak araca çarpmasına neden olabileceğini, ———kapağının yerinden çıkarak halk otobüsüne çarpma nedeninin kilitsiz tip olmasından kaynaklandığını, davalı ————- kazanın meydana geldiği noktadaki rögarda kilitlenebilir tip — kullanmayarak yerinden çıkmasına ve ———- plakalı halk otobüsüne çarparak hasar görmesine neden oldukları için Karayolları Trafik Kanunu’nun 13/b Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 20.maddelerinde açıklanan kusurları işlediği ve kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunu, sürücü ———yönetimindeki ————-plakalı halk otobüsü ile —- kapağına yaklaşırken kilitsiz tip olduğunun bilemeyeceği, ——–kapağı hafifçe kaykılmışsa veya yerinden çıkmışsa dahi fark edemeyebileceği dikkate alınarak kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığını, tazminata konu ———–marka tipi, —— tarihinde trafiğe çıkmış,————Kullanıldıktan sonra kazaya karıştığını, ———- adına tescilli halk otobösünün hasar tutarında —- kıymet kazanma yapılmasının uygun olduğunu bu nedenle hasar tutarının ——– olduğunu,———– tarafından ———- tarihli toplu ödeme içinde ————- ödendiğini, davacı sigorta şirketinin hasar tutarının ödenme tarihi itibariyle yasal faiz talebinin uygun olduğunu, ———- tarihli bilirkişi raporunda sigorta mevzuatı yönünden incelendiği ve aynen geçerli olduğu için işbu raporda tekrar edilmediği, ——–plakalı halk otobüsünün —–hasar tutarının ödenme tarihi ———- itibariyle yasal faizi ile talep edebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde raporu mahkememize sunmuşlardır.
Davalı taraf bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ———kapağının bakımlarının periyodik olarak usulüne uygun yapıldığını ve şartnamelere uygun olarak yerleştirildiğini, bilirkişinin kilitlenebilir ———kapağı kullanılmamasını nedeniyle kusura ilişkin çıkarımının haksız olduğunu beyan etmiş ancak Mahkememizce alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuş bu nedenle ek rapor alınmamıştır. Zira bilirkişi tarafından davalı yana atfedilen kusur; KTK’nın 13/b maddesi ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 20. Maddesi hükümleriyle ilgili olup, ilgili hükümler uyarınca, ———–kapağının montajı, bakımı ve kontrolünden sorumlu olan davalı kurum, söz konusu kapağın üzerinden araçların geçmesiyle yerinden çıkabilecek, kırılabilecek, dik konuma gelebilecek ve buna bağlı olarak üzerinde bulunduğu taşıt yolundan geçen taşıt trafiğini tehlikeye düşürecek, taşıtlara zarar verecek kadar uygun olmamakla %100 kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, bilirkişinin kilitlenebilir kapak kullanılsaydı bu kaza meydana gelmezdi şeklindeki tespitine ve kazanın meydana geldiği yerdeki ———-kapağı kilitlenebilir kullanılmamakla yerinden çıkmasına ve davacıya ———- araçta hasar meydana gelmesine neden olduğu bu sebeple %100 kusurlu olduğu görüşüne, ilgili kurumlara yazılan müzekkere cevaplarında da hasar tarihi ve öncesinde herhangi bir yol/kazı çalışma meydana gelmemesi, başkaca bir kişinin veya kurumun kusurunun olmaması sebebiyle aynen iştirak edilmiştir. Bilirkişi heyetince hazırlanan rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Nitekim benzer mahiyette——————-Sayılı ilamında da ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, müzekkere cevapları, alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı sigorta şirketine kasko sigortalı aracın davalıya ait ————– kapağının üzerinden geçmesi ve ——-kapağının havalanması neticesinde meydana gelen hasarda davalının kusuru ve hasar bedeline ilişkin olduğu anlaşılmış, Mahkememizce alınan bilirkişi raporları hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmuş, bilirkişi raporları doğrultusunda, —— kapağının yerinden çıkması neticesinde meydana gelen hasarda; KTK 13/b ve KTY 20. Maddeleri uyarınca———– kapağının montajı, bakımı ve kontrolünden sorumlu olan davalı tarafın,———— kapağını kilitlenebilir kullanmayarak açılmasının ve diklenmesinin engellenmemiş olması sebebiyle %100 kusurlu olduğu, davacı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün kusurunun olmadığı anlaşılmış, hal böyle olunca rapor doğrultusunda araçta meydana gelen hasar neticesinde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, taleple bağlılık gereği ödeme tarihinden itibaren yasal faiz işletmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile, ——TL hasar bedelinin ödeme tarihi olan ——- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli 2.065,83-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 625,67-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.440,16-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 27,70-TL başvurma harcı, 625,67-TL peşin harç toplamı olan 653,37-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından harç dışında harcanan 2.586,15-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre (%98,71 Kabul %1,29 Ret) hesaplanan 2.552,79-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 4.536,30-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 395,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Tarafların artan gider avansı bulunması ve talep etmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 25/02/2020