Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1092 E. 2019/979 K. 26.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/1092 Esas
KARAR NO : 2019/979 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2015
KARAR TARİHİ : 26/09/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İş ilişkilerinin herhangi bir nedenden dolayı sona ermesi halinde sadakat borcu da dahil olmak üzere sözleşmeden doğan borçların sona erdiği, bu durumda işçinin önceki işyerinde öğrendiği bilgileri rakip bir işverenin işinde kullanması ya da kendi açmış olduğu rakip işletmede yararlanmasının işverene zarar vereceği, bu ihtimali engellemek için rekabet yasağı sözleşmesi ile rakip bir firmadan çalışmayacağı veya rakip bir işyeri açmayacağına ilişkin sözleşme yapılmasının mümkün olduğu, ———–yıldan beri inşaat ve iş makinaları sektöründe ticari faaliyetini sürdürdüğü, dünyada sektörün en önemli markalarının ———– distribüttörlüğünü aldığını, dünyada sektörün en önemli markalarının genelinde faaliyetlerde bulunduğunu, müvekkili firmanın gerek distribütörlüğünü yaptığı firmalar gerek kendisi bakımından yüksek ciro ve kar marjları yakalamış iken, aniden——- yılı başında müvekkilinin distribütörlüğünü yaptığı sektörün en önemli firmalarından Sumitomo , Amman, Hystr, mafı, Utilev, Mtg firmalarının aralarındaki distribütörlük anlaşmalarını sona erdiklerine ilişkin ihtarnameler gönderdiklerini, anılan fesihlerin aynı sektörde faaliyet göstermek üzere————- isimli rakip firmanın ticaret odasına tescilli ile ilgili gerekli işlemleri ve başvuruları yapması ile eş zamanlı olarak gerçekleştiğini, müvekkilerinin eski faaliyet adreslerinde eski distribütörlükleri ve müşteri portföyünü, müvekkilinin personelinin nedereyse yarısını, ticari sırlarını, Know How’unun haksız şekilde personellerinin ve beraberinde gördükleri bilgilerin sayesinde eline geçirerek aynı sektörde satış ve satış sonrası hizmetler vererek haksız rekabet hükümlerine tamamıyla aykırı olan ve halen devam etmekte olan faaliyetlerine başladıklarını, davalı ile müvekkili arasında ——— tarihinde işbu dava konusu Sözleşmenin ikame edildiği, davalının müvekkili şirkette ,—— olarak çalışmaya başladığı, sonrasında “———— olarak terfi ettirildiğini ve görevinden istifa yolu ile ayrıldığı sürece bu mevki ile müvekkili firmada faaliyet gösterildiğini, ——– tarihli Dilekçesi ile bu görevinden istifa ettiğini ve müvekkili firma ile imzalamış olduğu iş akdinde mevcut rekabet etmeme yükümlüğüne doğrudan aykırılık teşkil edecek şekilde, müvekkili ile aynı faaliyet hatta aynı markalara ilişkin faaliyet gösteren ve müvekkilini haksız rekabet eylemleri nedeniyle zarar eden bir farma olmasına sebebiyet veren ———– isimli firmada işe başladığını, davalının müvekkili firmada müdür olarak çalıştığı esnada müvekkilinin faaliyet ve pazar alanında önemli bir kısmını oluşturan ve dolayısıyla müşteri porföyünde önemli bir paya sahip olan———– müşterileri ve firmalarını maliyet , kar oranları, stok envanter bilgileri ve ticari sırlarına haiz olarak, istifasına müteakip müvekkilinin o esnada hala satmakta olduğu markaları rakip firma lehine sattırmak amacıyla birkaç iş günü içerisinde rakip firmada çalışmaya başladığını, davalının iş bu eylemi diğer 66 çalışan ile birlikte toplu olarak gerçekleştirdiğini, yapılan bu eylemin elde bulunan mevcut stoklar ve önceden satılmış mallara ilişkin müşterilere sunulmakta olan satış ve servis bölümünün işlemeyecek duruma geleceğini bilmesine rağmen istifa ederek müvekkilini zor durumda bıraktığını, taraflar arasında düzenlenen ——— tarihli Hizmet Akdinin ” madde 4 diğer şartlar ” bölümüde Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu hüküm ve şartlarını içeren rekabet etmeme maddesi mevcut olmakla, davalının söz konusu maddeye aykırılık teşkil edecek olan bir fiilde bulunması halinde sözleşmede belirtilen 3.000 USD tutarında cezai şartı müvekkile ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, davalınn istifasını takiben müvekkilerinin tüm iş potansiyelini lehine çevirme maksadı taşıyan ve müvekkiline karşı neredeyse kanunda tanımlı her türlü haksız rekabet fiilini gerçekleştiren ——- isimli firmada işe başlamakla kalmayıp zamanda uzun yıllarca ticari hayatta gösterilmiş faaliyetin getirmiş olduğu ve kendisine aktarılan know how ve müşteri portföyünü de çalışmakta olduğu rakip firmaya doğrudan aktarmış olmakla hizmet sözleşmesinin 4.maddesinde yer alan rekabet etmeme yasağını ihlal ettiğini, beyanla davalının taraflar arasındaki —- arihli hizmet akdinin madde 4 diğer şartlar bölümünde rekabet yasağına aykırı hareket etmesi nedeniyle, müvekkiline ——– cezai şartın söz konusu eylemin vuku bulduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İş sözleşmesinin devamı sırasında meydana gelen rekabet yasağının ihlalinin ” Sadakat Borcunun İhlali ” anlamına geldiği ve iş sözleşmesi sırasında meydana gelen bu olay sebebiyle açılacak davalarda görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğu, iş sözleşmesi sona erdikten sonra sözleşmede yazılı ve geçerli bir rekabet yasağının ihlal edilmesi sebebiyle açılacak davalar mutlak ticari davalar olup Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, müvekkilinin diğer çalışanlarla birlikte istifa ettiği de belirtilerek Mahkemede yaratılmak istenen algının , işverene zarar ve iş yerini yıkma amacı ile hareket eden gayri ahlaki bir duruş sergileyen çalışan profili olduğunu, oysa gerçek ve olayların asıl boyutunun aksi merkezde olduğunu, davacı şirketin mali ve finansal açıdan durumunun son yıllarda hızla düşüş gösterdiğini, bu kötüye gidişin davalının sebebiyet veremeyeceği kadar böyük ölçekte olduğunu, davacının kötüye giden mali durum karşısında küçülme kararı aldığını, operasyon faaliyetlerinin kapasitelerini düşürme yönünde personel azaltımı yoluna gittiğini, bir çok çalışanının iş akdinin yurdışı markalarından yaşanan azalma sebep gösterilerek feshedildiğini, bir kısım çalışanların ise gelecek endişesi, mali haklarını tam ve zamanında alamama ve finansal zorluklar yaşanması nedeniyle davacı şirketten ayrılmak zorunda kaldıklarını——- bünyesinde birden fazla şirket barındığını, davacı şirketin yanı sıra diğer grup şirketlerinin de mali durumu hakkında kısaca bilgi vermenin, davacı şirketin sektörde hızla küçülmesinin sebeplerini anlamak açısından önemli olduğu, davalının—– tarihinde istifa ettiği, istifasının nedenlerinin davacı şirkette yaşanan finansal sıkıntılar, özlük haklarının gecikmeli olarak ödenmesi ve davacı şirketin üzerindeki finansal baskının ve mali durumun kötüye gidişinin çalışanlar arasında huzursuzluk yaratması ve güvenli çalışma ortamının yitirilmesi olduğunu, —–müdahalesi sonrasında davacı şirketin sektöründe itibar kaybına uğradığı, içinde bulunuğu mali kriz nedeniyle yedek parça temini dahi sağlayamaz hale geldiği, davalının haklı nedenlere dayalı olarak itifa ettiği, iş sözleşmesinin personel tarafından haklı sebeple feshinin, işveren tarafından haksız geçersiz sebeple feshedilmesi durumlarının istisna tutulduğu ve bu durumlarda rekabet yasağı sözleşmesinin sonra erdiğinin TBK m. 447/2 ifade edildiği, 6098 sayıl TBK ‘nın 444. maddesinin fiil ehliyetine sahip olan işçinin, işverene karşı sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebileceğini, rekabet yasağı kaydının, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkanı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse gereklidir, hükmünü içerdiği, rekabet yasağı sözleşmesinin her zarar tehlikesini değil, ancak önemli bir zarar uğrama ihtimalini bertaraf etmek üzere kullanılabilceği, hususlarını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle; Satış Müdürü olan davalının istifa ederek davacı ile aynı alanda faaliyet gösterdiği iddia edilen dava dışı şirkette işe başlaması neticesinde rekabet yasağına aykırılık teşkil edecek bir durum oluşup oluşmadığı, rekabet yasağının kabulü halinde davalının sözleşmede belirlenen cezai şartı ödemekle yükümlü olup olmadığı, davalının cezai şarttı ödemekle yükümlü olduğunun tespiti halinde cezai şart miktarının tespitinin ne olduğu noktalarında toplandığı belirlendi.
Davalı vekili davanın iş mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görev itirazında bulunmuştur. Taraflar arasındaki hizmet akdinin sona erdiği gözetilerek ve TBK 444. Maddesi hükmü ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ——- tarih ve ———-Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere taraflar arasındaki işçi işveren ilişkisinin sona erdiği ve dolayısıyla konu hakkında hizmet akdi ve haksız rekabete ilişkin genel hükümlerin uygulanması gerektiği değerlendirilmiş ve Mahkememizin iş bu davada görevli olduğu kanatine varılarak davalı vekilinin göreve yönelik itirazı yerinde bulunmamıştır.
Dosya konusunda uzman bilirkişi heyetine verilerek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti raporunda; davalının çalıştığı her iki işyerinin aynı il sınırları içerisinde olduğunu, davalının taraflar arasındaki hizmet akdinin 4. maddesinde yer alan rekabet yasağı kaydına aykırı hareket ettiği, davacının taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinde yer alan cezai şartı talep etmesi için geçerli şartların oluştuğu mütalaa verilmiştir.
Gelen ——–kayıtlarından davalının, davacı işyerine —- tarihinde girdiği ve —– tarihinden istifa ederek işten ayrıldığı, akabinde ——— tarihinden dava dışı şirkette işe başladığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki Rekabet etmeme ve cezai şartı düzenleyen “Diğer şartlar” başlıklı 4.maddesinin (d) fıkrası;”Çalışan, sözleşmenin her ne sebeple olursa olsun sona ermesini müteakip 12 (oniki) aylık bir süre için ister işini kurmak, ister İşverenin rakiplerinden birine katılmak suretiyle benzer faaliyetlerde bulunmaktan kaçınacaktır. Çalışan, bu hususa aykırı davranışlarda 3.000 (Y/Üçbin) Amerikan Dolan cezai şart tazminat ödemeyi gayri kabili rücu kabul ve taahhüt eder.” şeklindedir.
TBK’nin 445/1 fıkrasında bu tür sözleşmeler bakımından yer, zaman ve işin türü bakımından sınırlama öngörüldüğü gibi, aynı maddenin ikinci fıkrasında da mahkemece aşırı nitelikteki rekabet yasağı hükümlerinin kapsamı veya süresi bakımından sınırlandırılabileceği düzenlenmiştir. Bu durumda, taraflar arasındaki hizmet sözleşmenin TBK’nin 445/2. maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi davalının hizmet sözleşmesinin sona erme tarihinden itibaren 1(bir) yıl müddetle rekabet etmeme yükümlülüğü getirmektedir. Sözleşmede belirlenen rekabet yasağının süresi TBK m.445/l’de düzenlenen üst sınırı aşmamaktadır. Dolayısıyla rekabet yasağının süre unsuru yönünde Kanuna uygun olduğu anlaşılmaktadır. —— cevabi yazısından anlaşıldığı üzere, davalı —– tarihinde davacı şirketteki işinden istifa etmiş ve —– tarihinde yani (6) gün sonra davadışı ———— çalışmaya başlamıştır. Dolayısıyla davalının süre yönünden rekabet yasağı kaydına aykırı davrandığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki rekabet yasağı kaydı davalının (işçinin) davacı şirketin faaliyet gösterdiği alanlarda çalışmasını yasaklamaktadır. Davacı şirket, inşaat ve iş makineleri sektöründe faaliyet göstermekte ve distribütörlüğünü aldığı şirketlerin ——-satış ve yedek parça teminini sağlamaktadır. Davalının davacı şirketten ayrıldıktan sonra çalışmaya başladığı davadışı —- de aynı sektörde faaliyet göstermektedir. Hatta bu iki şirket farklı dönemlerde de olsa aynı markaların ——— distribütörlüğünü yapmışlardır. Buna göre, davalının dava dışı ——-şirketinde çalışarak konusu bakımından da rekabet yasağına aykırı davrandığı anlaşılmaktadır.
Sözleşmedeki rekabet yasağı kaydı işçiye (davalıya) yer yönünden bir sınırlama getirmemektedir. Kural olarak rekabet yasağı sözleşmesinin belli bir coğrafi alan ile sınırlı şekilde kurulması gerekir. Burada amaç işçinin ekonomik geleceğini tehlikeye düşürmemektedir. Ancak rekabet yasağı sözleşmesinin yer yönünden bir sınırlama içermemesinin yaptırımı sözleşmenin geçersiz sayılması değildir. TBK m.445/2 ile Hakime tanınan yetki gereği, bu tür kayıtların geçersiz sayılması yerine sınırlı şekilde uygulanması mümkündür. Davalının çalıştığı her iki işyeri aynı il sınırları içerisindedir. Hatta davalının davadışı şirkette çalışmaya başladığı dönemde bu iki şirkete ait işyerleri aynı ilçede, aynı cadde üzerinde yer almaktadır. Konuya ilişkin Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, rekabet yasağı sözleşmesi yer yönünden bir sınırlama içermiyor olsa da birbirlerine bu kadar yakın iki işyerinde çalışmış olan davalının sözleşmede yer yönünden sınırlama olmadığından bahisle rekabet yasağı sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürmesi TMK m.2’de düzenlenen dürüstlük kuralı uygun bulunmamaktadır.
Rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli olabilmesi için, İşveren tarafından sözleşmenin haklı nedenle fesih edilmiş olması veya ayrılan işçi tarafından haksız olarak feshedilmiş olması, davalı işçinin İş akdinin devamı sırasında işyerinin önemli müşteri çevresi veya üretim yönünden ticari sırlarına vakıf olabilecek bir pozisyonda çalışmış ve ayrıldıktan sonra yasaklı süre içerisinde rakip bir işyerinde çalışmaya başlaması veya kendisinin bu tür bir faaliyeti icra etmesi, önceki işyerinde edindiği bilgileri yeni işyerinde kullanmasının önceki işverene önemli zarar verebilme ihtimalinin varlığı yeterlidir.
Tüm dosya kapsamı toplanan deliller ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Mahkemece toplanan deliller, yapılan inceleme ve alınan bilirkişi raporundaki tespitlere göre taraflar arasında akdedilen Sözleşmenin rekabet yasağını düzenleyen 4. maddesinin geçerli olduğu değerlendirilmiştir.
Davalının davacı firmada çalıştığı konum itibariyle şirketin ticari sırlarına vakıf olacağı kanaati oluşmuştur. Davalının davacı ile aynı alanda faaliyet gösteren rakip firmada ve öngörülen rekabet süresi içinde çalışmaya başlaması ve davacı firma ve rakip firmada üstlendiği görev itibariyle davalının eyleminin taraflar arasında akdedilen ve rekabet yasağının düzenleyen Sözleşmenin 4. maddesinin ihlali niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır.
Ayrıca davalı vekilinin davacı şirketin, rakip teşebbüs olarak değerlendirilemeyeceği, davacı şirketin kendinden kaynaklı finansal sorunlar nedeniyle darboğaza girdiği davalının davacı şirketi zarara uğratmadığı yönündeki savunmaları, taraflar arasındaki sözleşme hükmü, davacı işverene önemli zarar verebilme ihtimalinin varlığı, davalıya ait ——— karşısında yerinde bulunmamıştır.
Davalının, davacı şirkette çalıştığı süre, çalıştığı süre zarfında iş yerindeki konumu, yaptığı işi gözetilerek Sözleşme ile kararlaştırılan cezai şarttan indirim yapılmaması gerektiği değerlendirilerek davacının açmış olduğu davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; ——— davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Kabul edilen tutarın TL karşılığına dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2- Alınması gerekli 582,00- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 145,49- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 436,51- TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 27,70- TL. başvurma harcı, 145,49- TL peşin harcın toplamı olan 173,19- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.043,60-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 2.725,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/09/2019