Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/946 E. 2019/75 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/946 Esas
KARAR NO : 2019/75 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 29/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Borçlu ————-. Firması ile müvekkili arasında gerçekleşen ticari ilişki neticesinde müvekkilinin ticari alacağı doğduğunu, ancak davalı firma ile aradaki hukuki ilişkiye dair müteaddit görüşme ve yazışma yapılmasına karşın ödemenin gerçekleşmediğini, bu sebeple davalı aleyhine İstanbul Anadolu —————. İcra Müdürlüğü 2014/13029 Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı borçluya ödeme emri gönderildiğini, davalının hukuki dayanığı bulunmayan sebeplerle borca ve işlemiş faize itiraz ettiğini, ancak davaya konu İstanbul Anadolu——–. İcra Müdürlüğü 2014/13029 Esas sayılı dosyasında işlemiş olan faiz bulunmadığını, davalının itirazının iyi niyetten uzak olduğu,davalının başlatılan takibi sürüncemede bırakmak amacıyla hareket ettiğini, yapılan itirazların haksız ve zaman kazanmaya yönelik olduğunu, bilirkişi incelemesi ile bu durumun ortaya çıkacağını, borçlu aleyhine İstanbul Anadolu ————- İcra Müdürlüğü 2014/13025 Esas sayılı dosyası ile tahsilde “tekerrür olmamak kaydıyla” başlatılan icra dosyası infaz edilmiş olduğu, takip tutarın olan 50.000 TL’nin borçlu firmanın cari hesabından ve dava konusu icra takibinden mahsup edildiğini, bu itibarla takibin 176.109,99 TL üzerinden devamı gerektiğini, usulüne uygun şekilde başlatılan takibe haksız ve yasal dayanağı olmayan nedenlerle itiraz edildiğinden iş bu itirazın iptali davasını açma zorunluluğu olduğunu, davalı borca itiraz ettiğinden fazlaya ilişkin dava ve talepleri saklı kalmak kaydı ile İstanbul Anadolu ———. İcra Müdürlüğü 2014/13029 E sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin 176.109,99 TL üzerinden devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, mahkeme masraflarının ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davalı tarafın dava dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle İstanbul Anadolu ————-. İcra Müdürlüğünün 2014/13029 Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Davaya konu olan İstanbul Anadolu ———–. İcra Müdürlüğünün 2014/13029 Esas sayılı dosyası dosya içerisine alınmıştır.
Mahkemece tarafların 2011-2012-2013-2014 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin mali müşavir bilirkişi marifetiyle incelenmesine karar verilmiştir. Dosyaya sunulan 27.08.2015 tarihli Bilirkişi Raporunda; davalı yanın ticari defterlerinin sunmadığı, davacı yan ticari defteri üzerinde yapılan incelemeye göre, davacı yanın dava konusu alacağın varlığını ispatlayamadığı yönünden görüş bildirilmiştir.
Davalıya ait vergi dairesi kayıtları ilgili vergi dairelerinden temin edilerek getirilmiş ve bilirkişiden ek rapor alınmıştır. 25.11.2016 tarihli Bilirkişi Ek Raporunda; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 162.582,37-TL alacaklı olduğu yönünde bilirkişi görüşü bildirilmiştir.
Davacı tarafça dosyaya sunulan 08.01.2013 tarihli Cari Hesap Mutabakat, taraflara ilişkin vergi dairesi kayıtları, ——– Şirketinden temin edilen kayıtlar değerlendirilmek suretiyle dosya aynı bilirkişiye verilerek bilirkişi raporu alınmıştır. Bilirkişi tarafından düzenlenen 10.05.2017 tarihli Bilirkişi Raporunda; BA-BS formlarına göre davacının davalıdan 162.582,37 TL alacaklı olduğu, davacının kendi kayıt ve defterlerine göre 176.106,99-TL alacaklı gözüktüğü, bu tutardan davalı tarafça veri dairesine bildirilmeyen 13.524,62,TL nin düşülerek yukarda belirtilen rakamın bulunduğu, ancak 08.01.2013 tarihli 31.12.2012 dönemine ait Mutabakat metni incelendiğinde davacının davalıdan 31.12.2012 tarihi itibariyle 250.913,89 TL tutarında alacaklı olduğunun davalı tarafından kabul edilerek imzalandığı, bu durumda davacının, 13.524,62 TL tutarındaki faturasının da davalının kabulünde olduğu, buna göre davacının davalıdan 176.106,99-TL alacaklı bulunduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 16.03.2018 tarihli Bilirkişi Ek Raporunda da; incelenen davacı şirket ticari defter kayıtlarına göre ; davacı şirket 31/12/2012 tarihi itibariyle 250.913,89 TL alacaklı gözüktüğü, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 176.106,99 TL alacaklı olduğu, 08/01/2013 tarihli 31/12/2012 dönemine ait mutabakat metni gereği 19/04/2011 tarihli ———— seri nolu 13.524,62 TL tutarındaki faturanın davalı kabulünde olduğu, yönünde görüş belirtilmiştir.
Ticari defterler HMK 222. Maddesinde düzenlenmiş olup, ilgili kanun maddesine göre;ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Ayrıca belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Fatura ve defterler tek başına alacağın varlığını ispat için yeterli değildir.Faturanın karşı tarafa teslim edildiğine yönelik başkaca yazılı belgelerle desteklenmesi gerekir. Davacı tarafından düzenlenen faturanın davalı tarafça Vergi dairesine bildirilmesi belirtilen malın alındığına karine teşkil etmektedir. Ayrıca 08.01.2013 tarihli davalı şirket kaşe ve imzasını taşıyan Mutabakat metninin incelenmesinde de davalının davacıya borcu olduğunu kabul etmiştir. Davalı tarafça bu durumun aksine olarak bir savunma getirilmemiş ve ödeme iddiasında da bulunulmamıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, mahkemece alınan bilirkişi raporları, davacı taraf ticari defterleri, her iki tarafa ait vergi dairesi kayıtları ve davalı tarafça imzalanan 08.01.2013 tarihli mutabakat metninin birlikte değerlendirilmesinde davacının davalıdan dava tarihi itibariyle 176.106,99-TL alacaklı olduğu kanaatine varılmış olup davacının talebinin 176.109,99 -TL olduğu gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile;
A-)İstanbul Anadolu ——–.İcra Müdürlüğünün 2014/13029 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın Kısmen İptali ile ; takibin 176.106,99-TL asıl alacak, asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile takibin devamına,
B) Kabul edilen miktar üzerinden % 20 35.221,40-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Alınması gerekli 12.029,87- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 523,36- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 11.506,50TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 29,20- TL. başvurma harcı, 523,36- TL peşin harcın toplamı olan 552,56- TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 1.380,50- TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranları dikkate alınarak hesaplanan 1.380,48-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı taraf için takdir olunan 16.516,41-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.