Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/936 E. 2019/1382 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/898 Esas
KARAR NO: 2019/1223 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/08/2017
KARAR TARİHİ: 19/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki kurulduğunu, bu ilişki sonucu —-TL’lik bakiye tahsil edilemeyince, borçlu hakkında İstanbul Anadolu —İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu vekilinin icra dosyasına sunduğu borca ve faizlere itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğunu, oysa cari ekstre raporunda anlaşılacağı üzere davalının —-TL borçlu olduğunu, davalının itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu beyan ederek, arz ve izah olunan sebeplerle, davanın kabulüne, davalı borçlunun İstanbul Anadolu—-.İcra Müdürlüğünün —- Esas numaralı dosyasında vaki itirazın iptali ile % 20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, ancak davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE :
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, İstanbul Anadolu — İcra Müdürlüğünün —– Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Dosya içerisine alınan icra dosyasının incelenmesinde; —–TL asıl alacak ve —-TL işlemiş faiz üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, takip talebinde takibin dayanağının cari hesap alacağı olduğunun belirtildiği, asıl alacağa işleyecek avans faiziyle alacağın tahsilinin talep edildiği, davalı tarafın süresinde takip konusu borca, faize ve ferilerine itirazı üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Her iki tarafın da tacir olması ve TTK 64. madde uyarınca defter tutma yükümlülüğünün bulunması sebebiyle TTK 83. madde ve HMK 222. madde uyarınca tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve dosya konusunda uzman mali müşavir bilirkişiye verilerek rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda; davacı şirketin —-yılında e-defter uygulamasını kullandığı,e-defter uygulamasında kağıt ortamında defter bulunmadığı,—– nezdinde elektronik ortamda işlem yapılmakta olduğu ve defter açılışı için noter tasdiki gerekmediği, davacı şirketin — e-defter kayıtları üzerinde yapılan incelemeler sonucunda, bakiye kalan alacak fark bedelinin —-TL olduğu, davalı şirketin talep edilmesine rağmen tarafına —- ticari defterlerini sunmadığını, davalı şirketin BA formları incelendiğinde, – adet fatura karşılığı –TL mal aldığı, – adet fatura karşılığı —TL mal sattığı alım tutarının KDV dahil —-TL olduğu, satım tutarının KDV dahil —-TL olduğu, davalı tarafça davacıya —-TL ödeme yapıldığı buna göre — tarihi itibari ile davacı —- davalı şirketinden —-TL tutarında alacağı olduğu, şeklinde mütalaa vermiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde;
Ticari defterler HMK 222. maddesinde düzenlenmiş olup, ilgili kanun maddesine göre; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Ayrıca belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Fatura ve defterler tek başına alacağın varlığını ispat için yeterli değildir.Faturanın karşı tarafa teslim edildiğine yönelik başkaca yazılı belgelerle desteklenmesi gerekir.
Takibe konu faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olduğunu, ayrıca davalının BA formlarında vergi dairesine bildirildiği kayıtlar ile davacı kayıtlarının uyumlu olduğu bilirkişi raporuyla tespit edilmiştir.
Faturanın davalı tarafça vergi dairesine bildirilmiş olması ve BA formunda yer alması, yerleşik hale gelmiş Yargıtay İçtihatlarında da belirtildiği üzere (Yargıtay –. Hukuk Dairesi’nin – E., – K. Sayılı – tarihli kararı, Yargıtay -. Hukuk Dairesi’nin – E., – K. Sayılı —— tarihli kararı) fatura konusu mal veya hizmetin davalı tarafa teslimine karine teşkil edeceği, aksinin davalı tarafça ispatının gerektiği ve davalı tarafça faturalara konu tutarın ödendiğine ilişkin bir iddiada da bulunulmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan ——TL alacak talep edebileceği sonucuna varılmış, bu çerçevede davacının davasının kabulüne, asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz yürütülmek sureti ile takibin devamına karar verilmesi gerektiği, tarafların tacir olması ve ticari ilişkiye dayalı bir mal alım-satımı söz konusu olması dolayısıyla uygulanması gereken faizin avans faizi olduğu değerlendirilmiştir. Davacının takip öncesi işlemiş faiz yönünden bir talebi bulunmadığından bu hususta değerlendirme yapılmamıştır.
Ayrıca davalının takibe yapmış olduğu itiraz haksız olduğundan ve takip öncesi tarih itibariyle alacak likit olduğundan davacı lehine kabul edilen tutarın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; davalının İstanbul Anadolu —.İcra müdürlüğünün —- Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin — TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avan faizi ile devamına,
Kabul edilen tutarın %20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli 113,86- TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 82,46-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- a) Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 31,40-TL. başvurma harcı, 31,40- TL peşin harcın toplamı olan 62,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından sarfedilen toplam 870,00-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalının üzerine bırakılması,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 1.666,75- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne ve Davalı Vekilinin yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere açıkca okundu usulen anlatıldı19/11/2019